Sosyal Medya

Gündem

YABANCI YATIRIMLARA DEVLET KONTROLÜ GELİYOR MU?

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’de yabancı yatırımlara devlet müdahalesini öngören yeni yasa tasarısı, siyasetin en tartışmalı konularından biri haline geldi. “Lex China” olarak adlandırılan düzenleme, ulusal güvenlik açısından kritik öneme sahip İsviçreli şirketlerin yabancı yatırımcılar tarafından satın alınmasını sınırlamayı hedefliyor. Ulusal Meclis, tasarıyı daha da sertleştirme yönünde adımlar atarken, sürecin sonunda halkın karar verebileceği ihtimali konuşuluyor.

YASA NEYİ KAPSIYOR?

“Lex China” tasarısı, yabancı devlet destekli şirketlerin İsviçre’deki stratejik işletmeleri satın almasını engellemeyi amaçlıyor. Özellikle savunma sanayi, enerji, su yönetimi, telekomünikasyon ve sağlık sektörlerindeki firmalar bu kapsamda değerlendiriliyor.

Tasarı, Çin devlet şirketi Chemchina’nın 2017’de İsviçre merkezli tarım kimyasalları üreticisi Syngenta’yı satın alması sonrasında gündeme gelmişti. Ancak Ulusal Meclis, düzenlemeyi yalnızca devlet destekli yabancı yatırımcılarla sınırlamayı yetersiz buldu ve tüm yabancı yatırımcıları kapsayacak şekilde genişletmeyi önerdi.

Buna göre, İsviçre hükümeti yalnızca ulusal güvenliği tehdit eden satışları değil, aynı zamanda temel hizmetlerin tedarikini riske atabilecek yabancı yatırımları da denetleyebilecek.

DESTEKLEYENLER NE DİYOR?

Sosyal Demokrat Parti (SP) ve Yeşiller başta olmak üzere birçok siyasi parti, “Lex China” tasarısının İsviçre’nin ekonomik ve stratejik bağımsızlığı için elzem olduğunu savunuyor. SP Ulusal Meclis Üyesi Jacqueline Badran, “Çin dünyayı tanklarla değil, yatırımlarla ele geçiriyor. Stratejik sektörlerin korunması ulusal güvenlik meselesidir” diyerek tasarıyı desteklediğini belirtti.

Badran, özellikle enerji ve su kaynaklarının yabancı kontrolüne geçmesinin, İsviçre’nin ekonomik bağımsızlığına zarar vereceğini öne sürüyor.

KARŞI ÇIKANLAR NE DİYOR?

Serbest piyasa yanlısı partiler, özellikle FDP (Özgür Demokrat Parti), tasarının ekonomiye zarar vereceğini düşünüyor. FDP Ulusal Meclis Üyesi Marcel Dobler, “Bu yasa ekonomiye zarar verir ve bürokrasiyi artırır. Yatırımların önünü kesmek yerine, daha fazla yatırım çekmek için çalışmalıyız” diyerek düzenlemeye karşı çıktı.

Dobler, tasarının genişletilmesinin, yalnızca enerji ve savunma sektörlerini değil, gıda ve ilaç gibi birçok sektörü de kapsayacağını belirterek, bunun ekonomik belirsizlik yaratacağını savundu.

HALK OYLAMASINA GİDER Mİ?

Tasarı şu anda Parlamento’da görüşülmeye devam ediyor. Ancak nihai karar Ständerat’a (Eyaletler Konseyi) ait. Konseyin ekonomi komisyonu, tasarının reddedilmesini tavsiye etti.

Eğer Parlamento tasarıyı kabul ederse, FDP ve diğer muhalif partiler referandum başlatmayı planlıyor. Öte yandan, Ständerat tasarıyı reddederse, SP’nin konuyu halk oylamasına taşımak için bir girişim başlatacağı belirtiliyor.

Bu durumda, “Lex China” yasasıyla ilgili nihai kararın İsviçre halkına bırakılması olası görünüyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE TÜRK TOPLUMU’NDAN BİRLİK VE DAYANIŞMA İFTARI

yazar

Yayınlayan

on

By

ZÜRİH – İsviçre Türk Toplumu (İTT), Ramazan ayının manevi huzurunda, toplumlar arası dayanışmayı pekiştirmek ve Türk dünyasındaki birlik ruhunu yüceltmek amacıyla Dietikon’da görkemli bir iftar programı düzenledi. Etkinlik, Türkiye ve Türk dünyasından pek çok önemli ismi bir araya getirirken, iş dünyası, kültür ve diplomasi alanındaki güçlü temsillerle anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.

İFTARA YOĞUN İLGİ VE GÜÇLÜ KATILIM

İftara, Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, Zürih Başkonsolosu Fazlı Çorman, Cenevre Başkonsolosu İpek Özkan, Azerbaycan’ın Bern Büyükelçisi Fuad İsgandarov, Kazakistan’ın Bern Büyükelçisi Kairat Sarzhanov’un yanı sıra, federasyon başkanları ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

İTT GENEL BAŞKANI SUAT ŞAHİN’İN AÇILIŞ KONUŞMASI

“BU SOFRA, GÖNÜLLERİ BİRLEŞTİRİYOR”

İTT Genel Başkanı Suat Şahin, açılış konuşmasında Ramazan ayının paylaşma ve dayanışma ruhunu vurgulayarak, “Bu mübarek ayda aynı sofrada buluşmak, gönülleri birleştirmek bizler için büyük bir mutluluk. Katılım gösteren herkese teşekkür ediyorum” dedi. Birlik ve beraberliğin Türk toplumunun güçlü bir temel taşı olduğunu belirten Şahin, bu tür organizasyonların, toplumu daha da kenetleyerek güçlendirdiğini ifade etti.

DİPLOMATLARDAN BİRLEŞME VE DAYANIŞMA MESAJI

Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, konuşmasında, dünyadaki zorlu süreçlere dikkat çekerek, “Burada gördüğüm birliktelik gerçekten umut verici. Birlikte olduğumuz sürece daha güçlü olacağız. İyiliğin her zaman galip gelmesini temenni ediyorum,” ifadelerini kullandı. Zürih Başkonsolosu Fazlı Çorman ise, “Bu akşam bizleri bir araya getiren organizasyona emeği geçenlere teşekkür eder, Ramazan’ın tüm insanlığa huzur ve bereket getirmesini dilerim,” dedi.

İSVİÇRE TÜRK TOPLUMUNUN BİRLİĞİNİ PEKİŞTİREN ÖNEMLİ BİR BULUŞMA

Cenevre Başkonsolosu İpek Özkan, görev süresinin sonlarına yaklaşırken, “İsviçre Türk toplumuyla geçirdiğim zaman çok kıymetli. Birlik ve dayanışma içinde olmayı sürdürmeliyiz,” diyerek toplumsal dayanışmanın önemine vurgu yaptı. Azerbaycan ve Kazakistan büyükelçileri, Türk dünyası arasındaki dostluk ve iş birliğinin güçlenerek devam etmesi gerektiğini belirterek, bu tür etkinliklerin kültürel bağları daha da kuvvetlendirdiğini ifade ettiler.

İSVİÇRE’DE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMAK

İftar programı boyunca, geleneksel Türk mutfağından lezzetler sunulurken, samimi sohbetlerle sosyal bağlar güçlendirildi. Diplomatik temsilciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, bu tür etkinliklerin, Türk toplumunun birlikte hareket ettiğinin ve kültürel değerlerini yaşatmak adına büyük bir önem taşıdığının altını çizdi. Katılımcılar, Ramazan’ın manevi huzurunu paylaşmanın yanı sıra, bu tür buluşmaların toplumlar arasında dayanışmayı pekiştiren etkinlikler olduğunu belirtti.

Etkinlik, Türkiye ve Türk dünyasından pek çok önemli ismi bir araya getirirken, iş dünyası, kültür ve diplomasi alanındaki güçlü temsillerle anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.

Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, konuşmasında, dünyadaki zorlu süreçlere dikkat çekerek, “Burada gördüğüm birliktelik gerçekten umut verici. Birlikte olduğumuz sürece daha güçlü olacağız. İyiliğin her zaman galip gelmesini temenni ediyorum,” ifadelerini kullandı.

Zürih Başkonsolosu Fazlı Çorman ise, “Bu akşam bizleri bir araya getiren organizasyona emeği geçenlere teşekkür eder, Ramazan’ın tüm insanlığa huzur ve bereket getirmesini dilerim,” dedi.

İTT Genel Başkanı Suat Şahin, açılış konuşmasında Ramazan ayının paylaşma ve dayanışma ruhunu vurgulayarak, “Bu mübarek ayda aynı sofrada buluşmak, gönülleri birleştirmek bizler için büyük bir mutluluk. Katılım gösteren herkese teşekkür ediyorum” dedi. Birlik ve beraberliğin Türk toplumunun güçlü bir temel taşı olduğunu belirten Şahin, bu tür organizasyonların, toplumu daha da kenetleyerek güçlendirdiğini ifade etti.

Azerbaycan’ın Bern Büyükelçisi Fuad İsgandarov

Kazakistan’ın Bern Büyükelçisi Kairat Sarzhanov

Cenevre Başkonsolosu İpek Özkan

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ: GÖSTERİLER VE KAMPANYALAR

yazar

Yayınlayan

on

By

📅 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında İsviçre’nin çeşitli şehirlerinde gösteriler ve kampanyalar düzenleniyor. Cenevre ve Lozan’da belirlenen güzergâhlarda yürüyüşler gerçekleşirken, Zürih ve Basel’de izinsiz protesto çağrıları yapılıyor.

CENEVRE VE LOZAN’DA ORGANİZE GÖSTERİLER

🟣 Lozan: “Feminist Grev Vaud” kolektifi, Montbenon Parkı’ndan başlayacak bir yürüyüş organize ediyor.
🟣 Cenevre: Feminist kolektifler ve bazı sendikalar, Pont du Mont-Blanc köprüsünde bir araya gelerek kadın haklarına dikkat çekecek.

ZÜRİH VE BASEL’DE İZİNSİZ GÖSTERİ ÇAĞRILARI

⚠️ Zürih’te “8 Mart Unite – Mücadeleleri Küresel Olarak Birleştir” sloganıyla, Paradeplatz’da izinsiz bir gösteri planlanıyor.
⚠️ Basel’de, Barfüsserplatz Meydanı’nda izin alınmadan bir protesto düzenlenmek isteniyor. Kanton polisi, bu gösteri için herhangi bir başvurunun yapılmadığını belirtti. Aynı alanda planlanan bir diğer etkinlik ise Basel’in geleneksel Karneval’i Guggenmusik geçidi olacak.

CİNSİYETÇİ ŞİDDETE KARŞI KAMPANYA

📢 Sendika Syna, kadınların iş yerinde maruz kaldığı cinsel taciz ve şiddetin önlenmesi için somut adımlar talep ediyor:
Danışma merkezleri kurulmalı
Şirketler için zorunlu eğitimler verilmeli
Taciz faillerine yaptırım uygulanmalı
Mağdurlar için hukuki koruma güçlendirilmeli

İsviçre’de Dünya Kadınlar Günü, eşitlik mücadelesi için bir kez daha önemli bir platform sunuyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

SVP, İSVİÇRE’DE GÖÇÜ SINIRLANDIRMAK İÇİN BEKLENMEDİK BİR ÖNLEM ÖNERDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Halk Partisi (SVP), göçü azaltmak için yeni bir adım attı. Ancak bu hamle, diğer partilerden sert tepki aldı. Muhalefete göre SVP’nin asıl amacı, İsviçre ile AB arasındaki yeni anlaşma paketini sabote etmek.

SVP’NİN SÜRPRİZ GİRİŞİMİ
SVP, yılın başında İsviçre’ye yüksek göçü sınırlamak için bir “koruma maddesi”ni devreye sokmaya çalıştı. Ulusal Milletvekili Magdalena Martullo-Blocher, bu girişimi Zürih’te düzenlenen bir tartışma etkinliğinde açıkladı. Ancak SVP’nin bu planı önceden bilinmiyordu ve kamuoyu tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

Parti, Ulusal Konsey’in Dış Politika Komisyonu’nda harekete geçti. Komisyon üyesi olmayan Martullo-Blocher, Ocak ayındaki toplantıya bir parti arkadaşının yerine katılarak SVP adına İsviçre’nin bu koruma maddesini devreye sokmasını talep etti.

HÜKÜMET YENİ BİR UYGULAMA ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR
SVP Ulusal Milletvekili Franz Grüter, göçün çok yüksek olduğunu ve 2014’te kabul edilen kitlesel göç inisiyatifinin hâlâ tam olarak uygulanmadığını belirterek, hükümetin derhal koruma maddesini hayata geçirmesi gerektiğini savundu.

AB ile Serbest Dolaşım Anlaşması’nın 14. maddesi, “ciddi ekonomik veya sosyal sorunlar” yaşanması durumunda taraflardan birinin müdahale talep edebileceğini öngörüyor. Ancak bu hüküm belirsiz ifadeler içeriyor. İsviçre ile AB arasında müzakere edilen yeni anlaşmada, bu koruma maddesinin daha net hale getirilmesi hedefleniyor. İsviçre hükümeti ise şu anda bu konuda bağımsız bir düzenleme üzerinde çalışıyor.

DİĞER PARTİLERDEN SERT ELEŞTİRİLER
SP Ulusal Milletvekili Eric Nussbaumer, SVP’nin bu girişimine sert tepki gösterdi: “Yeni İsviçre-AB anlaşması tamamlanırken koruma maddesini devreye sokmak saçmalık olur. SVP’nin amacı sadece anlaşmayı sabote etmek.”

FDP Ulusal Milletvekili Simon Michel de mevcut koruma maddesinin tek taraflı olarak uygulanamayacağını belirtti. Ancak İsviçre ile AB arasında Bilateral III Anlaşması kapsamında, İsviçre’nin tek başına bu maddeyi hayata geçirme yetkisi kazanacağını vurguladı.

Merkez Partili Ulusal Milletvekili Elisabeth Schneider-Schneiter ise mevcut hukuka göre koruma maddesinin yalnızca ciddi ekonomik veya sosyal sorunlar durumunda devreye alınabileceğini belirterek, “Şu an İsviçre’de böyle bir durum yok, dolayısıyla SVP’nin talebi reddedilmelidir” dedi.

SVP, YENİ DÜZENLEMEDEN ŞÜPHECİ
SVP’li Martullo-Blocher, yeni anlaşmadaki koruma maddesinin etkili olmayacağını savunuyor. Parti, bunu hükümetin halkı yeni anlaşmaya ikna etmek için sunduğu “boş bir vaat” olarak görüyor.

GÖÇ AZALDI AMA HALA YÜKSEK
2023 yılında İsviçre’deki yabancı nüfus 83.400 kişi arttı. 2022’de net göç 99.000 iken, 2023’te bu sayı yüzde 16 düşerek 83.400’e geriledi. Ancak pandemi öncesi beş yıllık döneme kıyasla göç oranı hala yüksek seyrediyor.

Martullo-Blocher, yeni AB anlaşmasında öngörülen koruma maddesinin, serbest dolaşım anlaşmasındaki haliyle birebir aynı olduğunu ve uygulanması için gereken “ciddi ekonomik veya sosyal sorunlar” koşullarının hiçbir zaman karşılanmadığını savundu.

SVP’nin bu girişimi sonuçsuz kaldı. Parti, ilgili komisyona sunduğu öneride başarısız oldu ve önerisi reddedildi. Ancak göç politikası ve AB ile ilişkiler İsviçre siyasetinde tartışma konusu olmaya devam edecek.

Haberin Devamını Oku

Trendler