Sosyal Medya

Dünya

Neden İsveç ve Danimarka’da Kuran Yakma Olayları Sıkca Yaşanıyor?

yazar

Yayınlayan

on

Cemil Baysal Analiz:

Dönem dönem İslam Dininin Kutsal Kitabı Kuran’ın bilinçli olarak yakılması olayları, İsveç ve Danimarka’da tekrar tekrar meydana gelmiş ve medyada geniş yankı uyandırmıştır. Bu olayların arkasındaki kişilerin kimliği ve eylemlerine sebep olan faktörler, geniş bir çeşitlilik göstermekte. 25 Ekim 2023 tarihinde Pauline Voss ve Linda Koponen tarafından kaleme alınan metin, Seda Motie ve Jessica Eberhart tarafından yapılan araştırmalar ve Anja Lemcke’nin çizimleri ile sunulmuş ve Kuran’ın bilinçli olarak yakılmasının karmaşıklığını ele aldı.

İsveç ve Danimarka’da Kuran Yakma Olayları: İki Örnek Vaka

İki erkek, Stockholm şehir merkezinde bir Kuran’ı ateşe verir ve bu eylemlerini Tiktok üzerinden paylaşır: Bu olay, Bağdat’ta İsveç büyükelçiliğinin yanmasına neden olur. Birkaç hafta sonra Malmö’de kutsal kitabın yakılması, taşkınlıklara ve onlarca aracın ateşe verilmesine yol açar. Kopenhag’da bir kadın ise güvenlik gerekçeleriyle Kuran’ı parçalar. Bu olaylar, son haftalarda İslam dünyasında öfkeye ve tepkilere yol açmıştır. İsveç’te terör tehdidi seviyeleri, al-Kaida gibi örgütlerin saldırı tehditleri nedeniyle Ağustos ayında yükseltilmişti. Bir saldırı, İsveç’te değil, Brüksel’de meydana gelmişti. İki İsveçli futbol taraftarı, bir IŞİD taraftarı tarafından vurulmuştu. Polis, bu saldırının Kuran yakma olaylarıyla bağlantılı olabileceğini düşünmüştü.

Aktivistlerin Farklı Çevrelere Yayılan İzleri

Aktivistlerin izleri, farklı sosyal çevrelere ve politik gruplara yönlendiriyor: Sağ ve sol çevrelerden, aynı zamanda Orta Doğu diasporasından gelen izler, bu eylemlerin çeşitli nedenlerini gösteriyor.

Açıklamalar ve Araştırmalar

Yazarlar Pauline Voss ve Linda Koponen, Tallinn’den (metin), Seda Motie ve Jessica Eberhart (araştırma), Anja Lemcke (çizimler) tarafından hazırlanan metin, Kuran’ın yakılmasının ardındaki kişilerin ve grupların motivasyonlarını ortaya çıkarmak için yapılan araştırma yöntemlerini detaylandırıyor. Bu bağlamda, olayların provokatif etkisi ve medyadaki yansımaları vurgulanıyor.

Sağcı Aktivist: Rasmus Paludan ve Bağlantıları

Sağcı aktivist Rasmus Paludan, Türk elçiliği önünde bir Kuran’ı ateşe vererek dünya gündemine hızla yerleşti. Ancak, bu eylemin İslam karşıtı bir bağlantısı olan Chang Frick tarafından teşvik edildiği ortaya çıkıyor. Paludan’ın bağlantıları, Kuran’ın yakılmasının arkasındaki karmaşıklığı gösteriyor.

Iraklı Aktivistler: Salwan Momika ve Salwan Najem

Salwan Momika ve Salwan Najem, Irak’tan gelen iki aktivist, İsveç’te Kuran’ı yasaklatmayı amaçlıyor. Ancak, bu eylemlerin ardındaki motivasyonlar belirsiz. İki aktivist, Irak kökenli olmalarına rağmen, İslam karşıtı bir tutum sergilemekte ve sosyal medya üzerinden provokatif eylemler gerçekleştirmekte.

Pers Sanatçı: Firoozeh Bazfrafkan

Pers-Danimarkalı sanatçı Firoozeh Bazfrafkan, İran elçiliği önünde Kuran sayfalarını yırtarak sanat performansı olarak tanımlanan bir eylem gerçekleştiriyor. Bazfrafkan’ın eylemi, İran rejiminin çifte standartlarına eleştiri getiren ve özgürlük talep eden bir sanatçı olarak algılanmasına neden oluyor.

Sol Aktivist: Lucas Ljungkvist

Sol aktivist Lucas Ljungkvist, İsveç’in NATO üyeliği talebine karşı bir eylem gerçekleştirir. Ancak, eylemi daha fazla dikkat çeksin diye bir Kuran’ı ateşe verdiğini itiraf eder. Ljungkvist’in politik motivasyonu ve eylemindeki semboller, Kuran’ın yakılmasının çeşitliliğini gösteriyor.

Taklitçiler: Jade Maria Sandberg ve Christer Rosenborg

Kuran’ı yakma eylemlerine taklitçiler de katılmıştır. Papaz Jade Maria Sandberg ve islam karşıtı Christer Rosenborg, kendi motivasyonlarına dayanarak benzer eylemleri gerçekleştirirler. Bu kişiler, farklı motivasyonlarla İslam’a karşı bir tutum sergileyerek, Kuran’ı yakma olaylarına katılanların çeşitliliğini gösterir.

Sonuç ve Gerçek Hayatta Etkiler

Kuran’ı yakma olayları, özellikle medyada geniş yankı bulmuştur. Ancak, olaylar İsveç’in terör tehdidi seviyelerini artırmış, Danimarka’nın Kuran’ı yakma olaylarını yasaklama kararı almış ve Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermemesi gibi gerçek hayatta etkiler doğurmuştur. Bu sonuçlar, medyatik olayların gerçek dünyada nasıl bir etki yaratabileceğini gösteriyor.

Kuran’ı yakanların çıkarları ne?

Kuran’ı yakma eylemlerini gerçekleştiren kişilerin motivasyonları çeşitli olabilir ve bu eylemlerin arkasındaki nedenler karmaşık bir şekilde örülmüş olabilir. Ancak, genel olarak şu temel motivasyonlar göze çarpmakta:

  1. İslam Karşıtlığı ve Aşırılıkçı Görüşler: Bazı kişiler, Kuran’ı yakarak İslam’a karşı düşmanlık ve aşırılıkçı görüşlerini ifade etmeye çalışabilir. Bu kişiler, İslam’ı eleştirmek, provoke etmek veya toplumda gerilim yaratmak amacıyla bu tür eylemleri gerçekleştirebilirler.
  2. Politik Provokasyon ve Propaganda: Bazı eylemler, belirli bir politik mesajı iletmek veya bir politik durumu etkilemek amacıyla yapılabilir. Örneğin, belirli bir ülkenin NATO üyeliğine karşı olan bir kişi, Kuran’ı yakarak bu konudaki politik görüşlerini vurgulamaya çalışabilir.
  3. Dini Hassasiyet ve Dini Hesaplaşma: Bazı kişiler, kendi dini inançlarını ve değerlerini savunmak adına Kuran’ı yakma eylemlerini gerçekleştirebilirler. Bu, farklı dini gruplar arasındaki gerilimlere veya dini hesaplaşmalara işaret edebilir.
  4. Medya Dikkati ve Ün Kazanma: Kuran’ı yakma eylemleri, geniş medya kapsamı ve toplumsal tepkilerle birlikte gelir. Bu tür eylemleri gerçekleştiren kişiler, medya dikkatini çekmek ve kendi amaçları doğrultusunda popülerlik kazanmak isteyebilirler.
  5. İç Politika ve Göçmen Karşıtlığı: Bazı durumlarda, Kuran’ı yakma eylemleri, göçmen karşıtlığı veya iç politik gündemlere yönelik bir tepki olarak gerçekleştirilebilir. Bu tür eylemler, belirli bir etnik veya dini grubu hedef alarak iç politika çatışmalarını körükleyebilir.
Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

LÜBDAN’DA HER YERDE KAOS: LAPTOPLAR VE TELEFONLAR DA PATLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

BEYRUT — Lübnan’da Salı günü gerçekleşen pager patlamalarının ardından, Çarşamba günü yeni patlamalar yaşandı. Telsizler ve diğer Laptop benzeri elektronik cihazların patladığı bildiriliyor. Al Jazeera’ya göre, telsizler kullanıcılarının ellerinde patlayarak kaosa yol açtı. Patlamalar sonucu şu ana kadar üç kişi hayatını kaybetti, yüzün üzerinde kişi yaralandı.

Hisbollah’ın geçtiğimiz beş ay içinde telsizler aldığı ve manipüle edilmiş pagerların milis güçlerinin eline geçtiği iddia ediliyor. Salı günü Lübnan’ın farklı bölgelerinde yüzlerce pager patlamış, yaklaşık 2800 kişi yaralanmış ve en az 12 kişi yaşamını yitirmişti.

Görgü tanıkları olayları anlattı Al Jazeera muhabirlerinden biri, “İki patlamaya şahit oldum. Arkamızda bir araba patladı, aynı anda başka bir yerde de patlama oldu. Her yerde ambulanslar var ve ortalık tam anlamıyla kaos içinde,” dedi. ABD merkezli Axios haber portalından Barak Ravid, binlerce cihazın daha patladığını bildirirken, bu bilgilerin iki anonim kaynaktan geldiğini aktardı.

Cenazede yeni patlamalar Beyrut’ta, üç Hizbullah üyesi ve bir çocuğun cenaze töreni sırasında patlamalar yaşandı. Göz tanıkları, bu patlamaların da telsizler aracılığıyla gerçekleştiğini belirtti. Hizbullah’a ait Al Manar TV, Lübnan’ın diğer bölgelerinde de benzer patlamaların meydana geldiğini duyurdu.

Daha fazla cihaz mı patlayacak? Middle East Observer, X platformunda yaptığı açıklamada, akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, radyo cihazları ve diğer elektronik cihazların da patlayabileceğine dair uyarılarda bulundu. Ancak bu bilgiler henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

#Lübnan #Beyrut #ElektronikPatlama #TelsizPatlaması #PagerPatlaması #Hisbollah

Haberin Devamını Oku

Dünya

LÜBNAN’DA HİZBULLAH MENSUPLARININ ÇAĞRI CİHAZLARI “AYNI ANDA” PATLADI: CEP TELEFONLARI DA PATLATILABİLİR Mİ SORUSU GÜNDEMDE

yazar

Yayınlayan

on

By

Lübnan’da, Hizbullah mensuplarına ait binlerce çağrı cihazı neredeyse aynı anda patladı. Olayda en az 9 kişi hayatını kaybederken, 200’ü ağır olmak üzere 2800 kişi yaralandı. Patlamaların, Gold Apollo marka çağrı cihazlarının içindeki lityum pillerin sinyal yoluyla ısındırılarak patlatılması sonucu meydana geldiği tespit edildi. Hizbullah, patlamalardan İsrail’i sorumlu tutarken, bu saldırının İsrail’in Lübnan’a yönelik olağandışı bir siber saldırısı olduğu ve diğer ülkelere de uyarı niteliği taşıdığı şeklinde yorumlar yapılıyor.

İsviçre’de ve dünyada sorulan soru şu: Çağrı cihazına nasıl sızıldı, günümüzün teknolojisiyle kullandığımız uzaktan yönetime açık internetli tüm elektronik cihazlar risk mi?

NE OLDU?

Lübnan genelinde gerçekleşen patlamalarda, Hizbullah’a ait çağrı cihazları neredeyse aynı anda infilak etti. Bu patlamalar sonucu birçok insan yaşamını yitirirken, binlerce kişi de yaralandı. Hizbullah, bu olayların arkasında İsrail’in olduğunu öne sürüyor. Ulusal Siber Güvenlik Test Enstitüsü’nün kurucusu ve yönetim kurulu üyesi Raphael Reischuk, cihazların teslimat sırasında patlayıcılarla hazırlandığını ve sonrasında patlatıldığını belirtiyor.

PATLAMALAR NASIL GERÇEKLEŞTİ?

Reischuk, patlamaların sebebine dair iki olasılık üzerinde duruyor. Birincisi, yaklaşık on yıl önce bir güvenlik konferansında yapılan bir sunumda, batarya yönetim sistemlerinin zayıf noktalarından faydalanılarak bataryaların aşırı ısınabileceği gösterilmişti. Ancak bunun bir patlamaya yol açıp açmayacağı belirsiz. Daha muhtemel görülen ikinci senaryoya göre, lityum pillerin termal dengesizliklerinin kullanılmasıyla elektrikli bir patlayıcı kapsülün ateşlenmesi sonucu patlamalar gerçekleşmiş olabilir.

ÇAĞRI CİHAZLARI NEDEN HALA KULLANILIYOR?

Pagerlar, 1980’lerden beri kullanılan cihazlar ve hala yaygın olarak tercih ediliyor. Sadece alıcı olarak çalıştıkları için yer tespit edilmeleri zorlaşıyor ve gizlilik açısından avantaj sağlıyor. Ayrıca, telefon ağı yerine radyo ağı üzerinden çalıştıkları için konum tespiti daha da zor hale geliyor.

Neden Hâlâ Pagerlar Kullanılıyor?

Pagerlar, 1980’li yıllardan beri kullanılmakta ve özellikle gizlilik konusunda avantaj sağlamaktadır. Akıllı telefonlardan farklı olarak, pagerlar sadece sinyal alır ve geri sinyal göndermediği için kullanıcısının yerini tespit etmek çok zordur. Ayrıca, bu cihazlar telefon şebekeleri yerine radyo frekansları üzerinden çalıştığından, konum belirlemek daha da zorlaşır. Bu sebeple, özellikle gizliliğe önem veren gruplar tarafından tercih edilmeye devam etmektedir.

Hisbullah’ın patlayıcıları fark etmemiş olması, bu durumun şaşırtıcı bir yönü olarak değerlendiriliyor.

AKILLI TELEFONLAR DA BU ŞEKİLDE PATLATILABİLİR Mİ?

Reischuk’a göre, teorik olarak akıllı telefonlar da bu şekilde uzaktan patlatılabilir. Ancak, Hizbullah’ın tedarik zincirleri çok daha karmaşık olduğundan, sıradan bir tüketicinin kullandığı cihazlarda bu tür riskler daha düşük. Kullanılan patlayıcılar genellikle küçük miktarda olup, batarya gibi görünecek şekilde gizleniyor ve bu da uzman olmayan kişilerin bunu fark etmesini zorlaştırıyor.

SONUÇ

Lübnan’da yaşanan bu patlamalar, siber güvenlik ve tedarik zincirlerinin güvenliği konularını yeniden gündeme taşıdı. Hizbullah’ın suçlamaları ve cihazların kullanımındaki güvenlik açıkları, özellikle İsrail ile olan gerilimin daha da tırmanabileceği yorumlarına yol açtı.

#Lübnan #Hizbullah #Patlama #SiberSaldırı #Güvenlik #İsrail #ÇağrıCihazı #Pager #CepTelefonu #LityumPil #SiberTehdit #israil #libanon #krieg #nahosten

Haberin Devamını Oku

Dünya

GECE YOLUNDA CİNSEL SALDIRI – 34 YAŞINDAKİ TUNUSLU TUTUKLANDI: SOSYAL MEDYA CANLI YAYINI KADINI KORUDU

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma Süresi: 2 dakika

Weiden i.d. Oberpfalz – Gece evine dönerken cinsel saldırıya uğrayan bir kadın, Facebook’ta başlattığı canlı yayın sayesinde saldırgandan kurtuldu. 37 yaşındaki kadın, sosyal medya aracılığıyla polise yardım çağrısı yaptı ve bu sayede olayın önüne geçildi.

OLAYIN DETAYLARI

Sabaha karşı saat 05:20 sularında, 37 yaşındaki kadın, Weiden’deki bir barda tanıştığı 34 yaşındaki Tunuslu adam tarafından takip edilmeye başladı. Kadının ısrarla reddetmesine rağmen, adam kadının evine kadar eşlik etti ve evin içine girmeye çalıştı. Kadın, yaşadığı zor durumu Facebook üzerinden canlı yayınlayarak yardım çağrısında bulundu.

MÜDAHALE VE TUTUKLAMA

Canlı yayını izleyen bir izleyici, durumu fark ederek Hamburg Polisi’ne bildirdi. Hamburg Polisi’nin ihbarını alan Weiden Polisi, kadının evine hızla yöneldi ve adamı orada yakalayarak gözaltına aldı. 34 yaşındaki adam hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve şu anda gözaltında bulunuyor. Kriminal polis Weiden, olayla ilgili cinsel saldırı soruşturması başlattı.

SONUÇ VE GELECEK AŞAMALAR

Soruşturma devam ediyor ve olayın tüm ayrıntıları araştırılmakta. Kadının canlı yayını sayesinde, ciddi bir suç belki bir tecavüz olayının önüne geçilmiş oldu.

#Weiden #CinselSaldırı #CanlıYayın #Gözaltı #PolisMüdahalesi #OlayGelişmeleri #sexuellebelästigung #sexuelleübergriff #Almanya #deutschland #avrupa #Polizei

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler