Sosyal Medya

Gündem

Merakla Beklenen Haber Geldi: Elektrik Fiyatları Düşüyor

yazar

Yayınlayan

on

Ukrayna’daki savaş gerekce gösterildi ve akabinde enerji krizinin baş göstermesiyle yükselen ve 2 yıldır yüksek faturalar ödenen elektrik fiyatları nihayet düşüyor. Enerji piyasalarının yeniden istikrara kavuşması ve Swissgrid’in iletim hattı ücretlerini düşürmesi sayesinde, Orta İsviçre – Zentralschweiz’in birçok kantonunda elektrik fiyatları düşecek veya düşük seviyelerde kalacak.

Geçmişte Neler Oldu?

Ukrayna’daki savaş ve enerji arzında yaşanan sıkıntılar gerekçe gösterilerek, elektrik fiyatları son iki yılda %40’a varan oranlarda artmıştı. Bu artış, halkın bütçesine doğrudan yansıdı. Evinde kullandığı elektrik için 6 ayda ortalama 300-500 Frank ödeyen haneler, artışlarla birlikte artık 3 ayda bir yaklaşık 300 Frank fatura ödemeye başladı. Böylece aylık elektrik gideri 100 Frank’a çıktı ve bu durum halkın cebinde ciddi şekilde hissedildi.

Schwyz: Tarifeler Düştü, Zaman Dilimleri Güncellendi

Schwyz kantonundaki enerji sağlayıcılar EBS ve EWS, 2025 yılı itibarıyla elektrik fiyatlarını %11,5 oranında düşürecek. Standart bir hane yıllık 66 Frank tasarruf edecek, işyerleri ise 150.000 kilowatt saatlik yıllık tüketimde 11.000 Frank’a kadar daha az ödeyecek. Şirketler ayrıca şebeke üzerindeki yükü dengelemek için tarifelerini güncelleyerek gündüz vakitlerinde daha ucuz elektrik kullanımını teşvik edecek.

Obwalden: Fiyatlar Düşüyor, Tasarruf Artıyor

Obwalden Elektrik Şirketi (EWO) da 2025’te elektrik fiyatlarını %10 düşürerek, 4.500 kilowatt saat tüketen bir evin yıllık 139 Frank tasarruf etmesini sağlayacak. Şebeke kullanım ücretlerindeki hafif artış, Swissgrid’in düşürdüğü sistem hizmet bedelleri ve federal hükümetin daha düşük kış elektrik rezerv ücretleri ile dengelenecek.

Nidwalden: En Düşük Fiyatlar Devam Ediyor

2024 yılında en düşük elektrik fiyatlarına sahip olan Nidwalden, bu avantajını 2025’te de sürdürecek. Fiyatlar neredeyse değişmezken, küçük bir artış bile bölgedeki en uygun fiyatları koruyacak.

Zug: Akıllı Şebeke Yatırımları ile Düşüş

Zug’da ise enerji fiyatları %12 oranında düşecek ve bu, ortalama bir ev için yıllık 195 Frank tasarruf anlamına gelecek. WWZ, artan şebeke taleplerine yanıt vermek için “akıllı şebeke” yatırımlarına devam ederken, bu yatırımlar fiyatlardaki düşüşle dengelenecek.

Luzern: Yeni Tarifeler Yolda

Luzern’de de CKW, gün ve gece tarifelerini kaldırarak genel bir fiyat indirimi yapacağını duyurdu. Bu da tüketicilerin daha uygun fiyatlarla elektrik kullanmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Son yıllarda zor günler geçiren tüketiciler için bu fiyat düşüşleri rahatlatıcı bir haber oldu. Enerji piyasalarındaki denge, hanelerin bütçelerine de olumlu yansıyacak gibi görünüyor.

EnerjiKrizi #ElektrikFiyatları #Zentralschweiz #Tasarruf #EnerjiPiyasası #Elektrikİndirimi #Swissgrid #EnerjiMaliyetleri #UkraynaSavaşı #EnerjiGündemi #FaturaHafifliyor #Schwyz #Obwalden #Nidwalden #Zug #Luzern #AkıllıŞebeke #ElektrikTasarrufu #EnerjiYatırımları #MaliyetDüşüşü

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

DEMOKRASİ GİRİŞİMİ VATANDAŞLIĞA GEÇİŞİ KOLAYLAŞTIRMAK İSTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Emine Sariaslan

21 Kasım’da Bern’de onlarca insan büyük bir sevinç ve gururla bir araya geldi! Kar ve soğuğa rağmen atmosfer sıcak ve neşeliydi! Hep bir ağızdan başardık denildi. Demokrasi Girişimi için toplanan yaklaşık 105.000 onaylı imza Federal Hukuk Bürosu na teslim edildi. Bunu başarmak için gece gündüz çalışıldı. Her bir imza umut, adalet ve değişim anlamına geliyor.

Değişim ve ilerleme için mükemmel bir örnek

Aktion Vierviertel derneği Eş Başkanı Arbër Bullakaj yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Hepimizin büyük fedakarlik yaparak çıktığı bu yol uzun ve kayalıklı bir yoldu. Ve biz bugün burada sadece 135.000’den fazla imza ile değil, aynı zamanda değişim ve ilerleme için bir örnek olarak buradayız. Pek çok kişi bizim gibi küçük bir sivil toplum örgütünün böyle bir projeyi yönetemeyeceği konusunda bizi uyardı. İmzaların çoğundan sorumlu olan büyük partiler ve sendikalar olmadan yeterli sayıda imza toplamanın imkansız olduğu söylendi. “Ertelemek daha iyi olur» ve çok riskli» dediler. Ama biz başaracagımıza inandık. Yeterli sayıda kişinin davamıza katılarak bizi destekleyeceği vizyonuna inandık. Ve bu ülkede uzun zamandır daha fazla adalet ve hakkaniyeti hak eden iki milyondan fazla göçmen için ayağa kalkma yükümlülüğümüze inandık.»

Avrupa’nın en katı vatandaşlığa kabul kuralları İsviçre`de

Şu anda sadece C oturum iznine sahip olan ve İsviçre’de en az on yıl yaşamış olan kişiler vatandaşlığa kabul edilebilmektedir. Bir araştırmaya göre İsviçre, Kıbrıs’tan sonra Avrupa’daki en katı vatandaşlığa kabul kurallarına sahip. Son yıllarda parlamento, İsviçre pasaportuna daha kolay erişim girişimlerine defalarca hayır dedi. En son 2023 yazında Ulusal Konsey, Yeşil Liberallerin İsviçre vatandaşlığının önündeki engelleri azaltmayı amaçlayan birkaç önerisini reddetti. Merkez sağ parlamento grupları SVP, FDP ve Orta Parti her durumda oybirliğiyle karşı çıktı. Demokrasi İnisiyatifi bu durumu değiştirmek ve İsviçre’de demokrasiyi daha da geliştirmek istiyor.

Tarih yazıldı

Demokrasi girişimi, yaklaşık elli yıl önceki Mitenand (Birlikte) girişiminden bu yana ilk kez göçmenlerin haklarının genişletilmesi lehinde bir halk girişimi olarak tarihe geçti.

Demokrasi girişimi, vatandaşlığa geçişi kolaylaştırmak için Federal Anayasa’da bir değişiklik yapılmasını talep ediyor. Girişim, günümüzde sıkça rastlanan keyfiliğe son vermek ve katı vatandaşlığa kabul kriterlerini değiştirmek istiyor. Girişim vatandaşlığa geçişi kolaylaştırmak istiyor. C oturum izninden bağımsız olarak İsviçre’de beş yıllık yasal ikametten sonra vatandaşlığa kabulün mümkün olmasını talep ediyor. Talep edilen önkoşullardan biride, ulusal bir dili temel düzeyde bilmek ve ciddi bir suç işlememiş olmaktır.

İmzalar teslim edildikten sonra girişimin oylamaya sunulması üç yıla kadar sürebilir. Aktion Vierviertel dernegi eş Başkan Arbër Bullakaj şunları söyledi: “Ama şimdi bekleme zamanı değil, harekete geçme zamanı. Vatandaşlığa kabul sürecinde pek çok insanın karşılaştığı engeller ve keyfi uygulamalar konusunda halkı duyarlı hale getirmeye, bilgilendirmeye ve eğitmeye devam edeceğiz.”

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’YE GELEN SİĞINMACILARIN HAYAL KIRIKLIĞI

yazar

Yayınlayan

on

By

Birçok sığınmacı, geride bıraktıkları ülkelerden daha iyi bir yaşam umuduyla yola çıkıyor. Avrupa’da daha medeni ve ekonomik açıdan daha iyi bir yaşam arayışı, onları büyük zorluklarla yüzleşmeye ve bazen tehlikeli yolculuklara çıkmaya zorluyor. Ancak bu yolculuk sona erdiğinde, beklenen hayat ve umut edilen refah her zaman gerçekleşmiyor.

İsviçre’ye Gelenlerin Hayalleriyle Gerçekler Arasında Fark
Dünya genelindeki sığınmacıların ulaşmak istediği ülkeler arasında İsviçre, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ilk sıralarda yer alıyor. İsviçre’ye ulaşabilen sığınmacılar, kendilerini diğer ülkelere sığınanlara göre daha şanslı görse de, gerçekte hayatları çok da kolay geçmiyor. İsviçreninsesi’ne ulaşan son başvurular, sığınmacıların yaşadığı zorlukları daha açık bir şekilde gözler önüne seriyor.

Arbon’daki Sığınma Kampındaki Gerçekler
Son olarak, Arbon’daki sığınma kampından İsviçreninsesi’ne ulaşan bir video görüntüsü, sığınmacıların gerçek yaşam koşullarını yansıtıyor. Videoda, Türkiye’den gelen üç sığınmacının aynı odada, aynı koğuşta birlikte kaldığı görülüyor. Sığınmacı, yatak odasında yaşadıkları alanı ve koşulları paylaşarak, haftalık 86 franklık harçlık aldıklarını, ancak insanların sandığı gibi büyük maaşların verilmediğini belirtiyor. “Buradaki kokuyu koklayan asla burada uyuyamaz” diyerek ekliyor.

Günlük Yaşamın Zorlukları
Bir başka kamp yetkilisi, günde yalnızca 1,5 frank kazanarak tuvalet temizliği yaptığını anlatıyor. “Önceki hayatımda 1,5 frankı para olarak bile görmezdim, ama insan, bazen yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda kalabiliyor,” diyerek, zor koşullarda yaşamanın ne kadar derin bir hayal kırıklığı yarattığını ifade ediyor.

Zürih’ten Gelen Ailenin Hikayesi
Zürih’ten İsviçreninsesi’ne yazan bir Türkiye’den gelen 6 kişilik aile, “En küçük çocuğumuz 6 yaşında, en büyüğü ise 18 yaşında ve 6 kişi hepimiz 2 aydır aynı tek bir odada yaşıyoruz. Yetişkin çocuklarla beraber.” diyerek, hayal ettikleri İsviçre’nin çok farklı olduğunu belirtiyorlar. Aile, yerleşim alanlarının dar ve yaşam koşullarının beklentilerinin çok gerisinde kaldığını ifade ediyor.

Hayal Kırıklığı ve Umut Arayışı
Bu yaşanmışlıklar, belki de birçok sığınmacının, Avrupa’ya gelirken düşündüğü “daha iyi bir hayat” ile gerçekler arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor. Bir sığınmacı, “Hayaller Paris, yaşam Somali” diyor. İsviçre’deki sığınma kampında yaşananlar, sadece maddi yetersizlikleri değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir yükü de beraberinde getiriyor. Huzurlu bir yaşam umuduyla gelenler, çoğu zaman yalnızca geçim derdine düşüyorlar. İş bulamıyor, kimi aylarca hatta yıllarca süren mahkeme kararlarını ve belirsizliği beklerken daha derin psikolojik sorunlar yaşıyorlar.

İsviçre’de veya diğer Avrupa ülkelerinde sığınmacılar, başlangıçta kendilerine sunulan “iyi yaşam” vaadiyle umutlanıyor olabilir. Ancak, yaşadıkları hayal kırıklığı, en temel insan haklarına ve onurlarına saygı gösterilmeyen bir hayatla karşılaştıklarında geldikleri yeri bile aradıkları durumla karşılaşıyorlar ve daha da derinleşiyor.

Sığınmacıların “İyi Yaşam” Umudu ve Gerçekler Arasındaki Çelişki
İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerinde sığınmacılar, yeni bir hayat kurma umuduyla geldikleri topraklarda başlangıçta “iyi yaşam” vaadiyle umutlanıyorlar. Ancak, karşılaştıkları zorluklar ve yaşadıkları hayal kırıklığı, bu umudu hızla erozyona uğratıyor. Başlangıçta vaat edilen refah, özgürlük ve fırsatlar yerine, en temel insan haklarına ve onurlara saygı gösterilmeyen bir yaşamla karşılaşan sığınmacılar, kendilerini büyük bir çıkmazda buluyor. Gerçekle yüzleşen bu bireyler, zamanla geldikleri topraklarda, geldikleri yerin eksikliklerini bile arar hale geliyor.

Bu durum, yalnızca hayal kırıklığını derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sığınmacıların psikolojik ve duygusal olarak daha büyük bir yalnızlık ve umutsuzluk içinde kaybolmalarına yol açıyor. Yeni bir hayat kurma hayaliyle yola çıkan bu insanlar, Avrupa’nın kalbinde, insan hakları ve onurlarına saygı duyulmayan bir yaşamla yüzleşiyor.

Zorluklara Karşı Yardımsever İsviçre
🤝 İsviçre halkının yardımsever yaklaşımı, sığınmacılar için umut kaynağı oluyor. Her alanda yardımcı olan insanlar, sığınmacılara duygusal destek sağlıyor. 🌟

Kamp koşullarındaki zorluklar ve yaşadıkları evlerdeki ilkel olmayan ortamları eleştiren sığınmacılar, İsviçre halkının insanlarının her alanda yardımsever ve insani yaklaşımları karşısında çok duygulandıklarını belirtiyor. Her alanda insanların yardımsever ve yardımcı olduklarını da değinmeden geçmiyorlar.

#SığınmacıHayatı #İsviçre #HayalKırıklığı #Zorluklar #GünlükYaşam #SığınmaKampı #Sığınmacılar #RefahHayali #Avrupa #HayalVeGerçek #GeçimDerdi #PsikolojikSorunlar #SosyalAdalet #İnsanHakları #Kölelik #ZorluklarlaYaşam #SığınmacıYolu #İsviçre’deYaşam #KampYaşamı #ZorluklaraDirenç #GüvenliHayatArayışı #HuzurArayışı #Evsiz #MahkemeBekleyişi #SığınmacıSorunları #Yalnızlık #DuygusalZorluklar

Haberin Devamını Oku

Gündem

70 BİN MAĞDUR TATİLCİ, 840 MİLYON AVROLUK TALEP: FTI İFLASINDA SON DURUM

yazar

Yayınlayan

on

By

Geçtiğimiz haziran ayında iflasını açıklayan Alman turizm devi FTI’ın alacaklıları, Münih’teki Müller-Heydenreich Bierbach & Kollegen hukuk bürosuna taleplerini iletti. Şimdiye kadar yaklaşık 70.000 tatilci, toplamda 840 milyon avro tutarında alacak kaydı yaptırdı.

FTI, Avrupa’nın üçüncü büyük seyahat şirketi olarak, alacaklarının büyük kısmını henüz tahsil edemedi. Deutsche Reisesicherungsfonds (DRSF), 125.000 paket tatilciye toplamda 50 milyon avro ödeme yaptı. Diğer alacaklılar arasında yer alan oteller ve bankalar ise, alacaklarını toplamda 564 milyon avro posta yoluyla, 276 milyon avro ise elektronik ortamda kaydettirdi.

İflas sürecindeki satışların başarılı şekilde devam ettiği açıklandı. FTI, satışlar kapsamında Kos’taki dört yıldızlı bir otel ve bazı yan şirketlerini sattı. Almanya’da 1.000 olan çalışan sayısı ise şu an yalnızca 100 kişiyle iflas sürecine devam ediyor.

FTI Grubu’na ait varlıkların satışından elde edilecek toplam gelirin ne olacağı henüz netlik kazanmazken, süreç yakından takip ediliyor.

Ayrıca, yüksek kaliteli ürünler üreten bir başka şirket de ekonomik baskılara dayanamayıp iflas etti.

#FTI #70BinTatilci #İflas #Turizm #Münih #AlacaklıRakamları #AlmanEkonomisi #İflasYönetimi #840MilyonAvro #MüllerHeydenreich #Bierbach #BigXtra #Windrose #5vorFlug #KosOtel #İflasRakamları #TurizmSektörü #AvrupaEkonomisi #FTIGroup #DRSF #AlacakBildirimleri

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler