Dünya
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?

📅 15 Kasım 2024
⏱️ Okuma süresi: 3 dakika
Almanya’daki Frankfurt Yüksek Bölge Mahkemesi’nin Meta’nın COVID-19 aşılarına yönelik yanlış bilgi içerikli paylaşımları kaldırma yetkisini onaylaması, ifade özgürlüğü ile yanlış bilgilendirme arasındaki ince çizgiyi yeniden tartışmaya açtı. Karar, sağlık otoritelerinin güvenilirliğine dayandırılırken, sosyal medya platformlarının giderek artan sansür yetkisi eleştirilere neden oluyor.
MAHKEMENİN KARARINA ELEŞTİRİLER
Mahkeme, “yanlış bilgi” olarak değerlendirilen içeriklerin kaldırılmasını savunurken, bilimsel eleştirilere dayalı paylaşımların bu kapsamda olmadığını belirtti. Ancak eleştirmenler, bu kararın ifade özgürlüğünü tehdit eden bir emsal oluşturduğunu savunuyor. Çünkü “yanlış bilgi” tanımı, çoğu zaman yoruma açık ve otoritelerin tek taraflı görüşlerine dayanıyor.
Mahkeme, Meta’nın platform kurallarını ihlal eden paylaşımları kaldırma hakkını savunurken, kullanıcıların bilimsel ya da politik tartışmalara katılımını sınırlayan bir alan oluşturabileceği riskine dikkat çekmedi. Bazı uzmanlar, bu tür kararların halkın mevcut sağlık politikalarına duyduğu güvensizliği artırabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
META’NIN TUTUMU: TEK TARAFLI SANSÜR MÜ?
Meta, platformunda yer alan yanlış bilgileri kaldırarak kamu sağlığını koruma sorumluluğunu savunuyor. Ancak bu yaklaşımın “sınırları” sorgulanıyor. Özellikle yanlış bilgi ile eleştirel düşünce arasındaki ayrımı kim belirliyor? Meta’nın, otoritelerle iş birliği içinde hareket ederek belirli görüşleri öne çıkarması, farklı seslerin bastırılmasına neden olabilir.
Eleştirmenler, Meta’nın yanlış bilgiyle mücadelede gösterdiği çabaların, ifade özgürlüğü ve demokratik tartışma ortamını zedelediğini iddia ediyor. Çünkü bilimsel gerçeklik, tartışmalarla şekillenir ve bilgiye dayalı eleştiriler bu sürecin vazgeçilmez bir parçasıdır.
YANLIŞ BİLGİYE KARŞI MÜCADELEDE DENGE ARAYIŞI
Mahkeme kararı, sosyal medya platformlarının sorumluluğunu artırırken, kullanıcıların özgürce bilgi paylaşma hakkını sınırlayabileceği endişelerini beraberinde getiriyor. Meta’nın içerik kaldırma politikasının kapsamı netleştirilmedikçe, hangi bilginin “yanlış” sayıldığına dair sorular belirsizliğini koruyacak.
Sonuç olarak, yanlış bilgilendirme ile ifade özgürlüğü arasında denge kurmak, yalnızca teknoloji şirketlerinin değil, aynı zamanda yargının ve toplumun ortak sorumluluğu olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu dengenin doğru şekilde kurulmadığı durumlarda, sansür eleştirileri kaçınılmaz olacaktır.
#Meta #İfadeÖzgürlüğü #YanlışBilgi #COVID19 #Sansür #almanya #avrupa #ifadeözgürlüğü #meinungsfreiheit #medien #
Dünya
İSVİÇRELİ KADINA ABD SINIRINDA ŞOK: GİRİŞ YASAĞI

BERN – Geçerli belgelerine rağmen bir İsviçre vatandaşı kadının ABD’ye girişine izin verilmemesi üzerine İsviçre Dışişleri Bakanlığı (EDA), ABD’nin Bern Büyükelçiliği’ne resmi şikayette bulundu. EDA, son dönemde ABD sınır kontrollerinde keyfi ve şüpheli uygulamaların arttığı uyarısında bulundu.
📌 Giriş yasağına gerekçe açıklanmadı
Kadının neden ülkeye alınmadığına dair resmi bir açıklama yapılmadı. Gizlilik nedeniyle ne seyahat amacı ne de kişisel durumu hakkında bilgi verilmedi. Ancak EDA, yaşanan olay üzerine ABD’li yetkililere kaygılarını iletti. Kadın şu an İsviçre’ye geri dönmüş durumda.
📱 Kişisel telefonlara el konuluyor
EDA’nın açıklamasına göre ABD sınırlarında artık sıkça geçerli nedenler olmaksızın girişler reddediliyor, yolcuların kişisel telefonları inceleniyor ve bazı durumlarda keyfi gözaltılar yaşanıyor. Bu gelişmeler, özellikle son dönemde Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasının ardından daha sık görülmeye başladı.
🌍 Avrupa ülkeleri uyarılarını güncelledi
Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler, ABD’ye yönelik seyahat uyarılarını halihazırda güncelledi. Uyarılar özellikle LGBTQI+ bireyler için ek bilgiler içeriyor. İsviçre ise henüz seyahat uyarılarını değiştirmedi ancak vatandaşlarına ABD’ye gitmeden önce EDA’nın resmi tavsiyelerini dikkatle incelemelerini öneriyor.
🇨🇭 ABD ilgisini kaybediyor
Son gelişmeler, İsviçrelilerin ABD’ye olan ilgisinin azaldığını da ortaya koyuyor. Artan sınır kontrolleri ve öngörülemeyen uygulamalar, birçok vatandaşın bu ülkeyi tatil veya iş seyahati için tercih etmemesine yol açıyor.
Avrupa
ALMANYA SINIR KONTROLLERİNİ SERTLEŞTİRİYOR, İSVİÇRE TEPKİLİ

Almanya, İsviçre sınırı dahil olmak üzere tüm sınır bölgelerinde kontrolleri sıkılaştırıyor. Yeni İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in talimatıyla, iltica başvurusunda bulunmuş kişilerin bile sınırdan geri çevrilmesi planlanıyor. Bu gelişme İsviçre’de ciddi endişe ve eleştirilere yol açtı.
📌 OKUMA SÜRESİ: 2-3 DAKİKA
Yeni Talimat: Başvurusu Olanlar da Geri Çevrilecek
Yeni Alman hükümeti, eski (SPD, Yeşiller, FDP) başlattığı uygulamaları daha da ileriye taşıyor. Dobrindt, göreve geldikten kısa süre sonra sözlü bir talimatla sınır polislerine, iltica başvurusunda bulunanların bile geri çevrilmesini emretti. Şu anda görev yapan 11.000 sınır görevlisine ek olarak 2.000 ila 3.000 arasında yeni personel takviyesi yapılacak.
Bu kararın ardından, özellikle Basel-Weil-Friedlingen sınır kapısı gibi yoğun geçiş noktalarında önümüzdeki günlerde polis takviyesi bekleniyor. Bazı sınır geçişlerinde tramvay yolcuları 8 aydır sistematik şekilde kontrol ediliyor.
İsviçre’den Sert Tepki: Hukuka Aykırı
İsviçre Adalet ve Polis Bakanı Beat Jans, Almanya’nın tek taraflı ve İsviçre ile istişare edilmeden aldığı bu kararları eleştirdi. Daha önce de sabit sınır kontrollerine karşı olduğunu dile getiren Jans, bu tür sistematik geri çevirmelerin uluslararası hukuka, Schengen sınır kurallarına ve Dublin Anlaşması’na aykırı olduğunu savunuyor.
Adalet Bakanlığı, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, iki ülke vatandaşlarının sınırdan serbestçe geçerek işe gidip gelebilmesi gerektiğini belirtti. “Sınırdaki insan hareketliliği ve ticaret zarar görmemeli” mesajı verildi.
Almanya: “Vulnerable” Gruplar Hariç
Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt ise yaptığı açıklamada, hamile kadınlar, çocuklar ve hassas grupların bu kontrollerden muaf tutulacağını belirtti. Dobrindt, bu uygulamalarla “Almanya’da artık farklı bir göç politikası izlendiği” mesajını hem Avrupa’ya hem dünyaya vermek istediklerini söyledi.
Ancak uygulamaların nasıl hayata geçirileceği konusunda Almanya’daki sınır görevlilerinin de henüz net bir yönlendirme almadığı bildiriliyor. Polis Sendikası yetkilisi Andreas Rosskopf, henüz yazılı bir talimatın ulaşmadığını ve şu anki uygulamaların eski düzenle devam ettiğini açıkladı.
Avrupa
İSVİÇRE, ALMANYA’NIN SINIR KONTROLLERİNİ TELEFONLA GÖRÜŞMEK İSTİYOR

İsviçre ile Almanya arasında sınır kontrollerinin sıkılaştırılması nedeniyle oluşan gerginlik, iki ülkenin bakanları arasında planlanan bir telefon görüşmesiyle ele alınacak.
📌 OKUMA SÜRESİ: 2 DAKİKA
Almanya’nın sınır kontrollerini artıracağını duyurması üzerine İsviçre, bu uygulamanın mevcut yasalara aykırı olabileceği uyarısında bulundu. İsviçre Devlet Göç Sekreterliği’ne (SEM) göre, Almanya’nın sınırı geçen kişileri sistematik olarak geri çevirmesi; Dublin Anlaşması, Schengen Sınır Yasası ve uluslararası insan hakları hukukuna – özellikle de geri göndermeme ilkesine – aykırı olabilir.
Ayrıca iki ülke arasındaki ikili anlaşmaların bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceği şu anda inceleniyor.
İsviçre Adalet ve Polis Bakanlığı (EJPD), Federal Bakan Beat Jans liderliğinde, konunun detaylarını ele almak üzere Almanya ile bakanlık düzeyinde bir telefon görüşmesi yapılacağını duyurdu.
Dobrindt’in Kararı Eleştirildi
Almanya’nın yeni İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, göreve geldikten yalnızca birkaç saat sonra kontrollerin artırılacağını açıklamıştı. Bu karar, öncesinde İsviçre’ye danışılmadan alındığı için eleştirildi. EJPD, bu durumun üzüntüyle karşılandığını belirterek, sınır geçişlerinin vatandaşlar ve ticaret açısından aksamaması gerektiğini vurguladı.
“İki ülkenin vatandaşları sınırı sorunsuz bir şekilde geçerek işe gidip gelebilmeli” açıklamasında bulunuldu.
Bakan Beat Jans, göç meselesinin ancak Schengen ülkeleri arasında ortak bir çözümle ele alınabileceğini vurgularken, bu konunun merkezinde her zaman insanlar olduğunu ve aralarında kadınlar ve çocuklar gibi hassas grupların da bulunduğunu hatırlattı.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem6 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem6 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli
-
Gündem5 ay önce
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI