Sosyal Medya

Gündem

Zürih Piratenpartei’den Dijital Bağımlılığa Karşı Halk İnisiyatifi: 9000 İmza Toplandı

yazar

Yayınlayan

on

Zürih Kantonunda İnsan Dostu Dijitalleşme İçin Halk İnisiyatifi Zürih Kantonunda başlatılan yeni bir halk inisiyatifi, insanların dijital araçlara bağımlı olmadan da yaşamlarını sürdürebilmelerini savunuyor. İnisiyatif, temelde bir “Offline Hayat” hakkı talep ediyor. 2023 yılında benzer bir inisiyatif, Cenevre’de büyük bir çoğunlukla kabul edildi.

Günümüz dünyasında cep telefonları ve internet hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Banka işlemleri ve diğer birçok işlemi gerçekleştirmek için cep telefonlarını ve dijital platformları kullanmak artık neredeyse zorunlu hale geldi. Ancak, Zürih Kantonunda bulunan Piratenpartei, bu dijital bağımlılığa karşı bir adım atarak analog iletişimi teşvik eden bir halk inisiyatifi başlattı.


Piratenpartei, bireylerin günlük yaşamlarında dijital araçlara bağımlı olmadan da gerekli işlemleri gerçekleştirebilmelerini savunuyor. Yani, kişiler dilerse cep telefonları veya internet kullanma zorunluluğu olmadan yaşamlarını sürdürebilmelidir. Özellikle, bir işlem yaparken cep telefonuyla QR kodu okutma ya da cep telefonuna gelen mesajla güvenlik doğrulaması yapma gibi dijital zorunlulukların ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Bu inisiyatif, dijital dünyadaki zorunluluklardan bağımsız bir yaşam hakkını savunarak, yüz yüze iletişimi ve analog işlemleri desteklemeyi amaçlıyor.

İnisiyatifin Amacı

Piratenpartei’nin başlattığı “dijital bütünlük” inisiyatifi, dijitalleşmenin hayatımız üzerindeki etkilerine karşı bir denge kurmayı amaçlıyor. Özellikle, insanların bankalar, postaneler ve devlet daireleriyle işlemlerini dijital yerine yüz yüze yapabilme hakkını savunuyor. Bu, dijital verilerin paylaşımı zorunlu olmadan sosyal ve ekonomik yaşama katılımı mümkün kılmayı hedefliyor.

İnisiyatifin Talepleri

  1. Dijital Unutulma Hakkı: Bireylerin dijital dünyadaki izlerini silme hakkına sahip olmalarını sağlamak.
  2. Offline Yaşam Hakkı: Kişilerin dijital verilerini paylaşmadan toplumsal yaşama devam edebilmeleri gerektiğini savunmak.
  3. Dijital Yargılama ve Gözetimden Korunma: Kimsenin, dijital ortamda makineler tarafından yargılanmaması ve izlenmemesi gerektiğini talep etmek.

Neden Bu İnisiyatif?

Piratenpartei, dijitalleşmenin hızla yayılmasıyla birlikte insan teması ve kişisel ilişkilerin azaldığını belirtiyor. Ayrıca, dijital platformlarda kişisel verilerin paylaşılması ve bu verilerin kötüye kullanılması gibi riskler konusunda endişelerini dile getiriyor. Parti, yüz yüze iletişimin azalmasının ve kişisel verilerin sürekli dijital ortamda toplanmasının bireyler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını düşünüyor.

Toplanan İmzalar ve Gelecek Adımlar

İnisiyatifin hayata geçmesi için gereken 6000 imzanın çok üzerinde, yani 9000 imza toplandı. Piratenpartei, bu imzaları Çarşamba günü yetkili makamlara teslim edecek. Bu adım, Zürih halkının dijital dünyaya karşı nasıl bir duruş sergileyeceğini ve analog yaşamın korunup korunmayacağını belirleyecek.

Cenevre’den Gelen Örnek

Bu tür bir inisiyatifin daha önce Cenevre’de büyük bir başarı ile kabul edildiğini ve halk tarafından %94 gibi yüksek bir oy oranıyla desteklendiğini belirtmek önemlidir. Bu, Zürih’teki benzer bir yaklaşımın da olumlu sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Sonuç

Piratenpartei’nin bu yeni inisiyatifi, dijitalleşmenin getirdiği değişimlere karşı bir tepki ve denge arayışıdır. İnsanların hem dijital hem de analog dünyalarda kendilerini ifade edebilmeleri ve yaşama katılabilmeleri için bu tür önerilerin önemini artırıyor.


#Piratenpartei #DijitalBütünlük #OfflineYaşam #VeriKoruma #İsviçre #Dijitalleşme #Halkİnisiyatifi #Zürih #isviçre #zürich #haber #haberler

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

OTOYOLDA YETERSİZ MESAFE NEDENİYLE 108.500 FRANKA KADAR CEZA

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin yüksek gelirli bir sürücüsü, trafik kurallarını ağır şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle toplamda 108.500 franklık yüksek bir para cezasına çarptırıldı. Bundesgericht (Federal Mahkeme), Aargau Eyalet Mahkemesi’nin verdiği kararı onayladı.

Geçtiğimiz Ağustos ayında, 58 yaşındaki sürücü, Aargau Eyalet Mahkemesi tarafından 50 gün boyunca 1970 franklık cezalarla toplamda 98.500 frank para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca, 10.000 franklık bir ek para cezası ödemesi gerektiği de belirtilmişti. Mahkemenin verdiği karar iki yıl süreyle ertelenmişti.

Söz konusu sürücü, Şubat 2023’te A1 otoyolunda Zürich yönüne doğru ilerlerken, 2400 metre boyunca, hızını saatte 110 ila 120 km arasında tutarak önündeki araca yalnızca 8 ile 12 metre arasında bir mesafede yaklaşmıştı. O an çekilen polis videosu, mahkemede suç delili olarak sunulmuştu.

Sürücü, cezayı reddederek, mahkemenin verdiği kararı temyiz etmişti. Ancak Federal Mahkeme, Aargau Eyalet Mahkemesi’nin kararını yerinde buldu ve sürücünün hatalı sürüşünün, diğer yolcuların güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğine karar verdi. Mahkeme, sürücünün davranışını “saygısız” olarak nitelendirerek, küçük bir hatanın bile ölümcül kazalara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Sürücünün vergiye tabi gelirinin 1,674 milyon frank olması, cezaların yüksekliğini açıklığa kavuşturdu. Federal Mahkeme’nin kararı, trafik güvenliği için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ST. GALLEN’DE KÖPEKLERE YÖNELİK TEHLİKE: CAM KIRIKLARIYLA HAZIRLANMIŞ SOSİS BULUNDU

yazar

Yayınlayan

on

By

St. Gallen’de bir köpek sahibi, Gübsensee’nin güneyinde cam kırıklarıyla hazırlanmış bir sosis buldu. Şehir Polisi, bölgede benzer yemlerin olabileceği uyarısında bulunarak hayvan sahiplerini dikkatli olmaya çağırdı.

Polis tarafından yapılan açıklamada, köpek sahibinin tehlikeli maddeyi fark ederek hayvanını son anda kurtardığı belirtildi. Veteriner hekim tarafından yapılan muayenede herhangi bir yaralanma tespit edilmedi.

Yetkililer, köpek sahiplerine şüpheli yiyeceklerle karşılaşmaları halinde derhal polise haber vermeleri çağrısında bulundu.

Haberin Devamını Oku

Gündem

FEDERAL HÜKÜMET, ÇİN’İN GÖZETİM VE BASKI FAALİYETLERİNE KARŞI KORUMA ÖNLEMLERİNİ DEĞERLENDİRİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’deki Uygurlar ve Tibetliler, Çin’in gözetim ve baskı uygulamalarına maruz kalıyor. İsviçre Federal Hükümeti, Çin’in bu gruplar üzerindeki transnasyonel baskı uygulamalarını inceleyen bir rapor yayımladı. Bu rapor, Çin’in, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur diasporalarını gözetlediğini, toplulukları içinden casuslar yerleştirerek baskı yaptığını ve bu kişilerin gözlemlerini kaydederek tehditlerde bulunduğunu ortaya koyuyor.

Federal Hükümet’in yayımladığı raporda, Çin’in bu tür faaliyetlerini, diplomatik engeller nedeniyle tam anlamıyla cezalandırmanın zor olduğuna dikkat çekildi. Ancak, söz konusu casusluk eylemlerinin hukuki yollarla takip edilebileceği ve hedef alınan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği ifade ediliyor. Çin’in istihbarat birimleri, İsviçre’deki Tibetli ve Uygur topluluklarının içindeki bazı bireyleri casus olarak kullanarak, bu grupların faaliyetlerini izliyor. Örneğin, gizli ajanlar, basın mensubu, turist veya öğrenci kılığında topluluklara sızabiliyor.

Hukuki ve Sosyal Zorluklar
Rapor, bu tür gözetim ve baskı faaliyetlerinin, özellikle dijital araçlar ve otoriter devletlerin işbirliğiyle daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu durumun, İsviçre’nin egemenliğini tehdit edebileceği belirtiliyor. Ancak, bu tür faaliyetlerin cezai yaptırımlarla karşılanması için siyasi casusluk gibi suçların kanıtlanması gerektiği ifade ediliyor.

Özel gözetim ve tehditlere karşı, bireylerin sivil yasal yollarla başvurabileceği ancak genellikle tanımadıkları kişilerle ilgili dava açmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor. Hükümet ayrıca, hedef alınan kişilerin daha dikkatli olmalarını sağlamak için eğitim ve farkındalık artırma önlemleri öneriyor.

Uygurların Durumu
Raporda, Çin’in Uygur topluluğuna yönelik benzer baskılar uyguladığı da belirtiliyor. Ancak İsviçre’deki Uygur nüfusunun az olması nedeniyle, ülke genellikle bu tür operasyonların geçiş noktası olarak kullanılmakta. Federal Hükümet, bu tür baskılara karşı daha fazla koruma önlemi geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu önlemler, hem yerel yetkililer için eğitim ve bilinçlendirme, hem de mağdurlara yönelik destek ve danışmanlık hizmetlerini içeriyor.

Sonuç ve Öneriler
Federal Hükümet, özellikle Tibet ve Uygur toplulukları için Çin’in gözetim faaliyetlerinin artarak devam edeceğini öngörüyor. Hükümet, daha fazla önlem alınması gerektiğini belirterek, transnasyonel baskıya karşı daha etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

İsviçre’deki 7.500 Tibetli ve 150 Uygur’un güvenliği için önerilen koruma önlemleri, diğer ülkelerdeki benzer baskılara karşı daha geniş çaplı bir stratejinin parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu tür baskıların yalnızca Çin tarafından değil, Rusya ve Türkiye gibi diğer ülkeler tarafından da uygulandığı ifade ediliyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler