Sosyal Medya

Gündem

Merz’den Scholz’a Sert Çağrı: “Derhal Suriye ve Afganistan’dan Mülteci Alımını Durdurun!”

yazar

Yayınlayan

on

Almanya’da Sığınmacılarla İlgili Göçmenlik Politikası ve Kamu Güvenliği Üzerine Tartışmalar Alevlendi
Almanya’da son yaşanan terör saldırısı, siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Afgan ve Suriyeli mülteciler, çeşitli cinsel taciz, tecavüz ve gasp olaylarıyla sık sık gündeme geliyordu. Solingen’de meydana gelen ve üç kişinin ölümüne yol açan bıçaklı saldırının ardından, CDU Partisi lideri Friedrich Merz, federal hükümetin göçmenlik politikasında köklü değişiklikler yapılmasını talep etti. Merz, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’a hitaben yazdığı mektupta, acil bir reform çağrısında bulunarak “Artık yeter!” başlığıyla mesajını duyurdu.

Terör Saldırısı ve Merz’in Tepkisi

Solingen’deki saldırının ardından Merz, sığınmacılarla ilgili göçmenlik politikalarını sert bir şekilde eleştirdi. Merz, saldırı sonrası yapılan geleneksel tepkilerin – yerinde ziyaretler, başsağlığı mesajları ve sert yasalar – yetersiz olduğunu belirtti. Merz, “Mesele bıçaklarda değil, bu bıçakları kullanan kişilerde. Çoğu vakada suçlular mülteci statüsünde olup, saldırıların büyük çoğunluğu radikal İslamcı motivasyonlardan kaynaklanmakta” ifadelerini kullandı.

Merz’in Politik Değişiklik Talepleri

Merz, Scholz hükümetinden köklü değişiklikler talep ediyor. Bu talepler arasında şunlar yer alıyor:

  • Suriye ve Afganistan’dan Mülteci Alımının Durdurulması: Merz, bu ülkelerden gelen yeni mültecilerin Almanya’ya kabul edilmemesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Almanya’ya giriş yapan mültecilerin geri gönderilmesi gerektiğini belirtti.
  • Sınır Kontrolleri ve Dublin Anlaşması: Almanya’ya gelen mültecilerin, güvenli üçüncü ülkelerden geldiği tespit edildiğinde geri gönderilmesi gerektiğini ve sınır kontrollerinin sıkılaştırılması gerektiğini vurguladı.
  • Süresiz Sınır Dışı Edilme: Merz, sınır dışı edilmesi gereken suçluların süresiz gözaltına alınması gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, Federal Polis’e ek yetkiler verilmesini ve yerel göçmenlik ofislerinin yükünün hafifletilmesini önerdi.
  • Çifte Vatandaşlık ve Kolaylaştırılmış Vatandaşlık: Merz, mevcut hükümetin kolaylaştırdığı vatandaşlık yasalarının iptal edilmesini ve çifte vatandaşlık uygulamalarının sonlandırılmasını talep ediyor.

Scholz’a Yönelik Eleştiriler

Merz, Scholz’u hükümetteki ortaklarından gelen direnişlerle karşı karşıya bırakma tehditiyle eleştirdi. “Eğer yeşiller ve FDP’nin veya sizin kendi partinizin üyeleri bu düzenlemeleri desteklemezse, o zaman bu kişilerin yoldan çekilmeleri gerekir” diyen Merz, Scholz’u yasaların geçişi için gereken adımları atmaya çağırdı.

Habeck’ten Katı Bıçak Yasaları Çağrısı: Kamusal Alanda Silah Kullanımı Yasaklanmalı

Almanya’nın Vizekanzleri ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck (54, Yeşiller), ülkesindeki bıçak şiddetiyle başa çıkmak için daha sıkı önlemler alınması gerektiğini belirtti. X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada Habeck, “Daha fazla silah yasaklama bölgesi ve sıkı silah yasaları” talebinde bulundu.

Habeck, “Bıçaklar ve kesici silahlar, Almanya’da kamusal alanlarda yer almamalıdır” diyerek, bu tür silahların toplumda güvenliği tehdit ettiğini ifade etti. Kamu güvenliğini artırmak için bıçak kullanımına dair yasaların sıkılaştırılmasını ve bu silahların açık alanlarda taşınmasının yasaklanmasını önerdi.

Habeck’in çağrısı, CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’in görüşleriyle çelişiyor. Merz, bıçak yasalarının tek başına yeterli olmayacağını savunmuş ve asıl problemin bıçaklar değil, onları kullanan kişiler olduğunu öne sürmüştü. Ayrıca, Merz göç politikalarında köklü değişiklikler yapılmasını talep etmişti.

Habeck’in önerileri, daha sıkı silah kontrolü ve yasaklama bölgeleri oluşturarak toplumu daha güvenli hale getirmeyi amaçlıyor. Bu tartışma, Almanya’nın göçmenlik politikası ve iç güvenlik önlemleri üzerine derin bir tartışma başlatmış durumda. Merz’in taleplerinin hükümetin mevcut politikalarında ne tür değişikliklere yol açacağı ise ilerleyen günlerde netlik kazanacak.

#deutschland #asyl #flüchtlinge #migration #FriedrichMerz #OlafScholz #GöçmenlikPolitikası #Almanya #SolingenSaldırısı #MülteciKriterleri #SınırKontrolleri #GüvenlikÖnlemleri #RobertHabeck #SilahYasaları

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

ST. GALLEN’DE KÖPEKLERE YÖNELİK TEHLİKE: CAM KIRIKLARIYLA HAZIRLANMIŞ SOSİS BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen’de bir köpek sahibi, Gübsensee’nin güneyinde cam kırıklarıyla hazırlanmış bir sosis buldu. Şehir Polisi, bölgede benzer yemlerin olabileceği uyarısında bulunarak hayvan sahiplerini dikkatli olmaya çağırdı.

Polis tarafından yapılan açıklamada, köpek sahibinin tehlikeli maddeyi fark ederek hayvanını son anda kurtardığı belirtildi. Veteriner hekim tarafından yapılan muayenede herhangi bir yaralanma tespit edilmedi.

Yetkililer, köpek sahiplerine şüpheli yiyeceklerle karşılaşmaları halinde derhal polise haber vermeleri çağrısında bulundu.

Haberin Devamını Oku

Gündem

FEDERAL HÜKÜMET, ÇİN’İN GÖZETİM VE BASKI FAALİYETLERİNE KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİNİ DEĞERLENDİRİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki Uygurlar ve Tibetliler, Çin’in gözetim ve baskı uygulamalarına maruz kalıyor. İsviçre Federal Hükümeti, Çin’in bu gruplar üzerindeki transnasyonel baskı uygulamalarını inceleyen bir rapor yayımladı. Bu rapor, Çin’in, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur diasporalarını gözetlediğini, toplulukları içinden casuslar yerleştirerek baskı yaptığını ve bu kişilerin gözlemlerini kaydederek tehditlerde bulunduğunu ortaya koyuyor.

Federal Hükümet’in yayımladığı raporda, Çin’in bu tür faaliyetlerini, diplomatik engeller nedeniyle tam anlamıyla cezalandırmanın zor olduğuna dikkat çekildi. Ancak, söz konusu casusluk eylemlerinin hukuki yollarla takip edilebileceği ve hedef alınan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği ifade ediliyor. Çin’in istihbarat birimleri, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur topluluklarının içindeki bazı bireyleri casus olarak kullanarak, bu grupların faaliyetlerini izliyor. Örneğin, gizli ajanlar, basın mensubu, turist veya öğrenci kılığında topluluklara sızabiliyor.

Hukuki ve Sosyal Zorluklar
Rapor, bu tür gözetim ve baskı faaliyetlerinin, özellikle dijital araçlar ve otoriter devletlerin işbirliğiyle daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu durumun, İsviçre’nin egemenliğini tehdit edebileceği belirtiliyor. Ancak, bu tür faaliyetlerin cezai yaptırımlarla karşılanması için siyasi casusluk gibi suçların kanıtlanması gerektiği ifade ediliyor.

Özel gözetim ve tehditlere karşı, bireylerin sivil yasal yollarla başvurabileceği ancak genellikle tanımadıkları kişilerle ilgili dava açmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor. Hükümet ayrıca, hedef alınan kişilerin daha dikkatli olmalarını sağlamak için eğitim ve farkındalık artırma önlemleri öneriyor.

Uygurların Durumu
Raporda, Çin’in Uygur topluluğuna yönelik benzer baskılar uyguladığı da belirtiliyor. Ancak İsviçre’deki Uygur nüfusunun az olması nedeniyle, ülke genellikle bu tür operasyonların geçiş noktası olarak kullanılmakta. Federal Hükümet, bu tür baskılara karşı daha fazla koruma önlemi geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu önlemler, hem yerel yetkililer için eğitim ve bilinçlendirme, hem de mağdurlara yönelik destek ve danışmanlık hizmetlerini içeriyor.

Sonuç ve Öneriler
Federal Hükümet, özellikle Tibet ve Uygur toplulukları için Çin’in gözetim faaliyetlerinin artarak devam edeceğini öngörüyor. Hükümet, daha fazla önlem alınması gerektiğini belirterek, transnasyonel baskıya karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

İsviçre’deki 7.500 Tibetli ve 150 Uygur’un güvenliği için önerilen koruma önlemleri, diğer ülkelerdeki benzer baskılara karşı daha geniş çaplı bir stratejinin parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu tür baskıların yalnızca Çin tarafından değil, Rusya ve Türkiye gibi diğer ülkeler tarafından da uygulandığı ifade ediliyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ZÜRİH’TE KADIN SÜNNETİNE KARŞI ÖNLEMLER ARTIRILACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich’te bir yıldır hizmet veren ve kadınlara yönelik genital sünnetin önlenmesi konusunda çalışan danışma merkezi, bu alandaki faaliyetlerini genişletmeyi planlıyor. 🩺

ZÜRİH’TE 2900’Ü AŞKIN KADIN TEHLİKE ALTINDA
Zürich kantonunda, 2900’den fazla kadın, genital sünnet nedeniyle ya geçmişte mağdur olmuş ya da bu tehlikeyle karşı karşıya kalmış durumda. Çoğu kadın Afrika, Orta Doğu ve Asya kökenli. Bu durumu engellemeye yönelik çalışmalar, 2012’den bu yana İsviçre’de yasal olarak suç sayılıyor. 🚫👩‍⚖️

DANIŞMANLIK HİZMETLERİ ARTTIRILACAK
Zürich’teki Ambulatorium Kanonengasse’deki sağlık hizmeti, kadınlar, kız çocukları ve ailelerine ücretsiz danışmanlık veriyor. Hizmet, özellikle illegal genital sünnete karşı farkındalık yaratmayı ve aileleri eğitmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz yıl 25 önleyici etkinlik düzenlendi. 🎓💬

Sağlık Bakanı’ndan Önemli Aksiyon
Zürich sağlık direktörü Natalie Rickli (SVP), kadınları ve kızları bu tür uygulamalardan korumak için büyük çaba sarf ediyor. Rickli, geçmişte, Ulusal Konsey’de bu konuda daha fazla önlem alınmasını talep etmişti. 👩‍⚖️🛡️

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler