Sosyal Medya

Avrupa

GURBETÇİLER DİZİLERDE DE “ÖTEKİ”

yazar

Yayınlayan

on

Yaşar Üniversitesi doktora öğrencisi Cenk Çakar, Almanya’daki Türk göçmenlerin televizyon dizilerindeki temsillerini inceledi.

Cenk Çakar, Almanya’daki Türk göçmenlerine dair son 30 yılda çekilen 15 dizideki 35 karakteri analiz etti. Araştırmasında, Türk göçmenlerinin, genellikle “Alamancı” ve “gavur” gibi ötekileştirici ifadelerle temsil edildiğini belirtti. Çakar, gurbetçilerin dizi sektöründeki temsillerinin hâlâ yüzeysel, karikatürize edilmiş ve stereotiplere dayalı olduğunu vurguladı.

Araştırmanın Temel Bulguları

Çakar’ın yaptığı araştırma, Almanya’daki Türk göçmenlerinin televizyon dizilerinde nasıl yansıtıldığını anlamaya yönelik önemli bir çalışma olarak öne çıkıyor. Çakar, araştırmasına başladığında 30 yıl boyunca yayınlanan yerli dizilere odaklanarak, dizilerdeki gurbetçi karakterlerin oldukça sınırlı bir temsile sahip olduğunu ifade etti. Toplamda sadece 35 karakterin incelendiği çalışmada, Türk göçmenleri genellikle ana karakterlerden ziyade yan karakterler olarak yer aldı.

Çakar’ın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta, gurbetçi karakterlerin çoğunun olumsuz kalıplara yerleştirildiği ve genellikle “Alamancı” gibi marjinalleştirici bir dil ile anıldığıydı. Çakar, “Dizilerde gurbetçiler, çoğunlukla halkın ötekileştirdiği figürler olarak resmediliyor. Bu ötekileştirmenin bir parçası olarak, gurbetçilerin yaşam tarzları ve kültürel kimlikleri çoğu zaman karikatürize ediliyor” diyerek dizilerdeki temsili eleştirdi.

Gurbetçilerin Sosyo-Kültürel Hayatı Dizilerde Görünmüyor

Çakar, Almanya’daki Türklerin sosyo-kültürel hayatlarının dizilerde genellikle gözden kaçırıldığını belirtti. “Gurbetçi ailelerin yaşadığı zorluklar, entegrasyon süreçleri ve kültürel sentezlenme gibi derin sosyo-kültürel meseleler dizilerde yeterince işlenmiyor. Bunun yerine, gurbetçilerin yaşamları genellikle basmakalıp şekilde sunuluyor” dedi.

Çakar, Almanya’daki Türklerin bir arada yaşadığı kültürel karışım ve melezleşmeyi de vurguladı. Almanya’daki Türklerin, orijinal kültürlerinden ve karşılaştıkları yeni kültürlerden sentezledikleri yeni bir üçüncü kültür yaratmalarının, dizilerde çok az bir şekilde yansıtıldığını ifade etti. Bu eksik temsilin, göçmenlerin toplumdaki yerini daha geniş bir perspektiften anlamayı engellediğini belirtti.

Kadın Temsilleri: Bastırılmış ve Marjinalleştirilen Karakterler

Araştırmanın kadın temsilleri üzerine yaptığı incelemeler de dikkat çekici. Çakar, Almanya’daki Türk dizilerinde, kadın karakterlerin çoğunlukla bastırılmış ve toplumun normlarına uymayan davranışlardan kaçınan şekilde resmedildiğini belirtti. Kadınların özgürlükleri kısıtlanmış, ailelerinin kontrolü altında yaşamaya zorlanmış figürler olarak sunulduğunu ifade etti.

Örnek olarak, Menekşe ile Halil dizisinde yer alan Menekşe karakterine dikkat çeken Çakar, Menekşe’nin Berlin’de gezmesine bile ailesinin engel olduğunu, hatta Türkiye’ye evlenmek için gönderildiğini anlattı. Çakar, bu tür temsillerin kadınların özgür iradeleriyle hareket etmelerini engellediği ve çoğunlukla toplumsal baskılarla şekillendirilen yaşamlar sunduğunu vurguladı.

Ayrıca, dizilerdeki kadın karakterlerin kültürel değişimle birlikte farklılaştırıldığını belirtti. Daha önceki jenerasyondaki kadınlar, geleneksel değerlere bağlı olarak yaşarken, yeni nesil kadınlar özgürlük arayışına girmekte ve toplumun baskılarına karşı direnç göstermektedir.

Irkçılık ve Göçmenlik

Çakar, araştırmasında Almanya’daki Türklerin 60-70 yıl boyunca süregelen ırkçılıkla mücadelelerine de değindi. 1960’larda Almanya’ya işçi olarak göç eden Türklerin, orada yaşadıkları zorlukları, ayrımcılığı ve kimlik arayışını detaylandırdı. Çakar, “Bu insanlar uzun yıllar boyunca ırkçılıkla mücadele ettiler ve işçi sınıfı olarak ciddi zorluklar yaşadılar. Ancak bu zorlukları anlatan bir temsili daha fazla görmek isterdik” dedi.

Çakar’a göre, Almanya’daki Türklerin karşılaştığı ırkçılık, onların dizi sektöründeki temsillerini de etkilemiş ve genellikle dışlanan, ötekileştirilen figürler olarak yansımalarına yol açmıştır. Çakar, göçmenlik ve ırkçılık temalarının, dizilerde daha derinlemesine işlenmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.

Sonuç ve Öneriler

Cenk Çakar’ın bu araştırması, Almanya’daki Türk göçmenlerinin dizi sektöründeki temsillerinin büyük oranda olumsuz ve dar bir çerçevede sunulduğunu ortaya koyuyor. Çakar, Türk göçmenlerinin dizilerdeki temsillerinin, toplumdaki gerçek durumları daha iyi yansıtacak şekilde çeşitlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, dizilerde göçmenlerin kültürel kimliklerinin daha zengin ve çok boyutlu bir şekilde gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Çakar, araştırmasının amacı doğrultusunda, Almanya’daki Türklerin kültürel entegrasyonunun daha doğru ve derin bir şekilde işlenmesi gerektiğini belirterek, bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.

@hurriyet

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

İSVİÇRELİ MİRASÇIDAN 23,8 MİLYON EURO’LUK LÜKS VİLLA SATIŞI

yazar

Yayınlayan

on

By

GÜNCEL | 3 DAKİKALIK OKUMA
Mallorca’nın en gözde noktalarından Formentor Yarımadası’nda bulunan görkemli bir villa satışa çıktı. Fiyat etiketi: Tam 23,8 milyon Euro.

İsviçreli mirasçı Simone Eigensatz, babası Walter Eigensatz’tan kalan lüks villayı satışa sundu. Lucerneli iş insanı Walter Eigensatz, Almanya’da işlettiği psikososomatik tedavi klinikleriyle kazandığı servetiyle Mallorca’da bu rüya gibi malikaneyi inşa etmişti. Şimdi ise bu eşsiz mülk yeni sahibini arıyor.

ADI GİBİ İDDİALI: “ADLERHORST” – KARTAL YUVASI

Villanın ismi, Almanca’da “Kartal Yuvası” anlamına gelen Adlerhorst – İspanyolcası Nido de Águilas. Adeta bir kartal yuvası gibi yükselen bu malikane, 180 derecelik nefes kesen Akdeniz manzarasına sahip. 869 metrekarelik yaşam alanı, 7 geniş yatak odası, 2 yüzme havuzu ve yapay bir şelaleyle birlikte 22.337 metrekarelik bir araziye yayılıyor.

MAHREMİYET VE KONFOR BİR ARADA

Villanın konumu, gizlilik arayanlar için ideal. Çam ormanlarının arasında, kayalık bir tepeye konumlanmış bu ev, tam bir inziva alanı. Üstelik ünlü Formentor Plajı’na yalnızca birkaç dakikalık mesafede.

Simone Eigensatz, Mallorca Zeitung gazetesine verdiği röportajda, “Babam her şeyin en iyisini isterdi. Altın kaplama muslukları Paris’ten getirtmişti,” diyerek villanın ne denli lüks olduğunu vurguluyor.

İÇ MEKÂNLARDA LÜKSÜN ZİRVESİ

Villanın zemin katında iki adet en-suite yatak odası yer alırken, üst katta beş yatak odası daha bulunuyor. Ana süit, Arap esintileri taşıyan bir duş, yerleşik küvet ve jakuzi ile donatılmış. Jakuzi ise doğrudan deniz manzarasına açılıyor.

Villanın satışıyla ilgilenenler için iyi haber: İç dekorasyonda değişiklik yapılabiliyor. Ancak bölgenin doğa koruma alanı olması sebebiyle dış yapıya dair kısıtlamalar bulunuyor.

BİR YATIRIM, BİR HAYAL, BİR YAŞAM TARZI

Yaklaşık 22,3 milyon İsviçre Frangı değerindeki bu villa, yalnızca bir ev değil, aynı zamanda eşsiz bir yaşam tarzı ve prestij yatırımı olarak öne çıkıyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

YENİ UÇUŞ KURALLARI YOLDA: İSVİÇRELİ YOLCULARI DA YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

🕓 Okuma süresi: 3 dakika
Avrupa Birliği, uçuş gecikmeleri ve yolcu tazminatlarıyla ilgili mevcut düzenlemeleri yeniden masaya yatırıyor. Planlanan reform İsviçre’deki yolcuları da doğrudan etkileyebilir. Seyahat portalı Travelnews, gündemdeki değişikliklerin ne anlama geldiğini özetledi.

✈ UÇAK GECİKTİ, TAZMİNAT HAKKI NE OLACAK?

Mevcut uygulamada, varışta 3 saatten fazla gecikme yaşanırsa yolcular, uçuş mesafesine bağlı olarak 250, 400 veya 600 Euro tazminat alabiliyor. Ancak yeni tasarıya göre bu sınırlar artacak:

  • Kısa mesafeli uçuşlarda (3500 km’ye kadar): 5 saat
  • Orta mesafe uçuşlarda (6000 km’ye kadar): 9 saat
  • Uzun mesafeli uçuşlarda (6000 km üzeri): 12 saat
    gecikme yaşanmadıkça tazminat verilmeyecek.

Tüketici örgütlerine göre bu değişiklik hayata geçerse, tazminat alabilecek yolcu sayısı %85 azalabilir.

🇪🇺 DEĞİŞİKLİĞİN ARKASINDA NE VAR?

AB Komisyonu bu değişikliği ilk kez 2013’te gündeme getirmişti. Ancak Avrupa Parlamentosu ile uzlaşma sağlanamamış ve süreç donmuştu. Şimdi, 2025 yazı öncesi konu yeniden AB gündemine alındı. İki hafta içinde yapılacak ulaştırma bakanları toplantısında kararın masaya yatırılması bekleniyor.

🛫 HAVAYOLLARI NEDEN DESTEKLİYOR?

Havayolları bu değişikliği savunuyor. “Airlines for Europe” adlı birlik, mevcut kurallar nedeniyle bazı firmaların uçağı tamamen iptal ettiğini, çünkü birkaç saatlik gecikmenin bile maliyetli olduğunu söylüyor. Yeni sistemin firmalara daha esnek operasyon imkânı tanıyacağını iddia ediyorlar.

🙅‍♂️ TÜKETİCİ KURUMLARI NEDEN TEPKİLİ?

Airhelp ve Flightright gibi yolcu haklarını savunan kuruluşlar ise, tazminat yükümlülüğünün havayolu şirketlerini dakik olmaya zorladığını belirtiyor. Airhelp CEO’su Tomasz Pawliszyn, “Bu değişiklik hayata geçerse, daha uzun ve daha sık gecikmeler Avrupa uçuşlarında normalleşir” uyarısında bulundu.

🇨🇭 İSVİÇRELİLERİ NASIL ETKİLER?

Her ne kadar İsviçre AB üyesi olmasa da, 261/2004 sayılı AB Fluggastrechte-Verordnung (Yolcu Hakları Tüzüğü) İsviçre kalkışlı ya da AB/EFTA içinde yapılan uçuşlar için geçerli.

  • Zürih’ten Frankfurt’a uçan biri, AB kurallarından yararlanır.
  • New York’tan Zürih’e dönüşte ise sadece AB/EFTA merkezli havayolları (örneğin Swiss) için geçerlidir. United gibi ABD merkezli firmalar bu kapsama girmez.

Bu yeni düzenlemenin hayata geçip geçmeyeceği önümüzdeki haftalarda netleşecek. Ancak bir şey kesin: Seyahat eden herkesin haklarını yeniden gözden geçirmesi gerekecek.

#uçuşgecikmesi #avrupabirliği #yolcuhakları #tazminat #seyahatedikkat

Haberin Devamını Oku

Avrupa

FRANSA’DA AÇIK ALANLARDA SİGARA YASAĞI GELİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

1 Temmuz’dan itibaren çocukların bulunduğu yerlerde sigara içenlere 135 Euro ceza

📅 30.05.2025 – Güncellendi: 09:20
✍️ Cemil Baysal

Fransa’da sigarayla mücadele kapsamında önemli bir karar alındı. Sağlık Bakanı Catherine Vautrin’in açıklamasına göre, çocukların bulunduğu tüm açık alanlarda sigara içmek yasaklanıyor. Yeni uygulama 1 Temmuz 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek.

Nerelerde yasak olacak?
Yasak kapsamında plajlar, parklar, okul çevreleri, otobüs durakları ve açık spor alanları yer alıyor. Bu alanlarda sigara içenlere 135 Euro para cezası kesilecek.

Ancak kafe ve barların açık terasları bu düzenlemeden muaf tutuldu. Ayrıca elektronik sigaralar da yasak kapsamına dahil edilmedi.

Bakan’dan net mesaj: “Çocukların olduğu yerde sigara olmamalı”
Vautrin, “Sigara içme özgürlüğü, çocukların temiz hava soluma hakkının başladığı yerde biter” diyerek, okul çevreleri dahil olmak üzere çocukların bulunduğu tüm alanlarda sigara içmenin engelleneceğini vurguladı.

75 binden fazla ölüm
Fransa’da her yıl 75 binden fazla kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Ülkede halihazırda 1.500’den fazla belediye yerel düzeyde benzer yasaklar uyguluyordu. Bu yeni düzenleme ise ülke çapında geçerli olacak.

Fransa, 2032’ye kadar “dumansız nesil” hedefiyle yürüttüğü 2023-2027 Ulusal Tütünle Mücadele Programı kapsamında bu adımı atıyor. Anketlere göre Fransız halkının %62’si kamusal alanlarda sigara yasağını destekliyor.


Haberin Devamını Oku

Trendler