Sosyal Medya

Dünya

AVRUPA SIĞINMA POLİTİKALARINI SIKILAŞTIRIYOR

yazar

Yayınlayan

on

Sığınma politikasında kıtanın dört bir yanında önemli gelişmeler yaşanıyor. İsviçre’nin başkenti Bern’de bulunan Federal Saray’ın üzerinde kara bulutlar toplanmış durumda. Ulusal Konsey’deki olağanüstü oturum, SvP (İsviçre Halk Partisi) tarafından düzenleniyor ve bu oturumun yalnızca bir “Chropfleerete” (şuursuz bir tartışma) ile sınırlı kalmayacağı kesin. Daha geniş kapsamlı reformlar ve sıkılaşan önlemler gündeme gelecek.

Avrupa genelinde artan göç dalgası, birçok ülkenin sığınmacılarla ilgili politikalarını yeniden gözden geçirmesine ve daha sert önlemler almasına neden oluyor.

Diğer Avrupa ülkeleri de benzer adımlar atıyor. Özellikle Almanya, İngiltere, Danimarka ve İtalya, asıl politikalarında radikal değişikliklere giderken, İspanya farklı bir yol izleyerek göçmenler için yasal geçiş yolları açmayı tercih ediyor. Bu kapsamlı haber, Avrupa’nın dört bir yanındaki değişimleri ve hükümetlerin sığınmacı politikalarındaki sertleşmeyi detaylandırıyor.

Yüksek Sığınmacı Sayıları ve İlgili Talepler

Mültecilerden Sorumlu Bakan Beat Jans, artan asyl sayılarına dair baskı altında. Bu durum, daha önce diğer partiler tarafından fazla radikal bulunan taleplerin artık meşruiyet kazanabileceği anlamına geliyor. Bu değişim, İsviçre’nin Avrupa’daki genel asyl politikasındaki dalgalanmalara katıldığını göstermekte.

Avrupa’da Gelişen Olaylar

Birleşik Krallık: Kontrol Kaybı

Patrik Wülser’ın raporuna göre, Birleşik Krallık’ta asyl politikaları, geçen yıllarda birçok denemeye rağmen başarısızlıkla sonuçlandı. Yeni Başbakan Keir Starmer, selefi Rishi Sunak’ın Ruanda projesini iptal ederek yeni bir yön arayışına girdi. Ancak “Take back control” (kontrolü geri almak) sloganı, Brexit sonrası daha çok bir kontrol kaybına dönüştü. İstatistikler, göçmen sayısının azalmak yerine arttığını gösteriyor.

Danimarka: Sıkı Politika Modeli

Danimarka, asyl politikasında kararlı bir tutum sergiliyor ve bu politika, siyasi yelpazenin büyük bir kesiminden destek görüyor. Aile birleşiminde kısıtlamalar, tartışmalı geri gönderim merkezleri ve Dublin sistemi üzerine baskılar, Danimarka’nın sıkı politikalarının bir parçası. Sosyal Demokratlar, daha az göç ile entegrasyonun mümkün olduğunu düşünüyor ve bu bağlamda diğer Avrupa ülkelerine de örnek olmayı hedefliyor.

Almanya: Sağdan Gelen Baskı

Almanya, SPD tarafından yönetilen hükümetin, sınır kontrollerini artırarak ve asyl sürecini hızlandırarak uygulamaya koyduğu yenilikler ile zorlu bir dönemden geçiyor. Hükümet, radikal sağ görüşlerin etkisi altında kalıyor ve bu durum, toplumda geniş bir endişe yaratıyor. Sağcı AfD partisi, asyl politikalarında baskın bir ses haline geldi ve hükümetin aldığı önlemleri etkiliyor.

İspanya: Alternatif Bir Yol

İspanya, Meksika’dan gelen göçmenlerle ilgili farklı bir yol izliyor. Başbakan Pedro Sánchez, yasadışı göçü önlemek için meşru yolları destekliyor. Özellikle Batı Afrika ile yapılan anlaşmalar, bu politikaların temelini oluşturuyor. Ancak Sánchez de sınırların tamamen açılmasına karşı.

Avrupa Birliği: Sıkı Yönetim

Avrupa genelinde asyl politikalarında sıkı yönetim uygulamaları artmakta. Avrupa Birliği, asyl süreçlerini hızlandırmak ve dış sınırlara kaydırmak amacıyla yeni reformları devreye aldı. Ancak bu reformların etkileri, 2026 yılına kadar netleşmeyecek.

İtalya: Tunus ile Başarı

İtalya, göçmen sayısını önemli ölçüde düşürdü ve bunun sebebi, Tunus ile yapılan anlaşmalar olarak öne çıkıyor. Başbakan Giorgia Meloni, göçmenleri dışlamak için iki farklı kamp kurmayı planlıyor. Ancak bu uygulamaların gerçekliği konusunda endişeler var.

İsviçre’deki Sığınmacı Başvuruları (2023)

ÜlkeBaşvuru Sayısı
Almanya329.035
İspanya160.460
Fransa145.095
İsviçre26.820

İngiltere: “Kontrolü Geri Al” Politikasının Çöküşü

Patrik Wülser raporunda, İngiltere’nin son yıllarda göç politikasında başarısız olduğuna dikkat çekiyor. Eski Başbakan Rishi Sunak döneminde, göçmenlerin Ruanda‘ya sınır dışı edilmesi gibi öneriler gündeme gelmişti. Ancak bu projeler, yeni Başbakan Keir Starmer tarafından iptal edildi. Starmer, düzensiz göç sorununu farklı bir yaklaşımla çözmek istiyor. İngiltere’nin Brexit sonrası “kontrolü geri alma” sloganıyla başlayan sürecin tam tersine, göçmen sayısının artmasıyla sonuçlandığı görülüyor.

İngiltere’nin Başarısızlıkları

ÖneriSonuç
Ruanda’ya Sınır Dışı Projesiİptal Edildi
Eski Petrol Platformlarına GöndermeBaşarısız Oldu
Düzensiz Göçle Mücadele StratejileriEtkisiz Kaldı

Danimarka: Sert Politikalar Avrupa’ya Model Oluyor

Karina Rierola’nın aktardığına göre, Danimarka, göçmen politikalarında sert bir çizgi izliyor. Bu yaklaşım, ülkede geniş bir siyasi ve toplumsal destek buluyor. Danimarka, Ruanda ile asıl merkezleri açma planından vazgeçse de, geri gönderme merkezleri ve sıkı Dublin Sistemi uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Ülkede, sosyal refah devletini koruma amacıyla göçün azaltılması gerektiği görüşü hakim.

Grafik 2: Danimarka’da Göçmen Sayılarındaki Düşüş (2015-2023)

YılSığınma Başvuru Sayısı
201521.000
20232.355

Almanya: Sığınma Politikaları Üzerinde Sağcı Baskı

Almanya’da göç politikaları giderek daha sertleşiyor. Simone Fatzer’ın haberine göre, Almanya, Afganistan‘a zorunlu geri göndermeler ve sınır kontrolleri gibi adımlar atıyor. Bu durum, AfD (Almanya için Alternatif Partisi)’nin sağcı söylemleriyle şekillenen bir yarışa dönüşüyor. SPD hükümeti, aşırı sağcı baskı altında, asıl başvuru süreçlerini hızlandırma ve göçü engelleme politikalarını uygulamaya koyuyor.

İspanya: Yasal Göç Yolu

İspanya, diğer Avrupa ülkelerinin aksine, göçmenleri tamamen engellemek yerine yasal geçiş yolları oluşturmayı tercih ediyor. Başbakan Pedro Sánchez, Afrika ile yaptığı anlaşmalarla hem düzensiz göçü azaltmayı hem de İspanya’nın iş gücü ihtiyacını karşılamayı hedefliyor.

2023 Sığınma Başvuruları – İspanya’nın Yeri

ÜlkeBaşvuru Sayısı
Almanya329.035
İspanya160.460
Fransa145.095
İtalya130.565

AB Genelinde Sertleşme Eğilimleri

Andreas Reich‘ın raporuna göre, AB, yeni asıl reformuyla başvuruları sınır bölgelerinde hızlandırmayı hedefliyor. Ancak bu reform, yalnızca 2026’dan itibaren uygulanacak. Yeni düzenlemeler, başvurusu reddedilen kişilerin geri gönderilmesi konusundaki zorlukları çözmüyor. İtalya, bu süreçte Tunus ile yaptığı anlaşmalar sayesinde göçmen sayısını yarıya indirdi.

Tunus’un Rolü: İtalya’ya Yardımcı mı, İnsan Hakları İhlalcisi mi?

AnlaşmaSonuç
Tunus ile Geri Gönderme AnlaşmasıGöçmen sayısında %50 azalma, ancak ihlaller
İnsan Hakları SorunlarıGöçmenlere kötü muamele iddiaları

Avrupa’da Sığınma Politikasında Değişim

Avrupa genelinde, göç politikaları hızla değişiyor. Her ülke kendi ihtiyaçları doğrultusunda sert veya daha esnek stratejiler geliştiriyor. İsviçre de bu sürecin bir parçası olarak, Ulusal Meclis’te bu politikaların yeniden tartışılacağı önemli bir döneme giriyor.

Özet Tablo: AB’de Asıl Başvuru Sayıları (2023)

ÜlkeSığınma Başvuru Sayısı
Almanya329.035
İspanya160.460
Fransa145.095
İsviçre26.820


#Göç #Sığınmacılar #Avrupa #Almanya #Türkiye #Suriye #sığınma #asyl #migration #migranten #avrupa #europa #deutschland #österreich #norwegen #norveç #schweiz #isviçre #svizzera #switzerland #svizra #göçmenler #sığınmacıkampları #isviçreninsesi #isviçredetürkler

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

AVUSTURYA’DA SONBAHARIN BÜYÜSÜ: YÜRÜYÜŞ KEYFİNE DAVET

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber: Cemil Baysal

Sonbahar, doğanın renk paletinin en zengin halini aldığı, altın sarısı ladin ormanlarının ve parlayan dağ göllerinin göz kamaştırdığı bir dönem. Avusturya’nın yürüyüş köyleri, 2024 yılı için bu muhteşem manzaraları keşfetmek isteyen doğa tutkunları için 11 olağanüstü sonbahar yürüyüşü ve cazip teklifler sunuyor.

Paznaun – İschgl’de Bergliweg Turu: Tirol’ün en güzel dağ göllerine ulaşmak için Bergliweg üzerinden yapacağınız bu dairesel yürüyüş, azur mavisi Berglisee’ye uzanan yemyeşil patikalarıyla büyülüyor. Geri dönüş yolundaki etkileyici manzaralar ise yürüyüşünüze değer katıyor. Konaklama için önerimiz: See’deki Post Hotel.

Alpbachtal’daki Standkopf Zirve Turu: Kitzbüheler Alpleri’nde yer alan bu iki zirveli yürüyüş, Alpbachtal, Zillertal, Inntal ve Achensee’ye kadar uzanan nefes kesici manzaralar sunuyor. Yürüyüş sonrasında Alpbachtal Hüttenjause’yi tatmayı unutmayın; bu lezzet, yürüyüşünüzü taçlandıracak.

Leutascher Geisterklamm: Seefeld bölgesindeki bu büyüleyici kanyon, sonbaharda canlı bir şekilde parlıyor. Turkuaz suyun derinliklerde gürlediği bu alanda, aileler için yeni bir tema parkuru olan Klammgeist yürüyüşü, macera dolu anlar vaat ediyor. Konaklama önerisi: Seefeld’deki Hotel Zum Gourmet.

Wilden Kaiser’deki Sonnseit Rota No. 14: Bu yürüyüş parkuru, Wilden Kaiser’ın muhteşem panoramasını sunarken, güneşli meralardan ve sık ormanlardan geçiyor. Molalarınızı Wochenbrunner Alm ve Riedlhütte’de yapabilirsiniz; burada doğal lezzetlerle enerji depolayın.

Lesachtal’de İyileştirici Yürüyüş: Doğanın sunduğu bu huzur dolu bölge, stres atmak ve ruh halinizi iyileştirmek için ideal. “Dört doktor” – orman, su, çayır ve dağ – size tam bir dinlendirici deneyim sunacak. Dinlenmek isteyenler için gerçek bir sığınak.

Kärntner Seyir Terası’nda Gün Batımı: Mittelkärnten’deki Saualpe’nin kuzey-güney doğrultusu, Kärnten’den Slovenya ve İtalya’daki Julian Alpleri’ne kadar uzanan eşsiz bir manzara sunuyor. Gün batımında, batıda güneşin denize düşüşü, büyüleyici bir an yaratıyor.

Lackenkogel’e Yürüyüş: Altenmarkt-Zauchensee’nin ev sahibi olan bu dağ, Hohen Dachstein, Hochkönig ve Hohe Tauern ile Büyük Glockner üzerinde muhteşem bir görünüm sağlıyor. Doğanın kalbinde kaybolun.

Königsweg: Bu uzun yürüyüş rotası, Hochkönig bölgesini 5 etapta keşfetmenizi sağlıyor. Yolda birçok cazibe merkezi bulunuyor ve 5 günlük paketle bagaj transferi de mevcut.

Schladminger Tauern Yüksek Yolu: Kristal berraklığındaki dağ göllerinin ve renkli çayırların arasında uzanan bu rota, geleneksel dağ kulübelerine ulaşmayı sağlıyor. 5 günlük paket, yürüyüş keyfinizi artıracak.

Heukareck’teki Sonbahar Manzarası: Niggeltalalm üzerinden altın sarısı ladin ormanlarına doğru yapılan bu yürüyüş, hayran kalınacak bir doğa parçasına götürüyor. İpucu: Großarltal’daki çiftlik sonbaharını keşfetmeyi unutmayın!

Gastein’deki Leidalm Yürüyüşü: İdil dolu çayırlar, ihtişamlı çam ağaçları ve dağ vahşi doğasıyla bu rehberli yürüyüş, Gastein’in harika dağ manzarasını sunuyor. Konaklama için önerimiz: Bad Hofgastein’deki Hotel BLÜ.

Bu sonbahar yürüyüşleri, doğanın eşsiz güzelliklerini ve yenileyici etkisini deneyimlemek için harika bir fırsat sunuyor. Avusturya’nın bu büyüleyici manzaralarında doğayla bütünleşin ve sonbaharın keyfini çıkarın!

Daha fazla bilgi için: Wanderdoerfer

#SonbaharYürüyüşleri #Avusturya #DoğaKeşfi #YürüyüşKöyleri #DağGölleri #österreich #austria #europa #avrupa #schweiz #suisse #schwiiz #svizzera #switzerland #özi #

Haberin Devamını Oku

Dünya

AVRUPA BİRLİĞİ, SINIR GÜVENLİĞİNDE YENİ DÖNEM: 10 KASIM’DAN İTİBAREN EES UYGULAMASI BAŞLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Avrupa Birliği (AB), sınır güvenliğini artırma ve yasadışı göçü önleme amacıyla önemli bir adım atarak, 10 Kasım 2024’ten itibaren Elektronik Giriş/Çıkış Sistemi (EES) uygulamasını devreye sokuyor. Bu yeni sistem, AB dışı ülkelerden Schengen bölgesine giriş ve çıkış yapan tüm yolcuların hareketlerini dijital ortamda kayıt altına alacak. Amaç, Schengen bölgesine seyahat eden yolcuların sınır geçişlerini daha güvenli hale getirmek ve daha etkili bir kontrol sağlamak.

EES Nedir ve Seyahatlerde Neleri Değiştirecek?

Yeni sistem, Schengen bölgesine kısa süreli seyahat eden üçüncü ülke vatandaşlarını kapsayacak. 10 Kasım’dan itibaren, AB dışı ülkelerden gelen yolcuların pasaportlarına fiziksel damga vurulmayacak. Bunun yerine, pasaport ve biyometrik veriler dijital olarak kaydedilecek. Pasaport kontrolü sırasında yolcuların yüz tanıma verileri ve dört parmak izi alınacak.

Sistem, Schengen bölgesindeki 27 ülkenin yanı sıra Bulgaristan ve Romanya’da da kullanılmaya başlanacak. Bu, sınır geçişlerinin daha hızlı ve güvenli olmasını sağlamayı amaçlıyor.

Türk Vatandaşlarını Neler Bekliyor?

Türk vatandaşları da bu yeni sisteme tabi olacak. Avrupa’ya seyahat edecek olan Türk vatandaşları, sınır geçişlerinde biyometrik veri toplama işlemi nedeniyle bekleme sürelerinde uzama yaşayabilir. Ancak, ek bir belge sunmaları gerekmeyecek. Sınır geçişlerindeki olası gecikmelere karşı seyahat planlarının buna göre yapılması öneriliyor.

Uzmanlardan Uyarılar

Göç ve sınır güvenliği uzmanları, EES’in Schengen bölgesi sınırlarında güvenliği güçlendireceğini ve dijital kayıtların geçiş süreçlerini hızlandıracağını belirtiyor. Ancak, biyometrik veri toplama işlemlerinin doğru yönetilmediği takdirde sınır geçişlerinde uzun bekleme sürelerinin yaşanabileceği konusunda da uyarılarda bulunuyorlar. Özellikle yoğun dönemlerde teknolojik aksaklıkların yolcular için zorluklar yaratabileceğine dikkat çekiliyor.

10 Kasım’dan itibaren hayata geçecek olan bu sistemle, Schengen bölgesine yapılan seyahatlerde daha güvenli ve etkin bir sınır geçişi hedefleniyor. Yolcuların, biyometrik verilerle ilgili yeni prosedürlere uyum sağlaması bekleniyor.

#AvrupaBirliği #SınırGüvenliği #ElektronikGirişÇıkışSistemi #Schengen #EES #TürkVatandaşları #Seyahat #BiyometrikVeri #GöçPolitikası #AB İsviçredeTürkler #switzerland #schweiz #suisse #svizzera #medya #gazeteci #haber #dergi #avrupa #europa #türkler #türkiye #reisen #grenzen #schengen

Haberin Devamını Oku

Dünya

ONLYFANS YILDIZI MADY GIO, İTALYA’DA 1,5 MİLYON EURO VERGİ KAÇAKÇILIĞIYLA SUÇLANIYOR: “ARTIK İSVİÇRE’DE YAŞIYORUM ve BURADA GÜVENDEYİM”

yazar

Yayınlayan

on

By

İtalyan vergi makamları, Romanya asıllı Onlyfans fenomeni Mady Gio’yu (gerçek adıyla Madalina Ioana Filip) 1,5 milyon euro vergi kaçakçılığıyla suçladı. Gio, suçlamalar karşısında soğukkanlılığını koruyarak, artık İsviçre’de yaşadığını ve burada güvende hissettiğini belirtti. İtalya’daki yasal süreç devam ederken, İsviçre’ye taşınan model, İtalyan vergi makamlarının sınır dışında kendisini takip edemeyeceği kuralından faydalanıyor.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇLAMASI NASIL ORTAYA ÇIKTI?

İtalya’daki vergi dairesi, 2021 yılında Onlyfans üzerinden lüks yaşam tarzıyla dikkat çeken Gio’nun kazançları ve beyan edilen gelirleri arasında ciddi tutarsızlıklar fark etti. Özellikle lüks otomobiller ve yüksek kazançlarını açıkça sergilediği röportajlar, vergi yetkililerinin dikkatini çekti. Bu durum, modelin gelirlerini eksik beyan ettiği gerekçesiyle inceleme başlatılmasına yol açtı. Ardından Busto Arsizio Cumhuriyet Başsavcılığı’na vergi kaçakçılığı şüphesiyle dava açıldı.

“HER ZAMAN VERGİLERİMİ ÖDEDİM”

Sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada Gio, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, her zaman hem İtalya’da hem de İsviçre’de vergilerini düzenli olarak ödediğini belirtti. İsviçre’ye taşındığını doğrulayan fenomen, avukatlarının savunma için gerekli her türlü yasal süreci takip ettiğini söyledi. “Suçsuzluğum ispatlanana kadar masumiyet karinesi hakkım ihlal edilmiştir” diyen Gio, hakkındaki iddiaların en kısa sürede netliğe kavuşmasını umduğunu belirtti.

İSVİÇRE’DE GÜVENDE HİSSEDİYOR

Model, İsviçre’ye taşındıktan sonra burada kendini güvende hissettiğini ve İtalya’daki sürecin sonuçlanmasını beklediğini ifade etti. İtalya’daki yetkililer, Gio’nun İsviçre’de yaşaması nedeniyle sınır ötesinde işlem yapamadıkları için davanın sonuçlanmasını bekliyor.

AVUKATLARI SAVUNMAYA HAZIRLANIYOR

Gio’nun avukatları, modelin haklarını korumak için tüm yasal süreçleri yakından takip ediyor. Gio, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, suçlamaların asılsız olduğunu ve gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağını söyledi.

#MadyGio #Onlyfans #VergiKaçakçılığı #İsviçre #İtalya #LüksYaşam #MadalinaIoanaFilip #italia #italya #italian #romanya #rumenien #isviçre #SchHwiiz #Suisse #Svizzera #Switzerland #İsviçreninsesi #ticino #Lugano

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler