Sosyal Medya

Gündem

KİLİSE ÇANLARI TARTIŞMA KONUSU OLDU

yazar

Yayınlayan

on

Yoga Hocası Sandra Farner “Tanrı’ya dua ediyorum, umarım bir gün kilise çanının sustuğunu görürüm.”

Blick Gazetesi’nin haberinde şu soru soruluyor: Kilise çanlarının sesi hoş, kutsal bir melodi mi yoksa gürültü mü? Bu soruyla birlikte, İsviçre’de yıllardır süren tartışmalar yeniden alevleniyor. Bazı insanların çan sesinden ne kadar rahatsız olduğunu gösteren güncel bir vaka, Zürih’ten geliyor.

Özetle:

  • Sabine Farner, İsviçre’de birçok kişi gibi kilise çanlarına karşı mücadele ediyor.
  • Zürih kantonunda şu anda çan sesine karşı üç imza kampanyası dilekcesi (petisyon) yürütülüyor.
  • ETH’nin bir çalışmasına göre, çan sesleri 40 desibel seviyesinden itibaren uyku bozukluklarına neden olabilir.
  • Gürültü koruma yönetmeliğinde kutsal çanlar için herhangi bir sınır değeri yok.

Sabine Farner, her sabah çan sesini duyduğunda neredeyse kalp krizi geçirecek gibi hissediyor. “Kilise çanı çaldığında gözlerim faltaşı gibi açılıyor,” diyor. Gözleri, evindeki Buddha heykeline kayıyor. Yine bir metalik çan sesi, Farner’ın yumruklarını sıkmasına neden oluyor. “Katlanılmaz,” diyor. Yoga öğretmeni iç huzurunu kaybetmiş durumda ve sebebi Zürih-Wollishofen’deki reform kilisesinin çanı.

Farner “Tanrı’ya dua ediyorum, kilise çanının sustuğunu görürüm,” diyor . Bu talebinde yalnız olmadığını düşünüyor. Tessin’deki Pura köyünden, Vaud’daki Saint-Saphorin’e ve Glarus’taki Luchsingen’e kadar, İsviçre genelinde çan sesleriyle ilgili tartışmalar sürmekte. Zürih kantonunda şu anda çan seslerini sınırlamayı hedefleyen üç petisyon var; bunlardan biri Farner tarafından başlatıldı. Şu ana kadar yalnızca 25 kişi imza atmış olsa da, Farner “Wollishofen’de birçok insan acı çekiyor ama buna karşı çıkmaya cesaret edemiyor,” diyor.

Kilise çanı tartışmaları, genellikle iki temel soru etrafında şekilleniyor: Bu ses, gelenek ve topluluğun bir sembolü olarak hoş bir melodi midir, yoksa susturulması gereken rahatsız edici bir gürültü mü? Çoğu zaman, tartışmalar yeni bir yere taşınan kişilerle başlar – tıpkı iki yıl önce taşınan Sabine Farner gibi – ve ardından bir kilise çanının uyku düzenini nasıl bozabileceğini fark edip tartışmalar başlıyor.

Araştırmalar Ne Diyor?

Tartışmaların temelinde, kilise çanlarının toplumsal gelenek ve birliğin sembolü mü, yoksa rahatsız edici bir gürültü mü olduğu sorusu yatıyor. ETH’nin bir araştırmasına göre, çan sesleri 40 desibel seviyesinden itibaren uyku bozukluklarına neden olabiliyor. Ancak, gürültü koruma yönetmeliğinde kutsal çanlar için belirlenmiş bir sınır değeri bulunmuyor. Federal Çevre Ofisi’nin yalnızca çan gürültüsünün “önemli ölçüde rahatsız edici” olmadıkça kabul edilebilir olduğunu belirten bir yönergesi mevcut.

Bir Çözüm Arayışı

Çan seslerinin tartışmalı olması, birçok kişinin benzer durumu yaşamasına neden oluyor. Hatta bu tür durumlar, geçmişte Federal Mahkeme’ye kadar gitmiş durumda. Ancak, mahkeme her durumu ayrı ayrı değerlendiriyor ve yerel yönetimlerin, gelenek ve huzur arasındaki dengeyi nasıl kuracağına karar vermeleri gerektiğini vurguluyor.

Farner, çan seslerinin sabah 9’a alınması için bir çözüm talep ediyor. Ancak, şehir meclisi bu talebi reddetti. Sonuç olarak, çan seslerinin rahatsız edici olduğu konusunda sosyal bir uzlaşma sağlanmadığı sürece, bu tartışmaların devam etmesi bekleniyor.

Wollishofen’de, çan seslerine karşı olan tepkiler giderek artıyor. Özellikle gece saat 22.00 ile sabah 6.00 arasında çan sesi duyulduğunda, pek çok kişi rahatsızlık hissediyor. Ancak bu bölgede sabah 7’ye kadar sessizlik hakim. Bu saatten itibaren ise geleneksel sabah çan sesi çalmaya başlıyor, bu da inananları ibadete çağırıyor. Fakat Sabine Farner, bu uygulamanın artık geçerli olmadığını düşünüyor: “Kim bugün sabah 7’de kalkıp dua etmek için kalkar ki?”

Farner, reforme kilisesinin Wollishofen’de “artık gerçek bir kilise olmadığını” ifade ediyor. 2012 yılında, kilisenin yeterince ziyaretçi almadığı gerekçesiyle yapının işlevi değiştirildi. Önceleri bir org merkezi olarak kullanılan kilise, günümüzde sanatçı topluluğunun ışık gösterilerine ev sahipliği yapıyor. Ancak reforme kilisesi, hâlâ Noel ve Palm Pazarı gibi etkinliklerin düzenlendiğini belirtiyor.

Farner, sabah çan sesinin en azından saat 9’a alınmasını talep ediyor. Bu talep, 2022 yılında siyasi Parti Zürih’teki Alternatif Liste tarafından da gündeme getirilmişti. Ancak şehir meclisi, bu öneriyi reddetti ve sorunun federal düzeyde ele alınması gerektiğini savundu. Fakat, federal gürültü koruma yönetmeliğinde çan sesleri için belirlenmiş herhangi bir üst sınır bulunmuyor. Sadece Federal Çevre Ofisi’nin bir kılavuzu, çan seslerinin “önemli ölçüde rahatsız edici” olmaması şartıyla kabul edilebilir olduğunu ifade ediyor.

Farner, 400 metre uzaklıkta bulunan kiliseden gelen çan sesinin kapalı pencereden 40 desibel seviyesine ulaştığını ve bunun bir sohbetin gürültüsüne eşit olduğunu ancak bu durumun kendisi için katlanılmaz hale geldiğini savunuyor. Farner “Bazen anında panik atak geçiriyorum” diyor . Ancak ETH Zürich tarafından 2011 yılında yapılan bir çalışma, 40 desibel seviyesinin bile uyku bozukluklarına yol açabileceğini ortaya koyuyor. Çan sesleri, “belirgin ton ve darbe niteliği” nedeniyle uçak gürültüsünden daha rahatsız edici kabul ediliyor.

Bu tartışmalar, Wollishofen’deki topluluğun huzurunu sağlamak için henüz sonlanmış değil. Farner’in mücadelesi, geleneksel değerler ile modern yaşam arasındaki dengeyi bulma çabalarının bir yansıması olarak devam ediyor.

#KiliseÇanı #ZürihTartışması #GürültüSorunu #HuzurMücadelesi #İsviçre #kirche #religion #christentum #hristiyanlık #katolik #din ##isviçre #isviçredeyaşam #isviçredehayat #zürih #isviçreninsesi #zürih #Schweiz #schwiiz #svizzera #suisse #switzerland #Zvicër #Švajcarska #Швајцарска #Szwajcaria #Швейцария 瑞士 #スイス #سويسرا #स्विट्ज़रलैंड #avrupa #gurbetciler

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

LOZAN POLİS KARAKOLUNDA BİR AFRİKALI HAYATINI KAYBETTİ:

yazar

Yayınlayan

on

By

DÖRT POLİSE TAKSİRLE ÖLDÜRME SORUŞTURMASI

İsviçre’nin Lozan (Lausanne) kentinde bir polis karakolunda gözaltında hayatını kaybeden Afrikalı kökenli bir adamın ölümüyle ilgili dört polis memuru hakkında fahrlı ölüm şüphesiyle ceza soruşturması başlatıldı.

39 yaşındaki adam, 26 Mayıs Pazar akşamı uyuşturucu madde şüphesiyle gözaltına alınmış, polis merkezine götürüldükten kısa süre sonra aniden fenalaşarak yere yığılmıştı. Tüm yeniden canlandırma çabalarına rağmen kurtarılamadı.

Waadt Kantonu Savcılığı Sözcüsü Vincent Derouand, Batı İsviçre televizyon kanalı RTS’ye yaptığı açıklamada, dört polis memuru hakkında resmî olarak ceza soruşturması açıldığını doğruladı.

POLİS ŞİDDETİ PROTESTO EDİLDİ
Olayın ardından yaklaşık 100 kişi, hayatını kaybeden adamın gözaltına alındığı Lausanne’daki polis karakolu önünde bir araya geldi. Göstericiler, oturma eylemiyle polis şiddetini protesto etti. Taşınan pankartlarda “İsviçre devleti öldürüyor” gibi sert ifadeler yer aldı.

DAHA ÖNCE DE BENZER OLAYLAR YAŞANDI
Bu olay, Waadt Kanton Polisi’ne yönelik eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. 2016 ile 2021 yılları arasında yine bu kantonda dört Afrikalı erkeğin daha polis müdahalesi sırasında hayatını kaybettiği biliniyor. Bu ölümler sonrasında da çeşitli gösteriler düzenlenmiş, polis şiddeti ve yapısal ırkçılık eleştirilmişti.

SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Olayla ilgili adli soruşturma devam ediyor. İsviçre kamuoyunda ise güvenlik güçlerinin şeffaf bir şekilde hesap vermesi yönündeki talepler yeniden yükselmiş durumda.

Haberin Devamını Oku

Gündem

SPAR SCHWEIZ SATIŞA ÇIKIYOR – 360 ŞUBE VE 1600 ÇALIŞANIN GELECEĞİ BELİRSİZ

yazar

Yayınlayan

on

By

Spar Group, İsviçre’deki iştiraki için yeni bir alıcı arıyor
📅 29.05.2025 – 08:25

ZÜRİH – İsviçre genelinde 360’tan fazla şubesi bulunan Spar Schweiz, satışa çıkarıldı. Şirketin sahibi olan Güney Afrikalı Spar Group, iştiraki olan İsviçre birimini elden çıkarmak istediğini duyurdu. Halihazırda potansiyel alıcılarla görüşmelerin sürdüğü bildirildi.

İsviçreli yatırımcı öncelikli tercih
Spar Schweiz CEO’su Gary Alberts, haber ajansı AWP’ye yaptığı açıklamada, “Henüz kesinleşmiş bir anlaşma yok. En iyi çözüm yerel iş dünyasında çıkarları olan bir İsviçreli alıcı olur. Görüşmelerimizi bu doğrultuda sürdürüyoruz,” dedi. Ancak sürecin ne zaman tamamlanacağına dair bilgi verilmedi.

Marka devam edecek, Migros ve Coop ilgilenmiyor
Alınan bilgilere göre, görüşmeler ileri aşamalara ulaştı ancak sonuçlanması haftalar sürebilir. Şirketin marka ismi olan Spar ise İsviçre’de varlığını sürdürmeye devam edecek. Öte yandan, ülkedeki büyük zincirlerden Migros ve Coop bu satışla ilgilenmediğini bildirdi.

360 şube, 1600 çalışan etkileniyor
Spar Schweiz, Spar, Eurospar, Spar Express, Maxi ve TopCC markaları altında faaliyet gösteriyor. Nisan ayında Schnellmann Grubu’na ait 14 şubeyi devralan şirket, Eylül 2024 itibarıyla yaklaşık 1600 kişiye istihdam sağlıyordu.

Satışın arkasındaki neden: Düşen performans
Güney Afrikalı Spar Group, 2016 yılında İsviçre operasyonlarını devralmıştı. Ancak son yıllarda şirketin satış ve kârlılık rakamlarında düşüş yaşandı. Sadece pandemi döneminde geçici bir büyüme görüldü. 2023’te yapılan değerlendirmede, işlerin tatmin edici olmadığı belirtilmişti.


Haberin Devamını Oku

Avrupa

FRANSA’DA AÇIK ALANLARDA SİGARA YASAĞI GELİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

1 Temmuz’dan itibaren çocukların bulunduğu yerlerde sigara içenlere 135 Euro ceza

📅 30.05.2025 – Güncellendi: 09:20
✍️ Cemil Baysal

Fransa’da sigarayla mücadele kapsamında önemli bir karar alındı. Sağlık Bakanı Catherine Vautrin’in açıklamasına göre, çocukların bulunduğu tüm açık alanlarda sigara içmek yasaklanıyor. Yeni uygulama 1 Temmuz 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek.

Nerelerde yasak olacak?
Yasak kapsamında plajlar, parklar, okul çevreleri, otobüs durakları ve açık spor alanları yer alıyor. Bu alanlarda sigara içenlere 135 Euro para cezası kesilecek.

Ancak kafe ve barların açık terasları bu düzenlemeden muaf tutuldu. Ayrıca elektronik sigaralar da yasak kapsamına dahil edilmedi.

Bakan’dan net mesaj: “Çocukların olduğu yerde sigara olmamalı”
Vautrin, “Sigara içme özgürlüğü, çocukların temiz hava soluma hakkının başladığı yerde biter” diyerek, okul çevreleri dahil olmak üzere çocukların bulunduğu tüm alanlarda sigara içmenin engelleneceğini vurguladı.

75 binden fazla ölüm
Fransa’da her yıl 75 binden fazla kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Ülkede halihazırda 1.500’den fazla belediye yerel düzeyde benzer yasaklar uyguluyordu. Bu yeni düzenleme ise ülke çapında geçerli olacak.

Fransa, 2032’ye kadar “dumansız nesil” hedefiyle yürüttüğü 2023-2027 Ulusal Tütünle Mücadele Programı kapsamında bu adımı atıyor. Anketlere göre Fransız halkının %62’si kamusal alanlarda sigara yasağını destekliyor.


Haberin Devamını Oku

Trendler