Sosyal Medya

İsviçre

Luzern’de yaşayan Alman kökenli Türk işadamı, Türkiye’deki dolandırıcılara bir milyondan fazla İsviçre Frangı aktardı

yazar

Yayınlayan

on

Luzern, 29 Temmuz 2024 – Luzern’de yaşayan Alman kökenli Türk işadamı, para aklama ve dolandırıcılık suçlarından mahkum edildi. 48 yaşındaki işadamının, dolandırıcı bir Türk çetesiyle işbirliği yaparak bir milyondan fazla İsviçre Frangı’nı Türkiye’ye aktardığı ortaya çıktı.

Başlangıç: Bir İşletme Sahibi Olarak Kriz

2016 yılında ailesiyle birlikte Luzern’e taşınarak burada bir güvenlik hizmetleri şirketi kurdu. Ancak 2018’de Gana’dan altın alma girişimi başarısız oldu ve büyük bir maddi kayba uğradı. Bu finansal sıkıntılar, işadamının dolandırıcı bir çetenin hedefi haline gelmesine neden oldu.

Dolandırıcılık Teklifi: ‘Hakan’ ve Cazip Anlaşmalar

Şubat 2019’da işadamı, kendisini “Hakan” olarak tanıtan bir kişi tarafından telefonla arandı. “Hakan”, işadamına uluslararası iş fırsatları sundu ve İstanbul’a davet ederek büyük bir anlaşma imzalamasını önerdi. Hakan’ın etkileyici ofisleri ve yüksek profilli bağlantılarıyla oluşturduğu izlenim, işadamının güvenini kazandı.

İstanbul’da “Hakan”’ın Şaşaalı Görünümü ve Dolandırıcılığın Arka Planı

İstanbul’daki buluşmada, “Hakan” kendisini yüksek mevki sahibi biri olarak tanıttı. Lüks bir araçla ve şık bir şekilde toplantıya katıldı. Görüşme sırasında sık sık Türk hükümetinin önemli yetkilileri olduğu iddia edilen kişilerden telefonlar aldı; bunlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakın danışmanının da olduğu belirtildi. Ayrıca, sanık Luzern’li işadamına, sözde şirketin “etkileyici” ofislerini gösterdi.

Ancak Luzern Kriminal Mahkemesi, bu tüm gösterinin sadece ciddi bir izlenim yaratmak amacıyla yapıldığını ortaya koydu. “Hakan” ve yönetimindeki şirket dolandırıcıydı; bu şirket, ihraç işleriyle ilgilendiğini ve çeşitli ürünler sattığını iddia etse de, gerçekte sahtekar bir operasyon yürütüyordu.

İşadamı, bu dolandırıcılık şemasına dahil oldu ve şirketinin hesaplarını para transferleri için sağladı. “Hakan”, Asyalı müşterilerin Türkiye’deki hesaplara güvenmediğini öne sürerek Avrupa’daki “ajanlara” ihtiyaç duyduklarını belirtti. Anlaşmanın beş gün sonrasında ilk ödemeler yapıldı; bu, mahkemenin işlerin yolunda gitmediğine dair bir işaret olarak değerlendirdiği erken bir gösterge oldu.

Dolandırıcılar, Sahte Hisse Senedi ile Emeklileri Kandırdı

Luzern Kriminal Mahkemesi’nin belirttiğine göre, sanığın hesaplarından aktarılan paralar geniş çaplı yatırım dolandırıcılıklarına dayanıyor. Dolandırıcılar, Lufthansa, Walt Disney ve Thyssenkrupp gibi büyük şirketlerin sahte hisse senetlerini sattılar. Bu dolandırıcılık kurbanları genellikle İsviçre, Avusturya ve Almanya’daki emeklilerdi.

Dolandırıcılar, paraların izini kaybettirmek amacıyla Luzern’deki hesapları kullanarak işlemleri gizlemeye çalıştılar. Bu sayede dolandırıcılık operasyonlarını arka planda sürdürüp, Türk yetkililerden kaçmayı başardılar.

Özel Kişilerden Gelen Ek Ödemelerle Bir Milyondan Fazla İsviçre Frangı Türkiye’ye Aktarıldı

Özel kişilerden gelen ek ödemelerle birlikte, yaklaşık bir buçuk yıl süresince sanığın hesabından Türkiye’ye bir milyondan fazla İsviçre Frangı aktarıldı. Bu paraların kaynağının yasal olmayan işlerden elde edildiği ve dolandırıcılık faaliyetleriyle bağlantılı olduğu tespit edildi.

Ek olarak, sanık, dolandırıcılığın bir parçası olarak, bir arkadaşını da işe alarak onun İngiltere’deki banka hesaplarını da dolandırıcılara sağladı. Bu hizmetler için sanığa 140.000 İsviçre Frangı ödendi.

Para Transferleri ve Dolandırıcılık Faaliyetleri

İstanbul’daki görüşmelerin ardından işadamı, Türkiye merkezli dolandırıcıların para transferlerini kendi şirketinin hesapları üzerinden yapmalarına izin verdi. İlk transferlerin gerçekleşmesinden sonra şüpheli işlemler hızla arttı ve toplamda bir milyondan fazla İsviçre Frangı Türkiye’ye aktarıldı. Bu paraların kaynağı, sahte hisse senedi satışlarından elde edilen dolandırıcılık gelirleriydi ve mağdurları çoğunlukla emekli bireylerdi.

Bankanın Şüphesi ve Yasal Süreç

Luzern Kantonal Bankası, hesaplarda gördüğü olağan dışı işlemler nedeniyle şüphelenerek hesapları dondurdu. Mağdurların şikayetleriyle birlikte İsviçre yetkilileri olayın detaylarını araştırmaya başladı. Yapılan incelemede, işadamının dolandırıcılık faaliyetlerinde bilinçli olarak rol aldığı belirlendi.

Mahkeme Kararı ve Ceza

Yargılama sürecinde işadamı, paraların dolandırıcılık kaynaklı olduğunu bilmediğini iddia etti. Ancak mahkeme, işadamının bir güvenlik uzmanı olarak dolandırıcılık tekniklerini tanıyacak bilgiye sahip olması gerektiğine ve şüpheli işaretlere dikkat etmesi gerektiğine hükmetti. Sonuç olarak işadamı bir yıl hapis cezasına çarptırıldı, iki yıl şartlı tahliye aldı ve sekiz yıl boyunca İsviçre’den sınır dışı edilmesine karar verildi. Ayrıca yaklaşık yarım milyon İsviçre Frangı tazminat ve geri ödeme yapması gerekecek.

Sanık Yüzbinlerce İsviçre Frangı Geri Ödeyecek

Mahkemede sanık, paraların ne amaçla kullanıldığını bilmediğini ve dolandırıcılıkla bağlantılı olduğunu ilk kez suçlamalar ortaya çıktığında öğrendiğini iddia etti. İşadamı, tüm işlemlerin yasal olduğuna inandığını savundu. Ancak Luzern Kriminal Mahkemesi, bu iddiaları reddetti. Mahkeme, sanığın bir güvenlik uzmanı olarak dolandırıcılık yöntemlerini tanıyor olması gerektiğine ve birçok uyarı işareti olduğunu belirtti. Ayrıca, sanığın bu işin içinde bilinçli olarak yer aldığını vurguladı.

Sanığın, dolandırıcılığın parçası olarak mümkün olan en fazla parayı kendi çıkarları için kullanma niyetiyle hareket ettiği tespit edildi. Mahkeme, 48 yaşındaki sanığı dolandırıcılık, para aklama ve sahtecilik suçlarından mahkum etti. İşadamı bir yıl hapis cezasına çarptırıldı, iki yıl şartlı tahliye aldı ve sekiz yıl boyunca İsviçre’yi terk etmesi kararlaştırıldı. Bunun yanında, yaklaşık yarım milyon İsviçre Frangı tazminat, masraflar ve geri ödemeler yapması gerekecek.

Sonraki Adımlar

Kararın ardından işadamı mahkeme kararına itiraz etti. Davanın seyrini takip etmek ve gelişmeleri aktarmak için süreç devam edecek.

Kullanılan Kaynaklar: Urteil des Kriminalgerichts Luzern (Luzern Kriminal Mahkemesi Kararı)

#isviçre #schweiz #LuzernBetrug #Türkİşadamı #ParaAklama #Dolandırıcılık #İsviçreFrangı #TürkiyeDolandırıcılığı #FinansSuçları #KriminalMahkeme #HukukVeAdalet #UluslararasıDolandırıcılık #luzern #türke #türkischeschweiz #schweiztürke #isviçretürk

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

SAF DERNEĞİ’NDEN ANLAMLI LANSMAN GECESİ: İYİLİĞİ BÜYÜTME ÇAĞRISI

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber : Cemil Baysal

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Dietikon’daki İsviçre Türk Toplumu ( ITT ) merkezinde düzenlenen SAF Derneği’nin tanıtım ve lansman gecesi, iş dünyasından hayırseverlerin ve gönüllü destekçilerin katılımıyla anlamlı bir atmosferde gerçekleşti. Etkinlikte konuşan SAF Derneği Başkanı Gökmen Gökdemir, derneğin faaliyetlerini ve vizyonunu anlattı.

“Bu yolculuk, insanlık onurunu korumak için başladı”

Konuşmasına konukları sevgi ve saygıyla selamlayarak başlayan Gökdemir, SAF Derneği’nin 2024 yılında insan onurunu koruma misyonuyla yola çıktığını belirtti. “Bugün burada sizlerle birlikteysek, bu dayanışma ruhunu büyütmek ve iyiliği çoğaltmak içindir,” sözleriyle lansmanın amacını özetledi.

Faaliyet Ağı 10’dan Fazla Ülkeye Ulaştı

Lübnan’daki Filistin kamplarından Madagaskar’a, Uganda’dan Suriye’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada yardım ulaştırdıklarını vurgulayan Gökdemir, gıda kolilerinden bayramlık hediyelere, su kuyularından kalıcı barınma projelerine kadar birçok alanda hizmet verdiklerini dile getirdi.

Ayrıca bağışlanan kurbanların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla hem dini vecibelerin yerine getirildiğini hem de insanların sofralarına umut taşındığını belirtti.

“İyilik, sadece açlığı gidermek değil; insanı onurlandırmaktır”

Konuşmasında yardımların sadece maddi boyutunu değil, insani değerini ön plana çıkaran Gökdemir, “İhtiyaç sadece açlığı gidermek değil; insana insan gibi yaşayabileceği bir ortam sunmak, yalnız olmadığını hissettirmektir,” diyerek katılımcılara derin bir mesaj verdi.

İş İnsanlarına Çağrı: Umuda Ortak Olun

Gece boyunca yardımseverlere seslenen Gökdemir, desteklerin sadece bir bağış değil, bir annenin duası, bir çocuğun tebessümü olduğunu ifade etti. “Gelin bu iyilik hareketini birlikte büyütelim,” çağrısıyla, daha geniş kitlelere ulaşmanın önemine dikkat çekti.

Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği gece, iyilikte buluşan yüreklerin umut dolu mesajlarıyla sona erdi.


Haberin Devamını Oku

İsviçre

GAZİANTEP’TE LEZZET VE KÜLTÜR BULUŞTU: ŞEF MUSTAFA YILMAZ İSVİÇRE’DEN JÜRİLİK YAPTI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Gaziantep, geçtiğimiz günlerde düzenlenen kapsamlı bir gastronomi organizasyonuyla adeta mutfak sanatlarının buluşma noktası haline geldi. Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu’nun desteğiyle, Gaziantep Profesyonel Aşçılar ve İşletmeciler Derneği (GASDER) ev sahipliğinde gerçekleşen Ulusal Yemek Yarışması ve Kültür Etkinliği, hem profesyonel şefleri hem de genç yetenekleri bir araya getirdi.

İsviçre’den Gelen Tat Dokunuşu

Etkinliğe İsviçre’den katılan deneyimli şef Mustafa Yılmaz, jüri üyeleri arasında yer aldı. Yılmaz, Türk mutfağının dünya çapındaki etkisinin giderek büyüdüğüne dikkat çekerek, bu tür etkinliklerin uluslararası alanda tanıtım açısından taşıdığı önemi vurguladı.

Profesyonel Jüri Heyeti Sahadaydı

Yemeklerin değerlendirilmesinde sadece lezzet değil; sunum, özgünlük ve kültürel aktarım gibi kriterler de ön plandaydı. Federasyon Başkanı Bayram Özrek, İstanbul Aşçılar ve Şefler Derneği Başkanı Hüseyin Kocabey, GASDER Başkanı Fazilet Kahriman ve birçok profesyonel jüri üyesi, yarışmanın değerlendirme sürecinde aktif rol aldı.

Gastronomi Öğrencileri İçin Bir Vitrin

Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversite öğrencileri ve gastronomi bölümü katılımcıları, yarışma sürecinde hem rekabetin hem de öğrenmenin heyecanını yaşadı. Alanında deneyimli şeflerle birebir temas kurma fırsatı bulan gençler, bu buluşmadan ilham alarak meslek yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma şansı buldu.

Anadolu Lezzetleri Bir Arada

Gaziantep mutfağının başrolde olduğu yarışmada, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen geleneksel tatlar da sahnedeydi. Yarışmanın yanı sıra düzenlenen paneller ve atölyelerle kültürel aktarım güçlendirildi.

Kültürel Mirasın Yaşatıldığı Bir Platform

Gaziantep’te gerçekleşen bu etkinlik yalnızca bir yemek yarışması değil, aynı zamanda Anadolu’nun köklü yemek mirasının gelecek nesillere taşındığı güçlü bir kültürel buluşma noktası oldu.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ERKEN EMEKLİLİK YÜZÜNDEN OTURUMU İPTAL EDİLDİ – MAHKEME: HAKSIZLIK YAPILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin Ticino (Tessin) kantonunda yaşayan bir İtalyan kadın, bir yıl erken emekli olduğu gerekçesiyle oturum hakkını kaybetti. Ancak Federal Mahkeme (Bundesgericht), bu kararın hatalı olduğuna hükmederek iptali sağladı.

Cemil Baysal – İsviçre’den haberler

OKUMA SÜRESİ: 3 DAKİKA


Ne oldu?

2006 yılında İsviçre’ye yerleşen ve burada çalışma izni alan İtalyan kadın, yıllar boyunca ülkede çalıştı. Ardından, normal emeklilik yaşı olan 64’ü beklemeden 63 yaşında erken emekli oldu. Ancak bu karar, beklenmedik bir sonuç doğurdu: Göç makamları, kadının artık serbest dolaşım anlaşmasının (Freizügigkeitsabkommen) şartlarını karşılamadığını öne sürerek, 2019 yılında İsviçre’den ayrılması gerektiğine karar verdi.


Ticino Mahkemesi ve Federal Mahkeme devreye girdi

Kadının itirazı üzerine Tessin İdare Mahkemesi, bu kararı iptal etti. İsviçre Göç Sekreterliği (SEM), bu iptale karşı Federal Mahkeme’ye başvurdu. Ancak en yüksek mahkeme de kadının lehine karar verdi.

Federal Mahkeme, 14 Mayıs 2025’te yayınladığı kararında, İsviçre’deki AHV yasalarının erken emekliliğe açıkça izin verdiğini ve bu durumun serbest dolaşım anlaşmasına aykırı olmadığını belirtti. Kadının son 12 ayda çalışmış olması yeterli görüldü.


Ticino makamları neden karşı çıktı?

Ticino yetkilileri, kadının 64 yaşına kadar çalışmamış olmasını gerekçe göstererek, onun “düzenli emeklilik yaşı dolmadan” iş hayatını bıraktığını ve dolayısıyla İsviçre’de kalma hakkını kaybettiğini savundu. Ancak Federal Mahkeme, bu değerlendirmeyi dar ve yanlış bir yorum olarak nitelendirdi.


Sonuç: İsviçre’de kalma hakkı geri verildi

Federal Mahkeme’nin kararıyla birlikte, kadının erken emeklilik nedeniyle oturum hakkını kaybetmesi yönündeki işlem geçersiz sayıldı. Böylece erken emekli olan AB vatandaşlarının İsviçre’de kalma haklarının korunması adına önemli bir karar alınmış oldu.




Haberin Devamını Oku

Trendler