Sosyal Medya

Dünya

Dünyanın En Pahalı İğnesi Artık İsviçre’de Onaylandı: 3,5 Milyon Dolar

yazar

Yayınlayan

on

Hämofil B hastalığına sahip olan insanlar için tek bir enjeksiyonla tedavi sağlayan dünyanın en pahalı ilacı olan Hemgenix, İsviçre’de kullanım için Swissmedic onayını aldı. Avustralya merkezli biyoteknoloji firması CSL Behring’in geliştirdiği bu ilaç, ağır ve orta düzeyde Hämofil B’ye sahip yetişkinlerde kullanılacak. Hämofil B, kan pıhtılaşmasını ciddi şekilde engelleyen ve eklemlerde ile iç organlarda kanamalara neden olan kalıtsal bir kan hastalığıdır. Bu hastalığın teşhisi çok nadir görülürken, İsviçre’de yılda yaklaşık 80.000 doğumdan sadece bir veya iki bebekte bu kan hastalığına rastlanmaktadır.

Gentherapinin işleyişi açısından, Hemgenix ile sadece bir dozun yeterli olması beklenmektedir. Hemgenix, modifiye edilmiş bir virüsün infüzyonuyla vücuda uygulanır. Bu gentherapi, karaciğerin eksik olan pıhtılaşma maddelerini tekrar üretmeye başlamasını sağlar.

Hemgenix’in kullanımına onay verilen kişiler, genellikle kendi DNA’larının bir parçası olmamakla birlikte AAV5 vektöründe bulunan genetik talimatların hedef hücrelerde kaldığı sürece, 18 yaşından büyük erkek hastalardır. Kadınlar genellikle Hämofil B’den etkilenmedikleri için bu tedaviye ihtiyaç duymazlar.

İlaç neden bu kadar pahalı? Hastalığın nadir olması, araştırma ve geliştirme maliyetlerini arttırmaktadır. Bir dozun maliyeti ABD’de 3,5 milyon dolar olarak belirlenmiştir ve Hemgenix şu anda dünyanın en pahalı ilacıdır. Ancak, bu fiyatın İsviçre’de ne kadar olacağı henüz belirlenmemiştir. İlaç, özel bir ilaç listesine dahil edilmek üzere sigorta şirketleri tarafından ödenen özel ilaçları içerir. Ancak, birçok ilacın listeye alınma süresi sürekli olarak artmaktadır.

Hemgenix Nedir? Hemgenix, Hämofil B hastalığına yönelik geliştirilen bir gen terapisi ürünüdür. Hämofil B, X kromozomu üzerindeki bir genetik mutasyon nedeniyle faktör IX eksikliğinden kaynaklanan bir kan pıhtılaşma bozukluğudur. CSL Behring tarafından geliştirilen Hemgenix, bu hastalığı tedavi etmek amacıyla tasarlanmıştır.

Nasıl Çalışır? Hemgenix, bir viral vektör aracılığıyla hastanın vücuduna uygulanan genetik bir tedavi yöntemidir. Modifiye edilmiş bir virüs, vücuda enjekte edildiğinde, genetik materyali hedef hücrelere taşır. Hemgenix, bu genetik materyali kullanarak karaciğerde faktör IX üretimini sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Bu, kan pıhtılaşma sürecine katkıda bulunan faktör IX’in eksikliğini gidermeye yöneliktir.

Kimler İçin Uygundur? Hemgenix, ağır ve orta düzeyde Hämofil B hastalığına sahip olan yetişkin erkek hastalar için uygundur. Kadınlar genellikle bu hastalıktan etkilenmedikleri için bu tedaviye ihtiyaç duymazlar.

Fiyat ve Erişilebilirlik ABD’de bir doz Hemgenix’in maliyeti 3,5 milyon dolar olarak belirlenmiştir. İsviçre’de ise bu ilacın fiyatı henüz belirlenmemiştir. Genellikle gen terapisi gibi özel tedavi yöntemlerinin yüksek maliyetli olmasının nedeni, bu tür tedavilerin araştırma, geliştirme, üretim ve düzenleyici onay süreçlerindeki karmaşıklıktan kaynaklanmaktadır.

Dünya Çapında Etkileri Hemgenix, Hämofil B hastalarına tek bir enjeksiyonla tedavi seçeneği sunması ve genetik temelli bir çözüm olması nedeniyle önemli bir tıbbi ilerleme olarak değerlendirilmektedir. Ancak, bu tür tedavilerin yüksek maliyeti ve erişilebilirliği konusundaki tartışmalar devam etmektedir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

FRANSIZ ÖĞRENCİNİN TRAJİK SONU: TÜRKİYE’DE HATALI SAKAL EKİMİ SONRASI İNTİHAR

yazar

Yayınlayan

on

By

Le Parisien Gazetesi’ne Göre: Türkiye’de Yapılan Hatalı Sakal Ekimi Sonrası Hayatına Son Veren Fransız Öğrencinin Trajik Hikayesi

Fransız Le Parisien gazetesinin haberine göre, Türkiye’de gerçekleştirilen başarısız bir sakal ekimi operasyonu, 24 yaşındaki Fransız öğrenci Mathieu’nun trajik intiharıyla sonuçlandı. Haziran ayında hayatına son veren Mathieu’nun, bu başarısız operasyon sonrası yaşadığı ağır psikolojik çöküntü nedeniyle intihara sürüklendiği bildirildi.

Mathieu, 2024 yılı Mart ayında Fransa’da yaklaşık 5 kat daha pahalıya mal olacak bu işlemi Türkiye’de yaptırmak üzere 1300 euro ödeyerek Türkiye’ye gitti. Türkiye Sağlık Bakanlığı onaylı olduğunu düşündüğü bir klinikte sakal ekimi ameliyatına giren genç adam, operasyon sonrası büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. İşlem sonucunda yüzünün alt kısmı şişmiş, görünümü beklediğinin çok dışında kalmıştı.

Yanlış Bilgilendirme ve Yoğun Acı

Fransa’ya döndükten sonra doktorunu araştıran Mathieu, sözde cerrahının aslında bir emlakçı olduğunu öğrendi. Babası Jacques Vigier-Latour’un verdiği bilgiye göre, bu hatalı işlemde Mathieu’nun kafasından yaklaşık 4 bin kıl kökü alındı, ancak yanlış uygulamalar nedeniyle bunların bin kadarı kaybedildi. Yaşadığı fiziksel acının yanı sıra yoğun bir psikolojik yük altında kalan Mathieu, “Hayatımı mahvettiniz” diyerek çaresizliğini dile getiriyordu. Babası, oğlunun operasyon sonrasında sakal ve kafa derisi bölgesinde sürekli bir yanma hissettiğini ve gündelik yaşamını sürdürmekte zorlandığını ifade etti.

Dysmorphophobia ve Tıbbi Çaresizlik

Mathieu, Türkiye’deki hatalı uygulamanın izlerini silebilmek için Belçika’da bir saç ekim uzmanına başvurdu. Belçikalı uzman Jean Devroye, bazı kıl köklerinin artık geri dönmeyeceğini, yeni sakalının düzensiz ve yapay bir görünüme sahip olduğunu belirledi. Her ne kadar düzeltici bir müdahale başlatılmış olsa da, Mathieu’nun psikolojik olarak derinden etkilendiği, özellikle beden algısındaki bozulmalar nedeniyle bir türlü rahatlayamadığı ifade edildi.

Belçikalı doktor Devroye, “Daha kötü durumlar da gördüm ve Mathieu’nun durumu düzeltilebilirdi. Ancak o, yurt dışında kandırılmış olmanın büyük üzüntüsünü yaşıyordu” dedi.

Ne yazık ki, tüm çabalara rağmen Mathieu, bu durumu atlatamadı ve operasyonundan üç ay sonra, 9 Haziran’da Paris’teki evinde hayatına son verdi.

Babasından Uyarı: Dikkatli Olun

Acılı baba Jacques Vigier-Latour, oğlunun başına gelenlerin başkalarının başına gelmemesi için bir uyarıda bulunarak, özellikle Türkiye’de bazı kliniklerin uygulamalarına karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti: “Bu yaşananların tekrar etmesini önlemek ve insanların bilinçlenmesini sağlamak, Mathieu’ya olan borcumuzdur,” dedi.

#FransızÖğrenci #Türkiye #SakalEkimi #EstetikCerrahi #İntihar #Dismorfizm #SağlıkTurizmi #Fransa #LeParisien #HatalıAmeliyat #PsikolojikSağlık #Matthieu #EstetikCerrah #Uyarı #saçekimi #estetik #istanbul #Fransatürkler

Haberin Devamını Oku

Dünya

AVRUPA’DA SOSYAL MEDYA YASASI: YENİ DÜZENLEMELER KULLANICILARI NASIL ETKİLEYECEK?

yazar

Yayınlayan

on

By

Avrupa Birliği’nin yeni sosyal medya yasası “Digital Services Act” (DSA), TikTok, Twitter, Meta gibi büyük sosyal medya platformlarına daha sıkı denetimler getirmeyi hedefliyor. Yasayla birlikte kullanıcılar için bir dizi yeni düzenleme hayata geçirildi. İşte, DSA’nın kullanıcıları nasıl etkileyeceği, getirilen yeni kurallar ve eleştirilen noktalar.

Sosyal Medya Platformlarına Yeni Düzenlemeler

AB ve üye ülkeler, kamuoyunda tartışmaların çoğunun sosyal medya üzerinden yapılması nedeniyle bu platformlarda daha fazla şeffaflık ve güvenlik sağlama amacında. Bu doğrultuda sosyal medya platformları için kullanıcı haklarını artıracak çeşitli yenilikler yürürlüğe girdi.

DSA ile Gelen Önemli Değişiklikler

  1. Kronolojik Akış: TikTok ve Meta, DSA’ya yanıt olarak kronolojik akış özelliğini getirdi. Bu özellikle kullanıcılar artık içerikleri algoritma yerine kronolojik sıraya göre görebiliyor.
  2. İçerik Bildirme Özelliği: TikTok ve diğer platformlar, yasa dışı içeriklerin bildirilebilmesi için yeni araçlar geliştirdi.
  3. İçerik Silme Bilgilendirmesi: Platformlar, herhangi bir içeriği sildiğinde kullanıcıya gerekçelerini açıklamak zorunda. Ayrıca, içeriğin otomatik mi yoksa insan denetimiyle mi kaldırıldığına dair bilgi veriliyor.
  4. Reklam Kısıtlamaları: 18 yaş altındaki kullanıcılar için kişiselleştirilmiş reklamlar yasaklandı. Bu sayede genç kullanıcılar, kişisel verileri üzerinden hedeflenen reklamlardan korunmuş oluyor.

Yeni Düzenlemelere Getirilen Eleştiriler

DSA, bazı çevrelerde endişelere yol açıyor. Eleştirmenler, bu düzenlemelerin ifade özgürlüğünü tehlikeye atabileceğini savunuyor. Özellikle aşırı içerik engelleme (overblocking) ve devlet sansürü olasılığı üzerinde duruluyor.

  • Overblocking Sorunu: DSA’nın net bir yasa dışı içerik tanımı olmaması, platformların yasal olmayan içerikleri silme korkusuyla gereğinden fazla içerik kaldırmasına yol açabilir.
  • Devlet Kontrolü ve Sansür: Eleştirmenler, devlet veya onaylanmış kuruluşların “güvenilir bildirici” olarak tanımlanarak içerik kaldırma yetkisine sahip olmasını, devletin sansür uygulama ihtimalini doğurabileceği gerekçesiyle eleştiriyor.

DSA ve Geniş Etkileri

DSA, sadece yasa dışı içeriklerin kaldırılmasını değil, aynı zamanda sosyal medya platformlarının kullanıcı haklarını ve güvenliğini gözetmesini de zorunlu kılıyor. DSA’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte her platform, yasadışı içeriklerin yayılması, temel hakların korunması, yanlış bilgi yayılımı ve hassas grupların korunması gibi konularda rapor sunmak zorunda. Özellikle algoritmaların nasıl kullanıldığına dair şeffaflık sağlanması da DSA’nın önemli maddelerinden biri olarak öne çıkıyor.

İlk DSA Davası: Shadowbanning Örneği

DSA kapsamında ilk dava Temmuz 2024’te Amsterdam’da görüldü. Bir kullanıcı, X platformunda çocuk istismarıyla ilgili bir kanuna eleştirel yorum yaptığı gönderisinin arama sonuçlarından çıkarıldığını iddia ederek dava açtı. Mahkeme, kullanıcının lehine karar vererek ona sembolik bir tazminat ödedi.

Sonuç Digital Services Act, sosyal medya platformlarında şeffaflık ve kullanıcı haklarını artırma amacı taşısa da, aşırı sansür uygulamaları ve devletin olası kontrol yetkisi gibi endişeler mevcut. Yasanın ilerleyen dönemlerde Avrupa ve diğer ülkelerde sosyal medya kullanımı üzerindeki etkileri tartışılmaya devam edecek.

#SosyalMedyaYasası #DigitalServicesAct #TikTok #Twitter #Meta #AB #İfadeÖzgürlüğü #DSAKullanıcıHakları

Haberin Devamını Oku

Dünya

İSVİÇRE TÜRKİYE’DEKİ TERÖR SALDIRISINI KINADI

yazar

Yayınlayan

on

By

Ankara: Türkiye’nin başkenti Ankara yakınlarında meydana gelen terör saldırısında dört kişi hayatını kaybetti, 14 kişi ise yaralandı. Saldırı, Türk uzay sanayi firması Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) tesisleri yakınında gerçekleşti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırıda iki teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu; saldırganların kimlikleri ise henüz belirlenmedi.

Olayın Ayrıntıları

Ankara’nın dış semtinde bir savunma sanayi şirketinin alanında gerçekleşen patlama sonrası, olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi.

Saldırganların Yakalanması

Türk medyası, saldırganlardan birinin kadın, diğerinin erkek olduğunu bildiren güvenlik kamerası görüntüleri yayınladı. DHA’nın haberine göre, üç saldırganın bir taksiyle olay yerine geldiği belirtildi. Video kayıtlarında, patlama anı ve ardından gelen silah sesleri de yer aldı.

Uluslararası Tepkiler

Türkiye’deki bu terör saldırısı, birçok uluslararası kurum ve ülke tarafından kınandı. İsviçre, saldırıyı “şiddetle” kınayarak, Türk halkına ve saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. İsviçre hükümeti, terörizmin her türlüsüne karşı durduklarını vurgulayarak, Türkiye ile dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti.

Türkiye’deki Terör Salgınları

TUSAŞ, Türkiye’nin önemli savunma sanayi firmalarından biri olup, savaş uçakları ve insansız hava araçları üretimi yapmakta.

#Terör #İsviçre #AnkaraSaldırı #Dayanışma #ankara #türkiye #anschlag #ankaraanschlag #

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler