Gündem
Tages Anzeiger Gazetesi Başlığı: İsviçre’de Arnavut İslamı: Küçük Kızlar Başörtülü, Kadınlara İtaat Öğütleniyor
İsviçre’nin önde gelen gazetelerinden Tages Anzeiger’de, 11 Ekim 2025’te Bettina Weber imzasıyla yayımlanan “Albanischer Islam in der Schweiz – Sie tragen Kopftuch und sollen ihren künftigen Ehemännern gehorchen” başlıklı haberde,
ülkedeki bazı Arnavut camilerinde dini anlayışın giderek daha muhafazakâr bir hâl aldığı vurgulanıyor.
Haberde, altı-yedi yaşındaki kız çocuklarının başörtüsü taktığı, kadınlara ise “kocalarına itaat etmenin dini bir görev olduğu” öğütlendiği belirtiliyor.
Bir dönem hoşgörülü yapısıyla tanınan “Arnavut İslamı”nın, İsviçre diasporasında giderek daha katı bir çizgiye yöneldiğine dikkat çekiliyor.
Gazete, imamların ve dini figürlerin Batı değerlerine mesafeli açıklamalarına, kadınların kamusal alandan çekilmesine ve küçük yaşta çocukların örtünmesine vurgu yapıyor.
Haberin orijinali şöyle:

İsviçre’deki bazı Arnavut camilerinde başörtülü kızlara, “dindar kadınların sorun çıkarmadığı” öğretiliyor. Oysa bu cami birlikleri 2017’de kadın-erkek eşitliğine bağlılık sözü vermişti. Peki bu iki durum nasıl bir arada var olabilir?
Yazan: Bettina Weber
Yayın tarihi: 11 Ekim 2025, 16.02
Kısa özet:
- İsviçre’deki Arnavut camilerinde giderek daha muhafazakâr dini eğilimler görülüyor.
- Artık küçük kız çocukları bile cami etkinliklerinde başörtüsü takıyor.
- Bazı İsviçreli imamlar, radikal vaizlerle birlikte programlara katılıyor.
Bazıları o kadar küçük ki, başörtülerinin altında neredeyse kayboluyorlar.
Altı-yedi yaşlarında bu küçük kızlar, saçlarını ve kulaklarını tamamen örten, omuzlarına kadar uzanan sıkı bir başörtüsü — “hicap” — takıyorlar.
Görüntüler, katı bir İslam ülkesinden değil, İsviçre’nin St. Gallen kantonundaki Wil Camii’nden.
İsviçre’deki 197 Müslüman ibadethanesi arasında en tanınmışı olan bu caminin inşası, 2009 yılında İsviçre Halk Partisi’nin (SVP) minare yasağı girişimine ilham vermişti.
Cami 2017’de açıldığında “örnek cami” ve imamı “örnek imam” olarak tanıtılmıştı. St. Galler Tagblatt gazetesi, o zamanlar katılan Müslüman kadınların yarısının başörtüsüz olduğunu yazmıştı.
Sonraki yıllarda Rotary Kulübü’nü ağırlayan cami, yerel SVP başkanının İsviçre televizyonunda “pozitif bir örnek” olarak övdüğü bir mekân haline gelmişti.
Ancak bugün caminin Facebook sayfasında paylaşılan yeni fotoğraflarda neredeyse hiçbir kadının başı açık değil — aralarında küçük kızlar da var.
Benzer manzaralar yalnızca Wil’de değil; Winterthur, Romanshorn (TG), Dietikon (ZH) ve Reinach (AG) kentlerindeki Arnavut camilerinin Facebook sayfalarında da görülüyor.
Kadınlar ve kızlar hemen her fotoğrafta başörtülü.
İslam ve mutfaktaki kadın
Başka örnekler de, İsviçre’deki Arnavut diasporasında geleneksel olarak hoşgörülü görülen İslam anlayışının giderek daha muhafazakâr hale geldiğini gösteriyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında, Wil Camii imamı Bekim Alimi, Almanya’nın Emsdetten kentinde düzenlenen bir toplantıyı yönetti.
Toplantının davetlileri arasında, Kosova’nın eski başimamı Shefqet Krasniqi de vardı. Krasniqi, bir dönem Priştine’deki ana caminin imamıydı; ancak “teröre ve nefrete teşvik” suçlamasıyla görevinden alınmıştı. 2018’de delil yetersizliğinden beraat etti.
Krasniqi’ye göre eşcinseller ahlaki bir tehdit oluşturuyor.
Kadınların örtünmesi “zorunluluk” ve “kimliğin bir parçası.”
Mini etek giymek “ahlaksızlık” sayılıyor, çünkü “erkekleri tahrik eder.”
Krasniqi’ye göre kadının yeri mutfak.
Aynı etkinliğe imam Fadil Musliu da katıldı.
Kosovalı din adamı, 2024 sonunda verdiği bir röportajda, “bazı kültürlerde geçmişte kadınların insan olup olmadığı bile tartışılmıştı” dedi.
Ona göre İslam, “kadına doğasına uygun bir konum vermişti.”
Musliu, Batı değerlerini reddediyor:
“Haklarımızı kadın ya da erkek haklarına ilişkin Avrupa sözleşmelerinden değil, Kur’an’dan alıyoruz,”
diyor ve ekliyor:
“Bu nedenle, erkek evde Allah’ın ( Tanrı’nın) kendisine verdiği yetkiyi kullanabilir.”
Batı değerleriyle arası olmayan bir şarkıcı
Batı değerleriyle sorun yaşayan bir diğer isim, Kuzey Makedonyalı Adem Ramadani.
İsviçre’nin Basel kentinde yaşayan Ramadani, Arnavut diasporasının en popüler dini müzik sanatçılarından biri.
O da Alimi, Krasniqi ve Musliu ile birlikte Emsdetten’deki etkinlikte yer aldı.
Ayrıca, İsviçre merkezli muhafazakâr Arnavut dini televizyon kanalı RTV Pendimi’ye de konuk oldu.
Kadınlara “itaat” çağrılı ilahiler
Ramadani’nin şarkılarında kadınlara kocalarına itaat etmeleri öğütleniyor:
“Ey Müslüman kardeşim, görevini biliyor musun? Allah sana kocana her zaman itaat etmeyi emretti.”
Bir başka şarkısında Ramadani, “Arnavut gençliğinin Avrupa değerlerini benimsediğinden” yakınıyor.
Sanatçının sosyal medyada bir milyondan fazla takipçisi bulunuyor.
2022’de Facebook’ta, vaize Zelije Sulejmani-Bunjaku’yu övüp onunla yaptığı bir röportajı paylaştı; video 192.000 kez izlendi.
On iki yıldır İsviçre’de yaşayan Arnavut kökenli Sulejmani, hafıze (Kur’an’ı ezberlemiş kadın din eğitmeni) unvanına sahip ve camilerde kadınlara ile çocuklara dini dersler veriyor.
Videoda şöyle diyor:
“Bir kadın dini eğitim aldıysa, eşi diğer erkeklerden daha az sorun yaşar. Çünkü Allah’tan korkan bir kadın, kocası nasıl olursa olsun onu mutlu etmeye çalışır.”
Son bir buçuk yılda Sulejmani, İsviçre’deki Dietikon, Reinach ve Effretikon dâhil en az dokuz camide konuşmalar yaptı.
Arnavut İslam Toplulukları Çatı Birliği (DAIGS) de onun çalışmalarını destekliyor.
Temmuz başında örgüt, Facebook sayfasında genç bir Arnavut kadının kaleme aldığı bir yazıyı paylaştı. Yazıda kadın, “yıllar süren arayıştan sonra bir başörtülü Müslüman kardeş” haline geldiğini ve bunun Sulejmani sayesinde olduğunu anlatıyordu.
Eşitlik sözü, başörtülü kız çocuklarıyla çelişiyor
2017’de İsviçre’deki iki Arnavut cami birliği, İsviçre hukuk sistemine bağlılıklarını ilan eden bir tüzük (charta) imzaladı.
Bu belge, “İsviçre’deki Müslümanlar için bir rehber” olarak tanıtıldı.
İmzayı atanlar, Arnavut İslam Derneği (AIS) ve İsviçre Arnavut İmamlar Birliği (UAIS) idi — bugünkü adıyla DAIGS.
O dönemin başkanı Mustafa Memeti, “Bu belge Müslümanlar için yol gösterici olacak” demişti.
Tüzükte, İsviçre yasalarının dini kuralların üzerinde olduğu ve kadınla erkeğin eşit kabul edildiği açıkça yazılıydı.
NZZ gazetesi, o dönem UAIS Başkanı Nehat Ismaili’nin “Bu değerler hiçbir şekilde sorgulanmamalıdır” sözlerini aktarmıştı.
Peki, bu eşitlik vurgusu başörtülü küçük kızlar ve aşırı muhafazakâr mesajlarla nasıl bağdaşıyor?
DAIGS, gazeteye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kuruluşlarımız, eşitlik ve hukuk devletine bağlıdır. Bireysel vakalar veya kişisel açıklamalar bu bağlamda değerlendirilmelidir.”
Sulejmani’nin davet edilmesinin, onun her cümlesine onay verildiği anlamına gelmediğini belirten çatı örgüt,
camilerde zaman zaman başörtülü küçük kızların görülmesinin ise “bayram ya da dini kutlama anlarına ait özel kareler” olduğunu savundu:
“Bu çocuklar yetişkinleri taklit ediyorlar; zorlanmıyorlar çünkü İslam’da inançta zorlama yoktur.”
Bekim Alimi hakkındaki sorulara ise DAIGS yanıt vermedi.
Bir zamanlar hoşgörülü olan Arnavut İslamı, değişiyor
İsviçre’de yaşayan yaklaşık 445 bin Müslüman’ın üçte ikisi Arnavut kökenli.
Bunlar Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Kosova’dan gelen kişiler.
Bu ülkelerde İslam tarih boyunca ikincil bir rol oynamıştı.
Basel Üniversitesi’nden İslam bilimci Prof. Maurus Reinkowski şöyle diyor:
“Arnavut kimliğinin oluşumunda din belirleyici değil, dil ve etnik bilinç belirleyici olmuştur.”
Geçmişte bu bölgelerde başörtülü kız çocukları neredeyse hiç görülmezdi; kadınlar da başörtüsünü çoğunlukla kültürel veya estetik bir aksesuar olarak kullanırdı.
Bugün ise durum değişiyor. Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te artık nikap (tüm vücudu örten siyah peçe) satan İslami mağazalar var.
Bu gelişim, Balkanlar’da İsviçre’ye kıyasla daha belirgin şekilde hissediliyor.
Priştine merkezli Kosova Politik Araştırmalar ve Kalkınma Enstitüsü, 2016’da yayımladığı bir raporda,
“Arnavut toplumunun dil merkezli bir ulustan dini-etnik bir topluma dönüşmekte olduğu” tespitini yapmış ve bunun “geleneksel Arnavut kimliğinin sonu” olabileceği uyarısında bulunmuştu.
Çocuklara başörtüsü: tartışmalı bir konu
Bu eğilim son yıllarda daha da belirginleşti.
Üsküp’te “Muslim Shop” adlı mağazalarda tam peçe (nikap) satılıyor.
Kosova’da ise 1998 savaşından önce 400 civarında cami varken, bugün bu sayı 900’ü aştı.
Başkent Priştine’de Avrupa’nın en büyük camilerinden biri inşa ediliyor.
10 bin kişilik kapasiteye sahip bu caminin yaklaşık 40 milyon avroluk maliyetini Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı üstleniyor.
Kosova’daki yeni muhafazakâr çevreler, kız çocuklarının başörtüsü takmasına izin verilmesi için baskı yapıyor.
Yasa bu konuda açık bir yasak içermese de, ülkedeki hemen hemen tüm devlet okullarında başörtüsü yasak.
Eski diplomat Lulzim Peci, bu yasağın kaldırılmasının “siyasi İslam’ın devlet kurumlarına arka kapıdan girişine” yol açacağını savunuyor ve
“Bu değişim, Kosova’nın laik karakterini zayıflatır, toplumsal birliği tehlikeye atar.” diyor.
İnsan hakları savunucuları da çocuklara başörtüsü takılmasının “özgür irade gelişimini engellediği” görüşünde.
Avusturya kısa süre önce 14 yaş altı kız çocuklarına başörtüsü yasağı getirdi.
İsviçre Federal Hükümeti de 15 yaş altı kızlar için benzer bir düzenlemeyi değerlendiriyor.
Sonuç: Hoşgörüden muhafazakârlığa
Bir zamanlar “ılımlı” ve “Avrupa’ya uyumlu” olarak tanımlanan Arnavut İslamı, bugün İsviçre diasporasında açık biçimde daha muhafazakâr bir yöne kayıyor.
Küçük yaşta başörtüsü takan kızlar, erkek egemen söylemler, Batı karşıtı vaazlar ve dini sembollerin artışı,
İsviçre’deki Arnavut topluluğunun kimlik ve inanç yapısında derin bir değişimi ortaya koyuyor.
Gündem
İsviçre’de Kadınlara Yönelik Şiddet Artıyor
İsviçre, kadınlara yönelik şiddet konusunda karanlık bir yıl geçiriyor. 2025’te şimdiye kadar 27’den fazla kadın ve kız çocuğu öldürüldü – bu sayı, geçen yılın toplamını şimdiden aşmış durumda. Federal Hükümet ilk kez kadın cinayetlerine ilişkin ayrıntılı verileri kamuoyuyla paylaştı ve ülke çapında bir önleme kampanyası başlattı. Bu bilgileri İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu SRF duyurdu.
Resmi veriler, özellikle bir gerçeğin altını çiziyor: Ayrılık anı kadınlar için en tehlikeli dönem. Vakaların büyük çoğunluğunda fail, kadının yakın çevresinden geliyor; genellikle eş ya da eski partnerler bu saldırıların sorumlusu. Birçok olaydan önce tehditler veya ısrarlı takip gibi uyarı işaretleri bulunduğu belirtiliyor.
Bozen’de “Talk Less, Do More” Koşusu: Şiddete Karşı Toplumsal Bir Mesaj
İsviçre’de tablo endişe vericiyken, İtalya’nın kuzeyindeki Bozen (Bolzano) kenti güçlü bir toplumsal dayanışma örneği sergiliyor. 23 Kasım’da, şehirde 12. kez düzenlenecek “Talk Less, Do More” koşusu, kadınlara yönelik şiddete karşı kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Haber Südtirolnews tarafından duyuruldu.
Koşu, Museion’un önünden başlayacak ve katılımcılar tarihi şehir merkezi ile Talferpromenade boyunca uzanan beş kilometrelik parkuru tamamlayacak. Güzergâh üzerinde, ilişkilerde saygı, sağlıklı iletişim ve şiddet önleme konularını işleyen interaktif duraklar yer alacak.
Etkinlik; müzik, bilgilendirme stantları ve belediye, sosyal hizmetler, spor kulüpleri ile polis teşkilatının oluşturduğu geniş bir destek ağıyla gerçekleştirilecek.
Koşunun sonunda çeşitli ödüller verilecek. Bunlardan biri, yaşamı boyunca kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye adayan ve geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden polis müfettişi Mario Morgavi anısına verilen özel ödül olacak.
Gündem
Umverkehr’den Uçak Bileti Vergisi İçin Yeni Halk İnisiyatifi
İsviçre’nin çevre örgütü Umverkehr, uçak bileti vergisini yeniden siyasi gündeme taşımaya hazırlanıyor. Örgüt, 2026 yılında başlatacağı halk inisiyatifi ile, uçuş mesafesine ve seyahat sınıfına göre değişen bir uçak bileti vergisinin oylamaya sunulmasını hedefliyor.
Umverkehr, federal hükümetin ve parlamentonun artan havacılık kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda yeterli irade göstermediğini savunuyor. Örgüte göre, yüksek tren biletleri ve sınırlı uluslararası demiryolu seçenekleri, yolcuların uçaktan trene geçişini engelliyor. Bu durumun “ciddi bir dengesizlik” yarattığı belirtiliyor.
Gelirin Halk ve Uluslararası Tren Ağına Aktarılması
Taslağa göre, toplanacak gelirin büyük bölümü kamu ulaşımının kullanımını teşvik etmek için doğrudan halka geri dağıtılacak. Kalan pay ise uluslararası demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesine ayrılacak.
Gece Treni Tartışmalarına Eleştiri
Umverkehr, özellikle gece trenleri konusunda federal siyasette yaşanan “gidip gelme” tavrını eleştiriyor. Ständerat’ın Mali Komisyonu, 2026 bütçesinden ayrılması planlanan 10 milyon franklık gece treni desteğinin kaldırılmasını önerdi. Bu konudaki nihai karar Aralık ayında parlamentoda verilecek.
Daha Önceki Girişimler Başarısız Olmuştu
İsviçre halkı, 2021’de CO₂ Yasası kapsamında sunulan uçak bileti vergisini reddetmişti. Sonrasında parlamentoya sunulan benzer girişimler de kabul görmedi. Ayrıca, CO₂ yasasının son revizyonunda milletvekilleri, business ve özel jetler için önerilen ek uçuş vergisinden tamamen vazgeçti.
Kamuoyu Desteği Artıyor
Öte yandan, 2022 yılında yapılan ve Umverkehr tarafından yaptırılan bir temsilî ankete göre, iklim politikaları açısından uçak biletlerini daha pahalı hâle getiren bir yönlendirme vergisi, toplum içinde geniş bir kabul görüyor.
Gündem
Ramiswil’de 120 Köpeğin Uyutulması Tepkilere Neden Oldu
Solothurn kantonunun Ramiswil bölgesinde bulunan bir çiftlikte, sağlık durumları ağır olduğu gerekçesiyle 120 köpeğin uyutulduğu bildirildi. Solothurner Zeitung’un haberine göre hayvanlarda ciddi hastalıklar, beslenme eksiklikleri ve bakım yetersizlikleri tespit edildi.
Diğer hayvanlara da el konuldu
SRF’in aktardığı bilgilere göre yetkililer çiftlikteki çok sayıda at ve keçiyi de koruma altına aldı. Çiftlik sahibesi hakkında çoklu hayvan istismarı şüphesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturma sürecinde suçsuzluk karinesinin geçerli olduğu belirtildi.
Kantonun veteriner hizmeti değerlendirme altında
“Stiftung für das Tier im Recht” ve “Schweizer Tierschutz” kurumları, kantonun baş veterineri Chantal Ritter’in süreçteki kararlarını inceliyor. Uzmanlar, Mayıs ayında yapılan rutin kontrollerde herhangi bir sorun bildirilmemiş olmasını dikkat çekici buluyor. Kurumlar, ihbar mekanizmalarında ve itlaf kararlarında daha fazla şeffaflık talep ediyor.
Bir yavru köpek kurtarıldı
Bölge sakinlerinden biri, çiftlikteki koşulları fark ederek yetkililere haber verdi. Bu müdahale sonucunda “Blacky” isimli bir yavru köpek canlı kurtarıldı. Tele M1’in aktardığına göre köpeğin sağlık durumu iyileşme gösteriyor.
Hükümetten bağımsız soruşturma kararı
SRF’in haberine göre Solothurn kantonu hükümeti, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için bağımsız ve tarafsız bir dış inceleme başlattı. Hükümet üyesi Sybille Jeker, soruşturma tamamlandığında sonuçların kamuoyuna açıklanacağını belirtti.
Geçmiş olaylarla karşılaştırmalar
Ramiswil’deki olay, 2016’da Boningen’de yaşanan benzer bir vakayı yeniden gündeme getirdi. O dönem yapılan incelemelerin ağırlıklı olarak kurum içi yürütüldüğü hatırlatılırken, bu kez hükümetin daha kapsamlı ve dış denetime açık bir süreci tercih ettiği bildirildi.
-
Gündem11 ay önceTELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Ekonomi2 yıl önceİsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
E-Dergi2 yıl önceİsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
İsviçre2 yıl önceDünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam2 yıl önceKıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem12 ay önceERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya12 ay önceMETA’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem12 ay önceTÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ


