Gündem
TÜRKİYE’DEN YASA DIŞI YOLLARLA İSVİÇRE’YE KAÇAN GENCİN ANLATTIKLARINA KADIN HAKİM İNANDI: CEZA YOK
📅 Tarih: 23 Kasım 2024
🕒 Okuma Süresi: 5 Dakika
BRUGG’DAKİ MAHKEME KARARI
İsviçre’ye yasa dışı yollarla giriş yaptığı gerekçesiyle Aargau Brugg Bölge Mahkemesi’nde yargılanan 20 yaşındaki Mazlum (isim değiştirilmiştir), mahkemenin kararıyla beraat etti. Kadın Hakim Susanne Humbel, genç adamın mahkemede anlattığı zorlu yaşam koşulları ve maruz kaldığını iddia ettiği baskılar nedeniyle İsviçre’ye kaçışını haklı bularak davanın masraflarının devlet tarafından karşılanmasına karar verdi.
Mazlum’a daha önce verilen 1800 Franklık şartlı para cezası ve diğer yaptırımlar da iptal edildi.
MAZLUM’UN ANLATIMLARI
Mahkemede verdiği ifadelerde Türkiye’de şiddet gördüğünü iddia etti. Üniversite öğrencisi olduğu dönemde sosyal medya paylaşımları nedeniyle “terör faaliyetleri” ile suçlandığını ifade eden Mazlum, şu sözleri kullandı:
“Türkiye’de polis koruması bekleyemezsiniz, onlardan kaçarsınız. Çünkü onlar sizi korumaz; döver, işkence eder, hatta cinsel saldırıda bulunur. Kendimi ne kadar anlatsam da yaşadıklarımı unutmayacağım.”
Polis tarafından fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını belirten Kadir, zorla belge imzalatılmaya çalışıldığını ancak buna direndiğini söyledi. Kadir’in ifadesine göre, ağabeyi de benzer suçlamalarla işkence gördü ve bu nedenle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
“Zorla belge imzalatılmaya çalışıldım ve bu süreçte ciddi baskılara maruz kaldım. Yaşadıklarım beni ülkemi terk etmeye zorladı.”
Üniversite öğrencisiyken yaşadığını iddia ettiği baskılar nedeniyle okuldan uzaklaştırıldığını ifade eden Mazlum, ailesinin de benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığını ve bu nedenle ağabeyinin ülkeden ayrılmak zorunda kaldığını belirtti.
KAÇIŞ HİKAYESİ
Mazlum, baskılar nedeniyle bir buçuk ay boyunca gizlendiğini ve ardından bir kamyonla İsviçre’ye kaçtığını ifade etti. Bu yolculuk için 4000 Euro ödediğini söyledi. İsviçre’ye ulaştığında sığınma başvurusu yaptığını belirten genç adam, psikolojik destek alarak yaşadığı travmaları atlatmaya çalıştığını ifade etti.
“Beni en çok etkileyen, güvende hissedememekti. Şimdi, İsviçre’de kendimi daha güvende hissediyorum ve geleceğe dair umutlarım var.”
MAHKEMENİN KARARI VE GELECEK PLANLARI
Hakim Humbel, Mazlum’un yaşadıklarını inandırıcı bularak, İsviçre’ye kaçışının gerekçeli olduğunu belirtti. Mahkeme, davanın masraflarının devlet tarafından karşılanacağına ve genç adamın yasa dışı giriş nedeniyle cezalandırılmayacağına karar verdi.
Ancak Mazlum’un sığınma başvurusuna ilişkin nihai kararın İsviçre Göçmenlik Sekreterliği tarafından verileceği belirtildi. Son aylarda Mazlum’un anlattıklarına benzer hikayelerle İsviçre’ye başvuran yüzlerce sığınmacının olduğu biliniyor. Sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle tutuklandığını veya tutuklama kararı çıktığını iddia eden birçok kişinin başvuruları, Göç Dairesi tarafından inandırıcı bulunmuyor. Mazlum’un hikayesi mahkeme tarafından inandırıcı bulunsa da, son kararı verecek olan Göç Dairesi’nin değerlendirmesi bekleniyor.
Mazlum, geleceğe dair umutlu olduğunu şu sözlerle dile getirdi:
“Eğitimime devam etmek, bir iş bulmak ve normal bir hayat kurmak istiyorum. İsviçre’de gördüğüm destek beni çok mutlu etti.”
YENİ BİR HAYAT UMUDU
Mazlum, şu anda sosyal yardım kapsamında aldığı 390 Frank ile temel ihtiyaçlarını karşıladığını ve geleceğini inşa etmek için çaba sarf ettiğini belirtti. İsviçre’nin sağladığı güvenli ortamın kendisine umut verdiğini ifade eden genç adam, buradaki destekten dolayı minnettarlığını dile getirdi.
Mahkeme salonunda bulunan lise öğrencileri, Mazlum’un anlattıklarını sessizlikle dinledi.
#Göçmenlik #İsviçreAdalet #İnsanHakları #Sığınmacılar #İsviçre #isvicre #isviçreninsesi #İsviçre #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Switzerland #Suíça #Suiza #Švicarska #سويسرا #isviçrehaberleri #isvicre #isviçreninsesi #isviçredenhaberler #Göçmenlik #İsviçreAdalet #İnsanHakları #Sığınmacılar #İsviçre #İsviçreninSesi
Avrupa
Kadına Şiddet Alarmı: K.o.-Damlaları “Silah” Sayılacak
Berlin – Almanya, kadınlara yönelik şiddetin ulaştığı vahim tabloyla bir kez daha yüzleşti. Federal hükümetin açıkladığı yeni durum raporu, hem rakamların ürkütücülüğünü hem de devletin almayı planladığı sert tedbirleri gözler önüne serdi. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Aile Bakanı Karin Prien ve BKA Başkanı Holger Münch, Berlin’de düzenledikleri toplantıda artan şiddet vakalarına karşı “kesin ve kararlı bir mücadele” sözü verdi.
K.o.-Damlalar Resmen “Silah” Kategorisinde
İçişleri Bakanı Dobrindt, özellikle eğlence mekânlarında artan “K.o.-damlası” vakalarının artık ağır suçlarla aynı kategoriye alınacağını belirtti:
“Kadınların güvenliği devletin asli sorumluluğudur. İspanya modeline benzer elektronik kelepçe uygulamasını hayata geçiriyoruz. Ayrıca K.o.-damlalarını ‘silah’ olarak tanımlayarak çok daha sert cezai yaptırımların yolunu açıyoruz.”
Bakan, bu düzenlemenin hem caydırıcılığı artıracağını hem de mağdurların korunmasında yeni bir aşama sağlayacağını vurguladı.
“Günlük Hayatın Olağanlaşan Suçu”
Aile Bakanı Prien ise şiddetin ülkede sıradanlaşmaya başladığına dikkat çekti:
“Kadına yönelik şiddet, toplumun gündelik suç envanterine dönüşmüş durumda. Buna seyirci kalamayız.”
Prien, daha güçlü bir önleyici politika, daha nitelikli veri toplama süreçleri ve mağdurlara kesintisiz destek sunacak bir yardım ağı çağrısı yaptı.
BKA: “Sadece Görüneni Biliyoruz”
BKA Başkanı Münch, açıklanan rakamların yalnızca buzdağının görünen kısmı olduğunu ifade etti:
“Kadınlara yönelik suçlar artıyor ancak hâlâ çok büyük bir karanlık alan var. Özellikle aile içi şiddet çoğunlukla bildirilmiyor.”
Cinsel Suçlarda 53 Binden Fazla Mağdur
2024 yılı verileri, durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor:
- 53.451 kadın ve kız çocuğu cinsel suçların mağduru oldu.
- Artış oranı %2,1.
- Mağdurların neredeyse yarısı reşit değildi.
Vaka yelpazesi cinsel tacizden tecavüze, cinsel saldırıdan istismara kadar geniş bir alana yayılıyor.
Aynı yıl 308 kadın ve kız çocuğu öldürüldü. Tamamlanmış kadın cinayetlerinde yaklaşık %9’luk bir düşüş olsa da 859 kadın saldırılardan sağ kurtuldu.
Dijital Şiddet Rekor Kırdı
Teknolojik araçlarla işlenen şiddet türleri de hızla yükseliyor. 18.224 kadın, çevrim içi tehdit, dijital takip (cyberstalking) ve benzeri yöntemlerle mağdur edildi. Bu kalem, tüm suç alanları içinde en hızlı yükselen kategori oldu.
Siyasi saikle işlenen saldırılar ise %70’i aşan artışla yeni bir tehlike alanına işaret ediyor.
Aile İçi Şiddette Korkunç Yükseliş
2024 yılında aile içi şiddet mağduru olan kişi sayısı 265.942 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Mağdurların:
- %70’i kadın,
- yaklaşık %30’u erkek ve erkek çocukları.
Ancak partner şiddeti hâlâ ağırlıklı olarak kadınları hedef alıyor: Her 5 mağdurdan 4’ü kadın.
132 kadın ve 24 erkek, partner şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti.
Aile içi çatışmalarda ölenlerin sayısı ise 130. Bu ölümler içinde 6–14 yaş arası çocukların dikkat çekici bir ağırlığı var.
Şiddet Evde Olduğu Kadar Ekranda da Artıyor
Dijital takip ve çevrim içi baskı, hem partner şiddeti hem de aile içi ilişkilerde keskin bir yükseliş gösteriyor:
- Partner şiddetinde dijital saldırılar %11 arttı,
- Aile içi ilişkilerde bu artış %20’nin üzerine çıktı.
Karanlık Alan Araştırması: Çoğu Suç Bildirilmiyor
LeSuBiA adını taşıyan yeni araştırmaya göre:
- Birçok şiddet türünde bildirim oranı %10’un altında,
- Partner şiddetinde ise %5’in bile gerisinde.
Araştırma, kadınların yaşamları boyunca daha yoğun, daha sistematik ve daha ağır şiddete maruz kaldığını; çoğu vakada travmanın çocuklukta başladığını ortaya koyuyor.
Devletin Hedefi: “Korkusuz Bir Yaşam”
Federal hükümet, yeni verilerin daha etkin koruma politikalarının önünü açmasını hedefliyor. Yetkililere göre kadınların, erkeklerin ve çocukların güven içinde yaşayabilmesi
Avrupa
Knorr Çorbalarında Tehlike Çanları: Avrupa’da Başlayan Geri Çağırma İsviçre’yi de Alarm Durumuna Geçirdi
Avrupa’nın birçok ülkesinde Knorr markasına ait çorba ve sos ürünleri, yabancı madde şüphesi nedeniyle raflardan toplatılıyor. Üretici firma Unilever, üretim hatlarındaki teknik bir arıza nedeniyle bazı parti ürünlerde metal ya da kauçuk parçalar bulunabileceğini açıklayarak kapsamlı bir geri çağırma başlattı. Olası yabancı maddelerin yutulması durumunda boğulma ve sindirim sistemi hasarı riski bulunduğu belirtildi.
Şirketin duyurusu sonrası Avrupa genelinde çok sayıda Knorr ürünü market raflarından kaldırılırken, İsviçre gıda güvenliği otoriteleri de süreci yakından izlemeye aldı.
Avrupa Ülkelerinde Geri Çağrılan Ürünler ve Listeler
Unilever’in yaptığı açıklama ve Avrupa’daki resmi uyarı sistemlerinde yer alan bilgilere göre, geri çağrılan ürünler ülkelere göre şöyle:
🇦🇹 Avusturya
- Knorr “Kaiser Teller Waldpilz Suppe”
Lot: 528219C93 — Son Tüketim: 04/2027
Orman mantarlı çorba karışımında yabancı madde şüphesi.
🇳🇱 Hollanda
- Knorr “Basilicum Roomsaus”
Lot: 527805C93, 527905C93 - Knorr “Professional Tomaten-Groente Soep” (1,43 kg)
Lot: L527816C93 - Knorr “Professional Heldere Kippensoep” (3,3 kg)
Lot: L528117C93
Geniş kapsamlı geri çağırmanın en yoğun olduğu ülkelerden biri Hollanda oldu.
🇧🇪 Belçika
- Knorr “Basilicum Roomsaus”
Lot: 527805C93, 527905C93 - Knorr “Saus voor Vis”
Lot: 527823C93
🇫🇷 Fransa
- Knorr “Soupe Paysanne aux Légumes”
Lot: 528225C93, 528725C93 — Son Tüketim: 31/01/2027
🇩🇰 Danimarka
- Knorr “Sauce Champignon”
Lot: 527823C93 — Son Tüketim: 04/2027
🇩🇪 Almanya
- Knorr “Spaghetti Carbonara Fix”
Lot: L527822C93 — Son Tüketim: Ocak 2027
İsviçre’de Durum: Resmî Bir Toplatma Yok Ama Risk Yakın Takipte
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Ofisi (BLV), geri çağrılan Knorr ürünleriyle ilgili henüz resmî bir toplatma duyurusu yayımlamadı. Ancak Avrupa’da hızla genişleyen geri çağırma kapsamında İsviçre’nin durumu yakından izlediği, riskli partilerin ülkeye girip girmediğinin araştırıldığı bildirildi.
Uzmanlar, özellikle sınır bölgelerinde alışveriş yapan tüketicilerin ve yurt dışından ürün getirenlerin lot numaralarını mutlaka kontrol etmeleri gerektiğini vurguluyor.
Tüketicilere Uyarı: “Kontrol Edin, Tüketmeyin, İade Edin”
Unilever ve ulusal otoriteler, tüketicilere yönelik şu uyarıları yaptı:
- Ürünlerin lot/seri numaralarını kontrol edin.
- Şüpheli partiye ait ürünleri kesinlikle tüketmeyin.
- Marketlere veya üreticiye iade ederek ücretsiz değişim veya para iadesi alın.
- Avrupa’dan alınmış ürünlerde risk daha yüksek olabilir.
Unilever’den Açıklama
Unilever’in resmi duyurusunda şu ifadeler yer aldı:
“Tüketici güvenliği şirketimizin en büyük önceliğidir. Belirli parti numaralarının gönüllü geri çağırılması tamamen önlem amaçlıdır.”
Gündem
Zürih Havalimanı Pasaport Kontrol Salonunu Büyütüyor: Projenin Maliyeti 140 Milyon Frank
Zürih Havalimanı, her yıl artan yolcu yoğunluğuna karşı koymak için pasaport kontrol alanını kapsamlı bir şekilde genişletmeye hazırlanıyor. Havalimanının değişmeyen fiziksel kapasitesi nedeniyle özellikle tatil dönemlerinde oluşan uzun kuyruklar, yolcu memnuniyetini belirgin şekilde düşürüyordu. Yönetim şimdi bu soruna kalıcı bir çözüm sunmayı hedefliyor.
Yolcu Rekoru – Ancak Yer Aynı Kaldı
Uçakla seyahatin en popüler ulaşım biçimlerinden biri olduğu İsviçre’de trend hız kesmiyor. Sadece Ekim ayında Zürih’ten 3,2 milyon yolcu geçti; bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7’lik bir artış. Tatil dönemlerinde rekorlar kırılıyor: 5 Ekim’de 122.668 yolcuyla havalimanı tarihinin en yoğun günü yaşandı.
Buna karşın pasaport kontrol alanı 2004’teki açılışından bu yana genişletilmemişti. Sonuç: tatil sezonlarında metrelerce uzayan kuyruklar, hatta bazı günler Airside Center’a kadar taşan yoğunluk.
4500 m²’den 10.000 m²’ye
Havalimanı sözcüsü Andrea Bärwalde, mevcut 4500 metrekarelik alanın 10.000 metrekareye çıkarılacağını açıkladı. Böylece salonun büyüklüğü iki katından fazla artacak. Yolcu akışlarının — giriş, çıkış ve transfer — daha net ayrılacağı yeni bir mimari düzen planlanıyor.
Projenin toplam maliyeti 140 milyon İsviçre frangı olarak hesaplanıyor.
Yeni E-Gate’ler Geliyor
Genişleme sayesinde daha fazla elektronik pasaport kapısı (E-Gate) devreye alınacak. Bu sistemde yolcular pasaportlarını kendileri tarıyor; kimlik ve giriş bilgileri saniyeler içinde otomatik olarak kontrol ediliyor. Zürih Kantonu Emniyet görevlilerinin yer aldığı geleneksel kontrol noktalarının sayısının gelecekte nasıl değişeceği ise henüz net değil.
Yeni makineler uzun süredir kurulmuş olsa da, AB’nin “Entry-Exit System (EES)” uygulamasındaki gecikme nedeniyle kullanılmaları bu haftaya kadar ertelenmişti. EES ile AB, Schengen dışı ülke vatandaşlarının giriş-çıkışlarını dijital olarak kaydetmeyi hedefliyor. Fiziksel damgalar tarihe karışırken güvenlik standartlarının artması öngörülüyor. İsviçre vatandaşlarının seyahat prosedüründe ise herhangi bir değişiklik bulunmuyor.
Tamamlanma 2031’de
İlk inşaat çalışmaları başladı. Genişletilmiş bölümün 2029’da faaliyete geçmesi, tüm projenin ise 2031’de tamamlanması planlanıyor. Böylece özellikle klostrofobi yaşayan yolcular için daha ferah bir deneyim sunulması hedefleniyor.
Zürih Havalimanı, yükselen yolcu trafiğine ayak uydurmak için altyapısını modernleştirirken, İsviçre’nin en yoğun hava ulaşım merkezi olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor.
-
Gündem11 ay önceTELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
E-Dergi2 yıl önceİsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi2 yıl önceİsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre2 yıl önceDünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam2 yıl önceKıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem1 yıl önceERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya1 yıl önceMETA’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem1 yıl önceTÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ


