İsviçre
Amriswil TG’de Bir Kadının Evinde Soygun: 43 Yaşındaki Türk Tutuklandı
Amriswil TG’de, 43 yaşındaki bir Türk, pazartesi akşamı evine girdiği kadını etkisiz hale getirerek soygun gerçekleştirdi. Olay, akşam saat 20:00 ile 21:00 arasında Amriswil’in Hölzli bölgesindeki bir tek ailelik evde meydana geldi. Şüpheli, ev sahibini zorla etkisiz hale getirirken kadının direnmesi sonucu orta derecede yaralanmasına neden oldu. Çalınan nakit para ve değerli eşyalarla kaçan saldırgan, olayın ardından izini kaybettirdi.
Mağdurun bir akrabası tarafından alarm verilmesinin ardından, olay yerine gelen acil servis ekipleri kadını hastaneye kaldırdı. Kanton Polisi Thurgau, olay yerinde detaylı incelemeler yaparak delilleri topladı. Soruşturma kapsamında, zanlı hakkında yapılan kapsamlı çalışmalar ve araştırmalar sonucunda, 43 yaşındaki Türk şüphelinin Amriswil tren istasyonu yakınlarında yakalandığı bildirildi.
Bischofszell Savcılığı, zanlı hakkında tutuklama talebinde bulunmuş ve soruşturma devam etmektedir. Kanton Polisi, olaya tanıklık eden veya bilgi sahibi olan kişilerin 058 345 22 22 numaralı telefondan iletişime geçmelerini rica ediyor.
#AmriswilTG #Soygun #TürkTutuklandı #KantonPolisiThurgau #Kriminalpolizei #Soruşturma #ThurgauHaberleri #isviçre #schweiz #suisse #svizzera #haberler #haber #avrupa
Gündem
İSVİÇRE VE AB ARASINDA YENİ İKİLİ ANLAŞMALAR: İSVİÇRE BASINININ DEĞERLENDİRMELERİ
İsviçre ve Avrupa Birliği arasında yeni ikili anlaşmaların tamamlanmasının ardından İsviçre basını farklı bakış açılarını yansıtıyor. İşte, İsviçre basınında yer alan öne çıkan yorumlar:
Tagesanzeiger: Kamuoyundaki Belirsizlik ve Karşıt Görüşler
İsviçre’deki en köklü gazetelerden biri olan Tagesanzeiger, yeni anlaşmaların tamamlanmasından sonra iç politikada yaşanacak tartışmaların henüz başlamadığını vurguluyor. Gazete, İsviçre hükümetinin iç kamuoyunda karşılaşacağı zorluklara dikkat çekiyor. Çoğu siyasi parti, anlaşmaya ilişkin temkinli bir iyimserlik sergilerken, hükümetin henüz önemli sorunlara çözüm sunmadığı ifade ediliyor.
Özellikle, İsviçre’nin göçmenlik ve koruma sistemine dair önerilen “koruma maddesinin” nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor. Bunun yanı sıra, dört önemli referandum önerisinin Federal Meclis’e sunulup sunulmayacağı ve nasıl bir sonuç alacağı konusunda belirsizlikler bulunuyor. Gazete, şu an için anlaşmanın karşıtlarının daha güçlü bir konumda olduğunu belirtiyor. “Kolonyal anlaşma” olarak nitelendirilen anlaşma, karşıtlar tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor. Ayrıca, Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in müzakereler sırasında gözlerden kaybolmuş olması ve basın toplantılarında coşkusuz bir tutum sergilemesi de dikkat çeken bir nokta.
Schweiz am Wochenende: İsviçre’nin Stratejik Yeri ve Müzakere Başarısı
Schweiz am Wochenende gazetesi, İsviçre’nin yeni anlaşmalarla Avrupa Birliği ile olan ilişkisini güçlendirdiğini savunuyor. Gazete, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırganlık sonrası İsviçre’nin AB ile daha yakın bir ilişki kurması gerektiğini belirtiyor. İsviçre, AB ile değerler paylaşan ve demokratik ilkelere bağlı bir ülke olarak, kriz dönemlerinde önemli bir stratejik konumda bulunuyor.
Gazete, Federal Hükümetin müzakerelerde başarılı bir performans sergilediğini, özellikle daha önceki çerçeve anlaşmasından daha verimli sonuçlar alındığını ifade ediyor. Bu anlaşmalar, İsviçre için özellikle iş gücü hareketliliği, eğitim ve araştırma alanlarında önemli kazanımlar sağlıyor. Ancak, gazete, bu anlaşmaların geniş çaplı bir tartışmaya ve siyasi onaya ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Neue Zürcher Zeitung (NZZ): Dışişleri Bakanı Cassis’in İlgisizliği ve Hükümetin Durumu
İsviçre’nin en prestijli gazetelerinden Neue Zürcher Zeitung (NZZ), Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis’in müzakereler esnasındaki tutumunu eleştiriyor. Cassis, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı görüşme sonrasında coşkusuz bir tavır sergileyerek, anlaşma hakkında daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı. Gazete, Cassis’in görüşme sırasında basın karşısında heyecan eksikliği yaşadığını ve bu durumun müzakerelerin başarısını olumsuz etkileyebileceğini savunuyor.
Federal Hükümet’in, bu önemli dönemeçte, AB ile ilişkilerin geleceği hakkında daha net bir tutum benimsemesi gerektiği ifade ediliyor. NZZ, özellikle İsviçre’nin dış politika alanındaki hassasiyetlerine dikkat çekiyor ve ülkenin Avrupa ile olan ilişkilerinin istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinin önemini vurguluyor.
Le Temps ve La Liberté: İsviçre’nin Avrupa ile İlişkilerinin Temeli
Le Temps ve La Liberté, İsviçre’nin Avrupa ile olan ilişkilerini oldukça önemli ve stratejik olarak değerlendiriyor. Le Temps, 20 Aralık’ı tarihi bir gün olarak nitelendiriyor ve İsviçre’nin Avrupa ile daha da yakınlaşmasının önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Gazeteye göre, yapılan anlaşma, ülkeler arası derinleşen işbirliğinin temelini atıyor. İsviçre, AB ile olan ilişkilerinde her zamankinden daha fazla bağlılık hissediyor.
La Liberté, İsviçre’nin Avrupa için vazgeçilmez olduğunu savunuyor. Gazete, özellikle İsviçre’nin iş gücü piyasası, eğitim ve araştırma alanlarında Avrupa ile derin bağlara sahip olduğunu vurguluyor. Bu noktada, serbest dolaşım hakkı ve Avrupa’daki üniversitelerle olan işbirliklerinin İsviçre için kritik öneme sahip olduğu ifade ediliyor. La Liberté, İsviçre’nin AB için ne kadar önemli bir partner olduğunu ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu belirtiyor.
Tribune de Genève ve 24 Heures: Şüpheci Bir Yaklaşım
Tribune de Genève ve 24 Heures, anlaşmaların İsviçre’nin AB ile olan ilişkilerini iyileştireceğini kabul etmekle birlikte, şüpheci bir yaklaşım sergiliyor. Gazeteler, anlaşmaların kamuoyunda ikna edici bir şekilde savunulması gerektiğini belirtiyor. AB ile yapılan müzakerelerin sadece güvence altına alınması yeterli değil, aynı zamanda halkın da bu süreci kabul etmesi gerekiyor. Bu gazetelere göre, Avrupa ile ilişkilerde daha açık ve cesur bir duruş sergilenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Yeni İsviçre-AB anlaşmalarının sonucu, iç politikadaki gelişmelere ve halkın bu anlaşmaları ne kadar benimseyeceğine bağlı olarak şekillenecek. Şu an için AB karşıtları daha güçlü bir kamuoyu oluşturmuşken, hükümetin ve müzakerecilerin ikna edici bir şekilde bu anlaşmaları halkla paylaşması gerekecek. Bu süreç, önümüzdeki aylarda İsviçre’nin siyasi geleceğini ve AB ile olan ilişkilerini yeniden şekillendirebilir.
Gündem
CİNSEL SUÇTAN MAHKÛM EDİLEN KİŞİ OKULDA ÇALIŞTIRILDI
Zürih’te bir okulda yaşanan olay, hem kamuoyunda hem de siyasette büyük yankı uyandırdı. 2018 yılında engelli bir bireye cinsel istismarda bulunan bir bakıcı, mahkûmiyetine rağmen engelli çocukların eğitim aldığı bir okulda çalışmaya devam etti. Zürih Belediye Meclis Üyesi Filippo Leutenegger, hatalarını kabul ederek özür diledi.
SUÇ VE SONRASI
2018 yılında, 53 yaşındaki bakıcı, engelli bir bireye cinsel istismar suçundan yakalandı. Suç duyurusu hemen hem çalıştığı huzurevine hem de ikinci işvereni olan Zürih’teki bir okula bildirildi. Ancak okul, suçlu bakıcıyı işten çıkarmak yerine, iki aylık bir ara sonrası okul gezilerinde rehberlik görevine devam etmesine izin verdi.
Bakıcı, 2021’de Zürih Yüksek Mahkemesi tarafından mahkûm edilmesine rağmen okulda çalışmaya devam etti. 2022’de Federal Mahkeme’nin kararıyla hüküm kesinleştikten sonra işine son verildi. Bu süreç, suçun işlendiği tarihten itibaren tam üç yıl sürdü.
UZMANLAR VE VELİLERDEN SERT TEPKİ
Uzmanlar ve Zürih Ombudsmanı, okulun kararlarını sert bir şekilde eleştirdi. Ombudsman, bakıcının görev yerinin değiştirilmesinin yetersiz olduğunu belirterek, kişinin derhal görevden uzaklaştırılması ya da çocuklarla teması olmayan bir pozisyona alınması gerektiğini vurguladı.
Zürih Eğitim Dairesi başlangıçta alınan önlemleri savunsa da, veliler bu duruma büyük tepki gösterdi. Eğitim Dairesi, yeni bir suç işlenmediği gerekçesiyle velilere bir mektupla güvence vermeye çalıştı ancak bu mektup daha fazla eleştiriye yol açtı.
BELEDİYE MECLİSİNDEN ÖZÜR
Artan tepkiler üzerine, Belediye Meclis Üyesi Filippo Leutenegger, velilere bir mektup yazarak hatalarını kabul etti. Leutenegger, bakıcının 2018’deki mahkûmiyetinin ardından okula geri dönmesine izin verilmesinin bir hata olduğunu belirtti. Ayrıca, bakıcının bir mağdurun annesiyle iletişime geçme çabasının (grooming) okul yönetimi tarafından fark edilememesinin büyük bir ihmal olduğunu vurguladı.
Leutenegger, velilerden “tüm samimiyetiyle” özür dileyerek olayın tüm detaylarıyla analiz edileceğini ve okulun davranış kurallarının yeniden düzenleneceğini ifade etti.
SİYASİ SONUÇLAR VE PARLAMENTONUN TALEPLERİ
Olay, siyasi arenada da yankı buldu. Zürih Belediye Meclisi’nde acil bir önerge sunularak, hatalardan kimlerin sorumlu olduğu ve alınacak önlemler konusunda şeffaflık talep edildi. SP’den Sofia Karakostas, AL’den Sophie Blaser ve Yeşiller Partisi’nden Balz Bürgisser, böyle bir olayın tekrarlanmaması için hangi önlemlerin alınacağını öğrenmek istediklerini belirtti.
Eğitim Dairesi ise devam eden soruşturmalar nedeniyle açıklama yapmaktan kaçındı. Belediye Meclisi, sorulara yanıt vermek için bir aylık süre tanıdı.
Gündem
İSVİÇRE VE AB ARASINDA YENİ DÖNEM: İŞBİRLİĞİ DERİNLEŞİYOR, ANCAK ZORLUKLAR DEVAM EDİYOR
Uzun süren müzakerelerin ardından, İsviçre ve Avrupa Birliği (AB), daha derin bir işbirliği için bir anlaşmaya vardı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu tarihi anlaşmayı Bern’de yaptığı açıklamada “tarihi bir dönüm noktası” olarak tanımlarken, İsviçre Cumhurbaşkanı Viola Amherd ise “bu anlaşmanın ortak ilişkilerimiz için bir kilometre taşı” olduğunu belirtti. Ancak, anlaşmanın tam olarak hayata geçmesi için hala bazı zorluklar bulunuyor.
120 Anlaşma Yerine Tek Bir Çerçeve:
Şu ana kadar İsviçre ile AB arasındaki ilişkiler, 120’den fazla ayrı anlaşma ile düzenleniyordu. Yeni anlaşma, bu anlaşmaları tek bir çerçeve altında birleştirmeyi hedefliyor. Bu yeni düzenlemeler arasında serbest dolaşım, gıda güvenliği ve sağlık gibi kritik alanlar yer alıyor. İsviçre, çevresindeki AB ülkelerinden ayrılmak istemiyor ancak tam üye olmak da istemiyor. Ülkedeki en büyük parti olan sağcı SVP, yeni anlaşma paketini “teslimiyet anlaşması” olarak nitelendiriyor ve yabancıların İsviçre’ye girmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını endişeyle karşılıyor.
AB İç Pazarına Daha İyi Erişim:
Anlaşmanın odak noktalarından biri, İsviçre’nin AB iç pazarına daha iyi erişim sağlaması ve araştırma programı Horizon Europe gibi AB fonlarından yararlanması. Bunun karşılığında, İsviçre, AB’nin ekonomik ve sosyal uyum fonlarına düzenli katkı sağlamayı kabul ediyor. Ayrıca, İsviçreli şirketlerin, Avrupa iç pazarında faaliyet gösterirken AB kurallarına uyması gerekecek.
İsviçre’nin Yeni Yükümlülükleri:
İsviçre, AB iç pazarına erişim karşılığında, AB vatandaşlarının belirli şartlar altında İsviçre’de çalışmasına izin verecek. Bugün, İsviçre’de yaklaşık 1,4 milyon AB vatandaşı yaşıyor, bu da ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sını oluşturuyor. Bunun yanı sıra, her gün Almanya, Fransa ve İtalya gibi komşu ülkelerden yaklaşık 340.000 kişi İsviçre’ye çalışmak için geliyor. Ancak, İsviçreli sendikalar, iş gücü piyasasının AB vatandaşlarına daha fazla açılmasının, ülkedeki yüksek maaşları tehdit edebileceğinden endişe ediyor.
Yeni anlaşma ile İsviçre, çoğu yeni AB yasasını da kabul etmeyi kabul ediyor. Bununla birlikte, belirli durumlarda, özellikle ciddi ekonomik sorunlar durumunda, serbest dolaşım hakkı sınırlanabilir. Bu gibi durumlar için bir tahkim kurulu oluşturulacak.
İsviçre Avrupa Elektrik Pazarına Dahil Oluyor:
İsviçre, Schengen bölgesine dahil olan bir ülke olarak, sistematik sınır kontrolleri olmadan AB ile serbestçe seyahat edebiliyor. Bu işbirliği ve daha pek çok anlaşma, beş iç pazar anlaşması ve yaklaşık 20 başka ikili anlaşma ile güvence altına alındı. Ayrıca, Avrupa öğrencileri, İsviçre üniversitelerinde tıpkı yerel öğrenciler gibi eşit koşullarda eğitim alabilecek. İsviçre, Avrupa elektrik pazarına entegre olacak ve sağlık güvenliği ile uzay araştırmalarında da yeni işbirlikleri başlayacak. 1 Ocak 2025’ten itibaren İsviçreli araştırmacılar, AB’nin araştırma programlarına yeniden katılabilecek.
Geçmişteki Anlaşmalar Yeniden Düzenlenecek:
Ayrıca, İsviçre’nin eski anlaşmaları, dinamik bir yasal benimseme sistemi ile güncellenecek. Bu, AB’deki yasa değişikliklerinin artık hemen İsviçre’de de uygulanacağı anlamına geliyor.
Uygulamaya Geçişte Hala Engel Var:
Ancak, bu kapsamlı anlaşmanın 2025’te uygulanmaya başlaması kolay olmayacak. Şu an, detayların netleştirilmesi süreci sürüyor. İlk imzalar, 2025 baharında atılabilir, ancak Bern’deki Parlamento’nun onayına sunulması gerekiyor. Sağcı SVP partisi, anlaşmayı geciktirmek için her fırsatı değerlendirecek ve sonrasında bir halk oylaması yapılmasını isteyecek. 2027 seçimlerinden önce bu oylamanın yapılması belirsiz. Oylamanın halk tarafından kabul edilmesi halinde, anlaşma yürürlüğe girebilecek. AB tarafında ise, Bakanlar Konseyi’nin onayı bekleniyor.
#İsviçreABİşbirliği #YeniAnlaşma #İçPazarErişimi #ABİsviçre #HalkOylaması #Schengen
-
E-Dergi10 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi9 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam8 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre10 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Dünya1 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem1 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Gündem3 ay önce
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem1 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ