Sosyal Medya

İsviçre

LUZERN’DE VATANDAŞLIK ÜCRETİ 500 FRANG’A İNDİRİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Cemil Baysal

Luzern şehrinde vatandaşlık almak isteyenler, şu anda yaklaşık 2500 franklık bir başvuru ücreti ödüyorlar. Bu ücret, federal, kantonal ve belediyelere ait yönetimsel maliyetleri karşılamak amacıyla belirlenmişti. Ancak, şehirde yapılacak değişiklikle birlikte bu ücret ciddi bir şekilde indirilecek. Şehir Parlamentosu, geçtiğimiz haftalarda, ( Stadt Luzern) şehirdeki başvuru ücretini 500 frank olarak belirleme kararını aldı. Bu yeni ücret, 25 yaş ve üzerindeki bireyler ile evli çiftler için geçerli olacak.

Gençler İçin Ücretsiz Başvuru
25 yaş altı başvuru sahipleri için ise başvuru ücreti tamamen kaldırılmış durumda. 2019 yılında yapılan bir değişiklikle, bu yaş grubundaki bireyler için ikametgah başvuru ücreti sıfırlanmıştı.

“Vatandaşlık İmkanı, Kişilerin Cüzdanlarındaki Paradan Bağımsız Olmalı”

Ücret indirimi, Sosyalist Parti (SP), Yeşiller (Grüne) ve (GLP) tarafından başlatılan bir öneriye dayanıyor. SP temsilcisi Yannick Gauch, “Vatandaşlık, siyasi hayata katılmanın tek yoludur ve bu katılımın para ile ölçülmemesi gerekir” şeklinde açıklamalarda bulundu. Şu anki başvuru ücretlerinin, düşük gelirli bireyler için gereksiz bir engel oluşturduğunu ifade eden Gauch, vatandaşlık hakkının herkes için ulaşılabilir olması gerektiğini vurguladı.

Yeşiller partisinden Selina Frey de bu görüşü destekleyerek, “Toplumda aktif olan herkesin karar süreçlerinde de söz hakkına sahip olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Başlangıçta, başvurunun tamamen ücretsiz olmasını talep eden bu öneri, şehir yönetimi tarafından 500 franklık bir ücretle kabul edildi. Orta Parti (Mitte) temsilcisi Senad Sakic, 500 franklık ücretin, gerekli maliyetlerin karşılanmasını sağlamak için yeterli olduğunu, ancak aşılması imkansız bir engel oluşturmadığını belirtti. “Vatandaşlık süreci kolaylaştırılmalı, ancak değerini de korumalı” dedi.

Halk Partisi SVP Referandum Tehditiyle Karşı Çıkıyor
Vatandaşlık başvuru ücretlerinin indirilmeye karşı çıkanlardan biri de İsviçre Halk Partisi (SVP) oldu. SVP, bu değişikliğe karşı referandum başvurusunda bulunmayı bile düşünüyor. Timo Lichtsteiner, “Böylesine önemli bir değişiklik hakkında halkın karar vermesi gerekir” diyerek, bu konuda referandum yapılmasının gerekliliğini savundu. Ayrıca, bu ücreti, gerçek yönetimsel maliyetleri yansıtması gerektiğini belirterek, “Bir kişi İsviçre pasaportu almak istiyorsa, bunun karşılığında makul bir ücret ödemelidir değersizleştirilmemelidir” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlık ve Entegrasyon İlişkisi
Sosyal Direktör Melanie Setz (SP), vatandaşlık başvuru sahiplerinin, bu hizmetin maliyetlerini karşılamak adına bir katkı yapmalarının gerekebileceğini belirtti. Ancak Setz, vatandaşlığın değerinin sadece bir ücretle ölçülemeyeceğine dikkat çekti. Önemli olanın engelleri düşük tutmak olduğunu belirten Setz, ikametgah almanın entegrasyonu destekleyen önemli bir araç olduğunu ifade etti. Yapılan araştırmalar, vatandaşlık kazanan bireylerin ortalama gelirlerinde de bir artış yaşandığını göstermektedir.

Sonuç
Luzern’deki bu yeni düzenleme, daha geniş bir toplumsal entegrasyon ve siyasal katılım hedeflenerek, herkesin eşit haklarla katılım sağlaması amacı taşımaktadır. Ancak, bu değişiklik, bazı partilerin karşı çıkması ve referandum tehditleriyle karşı karşıya kalabilir. Şehirdeki vatandaşlık başvuru ücretinin düşürülmesi, hem siyasi hem de toplumsal anlamda geniş bir etki yaratacak gibi görünüyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

İSVİÇRE’DE KADINLARIN GÖRSELLERİ İZİNSİZ PORNOGRAFİYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By


İsviçre’de kadınlara ait özel fotoğraflar, rızaları olmadan “Celebforum” adlı erkek forumlarında paylaşılıyor. Bu dijital platformda, kadınların görüntüleri cinsel içerikli yorumlara maruz kalıyor veya yapay zekâ ile “deepfake” olarak tahrif ediliyor. Forum, anonim kullanıcılar tarafından pornografik içeriklerin üretildiği ve yaygınlaştırıldığı bir paylaşım alanı olarak dikkat çekiyor.

Paylaşılanlar arasında sosyal medya fenomenleri, tanınmış sanatçılar ve internetteki sıradan kadın kullanıcıların özel profil ya da günlük hayatındaki fotoğrafları da yer alıyor. Genellikle kadınların bilgisi olmadan toplanan bu görseller, forum üyeleri tarafından rencide edici biçimlerde yorumlanıyor ve manipüle ediliyor.


👩‍⚕️ PSİKOLOGLAR UYARIYOR

Uzman psikologlar, bu durumun kurbanlar üzerinde derin psikolojik izler bıraktığını belirtiyor:

  • Utanç ve öfke,
  • Depresyon ve özgüven kaybı,
  • Sosyal hayattan çekilme gibi ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyorlar.

Bir psikolog şu ifadeleri kullanıyor:

“Bu kadınlar çoğu zaman neden ben? diye soruyor. Bu, dijital cinsel şiddetin en çarpıcı örneklerinden biri. Her kadın, başına gelene kadar böyle bir şeyin mümkün olmadığını sanıyor.”


⚖️ NE YAPILABİLİR?

İsviçre yasalarına göre, bir kişinin görselini izinsiz paylaşmak ve cinsel amaçla manipüle etmek açık bir suçtur. Mağdurlar şu adımları izleyebilir:

  1. Polis ya da siber suç birimlerine başvuru
  2. İlgili sitelerin yöneticilerine içerik kaldırma talebi
  3. Hukuki yollara başvurarak tazminat ve ceza davası açma
  4. Psikolojik destek alma

İsviçre Ceza Kanunu’nun 179 ve 197. maddelerine göre, izinsiz görüntü yaymak ve cinsel taciz, ciddi cezalara tabidir.


📣 SONUÇ VE ÇAĞRI

Kadınların dijital dünyada güvenliğini sağlamak, yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluktur. Bu tür içeriklerin yayılmasına göz yummak, failleri cesaretlendirmektir.

➡️ Unutmayın: Bu bir suçtur. Susmayın. Şikâyet edin. Dayanışma gösterin.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

RUH SAĞLIĞINDA TÜRKİYE ENDİŞELENDİRİYOR, İSVİÇRE FARKINDALIĞIYLA ÖNE ÇIKIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Ipsos’un AXA için gerçekleştirdiği “Mind Health Report 2025” raporuna göre, Türkiye’de halkın %38’i depresyon, kaygı bozukluğu veya ruhsal sıkıntılar yaşadığını bildirerek, 16 ülke arasında ABD’nin ardından ikinci sırada yer aldı. Araştırma 8 Ekim – 11 Kasım 2024 tarihleri arasında yapıldı, rapor ise 2025’te yayımlandı.

🔴 ABD, %40 ile en yüksek ruhsal sorun oranına sahip ülke oldu.
🔴 Türkiye, %38 oranla ikinci sırada yer aldı.
🔵 İsviçre ise %15 civarında kalarak ortalama seviyede yer aldı ancak halkın %74’ü ruh sağlığını fiziksel sağlık kadar önemli bulduğunu söyledi.

ABD, %40 ile ruhsal sorunların en yaygın olduğu ülke olurken; Türkiye %38 ile ikinci sırada. İsviçre’de ise bu oran %15 civarında seyrediyor. Ancak halkın %74’ü ruh sağlığını fiziksel sağlık kadar önemli bulurken, %41’i sağlık sisteminin hâlâ fiziksel sağlığa daha çok öncelik verdiğini düşünüyor.

📌 Türkiye’de özellikle genç yetişkinlerde ruhsal rahatsızlıklar daha sık görülüyor. Uzmanlara göre sosyal baskılar, ekonomik zorluklar ve gelecek kaygısı bu yüksek oranların temel nedenleri arasında.
📌 İsviçre’de toplumsal farkındalık yüksek olsa da, sistemin ruh sağlığına yatırım yapma konusunda daha fazla adım atması gerektiği vurgulanıyor.

📍Araştırmaya katılan 16 ülke:
ABD 🇺🇸, Türkiye 🇹🇷, İngiltere 🇬🇧, İsviçre 🇨🇭, Fransa 🇫🇷, Almanya 🇩🇪, İtalya 🇮🇹, İspanya 🇪🇸, İrlanda 🇮🇪, Meksika 🇲🇽, Japonya 🇯🇵, Hong Kong 🇭🇰, Tayland 🇹🇭, Filipinler 🇵🇭, Endonezya 🇮🇩, Birleşik Arap Emirlikleri 🇦🇪

Haberin Devamını Oku

Gündem

Şiddetli Psikolojik Sorunlar Yaşayan Sığınmacılar Dahi Sınır Dışı Ediliyor

yazar

Yayınlayan

on

By


Şiddetli psikolojik sorunlar yaşayan sığınmacılar, klinik tedavi altında dahi sınır dışı ediliyor. Uygulama Bern’de ve ülke genelinde yoğun eleştiri altında.

BERN – 11 Temmuz 2025 | İsviçre’nin Sesi / Cemil Baysal
İsviçre’de travma geçirmiş ya da intihar riski taşıyan sığınmacıların, psikiyatri kliniklerinde tedavi gördükleri sırada polis eşliğinde sınır dışı edilmeleri, insan hakları savunucuları ve sağlık otoriteleri tarafından sert şekilde eleştiriliyor. Özellikle Bern kantonunda yaşanan bazı olaylar bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.

🧠 TEDAVİ ALTINDAKİLER SINIR DIŞI EDİLİYOR

Birçok vaka kamuoyuna yansımasa da, uzmanlar Almanca konuşulan bölgelerde her yıl çok sayıda benzer olayın yaşandığını belirtiyor. Sığınmacıların çoğu, Dublin Anlaşması kapsamında daha önce giriş yaptıkları AB ülkelerine iade ediliyor. Ancak bazıları, ruh sağlığı yerinde olmamasına rağmen tedavi gördükleri kliniklerden gece yarısı alınıp doğrudan havaalanına götürülüyor.

🧑‍⚖️ ÖRNEK OLAY: AFGAN AİLE TRAJEDİSİ

Afganistan’dan İsviçre’ye kaçan bir kadın, iki çocuğu ve yaşlı annesiyle birlikte 2022’de ülkeye sığındı. Büyükannede başlayan psikolojik çöküş, daha sonra genç kadını da etkiledi. Kadın, intihar girişiminde bulunduktan sonra Bern Üniversite Psikiyatri Kliniği’nde (UPD) tedaviye alındı. Ancak 2023 yılının Mart ayında, gece yarısı klinikten polis zoruyla çıkarılıp çocukları ve annesinin bulunduğu Zürih Havalimanı’na götürülerek sınır dışı edildi. Kadının WhatsApp mesajlarında yaşadığı çaresizlik ve korku açıkça görülüyor. Aileye destek veren Jürg Schneider, yaşananları “şok edici” olarak nitelendiriyor.

⚖️ ELEŞTİRİLER GİDEREK ARTIYOR

Sığınmacılara destek veren Asylex derneğinden avukat Elena Liechti ile Bern Psikiyatri ve Psikoterapi Derneği Başkanı Dr. Patrick Weihs, uygulamaların orantılı olmadığını ve tıbbi etikle bağdaşmadığını vurguluyor. Dr. Weihs, hastaların “gerçek kriz hâlinde” olduklarını ve semptomların rol yapmaktan ibaret olmadığını ifade etti.

🏛️ RESMÎ MAKAMLAR NE DİYOR?

Bern kantonu, her sınır dışı işlemin kliniklerle koordineli yapıldığını ve bir sağlık personelinin hazır bulunduğunu belirtirken, Dublin prosedürlerinin 6 ay içinde tamamlanması gerektiği yönündeki baskıya dikkat çekiyor. İsviçre Göç Sekreterliği (SEM) ise uygulamadan kantonların sorumlu olduğunu, tüm mağdurların kesinleşmiş sınır dışı kararlarına sahip olduklarını duyurdu.

🏥 KLİNİKLERİN TEPKİSİ

Kişisel verilerin korunması gerekçesiyle doğrudan açıklama yapmayan psikiyatri klinikleri, yasal yükümlülüklere uygun hareket ettiklerini bildirse de uzmanlar, sağlık kurumları üzerinde artan siyasi baskıdan rahatsız.

📌 MAHKEME DEVREDE: BERN İNCELEME YAPACAK

Afgan ailenin sınır dışı edilmesiyle ilgili açılan davada Bern İdari Mahkemesi, işlemin orantılı olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Ailenin şu anda hâlâ Avrupa’da olduğu, ancak geleceklerinin belirsizliğini koruduğu bildirildi.

Çok sayıda polis ve ağlayan insanlar: Afgan bir ailenin çocuğu sınır dışı edilmeyi resmederek işliyor


Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler