Sosyal Medya

İsviçre

LAURA BİRCHER, İSVİÇRE’Yİ MİSS UNİVERSE’DA TEMSİL EDECEK!

yazar

Yayınlayan

on

Okuma Süresi: 1 dakika

Haber : Cemil Baysal

Nidwalden kantonundan 23 yaşındaki Laura Bircher, 19 Kasım’da Meksika’da gerçekleştirilecek Miss Universe finalinde İsvçre’yi temsil etme hakkı kazandı.

Cumartesi akşamı düzenlenen finalde, Stanslı Laura, farklı kantonlardan gelen 18 diğer finalist arasında en iyi performansı sergileyerek bu başarıyı elde etti. Bern’deki etkinlikte, finalistler çeşitli moda kıyafetleri ile sahneye çıkarken, katılımcıların iletişim becerileri de değerlendirildi.

Bircher, aynı zamanda model olarak da çalışan bir veterinerlik pratik asistanı olarak, zafer sonrası duygu ve düşüncelerini dile getirdi. “Bu yolculukta benimle olan ve destekleyen herkese yürekten teşekkür ediyorum,” dedi.

Zihinsel Sağlık İçin Mücadele

Laura Bircher, hem ulusal hem de uluslararası platformda İsvçre’yi onurlandırmak için elinden geleni yapacağını ifade etti. Özellikle zihinsel sağlık konusuna dikkat çekmeyi amaçladığını belirtti. Hawaii’deki seyahatinden sonra depresyon ve panik ataklarla mücadele ettiğini “Nidwaldner Zeitung” ile paylaştı.

Meksika’ya Yolculuk

Miss Universe finali, 16 Kasım’da Meksika’da gerçekleştirilecek. Bu prestijli güzellik yarışması, 1952 yılından bu yana düzenleniyor ve geçtiğimiz yıl ilk kez evli kadınlar ve annelerin katılımına izin verildi. Geçen yılki şampiyonluğu, 84 rakibi geride bırakarak Nikaragualı Sheynnis Palacios kazanmıştı.

#MissUniverse #LauraBircher #Nidwalden #ZihinselSağlık #İsviçre #GüzellikYarışması #Meksika #misschweiz #isviçregüzeli #missuniverse #güzellikkraliçesi #schweiz #suisse #svizra #svizzera #suisse #switzerland #stans #nidwalden

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

MAGDEBURG’DA ARAÇLI SALDIRI: TÜM DETAYLAR VE TETİKÇİ HAKKINDA BİLDİKLERİMİZ

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya’nın Magdeburg kentinde Cuma akşamı bir araç Noel pazarındaki kalabalığa daldı. Olayda çok sayıda kişi yaralanırken, Alman yetkililer saldırıyı terör eylemi olarak değerlendirdi. Yaklaşık 400 metre boyunca kalabalığın arasından geçen sürücü olay sonrası tutuklandı.

Saldırgan Kimdir?

Saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen kişi, 50 yaşında ve Suudi Arabistan kökenli bir doktor. Almanya’ya 2006 yılında giriş yapan Taleb A., Almanya’da süresiz oturma iznine sahip. Sachsen-Anhalt Eyaleti Başbakanı Reiner Haseloff’un açıklamasına göre zanlı, Bernburg’da bir psikiyatri hastanesinde görev yapıyordu.

Sağcı Bir İslam Eleştirmeni

Taleb A., Alman güvenlik güçleri tarafından daha önce İslamcı bir tehdit olarak değerlendirilmedi. Ancak, “Spiegel” ve “Welt” gibi kaynaklara göre zanlı, kendisini İslam karşıtı bir aktivist olarak tanımlayan bir eski Müslümandı. Zanlı, özellikle Suudi kadınların ülkelerinden kaçışına dair rehberlik yaparken aynı zamanda Almanya’daki sığınmacı sistemine ilişkin bilgiler paylaşıyordu.

2019 yılında “FAZ” gazetesine verdiği bir röportajda kendisini “tarihteki en agresif İslam eleştirmeni” olarak tanımlayan Taleb A., ateist olduğunu ve Suudi Arabistan’da din eleştirmeni olması sebebiyle baskıya maruz kalmaktan korktuğu için Almanya’dan iltica talep ettiğini belirtmişti.

AfD ile Bağlantıları

Taleb A.’nın, Almanya’da aşırı sağcı bir parti olan AfD’ye (Almanya için Alternatif) sempati duyduğu bildiriliyor. “Spiegel”e göre, 2016 yılında AfD ile ortak bir “Eski Müslümanlar Akademisi” kurma projesi başlatmayı hedeflemişti. Ayrıca, AfD lideri Alice Weidel’in sosyal medya paylaşımlarını sıklıkla desteklediği ve paylaştığı iddia ediliyor.

Yetkililere Eleştiriler ve Çelişkili Mesajlar

Son yıllarda sosyal medyada Alman makamlarını radikat İslam ya da İslamcılıkla mücadelede yetersiz olmakla suçlayan zanlı, zaman zaman çelişkili mesajlar yayınladı. Bir dönem Suudi kadınlara yardım etme çalışmalarıyla tanınan Taleb A., sonrasında kendi web sitesinde Almanya’daki sığınmacı sistemine yönelik sert eleştirilerde bulundu ve “Almanya’da asla iltica talep etmeyin” ifadelerini kullandı.

Soruşturma Devam Ediyor

Magdeburg’daki trajik olayla ilgili soruşturma sürüyor. Yetkililer saldırının ardındaki motivasyonu netleştirmeye çalışıyor. Almanya’da aşırı sağcı ideolojilerin, İslam eleştirisiyle birleşerek şiddet eylemlerine dönüşmesi konusundaki endişeler artıyor.

#MagdeburgTetikçi #AvrupaGündemi #İslamEleştirisi #almanya #deutschland #germany

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE VE AB ARASINDA YENİ İKİLİ ANLAŞMALAR: İSVİÇRE BASINININ DEĞERLENDİRMELERİ

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre ve Avrupa Birliği arasında yeni ikili anlaşmaların tamamlanmasının ardından İsviçre basını farklı bakış açılarını yansıtıyor. İşte, İsviçre basınında yer alan öne çıkan yorumlar:

Tagesanzeiger: Kamuoyundaki Belirsizlik ve Karşıt Görüşler

İsviçre’deki en köklü gazetelerden biri olan Tagesanzeiger, yeni anlaşmaların tamamlanmasından sonra iç politikada yaşanacak tartışmaların henüz başlamadığını vurguluyor. Gazete, İsviçre hükümetinin iç kamuoyunda karşılaşacağı zorluklara dikkat çekiyor. Çoğu siyasi parti, anlaşmaya ilişkin temkinli bir iyimserlik sergilerken, hükümetin henüz önemli sorunlara çözüm sunmadığı ifade ediliyor.

Özellikle, İsviçre’nin göçmenlik ve koruma sistemine dair önerilen “koruma maddesinin” nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor. Bunun yanı sıra, dört önemli referandum önerisinin Federal Meclis’e sunulup sunulmayacağı ve nasıl bir sonuç alacağı konusunda belirsizlikler bulunuyor. Gazete, şu an için anlaşmanın karşıtlarının daha güçlü bir konumda olduğunu belirtiyor. “Kolonyal anlaşma” olarak nitelendirilen anlaşma, karşıtlar tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor. Ayrıca, Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in müzakereler sırasında gözlerden kaybolmuş olması ve basın toplantılarında coşkusuz bir tutum sergilemesi de dikkat çeken bir nokta.

Schweiz am Wochenende: İsviçre’nin Stratejik Yeri ve Müzakere Başarısı

Schweiz am Wochenende gazetesi, İsviçre’nin yeni anlaşmalarla Avrupa Birliği ile olan ilişkisini güçlendirdiğini savunuyor. Gazete, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırganlık sonrası İsviçre’nin AB ile daha yakın bir ilişki kurması gerektiğini belirtiyor. İsviçre, AB ile değerler paylaşan ve demokratik ilkelere bağlı bir ülke olarak, kriz dönemlerinde önemli bir stratejik konumda bulunuyor.

Gazete, Federal Hükümetin müzakerelerde başarılı bir performans sergilediğini, özellikle daha önceki çerçeve anlaşmasından daha verimli sonuçlar alındığını ifade ediyor. Bu anlaşmalar, İsviçre için özellikle iş gücü hareketliliği, eğitim ve araştırma alanlarında önemli kazanımlar sağlıyor. Ancak, gazete, bu anlaşmaların geniş çaplı bir tartışmaya ve siyasi onaya ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.

Neue Zürcher Zeitung (NZZ): Dışişleri Bakanı Cassis’in İlgisizliği ve Hükümetin Durumu

İsviçre’nin en prestijli gazetelerinden Neue Zürcher Zeitung (NZZ), Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in müzakereler esnasındaki tutumunu eleştiriyor. Cassis, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı görüşme sonrasında coşkusuz bir tavır sergileyerek, anlaşma hakkında daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı. Gazete, Cassis’in görüşme sırasında basın karşısında heyecan eksikliği yaşadığını ve bu durumun müzakerelerin başarısını olumsuz etkileyebileceğini savunuyor.

Federal Hükümet’in, bu önemli dönemeçte, AB ile ilişkilerin geleceği hakkında daha net bir tutum benimsemesi gerektiği ifade ediliyor. NZZ, özellikle İsviçre’nin dış politika alanındaki hassasiyetlerine dikkat çekiyor ve ülkenin Avrupa ile olan ilişkilerinin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinin önemini vurguluyor.

Le Temps ve La Liberté: İsviçre’nin Avrupa ile İlişkilerinin Temeli

Le Temps ve La Liberté, İsviçre’nin Avrupa ile olan ilişkilerini oldukça önemli ve stratejik olarak değerlendiriyor. Le Temps, 20 Aralık’ı tarihi bir gün olarak nitelendiriyor ve İsviçre’nin Avrupa ile daha da yakınlaşmasının önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Gazeteye göre, yapılan anlaşma, ülkeler arası derinleşen işbirliğinin temelini atıyor. İsviçre, AB ile olan ilişkilerinde her zamankinden daha fazla bağlılık hissediyor.

La Liberté, İsviçre’nin Avrupa için vazgeçilmez olduğunu savunuyor. Gazete, özellikle İsviçre’nin iş gücü piyasası, eğitim ve araştırma alanlarında Avrupa ile derin bağlara sahip olduğunu vurguluyor. Bu noktada, serbest dolaşım hakkı ve Avrupa’daki üniversitelerle olan işbirliklerinin İsviçre için kritik öneme sahip olduğu ifade ediliyor. La Liberté, İsviçre’nin AB için ne kadar önemli bir partner olduğunu ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu belirtiyor.

Tribune de Genève ve 24 Heures: Şüpheci Bir Yaklaşım

Tribune de Genève ve 24 Heures, anlaşmaların İsviçre’nin AB ile olan ilişkilerini iyileştireceğini kabul etmekle birlikte, şüpheci bir yaklaşım sergiliyor. Gazeteler, anlaşmaların kamuoyunda ikna edici bir şekilde savunulması gerektiğini belirtiyor. AB ile yapılan müzakerelerin sadece güvence altına alınması yeterli değil, aynı zamanda halkın da bu süreci kabul etmesi gerekiyor. Bu gazetelere göre, Avrupa ile ilişkilerde daha açık ve cesur bir duruş sergilenmesi gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Yeni İsviçre-AB anlaşmalarının sonucu, iç politikadaki gelişmelere ve halkın bu anlaşmaları ne kadar benimseyeceğine bağlı olarak şekillenecek. Şu an için AB karşıtları daha güçlü bir kamuoyu oluşturmuşken, hükümetin ve müzakerecilerin ikna edici bir şekilde bu anlaşmaları halkla paylaşması gerekecek. Bu süreç, önümüzdeki aylarda İsviçre’nin siyasi geleceğini ve AB ile olan ilişkilerini yeniden şekillendirebilir.

Haberin Devamını Oku

Gündem

CİNSEL SUÇTAN MAHKÛM EDİLEN KİŞİ OKULDA ÇALIŞTIRILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürih’te bir okulda yaşanan olay, hem kamuoyunda hem de siyasette büyük yankı uyandırdı. 2018 yılında engelli bir bireye cinsel istismarda bulunan bir bakıcı, mahkûmiyetine rağmen engelli çocukların eğitim aldığı bir okulda çalışmaya devam etti. Zürih Belediye Meclis Üyesi Filippo Leutenegger, hatalarını kabul ederek özür diledi.

SUÇ VE SONRASI

2018 yılında, 53 yaşındaki bakıcı, engelli bir bireye cinsel istismar suçundan yakalandı. Suç duyurusu hemen hem çalıştığı huzurevine hem de ikinci işvereni olan Zürih’teki bir okula bildirildi. Ancak okul, suçlu bakıcıyı işten çıkarmak yerine, iki aylık bir ara sonrası okul gezilerinde rehberlik görevine devam etmesine izin verdi.

Bakıcı, 2021’de Zürih Yüksek Mahkemesi tarafından mahkûm edilmesine rağmen okulda çalışmaya devam etti. 2022’de Federal Mahkeme’nin kararıyla hüküm kesinleştikten sonra işine son verildi. Bu süreç, suçun işlendiği tarihten itibaren tam üç yıl sürdü.

UZMANLAR VE VELİLERDEN SERT TEPKİ

Uzmanlar ve Zürih Ombudsmanı, okulun kararlarını sert bir şekilde eleştirdi. Ombudsman, bakıcının görev yerinin değiştirilmesinin yetersiz olduğunu belirterek, kişinin derhal görevden uzaklaştırılması ya da çocuklarla teması olmayan bir pozisyona alınması gerektiğini vurguladı.

Zürih Eğitim Dairesi başlangıçta alınan önlemleri savunsa da, veliler bu duruma büyük tepki gösterdi. Eğitim Dairesi, yeni bir suç işlenmediği gerekçesiyle velilere bir mektupla güvence vermeye çalıştı ancak bu mektup daha fazla eleştiriye yol açtı.

BELEDİYE MECLİSİNDEN ÖZÜR

Artan tepkiler üzerine, Belediye Meclis Üyesi Filippo Leutenegger, velilere bir mektup yazarak hatalarını kabul etti. Leutenegger, bakıcının 2018’deki mahkûmiyetinin ardından okula geri dönmesine izin verilmesinin bir hata olduğunu belirtti. Ayrıca, bakıcının bir mağdurun annesiyle iletişime geçme çabasının (grooming) okul yönetimi tarafından fark edilememesinin büyük bir ihmal olduğunu vurguladı.

Leutenegger, velilerden “tüm samimiyetiyle” özür dileyerek olayın tüm detaylarıyla analiz edileceğini ve okulun davranış kurallarının yeniden düzenleneceğini ifade etti.

SİYASİ SONUÇLAR VE PARLAMENTONUN TALEPLERİ

Olay, siyasi arenada da yankı buldu. Zürih Belediye Meclisi’nde acil bir önerge sunularak, hatalardan kimlerin sorumlu olduğu ve alınacak önlemler konusunda şeffaflık talep edildi. SP’den Sofia Karakostas, AL’den Sophie Blaser ve Yeşiller Partisi’nden Balz Bürgisser, böyle bir olayın tekrarlanmaması için hangi önlemlerin alınacağını öğrenmek istediklerini belirtti.

Eğitim Dairesi ise devam eden soruşturmalar nedeniyle açıklama yapmaktan kaçındı. Belediye Meclisi, sorulara yanıt vermek için bir aylık süre tanıdı.

Haberin Devamını Oku

Trendler