Sosyal Medya

Gündem

Zürich Eğitim Yasası Üzerine Sağcı Komitenin Provokatif Kampanyası Tartışma Konusu

yazar

Yayınlayan

on

22 Eylül’de Zürich Kantonu’nda yapılacak olan eğitim yasası oylaması öncesi, sağcı Egerkinger Komitesi tarafından yürütülen kampanya büyük tartışmalara yol açtı. Yasada yapılması önerilen değişiklik, geçici koruma statüsündeki kişilere eğitim alanında daha iyi fırsatlar sunmayı hedefliyor. Ancak, Egerkinger Komitesi’nin bu konudaki provokatif kampanyası, çeşitli eleştirilere neden oldu.

Provokatif Broşürler

Geçtiğimiz hafta, Zürich’in Kreis 3 bölgesindeki posta kutularında dikkat çeken broşürler dağıtıldı. Broşürlerde büyük harflerle “Bedava Eğitim için Reddedilen İslamcılar mı? Eğitim Yasasına Hayır” yazıyor. Broşürün görsellerinde bir bıçak ve kan yer alıyor, arka yüzünde ise İsviçre’de asıl aranan kişilerin gerçekleştirdiği şiddet eylemleri ve bu kişilerin yarattığı mali yükler hakkında bilgiler bulunuyor. Bu broşürler, bazı kişiler tarafından kışkırtıcı ve aşağılayıcı olarak değerlendiriliyor.

Egerkinger Komitesi’nin Geçmişi

Egerkinger Komitesi, 2006 yılında kuruldu ve özellikle minareler ve burkalar gibi konularda yürüttüğü kampanyalarla tanınıyor. Bu kampanyalar, İsviçre’de anti-müslüman ırkçılığın yaygınlaşmasına zemin hazırladı. Komite, 2021’deki “Burka İnisiyatifi” ve 2009’da minare yasağı referandumu gibi konularda öne çıktı ve bu referandumlarda başarılı oldu. Egerkinger Komitesi, yıllardır İsviçre’nin “İslamlaşması”na karşı mücadele ediyor.

Yasa Değişiklikleri Neleri Kapsıyor?

Oylamaya sunulacak yasa değişikliği, geçici koruma statüsündeki kişilerin eğitim fırsatlarını artırmayı amaçlıyor. Bu kişiler, şu anda eğitim bursları için başvuruda bulunmadan önce beş yıl beklemek zorunda. Değişiklik kabul edilirse, başvuru süresi kısalacak ve burs alma imkanı daha erken olacak. SVP tarafından referanduma sunulan bu değişiklik, FDP, EDU ve Egerkinger Komitesi tarafından destekleniyor.

Tepkiler ve Hukuki Tartışmalar

Broşürlerin dağıtılması, çeşitli siyasi figürler ve sivil toplum kuruluşlarından tepki aldı. Zürcher Kanton Orta Parti Eşbaşkanı Michelle Halbheer, broşürün kışkırtıcı ve ötekileştirici olduğunu belirterek, “Egerkinger Komitesi, yabancılara karşı nefret uyandırıyor ve korku yaratıyor. Bu, açıkça sınırı aşıyor,” dedi. Zürcher SP Ulusal Danışmanı Céline Widmer, broşürün tüm göçmenleri suçlu gösterdiğini ve Müslümanlara karşı ayrımcılığı teşvik ettiğini ifade etti.

Hukuki Durum

Egerkinger Komitesi’nin broşürleri hukuki açıdan tartışma yaratıyor. Broşürde kullanılan “asıl aranan kişiler” ve “İslamcılar” gibi terimler, ayrımcılık ve nefret suçları açısından sınırları zorlayabilir. Eşitlik Komisyonu (EKR), broşürün “yanıltıcı ve taraflı” olduğunu ve geçici koruma statüsündeki kişileri haksız yere suçlu göstermeyi amaçladığını belirtti.

Sonuç ve Etkiler

Zürich’de geçici koruma statüsündeki kişilerin uzun vadeli kalma oranı yüzde 80’in üzerinde. Bu kişiler genellikle geri gönderilemiyor çünkü ülkelerindeki durumlar geri dönmelerine uygun hale getirmiyor. Eğitim yasasındaki değişikliklerin mali etkileri, hükümet tarafından küçük olarak değerlendiriliyor. 2023 yılında yaklaşık 220 geçici koruma statüsündeki kişi burs aldı ve bu oran tüm burs alanların yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturuyor.

Geçmişte, Egerkinger Komitesi provokatif afişlerle olumsuz bir şekilde dikkat çekmişti. Bern Yargısı, Egerkinger Komitesi’nin “İslamcı Koruyucuları” afişleriyle ilgili başlattığı ceza soruşturmasını sonlandırdı.

#ZürichEğitimYasası #EgerkingerKomitesi #ProvokatifKampanya #GöçmenPolitikaları #HukukiTartışmalar #zürih #zürich #isviçre #schweiz #suisse #svizzera #haber

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

Gazze’ye İnsanî Yardım: İsviçre’den İsrail’e “Abluka Derhal Kaldırılsın” Çağrısı

yazar

Yayınlayan

on

By

Dünyadan 20’den fazla ülke, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım engelini kaldırması için ortak bir çağrıda bulundu. Ancak İsrail’in yardımın sadece özel güvenlik güçleri tarafından korunan noktalarda verilmesi planı ve bu kapsamda kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” adlı yeni oluşum, uluslararası kamuoyunda tartışma yaratıyor. İsviçre, bu ortak açıklamayı imzalamaktan çekindi.

İsviçre Neden Destek Vermedi?

İsviçre Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölümü Başkanı Büyükelçi Monika Schmutz Kirgöz, İsviçre’nin açıklamaya büyük ölçüde katıldığını ancak bazı belirsizlikler nedeniyle imza atmadığını açıkladı. İsviçre, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insani ablukanın derhal kaldırılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor ve bir ay önce İsrail’in İsviçre Büyükelçisini çağırarak bu talebi net bir şekilde iletti.

Ancak İsviçre, ABD kökenli “Gaza Humanitarian Foundation” hakkında çok az bilgi olduğunu ve mekanizmanın nasıl işleyeceğinin belirsiz olduğunu belirtiyor. İsrail’de görev yapan ABD özel kuvvetlerinin yardımları dağıtmaya başlayacağı belirtilirken, İsviçre bu yeni oluşuma katılmayı şu an için uygun bulmuyor.

Gazze’de Yardım İhtiyacı Çok Büyük

Gazze’de insani yardım için her gün yaklaşık 600 kamyonun yardıma ulaşması gerekiyor. Ancak şu anda günlük yardım sadece 100 kamyon ile sınırlı. İsviçre, insani yardımın Gazze’ye kesintisiz ve tam erişimle ulaştırılması gerektiğini vurguluyor.

İsviçre’nin Talepleri ve Girişimleri

İsviçre, İsrail’e insani yardımın engellenmemesi için ısrarlı bir şekilde çağrıda bulunuyor. İsviçre’nin Tel Aviv ve Kudüs’teki diplomatik temsilcileri, İsrail makamlarıyla defalarca görüşerek ablukanın kaldırılmasını talep etti. Ayrıca İsviçre Federal Konseyi, Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla 20 milyon İsviçre Frangı tutarında insani yardım fonu onayladı.

Sonuç

İsviçre, insani krizin büyümesini engellemek ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlamak için uluslararası toplumla paralel hareket etmeye devam ediyor. Ancak yeni kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” gibi belirsiz yapılarla değil, mevcut ve doğrudan insani yardım kanallarıyla destek verilmesini savunuyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

KAZA NEREDEYSE VATANDAŞLIĞA MAL OLUYORDU: FEDERAL MAHKEME ORHAN’I HAKLI BULDU

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de 31 yıldır yaşayan ve tam anlamıyla topluma entegre olmuş olan Orhan’a, 2020’de geçirdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle vatandaşlık verilmemişti. Ancak Federal Mahkeme, bu kararı bozarak Orhan’ın entegrasyonunun bütüncül değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

İsviçre’de yaşayan 60 yaşındaki Orhan, 1990’lı yılların başında Türkiye’den İsviçre’ye göç etti. Aradan geçen 31 yıl boyunca İsviçre toplumuna uyum sağladı, iş kurdu ve yerel sosyal yaşama aktif olarak katıldı. Ancak 2020 yılında geçirdiği basit bir trafik kazası, onu vatandaşlığa giden yoldan alıkoydu.

Trafik kazası kaderini belirledi

Haziran 2020’de Berner Oberland bölgesinde bir yürüyüş sonrası yorgun bir şekilde direksiyon başına geçen Orhan, dönüş yolunda uykusu gelince direksiyon hâkimiyetini kaybederek bir sokak lambasına çarptı. Kazada kimse zarar görmedi. Ancak “sürüşe elverişsiz şekilde araç kullanmak” suçundan 900 Frank para cezasına çarptırıldı ve sabıka kaydına işlem yapıldı.

Kanton Schwyz: “Sabıka kaydı vatandaşlığa engel”

Orhan’ın vatandaşlık başvurusu, bu sabıka kaydı gerekçe gösterilerek Kanton Schwyz tarafından reddedildi. İsviçre Vatandaşlık Yasası uyarınca entegrasyon kriterlerini karşılayan bireylerin vatandaşlık hakkı kazanabileceği belirtilse de, Federal Göç Sekreterliği (SEM) ve kantonlar, sabıka kaydını bir “hariç tutma gerekçesi” olarak değerlendirip başvuruları reddedebiliyor.

Kanton mahkemesi cezayı hafife aldı, SEM karara itiraz etti

Orhan karara itiraz etti. Schwyz İdare Mahkemesi, başvuruyu haklı bularak beş yıllık erteleme süresini iki yıla indirdi. Mahkeme, tek seferlik bir hatanın, yıllar süren başarılı bir entegrasyonu gölgeleyemeyeceğine hükmetti. Ancak bu kararın ardından SEM devreye girerek beş yıllık erteleme süresinde ısrar etti.

Federal Mahkeme son noktayı koydu

Orhan, hukuki mücadelesini bir sivil toplum kuruluşunun da desteğiyle Federal Mahkeme’ye taşıdı. Federal yargıçlar, geçtiğimiz günlerde verdikleri kararda, yalnızca cezai sicilin değil, bireyin genel entegrasyon durumunun da dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mahkeme, sabıka kaydının otomatik olarak vatandaşlığa engel teşkil etmeyeceğini ve her başvurunun bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Orhan’ın hayali gerçekleşiyor

Federal Mahkeme’nin bu kararı, Orhan’ın vatandaşlık yolunu açmış oldu. Her ne kadar beş yıllık bekleme süresi Ağustos 2025’te sona erecek olsa da, bu karar yalnızca Orhan için değil, benzer durumda olan birçok kişi için emsal teşkil edecek nitelikte.

“Bu ülkeye artık resmen ait olmak istiyorum”

Siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’yi terk eden ve İsviçre’yi yeni vatanı olarak benimseyen Orhan, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Bu ülkeye gönülden bağlıyım. Burada yaşamımı kurdum, işimi, ailemi, geleceğimi buraya adadım. Bu kararla birlikte artık resmen de ait olacağım,” dedi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE, GAZZE İÇİN HAZIRLANAN ULUSLARARASI YARDIM DEKLARASYONUNU İMZALAMADI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕓 Okuma süresi: 2 dakika

📍 Bern, 22 Mayıs 2025 – İsviçre, Gazze’ye acil insani yardım erişimini hedefleyen uluslararası bir deklarasyonu imzalamama kararı aldı. Gerekçe olarak ise metindeki bazı ifadelerin “yetersiz ve belirsiz” olduğu gösterildi.

Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşlarının haftalardır uyardığı gibi, Gazze’deki insani durum gün geçtikçe kötüleşiyor. Swissinfo‘nun aktardığına göre, bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 75’i akut açlık ve ciddi ihtiyaç içinde yaşıyor. Birçok yardım konvoyunun bölgeye ulaşmasına izin verilmiyor ve yardımlar aylardır engellenmiş durumda.

💬 SİYASİ TEPKİLER GELDİ

İsviçre Federal Hükûmeti’nin Gazze’ye yardım deklarasyonuna imza atmaması, özellikle Sosyal Demokrat Parti (SP) ve insan hakları kuruluşları tarafından eleştirildi. SP Eşbaşkanı Cédric Wermuth, İsviçre’nin Almanya, Fransa ve İtalya gibi 24 ülkenin imzaladığı bildiriyi desteklemesi gerektiğini söyledi.

SP Ulusal Milletvekili Fabian Molina ise, İsviçre’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) gönderdiği fonların Gazze’de kullanılmamasına ilişkin kararı “yıkıcı” olarak nitelendirdi.

🚨 GAZZE’DE YIKIM VE AÇLIK

İsrail ordusu, Gazze’deki operasyonlarına devam ederken, birçok şehirde yıkım meydana geldi. Son saldırılarda en az 62 kişinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Uluslararası kuruluşlar, insani yardımların sivillere ulaştırılmasının siyasi gerekçelerle engellenmemesi gerektiğini vurguluyor.

Amnesty International ve BM kuruluşları, Gazze’de su, tarım ve sağlık sistemlerinin neredeyse tamamen çöktüğünü ve geniş bölgelerin hâlâ mayınlı olduğunu aktarıyor. Bölgede yardım ulaştırabilen tek büyük ağ ise hâlâ UNRWA’ya ait.

🧭 İSVİÇRE’NİN SORUMLULUĞU HATIRLATILDI

İsviçre, Cenevre Sözleşmeleri’nin resmi koruyucu (Depositarstaat) ülkesi olarak, tarafsız ve bağımsız insani yardımı destekleme sorumluluğu taşıyor. Ancak hükümetin çekimser tavrı, uluslararası alanda dikkat çekmeye devam ediyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler