Sosyal Medya

Dünya

EN KİBAR SÜRÜCÜLERE SAHİP ÜLKELER BELLİ OLDU: TÜRKİYE İLK 3’TE YER ALDI

yazar

Yayınlayan

on

HABER MERKEZİ

Dünya genelinde yapılan kapsamlı bir araştırma, turistlerin sürüş deneyimlerini değerlendirerek en kibar sürücülere sahip ülkeleri belirledi. DiscoverCars tarafından 4 bin 930 turistin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, sürücüler 1 ile 10 arasında puanlanarak değerlendirildi. Yalnızca 50 ve üzeri geri bildirim alan ülkeler sıralamaya dahil edildi.

KIBRIS ZİRVEDE, TÜRKİYE İLK ÜÇTE
Araştırmanın sonuçlarına göre, Güney Kıbrıs 8.83 puan alarak en kibar sürücülere sahip ülke olarak zirvede yer aldı. Yeni Zelanda 8.77 puanla ikinci sıraya yerleşirken, Türkiye 8.73 puan alarak üçüncülüğü elde etti. Bu ülkelerin sürücülerinin nazik ve dikkatli tutumları, özellikle turistler tarafından olumlu karşılandı.

Güney Kıbrıs’ta kiralık araçların kırmızı plakalarla işaretlenmiş olması, yerel sürücülerin turistlere karşı daha dikkatli ve anlayışlı davranmalarına katkı sağlamış olabilir. Yeni Zelanda ise trafikte düzeni ve sürücülerin nazik tavırlarıyla öne çıktı. Türkiye’deki sürücüler de turistlere karşı kibar bulunurken, bazı yerel alışkanlıkların farklılık gösterebileceği vurgulandı. Örneğin, Türkiye’de sollama yapmadan önce korna çalmak yaygın bir uygulama olarak dikkat çekiyor.

İLK 10’DA DİKKAT ÇEKEN ÜLKELER
Sıralamada ilk 10’a giren diğer ülkeler ise şu şekilde:

  • Almanya: 8.45 puan
  • Kanarya Adaları: 8.31 puan
  • İspanya (Anakara): 8.29 puan
  • Polonya ve Mauritius: 8.25 puan
  • İtalya (Anakara): 8.02 puan

Bu ülkelerdeki sürücüler de trafik kurallarına uyma ve diğer sürücülere saygı gösterme açısından yüksek puanlar aldı.

EN AZ KİBAR SÜRÜCÜLERE SAHİP ÜLKELER
Araştırmada en az kibar sürücülere sahip ülkeler ise şu şekilde sıralandı:

  • Fas: 7.97 puan
  • Fransa: 7.84 puan
  • Birleşik Arap Emirlikleri: 7.80 puan
  • Sicilya: 7.14 puan
  • Florida (ABD): 7.14 puan

Bu ülkelerde sürücülerin agresif tutum sergilediği ve trafik kurallarına daha az riayet ettiği gözlemlendi. Özellikle Fransa ve Fas’ta hızlı ve sabırsız sürücüler, turistler için zorlayıcı bir deneyim oluşturdu.

TURİSTLER İÇİN TRAFİKTE NEZAKET ÖNEMLİ BİR FAKTÖR
Turistlerin sürüş deneyimlerinde sürücülerin nazik ve saygılı olması büyük önem taşıyor. Özellikle kiralık araçlarla seyahat edenler için yerel sürücülerin tavırları, o ülkeye dair izlenimlerini doğrudan etkileyebiliyor. Araştırmaya göre, en kibar sürücülere sahip ülkelerde turistlerin sürüş deneyimi çok daha keyifli ve stressiz geçerken, agresif sürücülerin bulunduğu ülkelerde olumsuz deneyimler yaşanabiliyor.

Bu araştırma, özellikle yurt dışına araç kiralayarak seyahat eden turistler için önemli bir rehber niteliğinde. Kibar sürücüleriyle öne çıkan ülkeler, turistlerin güvenli ve huzurlu bir sürüş deneyimi yaşamasına olanak sağlıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

YETKİLİLERİN İHMALİ Mİ? BİÇAKLI SALDIRI: 2 YAŞINDAKİ YANNIS VE BİR ADAM HAYATINI KAYBETTİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya’da bir Afgan tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırıda biri çocuk olmak üzere iki kişi öldü. Saldırganın sınır dışı edilmesi gerekirken hâlâ ülkede bulunmasının nedeni ise aşırı yük altındaki iltica dairesi olarak gösterildi.

Almanya’nın Aschaffenburg kentinde geçtiğimiz hafta meydana gelen bıçaklı saldırıda 2 yaşındaki Yannis ve 41 yaşındaki bir adam hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştiren 28 yaşındaki Afgan’ın, iltica başvurusu daha önce reddedilmesine rağmen Almanya’da kaldığı ortaya çıktı.

İltica Dairesinin Aşırı Yük Altında Olması, Sınır Dışı Kararını Geciktirdi

Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan bir rapora göre, saldırganın sınır dışı edilmemesinin sebebi Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nin (BAMF) aşırı iş yükü altında olmasıydı. Rapora göre, saldırganın iltica başvurusu 19 Haziran 2023’te reddedilmiş, ancak BAMF, sınır dışı kararını içeren resmi bildirimi ancak 26 Temmuz’da gönderebilmişti. Bu gecikme nedeniyle sınır dışı işlemleri zamanında gerçekleştirilemedi.

2023 yılında Almanya’daki iltica başvurularında büyük bir artış yaşanmıştı. BAMF verilerine göre 2023 yılında 329.120 iltica başvurusu yapıldı. Bu rakam, bir önceki yıla kıyasla 100 bin daha fazla. 2024’te ise başvurular 100 bin kişi azalarak düştü.

İçişleri Bakanı BAMF’i Sorumlu Tutuyor

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, olayın ardından BAMF’i daha fazla sorumluluk almaya çağırdı. Almanya hükümeti, BAMF’in uzun süren işlem süreleri nedeniyle önlem aldığını belirtti. 2024 yılında BAMF’e 1.140 ek personel tahsis edildi.

Olayın ardından, saldırının Almanya’daki siyasi gündeme ve seçimlere etkisi olup olmayacağı da tartışılıyor.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

CORONA AŞISI SONRASI ACI GERÇEK: DR. MÖLLER’DEN ŞOK EDEN İTİRAF

yazar

Yayınlayan

on

By

Covid-19 aşısı sonrasında yaşanan sağlık sorunları konusunda farkındalık oluşturmak isteyen Dr. Jörg-Heiner Möller, deneyimlerini samimi ve duygusal bir dille paylaştı. Bavyera’da uzun yıllar kardiyolog ve başhekim olarak görev yapan Dr. Möller, hem hastalarının hem de kendi eşinin mRNA aşısı sonrasında yaşadığı ciddi sağlık sorunlarıyla yüzleştiğini belirtiyor.

“POST-VAC HASTALIĞI YOK SAYILIYOR”

Röportajda, Dr. Möller, “Post-Vac” olarak adlandırılan aşı kaynaklı hastalıkların ciddiyetine dikkat çekerek, bu hastalığın otoimmün rahatsızlıklara benzer bir sistemik hastalık olduğunu vurguluyor. Yorgunluk, bilişsel bozukluklar ve otoimmün disfonksiyon belirtileri ile kendini gösteren bu rahatsızlığın, tıbbi camiada yeterince tanınmadığını ifade eden Möller, “Bu hastalık spontan olarak iyileşmiyor ve binlerce insan hayatından koparılıyor” diyor.

AŞININ YAN ETKİLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Dr. Möller’e göre, Spike proteini bağışıklık sisteminde aşırı bir tepkiye yol açarak kronik iltihaplanmaya neden oluyor ve bu durum, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor. “Bu protein vücuttan asla tam olarak atılamıyor ve sürekli bir inflamatuar süreci tetikliyor,” diyen Möller, bu durumu kontrol altına alacak bir tedavi yönteminin henüz geliştirilemediğini belirtiyor.

“MESLEKTAŞLARIM GERÇEĞE GÖZLERİNİ KAPATIYOR”

Dr. Möller, meslektaşlarının çoğunun bu gerçeğe gözlerini kapattığını ve aşı kaynaklı zararları kabul etmekten kaçındıklarını söylüyor. Bir vakada, bir hastasını başka bir doktora yönlendirdiğinde kendisinin hakaretlere maruz kaldığını aktaran Möller, “Bazı doktorlar, iyi niyetle yapılan bir uygulamanın yan etkilerini kabullenmek istemiyor,” diyor.

BÜROKRASİDE BÜYÜK ENGELLER

Aşı zararlarını belgelemek için mevcut testlerin yeterli olmasına rağmen, sigorta kurumları ve resmi mercilerin bu testlerin ödemesini kabul etmediğini belirten Dr. Möller, “Bu durum, hastaların tanı almasını zorlaştırıyor ve onları yalnız bırakıyor,” diyor.

İLGİ ÇEKEN VAKA: 28 YAŞINDAKİ ÖĞRENCİ

Dr. Möller, 28 yaşındaki bir öğrencinin Covid-19 aşısından sonra geliştirdiği miyokardit sonucu yaşam beklentisinin kısaltıldığını ifade ediyor. “Bu hasta, üniversite hastanesinde tedavi edilmesine rağmen aşı zararı olarak tanınmadı,” diyen Dr. Möller, bunun politik ve bürokratik nedenlerden kaynaklandığını düşünüyor.

TIBBİ ARAŞTIRMALAR ÖNEMLİ AMA YETERLİ DEĞİL

Yürüttüğü 350 kişiyle yapılan çalışmanın bilimsel dergilerde yayınlanmadığını dile getiren Dr. Möller, akademik dünya ve resmi kurumların bu konuya duyarsız kaldığını vurguluyor. “Araştırma sonuçları, farklı hastalıkların aşı ile ilişkilendirilebileceğini gösteriyor. Ancak sesimizi duyuramıyoruz,” diyerek durumu özetliyor.

Dr. Jörg-Heiner Möller’in bu çarpıcı röportajı, aşının potansiyel yan etkilerinin daha geniş kitleler tarafından bilinmesi ve yetkililerin konuya daha ciddi yaklaşması gerekliliğine dikkat çekiyor.

@Report24

Haberin Devamını Oku

Dünya

ABD, İSVİÇRE’Yİ YAPAY ZEKA ÇİPLERİNE ERİŞİM KONUSUNDA SINIRLANDIRDI

yazar

Yayınlayan

on

By

ABD, yapay zeka teknolojilerinde kullanılan çiplerin ihracat kurallarını güncelledi ve yalnızca “güvenilir müttefik” olarak gördüğü 18 ülkeye sınırsız erişim sağladı. İsviçre, bu ülkeler arasında yer almadığı için, önümüzdeki dört ay içinde yeni düzenlemeler kapsamında çip ithalatında kısıtlamalarla karşı karşıya kalacak.

İsviçre’nin Bağımlılığı ve Endişeler

İsviçre’deki uzmanlar, akademik araştırmalar ve özel sektör açısından bu kısıtlamaların önemli sonuçları olabileceğini belirtiyor. CH++ Derneği Genel Sekreteri Olga Baranova’ya göre, yapay zeka çipleri birçok sektörde kritik bir rol oynuyor ve bu tür kısıtlamalar teknolojik gelişimi olumsuz etkileyebilir. Baranova, ABD’nin küresel çip pazarındaki hakimiyetinin alternatif tedarik yollarını zorlaştırdığını vurguluyor.

ABD’NİN STRATEJİSİ

ABD’nin yeni düzenlemesinin temel hedefi, özellikle Çin gibi rakip ülkelerin ileri teknolojiye erişimini engellemek. ABD, bu çiplerin üçüncü taraf ülkeler üzerinden Çin’e ulaşmasını önlemek için daha sıkı denetimler getiriyor. Ancak İsviçre’nin bu kısıtlamalara dahil edilmesi, ülkede tartışmalara yol açmış durumda.

İsviçre’den ABD’ye Güvence Çabaları

İsviçre hükümeti, ülkenin güvenilir bir ortak olduğunu kanıtlamak ve tam erişim sağlamak amacıyla ABD yetkilileriyle temaslarını sürdürüyor. İsviçre Ekonomi Bakanı Guy Parmelin, “ABD’nin kararını geri almak ve İsviçre’yi güvenilir ülkeler listesine dahil etmek için çalışıyoruz” dedi. Parmelin’e göre, İsviçre’deki Google gibi büyük teknoloji firmalarının çiplere erişimi kritik önem taşıyor.

Gelecekteki Adımlar

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (Seco), ABD Ticaret Bakanlığı ile yürütülen görüşmelerin devam ettiğini ve çip ithalatındaki kısıtlamaların İsviçre’nin inovasyon kapasitesine zarar vermemesi için çaba gösterildiğini açıkladı. Yetkililer, İsviçre’nin teknolojik ve ekonomik önemini vurgulayarak, erişim hakkı konusunda ilerleme sağlanacağını umut ediyor.

Baranova ayrıca, ABD’nin pazarda büyük bir hakimiyete sahip olduğunu ve bu durumun alternatif tedarik kaynaklarını zorlaştırdığını belirtiyor.









Haberin Devamını Oku

Trendler