Sosyal Medya

Gündem

PKK’YA SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISINDAN SONRA SIĞINMACILARIN DURUMU NE OLACAK?

yazar

Yayınlayan

on

PKK’NIN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISININ ARDINDAN İSVİÇRE’DE SİYASİ Sığınma BAŞVURULARI GÜNDEMDE

Türkiye’de Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapmasının ardından, bu gelişme Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi İsviçre’de de geniş yankı uyandırdı. İsviçre Göç Dairesi (SEM) ve Federal Hükümet, Türkiye’deki bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Alınan bilgilere göre, son haftalarda Türkiye’deki gelişmelerin hemen ardından, İsviçre’deki çeşitli kamplarda PKK’ya yakınlık gerekçesiyle yapılan siyasi sığınma başvurularına çok sayıda red kararı verildiği öğrenildi. İsviçreninsesi’ne başvuran bazı okuyucular da kendilerine red kararının tebliğ edildiğini doğruladı.

Thurgau SPV milletvekili Pascal Schmid, bu durumu Federal Parlamento’ya taşıyarak konuyu soru önergesiyle gündeme getirdi. Schmid, İsviçre’deki siyasi sığınma başvurularının %15’inin Türkiye’den geldiğini belirterek, Türkiye’yi Avrupa Konseyi üyesi bir ülke olarak, göçmen başvuruları açısından Avrupa’da ikinci sıraya yerleştirdiğini ve bu konuda Federal Hükümet’in aldığı önlemleri sorguladı.

Schmid’in önergesinde şu açıklama ve sorular yer aldı:

Türkiye’den gelen başvuruların büyük bir kısmı, PKK ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle yapılmakta. SFH (İsviçre Mülteci Yardım Kuruluşu) verilerine göre, PKK’ya yakın kişilerin Türkiye’de tehdit altında oldukları belirtiliyor. Öte yandan, İsviçre’de PKK, propaganda faaliyetleri, eğitim kampları ve ideolojik indoktrinasyon çalışmalarını sürdürüyor. NDB (İsviçre Milli İstihbarat Servisi) 2024 raporunda ise, PKK’nın İsviçre’deki faaliyetleriyle ilgili önemli uyarılara yer veriliyor.

Milletvekili Schmid’in Federal Hükümete yönelttiği sorular şu şekilde:

İç güvenlik ve mülteci politikaları konusunda yapılacak açıklamalar, İsviçre halkı için büyük bir öneme sahip. PKK’nın son gelişmelerin ardından aldığı silah bırakma kararı, hem mülteci başvuruları hem de iç güvenlik stratejileri açısından kritik bir dönüm noktası olabilir. İsviçre Federal Hükümeti, bu süreçte alacağı önlemlerle ülkenin güvenliğini ve göç politikasını nasıl şekillendireceğini belirleyecek. Bu gelişmelerin ardından atılacak adımlar, hem İsviçre’nin iç güvenliğini hem de sığınmacı politikalarını doğrudan etkileyecek.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

ALMANYA’DA İSVİÇRELİ ALIŞVERİŞ TURİSTLERİNE ÖZEL MUAMELE

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçrelilerin Almanya’ya alışverişe gitme alışkanlığı azalmıyor, tam tersine giderek artıyor. Üstelik, Federal Hükümet’in yurt dışı alışverişleri için uygulanan gümrük vergisinden muafiyet sınırını 300 Frank’tan 150 Frank’a düşürmesine rağmen, İsviçreliler sınıra akın etmeye devam ediyor.

📌 OKUMA SÜRESİ: 2 DAKİKA

Almanya’daki Marketler İsviçreliler İçin Yarışıyor

Almanya’daki perakendeciler, İsviçreli müşteriler için özel kasalar kuruyor, hızlı işlem yapmaları için sistemler geliştiriyor ve yalnızca İsviçre vatandaşlarına yönelik özel indirim kampanyaları düzenliyor. Özellikle Edeka gibi zincir marketler, reklamlarda açıkça, gümrük nasıl “avantajlı” şekilde aşılır sorusuna yanıt veriyor.

Grup halinde yapılan alışverişlerle kişi başı düşen serbest alışveriş sınırının artırılabileceği belirtiliyor. “NZZ” gazetesine göre, İsviçreliler artık alışveriş için Fahrgemeinschaft (araç paylaşımı) yaparak Almanya’ya geçiyor.

İsviçreli Esnaf Zor Durumda

Almanya’daki düşük fiyatlar nedeniyle İsviçre’deki perakendeciler ciddi gelir kaybına uğruyor. Her yıl milyarlarca Frank’lık ciro kaybı yaşanırken, küçük işletmeler müşteri kaybıyla boğuşuyor. Kanton yönetimleri ve İsviçreli politikacılar, alışveriş turizmini durdurmak için daha katı önlemler talep ediyor.

Bazı Kantonlardan Radikal Talep: Gümrük Muafiyeti Kaldırılsın

Thurgau ve St. Gallen kantonları, 150 Frank’lık sınırın bile fazla olduğunu savunarak gümrük muafiyetinin tamamen kaldırılmasını önerdi. Thurgau Orta Parti Başkanı Sandra Stadler, mevcut uygulamanın kolayca aşılabildiğini, bu yüzden daha sert adımların atılması gerektiğini söylüyor. Ancak Stadler, bu tür bir uygulamanın yalnızca dijital ve bürokratik olmayan bir sistemle hayata geçmesi gerektiğinin altını çiziyor.


Haberin Devamını Oku

Avrupa

ALMANYA SINIR KONTROLLERİNİ SERTLEŞTİRİYOR, İSVİÇRE TEPKİLİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya, İsviçre sınırı dahil olmak üzere tüm sınır bölgelerinde kontrolleri sıkılaştırıyor. Yeni İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in talimatıyla, iltica başvurusunda bulunmuş kişilerin bile sınırdan geri çevrilmesi planlanıyor. Bu gelişme İsviçre’de ciddi endişe ve eleştirilere yol açtı.

📌 OKUMA SÜRESİ: 2-3 DAKİKA

Yeni Talimat: Başvurusu Olanlar da Geri Çevrilecek

Yeni Alman hükümeti, eski (SPD, Yeşiller, FDP) başlattığı uygulamaları daha da ileriye taşıyor. Dobrindt, göreve geldikten kısa süre sonra sözlü bir talimatla sınır polislerine, iltica başvurusunda bulunanların bile geri çevrilmesini emretti. Şu anda görev yapan 11.000 sınır görevlisine ek olarak 2.000 ila 3.000 arasında yeni personel takviyesi yapılacak.

Bu kararın ardından, özellikle Basel-Weil-Friedlingen sınır kapısı gibi yoğun geçiş noktalarında önümüzdeki günlerde polis takviyesi bekleniyor. Bazı sınır geçişlerinde tramvay yolcuları 8 aydır sistematik şekilde kontrol ediliyor.

İsviçre’den Sert Tepki: Hukuka Aykırı

İsviçre Adalet ve Polis Bakanı Beat Jans, Almanya’nın tek taraflı ve İsviçre ile istişare edilmeden aldığı bu kararları eleştirdi. Daha önce de sabit sınır kontrollerine karşı olduğunu dile getiren Jans, bu tür sistematik geri çevirmelerin uluslararası hukuka, Schengen sınır kurallarına ve Dublin Anlaşması’na aykırı olduğunu savunuyor.

Adalet Bakanlığı, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, iki ülke vatandaşlarının sınırdan serbestçe geçerek işe gidip gelebilmesi gerektiğini belirtti. “Sınırdaki insan hareketliliği ve ticaret zarar görmemeli” mesajı verildi.

Almanya: “Vulnerable” Gruplar Hariç

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt ise yaptığı açıklamada, hamile kadınlar, çocuklar ve hassas grupların bu kontrollerden muaf tutulacağını belirtti. Dobrindt, bu uygulamalarla “Almanya’da artık farklı bir göç politikası izlendiği” mesajını hem Avrupa’ya hem dünyaya vermek istediklerini söyledi.

Ancak uygulamaların nasıl hayata geçirileceği konusunda Almanya’daki sınır görevlilerinin de henüz net bir yönlendirme almadığı bildiriliyor. Polis Sendikası yetkilisi Andreas Rosskopf, henüz yazılı bir talimatın ulaşmadığını ve şu anki uygulamaların eski düzenle devam ettiğini açıkladı.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

İSVİÇRE, ALMANYA’NIN SINIR KONTROLLERİNİ TELEFONLA GÖRÜŞMEK İSTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre ile Almanya arasında sınır kontrollerinin sıkılaştırılması nedeniyle oluşan gerginlik, iki ülkenin bakanları arasında planlanan bir telefon görüşmesiyle ele alınacak.

📌 OKUMA SÜRESİ: 2 DAKİKA

Almanya’nın sınır kontrollerini artıracağını duyurması üzerine İsviçre, bu uygulamanın mevcut yasalara aykırı olabileceği uyarısında bulundu. İsviçre Devlet Göç Sekreterliği’ne (SEM) göre, Almanya’nın sınırı geçen kişileri sistematik olarak geri çevirmesi; Dublin Anlaşması, Schengen Sınır Yasası ve uluslararası insan hakları hukukuna – özellikle de geri göndermeme ilkesine – aykırı olabilir.

Ayrıca iki ülke arasındaki ikili anlaşmaların bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceği şu anda inceleniyor.

İsviçre Adalet ve Polis Bakanlığı (EJPD), Federal Bakan Beat Jans liderliğinde, konunun detaylarını ele almak üzere Almanya ile bakanlık düzeyinde bir telefon görüşmesi yapılacağını duyurdu.

Dobrindt’in Kararı Eleştirildi

Almanya’nın yeni İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, göreve geldikten yalnızca birkaç saat sonra kontrollerin artırılacağını açıklamıştı. Bu karar, öncesinde İsviçre’ye danışılmadan alındığı için eleştirildi. EJPD, bu durumun üzüntüyle karşılandığını belirterek, sınır geçişlerinin vatandaşlar ve ticaret açısından aksamaması gerektiğini vurguladı.

“İki ülkenin vatandaşları sınırı sorunsuz bir şekilde geçerek işe gidip gelebilmeli” açıklamasında bulunuldu.

Bakan Beat Jans, göç meselesinin ancak Schengen ülkeleri arasında ortak bir çözümle ele alınabileceğini vurgularken, bu konunun merkezinde her zaman insanlar olduğunu ve aralarında kadınlar ve çocuklar gibi hassas grupların da bulunduğunu hatırlattı.

Haberin Devamını Oku

Trendler