Sosyal Medya

Kültür Sanat

Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli

yazar

Yayınlayan

on

Türkiye’nin arabesk müziğin usta isimlerinden Ferdi Tayfur, yıllardır şeker hastalığı ile mücadele ediyor. Geçmişte yaşadığı yüz felci sonrasında fizik tedavi gören sanatçı, sağlık sorunlarına karşı verdiği mücadeleyle tanınıyor. Uzun bir süredir Marmaris’te sakin bir yaşam süren Tayfur, sosyal medya üzerinden sevenlerine seslendi.

Böbrek yetmezliği ile mücadele eden Ferdi Tayfur, geçtiğimiz yıllarda haftada bir diyaliz makinesine bağlanıyordu. Ancak 29 Nisan’da gerçekleşen böbrek nakli operasyonu, onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Operasyon sırasında 50 yaşındaki oğlu Timur, babasına bir böbreğini bağışlayarak destek oldu. Bu organ nakli, Ferdi Tayfur’un sağlığını önemli ölçüde düzeltti.

78 yaşındaki usta sanatçı, operasyon sürecini paylaşarak, “Böbreği kimden alalım” düşüncesi üzerine oğlu Timur’un cesurca kendisini aday gösterdiğini belirtti. Organ naklinin bir mucize olduğunu vurgulayan Tayfur, tek böbrekle de hayatın normal bir şekilde sürdürülebileceğini ifade etti.

Ferdi Tayfur, bir süredir kamuoyundan uzak kalmıştı. Ancak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla sevenlerini bilgilendirdi. “Yolunuzda yoldaş olurum” sözleriyle duygusal bir mesaj paylaşan sanatçı, “Merak etmeyin siz” diyerek sevenlerine moral verdi.

Ünlü sanatçının evinde dinlendiği anları paylaştığı video, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Ferdi Tayfur’un sağlığına kavuştuğunu gösteren bu paylaşım, hayranları tarafından sevinçle karşılandı. Kendi yazdığı şarkıları ve sinema filmlerindeki başarılarıyla tanınan Ferdi Tayfur, mücadele dolu hikayesiyle de gönüllerde taht kurmaya devam ediyor.

Ferdi Tayfur’un müzik kariyeri oldukça başarılı ve etkileyici bir geçmişe sahiptir. Toplamda dokuz kez Altın Plak Ödülü kazanan usta sanatçı, sadece müzik dünyasında değil, aynı zamanda sinema dünyasında da iz bırakmıştır. Kendi yazdığı şarkılarla tanınan Ferdi Tayfur, bu yeteneğiyle dinleyicilerini etkilemiş ve kalplerinde taht kurmuştur.

Ferdi Tayfur’un müzikteki başarıları sadece albümlerle sınırlı değildir. 30’dan fazla albüm ve 30’un üzerinde film projelerine imza atan sanatçı, 1982 yılında kendi adına Ferdifon Plakçılık şirketini kurarak müzik dünyasındaki etkisini daha da güçlendirmiştir.

Müzik kariyerindeki zirvesine ulaşan Ferdi Tayfur’un 1992 yılında çıkardığı “Prangalar” albümü, tam 5 milyonluk satış rakamıyla Türkiye’nin en çok satan albümlerinden biri olma unvanını elde etmiştir. Bu albüm, Ferdi Tayfur’un kariyerindeki en yüksek satış rakamına ulaşan albümüdür. Sanatçının müzikteki başarıları ve albümlerinin büyük ilgi görmesi, onu Türkiye’nin müzik endüstrisinde efsanevi bir figür haline getirmiştir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kültür Sanat

BÜYÜK BİR BAĞIŞ: LEOPOLD MÜZESİ, PAULA MODERSOHN-BECKER’DEN ÖNEMLİ BİR TABLO EDİNDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

Büyük bir hayırsever, Leopold Müzesi’nin 1904 yılına tarihlenen Paula Modersohn-Becker’in “Anne ve Çocuk” adlı yağlı boya tablosunu satın almasını sağladı. İfadeçilik akımının öncülerinden olan sanatçının bu eserinin, bir Alman özel koleksiyonundan geldiği ve Ekim ayının başlarında Londra’da gerçekleştirilen bir açık artırmada alındığı bildirildi.

Leopold Müzesi Direktörü Hans-Peter Wipplinger, açık artırma kataloğu yayımlandıktan sonra, eserin müzeye kazandırılması için tüm imkanlarını seferber etti. Yaklaşık 380.000 Euro’ya Christie’s’de satın alınan bu tablo, özel bir bağışçı desteğiyle müzeye kazandırıldı.

Wipplinger, “Bu cömert bağış sayesinde, modern sanatın radikal öncüsü Paula Modersohn-Becker’in olağanüstü eserini koleksiyonumuza dahil etme imkanı bulduk. Böylece, 20. yüzyılın başlarındaki bu önemli sanat eserini Leopold Müzesi’nde halka sunabileceğiz,” diyerek hayırsevere teşekkürlerini iletti.

ZENGİNLEŞEN ALMAN İFADECİLİĞİ SERGİSİ

Bu yeni eser, müzenin 0. katında yer alan Alman İfadeciliği sergisini zenginleştiriyor. Sürekli sergi kapsamında Modersohn-Becker’in diğer eserleri, Gabriele Münter, Marianne von Werefkin, Erich Heckel, Alexej von Jawlensky, Wassily Kandinsky, Ernst Ludwig Kirchner, August Macke ve Max Pechstein gibi dönemin önemli sanatçılarının eserleriyle birlikte sunuluyor.

AVUSTURYA MÜZELERİ İÇİN KIYMETLİ BİR HAZİNE

Modersohn-Becker’in bu yapıtı, Viyana’daki kamuya ait koleksiyonlarda bulunan tek eseri olup Avusturyalı müzeler için büyük bir kazanım anlamı taşıyor. Sanatçının bir başka yapıtı, Avusturya’da sadece Linz’deki Lentos Müzesi’nde yer almaktadır.

MODERSOHN-BECKER’İN SANATI VE YAŞAMI

Sanatçı, 1898’de katıldığı Worpswede’deki Kuzey Almanya sanat kolonisi içinde birçok ikonik eser üretti. Eşi Otto Modersohn ile burada tanışan sanatçı, özellikle çocuk portreleriyle öne çıktı. Leopold Müzesi’nde sergilenen diğer yapıtları arasında 1901’de yaptığı “Çiçekli Elsbeth Portresi” ve “Üç Oturan Kız” gibi eserler de bulunuyor.

Modersohn-Becker, 1906’da Paris’te İtalyan bir kızın portresini çalışırken “formların büyük sadeliği” arayışındaydı. Ancak, bir yıl sonra, zorlu bir doğum sonrası henüz 31 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

KADIN TEMALARINDA ÖNCÜLÜK

Wipplinger, Modersohn-Becker’in eserlerinde kadın figürlerine özel bir yönelimi olduğunu belirtiyor. Genelde kadın ve çocuk tasvirleri, annelik temaları ve kadın portrelerine odaklanan sanatçı, Hristiyan ikonografisinde sıkça karşılaşılan Meryem Ana temalarını, daha insani ve içten bir üslupla yeniden yorumluyor. Eserlerinde basit ve kırsal yaşama dair naif ama güçlü bir bakış açısı var. Çocuğunu kucağında tutan bir annenin sade ama anlam yüklü tasvirinde, yeni bir başlangıcın ve içsel bir umut ışığının izlerini görebiliyoruz.

#PaulaModersohnBecker #LeopoldMüzesi #SanatEseri #İfadecilik #ViyanaSanatı #wien #austria #österreich #kunst #bild #künstler #tablo #sanat #avrupa

Haberin Devamını Oku

Kültür Sanat

ZÜRİH FİLM FESTİVALİ 20. YILINDA REKOR KIRDIZÜRİH’TEKİ FİLM FESTİVALİNDE 140 BİN ZİYARETÇİYLE TARİHİ BAŞARI

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich Film Festivali (ZFF), 20. yılında 140.000 ziyaretçiyle tüm zamanların en yüksek katılımına ulaştı. Jude Law, Pamela Anderson, Richard Gere ve Kate Winslet gibi ünlü isimlerin de katıldığı festival, 3-13 Ekim tarihleri arasında büyük bir başarıya imza attı. Festival, film gösterimleri, özel etkinlikler ve Sechseläutenplatz’daki yeni festival merkeziyle unutulmaz bir deneyim sundu.

ZFF Sanat Yönetmeni Christian Jungen, festivali “Zürih’in gurur duyabileceği bir etkinlik” olarak nitelendirirken, uluslararası alanda da büyük bir üne sahip olduğunu vurguladı. Festivalin Başkanı Roger Crotti ise yeni merkezle birlikte festivalin profesyonellik ve mükemmeliyet açısından yeni bir seviyeye ulaştığını belirtti.

Festivalin büyük ödüllerinden biri Rungano Nyni’nin “On Becoming a Guinea Fowl” filmiyle En İyi Film kategorisinde, diğeri ise Shiori Ito’nun “Black Box Diaries” belgeseliyle En İyi Belgesel kategorisinde verildi. Kazananlar Altın Göz ödülüne layık görüldü.

#JudeLaw #KateWinslet #ZFFJubilee #ZFF2024 #ZurichFilmFestival #FilmRekoru #isviçre #suisse #svizra #svizzera #switzerland #isviçreninsesi #isviçrehaberleri #schwiiz #isviçrehaberleri #zürih #basel #luzern #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария 瑞士 #スイス

Haberin Devamını Oku

Gündem

BALDENWEG KARDEŞLER ULUSLARARASI FİLM MÜZİĞİ ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

Diego, Nora ve Lionel Baldenweg, iki kez World Soundtrack Awards’a (WSA) aday gösterilen ilk İsviçreliler oldu. Bu başarı, Belçika’nın Gent şehrinde gerçekleştirilecek olan ödül töreninde İsviçre için tarihi bir anı temsil ediyor.

70’lerin İrlanda’sını Müziğe Taşımak
Baldenweg kardeşleri, Liam Neeson’un başrolünde yer aldığı ve Clint Eastwood’un uzun yıllar yapımcılığını üstlendiği “In the Land of Saints and Sinners” (2023) adlı film için müzik bestelediler. Bu film, bir western ve gerilim karışımı olarak, izleyicilere 70’lerin İrlanda’sını ve IRA teröristleriyle yaşanan çatışmaları hissettirecek müziksel yanıtlar sunuyor.

Hans Zimmer ve Diğerleriyle Rekabet
Baldenweg kardeşleri, “Yılın Keşfi” ve “Halkın Tercihi” kategorilerinde iki kez aday gösterilerek Hans Zimmer (Dune 2), Anthony Willis (Saltburn) ve Jerskin Fendrix (Poor Things) gibi tanınmış isimlerle rekabet ediyor. Diego Baldenweg, önceki bir röportajında, “Biz dünyalar ve atmosferler yaratıyoruz, bir vizyon geliştiriyoruz ve bir hikaye anlatıyoruz” diyerek yaptıkları müziğin önemine vurgu yaptı.

Rekabetin Ötesinde Başarı
Kardeşler, sadece film müziği alanında değil, reklam dünyasında da dikkat çekiyor. Mads Mikkelsen ve Roger Federer’in başrolde olduğu yeni İsviçre Turizm kampanyası, Baldenweg kardeşlerin “Falling for Autumn” şarkısı ile destekleniyor ve bu klip, Eylül ayında yayımlandıktan sonra 34 milyonun üzerinde izlenme aldı.

Başarılarının Temeli
Lionel Baldenweg, “Farklılığımız, işimizi daha iyi hale getiriyor” dedi. Üçlü, kardeş olmaktan çok, ortaya koydukları işe odaklandıklarını vurguladı. 2004 yılından bu yana “Mein Name ist Eugen” (2005), “180°” (2010) ve “Zwingli” (2019) gibi filmler için müzik bestelemişlerdir. Ayrıca kısa filmler, diziler ve reklam projeleri için de çalıştılar.

En Üst Düzeyde Tanınma
Baldenweg kardeşleri, dünya çapında tanınmış sanatçılar, orkestralar ve şeflerle çalışarak kariyerlerinde önemli başarılara imza atmışlardır. Locarno Film Festivali’nde (2010) ödüllendirilmişler ve 2018 yılında İsviçre Film Ödülü’nü kazanmışlardır. Daha önce 2019’da “Zwingli” filmi ile World Soundtrack Awards’a aday gösterilmişdi.

Ödül Töreni
World Soundtrack Awards, 16 Ekim’de Gent’te gerçekleştirilecek. Bu ödüller, dünya çapında en saygın film müziği ödüllerinden biri olarak kabul edilmekte

#Baldenweg #FilmMüziği #WorldSoundtrackAwards #İsviçre #Müzik #Kültür #ÖdülTöreni #Sinema #LiamNeeson #Rekabet #Cenevre #cenevre #isviçre #suisse #svizra #svizzera #switzerland #isviçreninsesi #isviçrehaberleri #schwiiz #isviçrehaberleri #zürih #basel #luzern #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария 瑞士 #スイス

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler