Gündem
Dottikon’daki Otobüs Şiddeti İsviçre’yi Sarstı: 10 Yaşındaki Türk Öğrenci Selim K., 11 Yaşındaki Elyas M.’yi Bayılttı – Olay Başka Bir Tartışmayla Başladı
Dottikon kasabasında geçtiğimiz pazartesi yaşanan şiddet olayı, ülkede infial yarattı.
İsviçre’nin Aargau kantonuna bağlı küçük yerleşim yeri, bu kez bir çocuk kavgasının kontrolsüz bir şiddet patlamasına dönüşmesiyle gündeme geldi. Henüz 10 yaşındaki Türk asıllı öğrenci Selim K., okul otobüsünde 11 yaşındaki sınıf arkadaşı Elyas M.’ye saldırarak onu bayılttı.
Olayın fitilini ise, Elyas’ın başka bir kız öğrenciyle yaşadığı tartışma ateşledi.
Tartışma bir kız öğrenciyle başladı
Olay günü okul çıkışında postabüste gerginlik kısa sürede tırmandı. Görgü tanıklarına göre Elyas, otobüste bulunan bir kız öğrenciyle sözlü bir tartışmaya girdi.
Sözler sertleşince ortam gerildi; diğer öğrenciler olayı izlemeye başladı.
Tanıklardan 11 yaşındaki Sara E., yaşananları şöyle anlatıyor:
“Elyas bir kıza kötü bir şey söyledi. Selim buna sinirlendi, ‘öyle konuşma’ dedi. Elyas karşılık verdi. Sonra bazı çocuklar ‘vur, kavga et!’ diye bağırdı. O anda Selim kendini kaybetti.”
Bu ifadeler, olayın sadece iki çocuk arasındaki bir çekişme olmadığını, toplu bir gerginlik ve kışkırtma ortamında büyüdüğünü ortaya koyuyor.
Otobüs yolculuğu kabusa döndü
Kısa sürede kavga büyüdü. 10 yaşındaki Selim K., kendisinden bir yaş büyük Elyas’a yumruk ve tekmelerle saldırdı.
Tanıkların ifadesine göre Selim, yerde kalan arkadaşına vurmaya devam etti; başına ve sırtına defalarca darbe indirdi.
Elyas kısa sürede bilincini kaybetti.
Otobüs şoförü ve içindeki yetişkin yolcular, şiddete müdahale etmeden birkaç durak daha ilerledi.
Yolculardan Zamir E. ve 11 yaşındaki kızı Sara, yerde hareketsiz yatan çocuğa yardım etti.
“Oğlanın gözleri açıktı ama nerede olduğunu bilmiyordu,” diyor baba. “Hemen dışarı çıkardık.”
Elyas hastaneye kaldırıldı, beyin sarsıntısı şüphesiyle geceyi müşahede altında geçirdi.
Durumunun iyiye gittiği, ancak olayın psikolojik etkilerinin sürdüğü bildirildi.
“Oğlum eve dönmedi, ambulansla geldi” – Mağdur annenin feryadı
Elyas’ın annesi, yaşananları gözyaşlarıyla anlatıyor:
“Oğlumun eve dönmesi gerekiyordu ama telefon geldi: ‘Oğlunuz otobüste bayılmış.’ Hastaneye koştuğumda yüzü morluk içindeydi, dudağı patlamıştı. Gözlerini açtığında beni tanımadı. ‘Anne, bana ne oldu?’ dedi. O an içim yandı.”
Kadın, oğlunun hâlâ korku içinde olduğunu söylüyor:
“Artık otobüse binmek istemiyor. Geceleri kabuslarla uyanıyor. Yaraları geçti ama korkusu geçmedi.”
Failin ailesinin ertesi gün eve gelerek özür dilediğini de doğruluyor:
“Annesi ağlıyordu, çocuk da çok pişmandı. Özürlerini kabul ettim, ama affetmek kolay değil. Oğlumun gözlerindeki korku, hâlâ gözümün önünde.”
Anne, yaptığı şikâyetin nedenini “intikam değil, uyarı” olarak açıklıyor:
“Hiçbir çocuk bu acıyı yaşamamalı. Otobüste yetişkinler vardı ama kimse durmadı. Bu sessizlik, şiddetin en tehlikeli hâlidir.”
Selim’in ailesi: “Biz de cezalandırdık, Fransa’ya gönderdik”
Olaydan birkaç gün sonra Selim’in annesi ve üvey babası sessizliğini bozdu. Aile, yaşananları “anlık bir öfke patlaması” olarak nitelendiriyor, ancak sorumluluğu da kabul ediyor.
“Oğlumuz sakin, içine kapanık bir çocuktu. Böyle bir şey yapabileceğine biz bile inanamadık,” diyor üvey baba.
“Elyas, annesi ve kardeşi hakkında kötü şeyler söylemiş. Selim ‘dur’ demiş ama o devam etmiş. Diğer çocuklar ‘vur’ diye bağırınca kendini kaybetmiş.”
Olaydan sonra Selim ağlayarak annesini aramış, “Ben çok kötü bir şey yaptım” demiş.
Ailesi, ertesi gün Elyas’ın evine giderek özür dilemiş:
“Annesine çiçek, Elyas’a küçük bir oyuncak araba götürdük. Olayı silemeyiz ama vicdan borcumuzu ödemek istedik.”
Aile, oğullarına hem evde hem okul tarafından ceza verildiğini söylüyor:
“Bir ay boyunca otobüse binemeyecek. Her gün bisikletle okula gidecek, telefonu da yasak. Okul da geçici uzaklaştırma verdi. Biz de onu Fransa’daki amcasının yanına gönderdik; biraz sakinleşsin, düşünsün diye.”
Selim şu anda Fransa’nın Mulhouse kentinde amcasının yanında kalıyor.
Annesi, “Kendi hatasını anlaması için zamana ihtiyacı var. Bizim de içimiz yanıyor,” diyor.
Göç, dışlanma ve sessizlik
Selim’in ailesi Türkiye’den İsviçre’ye bir yıl önce taşınmış. Çocuk, hâlâ akıcı Almanca konuşmakta zorlanıyor.
Üvey baba, oğlunun okulda sık sık dışlandığını anlatıyor:
“Konuştuğunda aksanıyla dalga geçiyorlar. Bu yüzden sessiz kaldı. Belki de içindeki baskı o gün patladı.”
Uzmanlar, göçmen çocukların maruz kaldığı dışlanmanın saldırgan davranışları tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.
Ancak olayda asıl tepki, otobüste bulunan yetişkinlerin pasifliği üzerine yoğunlaşıyor.
Kamuoyu, “Bir çocuk bayılırken kimse neden müdahale etmedi?” sorusunu tartışıyor.
Bir çocuğun öfkesi, iki annenin gözyaşı
Bugün Elyas evinde toparlanmaya çalışıyor; Selim ise Fransa’da, sessiz bir evde yaptıklarını düşünerek zaman geçiriyor.
Biri “Oğlum eve dönmedi, ambulansla geldi,” diyor;
diğeri “Biz de onu cezalandırdık, utanç içindeyiz.”
Gündem
İsviçre’de Kadınlara Yönelik Şiddet Artıyor
İsviçre, kadınlara yönelik şiddet konusunda karanlık bir yıl geçiriyor. 2025’te şimdiye kadar 27’den fazla kadın ve kız çocuğu öldürüldü – bu sayı, geçen yılın toplamını şimdiden aşmış durumda. Federal Hükümet ilk kez kadın cinayetlerine ilişkin ayrıntılı verileri kamuoyuyla paylaştı ve ülke çapında bir önleme kampanyası başlattı. Bu bilgileri İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu SRF duyurdu.
Resmi veriler, özellikle bir gerçeğin altını çiziyor: Ayrılık anı kadınlar için en tehlikeli dönem. Vakaların büyük çoğunluğunda fail, kadının yakın çevresinden geliyor; genellikle eş ya da eski partnerler bu saldırıların sorumlusu. Birçok olaydan önce tehditler veya ısrarlı takip gibi uyarı işaretleri bulunduğu belirtiliyor.
Bozen’de “Talk Less, Do More” Koşusu: Şiddete Karşı Toplumsal Bir Mesaj
İsviçre’de tablo endişe vericiyken, İtalya’nın kuzeyindeki Bozen (Bolzano) kenti güçlü bir toplumsal dayanışma örneği sergiliyor. 23 Kasım’da, şehirde 12. kez düzenlenecek “Talk Less, Do More” koşusu, kadınlara yönelik şiddete karşı kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Haber Südtirolnews tarafından duyuruldu.
Koşu, Museion’un önünden başlayacak ve katılımcılar tarihi şehir merkezi ile Talferpromenade boyunca uzanan beş kilometrelik parkuru tamamlayacak. Güzergâh üzerinde, ilişkilerde saygı, sağlıklı iletişim ve şiddet önleme konularını işleyen interaktif duraklar yer alacak.
Etkinlik; müzik, bilgilendirme stantları ve belediye, sosyal hizmetler, spor kulüpleri ile polis teşkilatının oluşturduğu geniş bir destek ağıyla gerçekleştirilecek.
Koşunun sonunda çeşitli ödüller verilecek. Bunlardan biri, yaşamı boyunca kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye adayan ve geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden polis müfettişi Mario Morgavi anısına verilen özel ödül olacak.
Gündem
Umverkehr’den Uçak Bileti Vergisi İçin Yeni Halk İnisiyatifi
İsviçre’nin çevre örgütü Umverkehr, uçak bileti vergisini yeniden siyasi gündeme taşımaya hazırlanıyor. Örgüt, 2026 yılında başlatacağı halk inisiyatifi ile, uçuş mesafesine ve seyahat sınıfına göre değişen bir uçak bileti vergisinin oylamaya sunulmasını hedefliyor.
Umverkehr, federal hükümetin ve parlamentonun artan havacılık kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda yeterli irade göstermediğini savunuyor. Örgüte göre, yüksek tren biletleri ve sınırlı uluslararası demiryolu seçenekleri, yolcuların uçaktan trene geçişini engelliyor. Bu durumun “ciddi bir dengesizlik” yarattığı belirtiliyor.
Gelirin Halk ve Uluslararası Tren Ağına Aktarılması
Taslağa göre, toplanacak gelirin büyük bölümü kamu ulaşımının kullanımını teşvik etmek için doğrudan halka geri dağıtılacak. Kalan pay ise uluslararası demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesine ayrılacak.
Gece Treni Tartışmalarına Eleştiri
Umverkehr, özellikle gece trenleri konusunda federal siyasette yaşanan “gidip gelme” tavrını eleştiriyor. Ständerat’ın Mali Komisyonu, 2026 bütçesinden ayrılması planlanan 10 milyon franklık gece treni desteğinin kaldırılmasını önerdi. Bu konudaki nihai karar Aralık ayında parlamentoda verilecek.
Daha Önceki Girişimler Başarısız Olmuştu
İsviçre halkı, 2021’de CO₂ Yasası kapsamında sunulan uçak bileti vergisini reddetmişti. Sonrasında parlamentoya sunulan benzer girişimler de kabul görmedi. Ayrıca, CO₂ yasasının son revizyonunda milletvekilleri, business ve özel jetler için önerilen ek uçuş vergisinden tamamen vazgeçti.
Kamuoyu Desteği Artıyor
Öte yandan, 2022 yılında yapılan ve Umverkehr tarafından yaptırılan bir temsilî ankete göre, iklim politikaları açısından uçak biletlerini daha pahalı hâle getiren bir yönlendirme vergisi, toplum içinde geniş bir kabul görüyor.
Gündem
Ramiswil’de 120 Köpeğin Uyutulması Tepkilere Neden Oldu
Solothurn kantonunun Ramiswil bölgesinde bulunan bir çiftlikte, sağlık durumları ağır olduğu gerekçesiyle 120 köpeğin uyutulduğu bildirildi. Solothurner Zeitung’un haberine göre hayvanlarda ciddi hastalıklar, beslenme eksiklikleri ve bakım yetersizlikleri tespit edildi.
Diğer hayvanlara da el konuldu
SRF’in aktardığı bilgilere göre yetkililer çiftlikteki çok sayıda at ve keçiyi de koruma altına aldı. Çiftlik sahibesi hakkında çoklu hayvan istismarı şüphesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturma sürecinde suçsuzluk karinesinin geçerli olduğu belirtildi.
Kantonun veteriner hizmeti değerlendirme altında
“Stiftung für das Tier im Recht” ve “Schweizer Tierschutz” kurumları, kantonun baş veterineri Chantal Ritter’in süreçteki kararlarını inceliyor. Uzmanlar, Mayıs ayında yapılan rutin kontrollerde herhangi bir sorun bildirilmemiş olmasını dikkat çekici buluyor. Kurumlar, ihbar mekanizmalarında ve itlaf kararlarında daha fazla şeffaflık talep ediyor.
Bir yavru köpek kurtarıldı
Bölge sakinlerinden biri, çiftlikteki koşulları fark ederek yetkililere haber verdi. Bu müdahale sonucunda “Blacky” isimli bir yavru köpek canlı kurtarıldı. Tele M1’in aktardığına göre köpeğin sağlık durumu iyileşme gösteriyor.
Hükümetten bağımsız soruşturma kararı
SRF’in haberine göre Solothurn kantonu hükümeti, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için bağımsız ve tarafsız bir dış inceleme başlattı. Hükümet üyesi Sybille Jeker, soruşturma tamamlandığında sonuçların kamuoyuna açıklanacağını belirtti.
Geçmiş olaylarla karşılaştırmalar
Ramiswil’deki olay, 2016’da Boningen’de yaşanan benzer bir vakayı yeniden gündeme getirdi. O dönem yapılan incelemelerin ağırlıklı olarak kurum içi yürütüldüğü hatırlatılırken, bu kez hükümetin daha kapsamlı ve dış denetime açık bir süreci tercih ettiği bildirildi.
-
Gündem11 ay önceTELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Ekonomi2 yıl önceİsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
E-Dergi2 yıl önceİsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
İsviçre2 yıl önceDünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam2 yıl önceKıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem12 ay önceERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya12 ay önceMETA’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem12 ay önceTÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ


