Gündem
ULUSAL MİLLETVEKİLİ BERTSCHY, ANNELİK TAZMİNATINI GERİ ÖDEMEYE ZORLANDI: YASA, KADINLAR İÇİN EŞİTLİK SORUNUNU GÜNDEME GETİRİYOR
Haber: Cemil Baysal
İsviçre’deki GLP partisine mensup Berner Ulusal Milletvekili Kathrin Bertschy, annelik izninde aldığı tazminatı geri ödeme zorunluluğuyla karşılaştı. İki çocuk annesi olan Bertschy, annelik izninde de siyasi görevlerini sürdürmeye devam etmesi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından annelik tazminatını geri ödemeye zorlanarak hukuki mücadelede bir kez daha mağlup oldu. Bertschy’nin yaşadığı bu süreç, annelik iznindeki kadınların hakları ve eşitlik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
İLK ÇOCUĞUNUN DOĞUMUYLA BAŞLAYAN HUKUKİ SAVAŞ
Kathrin Bertschy, 2018’de ilk çocuğunu dünyaya getirdikten sonra annelik izni süresince Parlamento’daki bazı oturumlara katıldı. Ancak İsviçre yasaları, annelik tazminatını yalnızca işten tamamen uzak kalan kadınlara sağladığı için, Bern Sosyal Güvenlik Kurumu, Bertschy’nin bu tazminatı haksız yere aldığını belirterek geri ödenmesini talep etti. Bertschy, bu karara karşı Federal Mahkeme’ye başvurdu; fakat mahkeme, 14 haftalık annelik tazminatının kadının çalışma hayatına devam etmesi halinde erken sonlandırılacağına hükmederek Bertschy’nin talebini reddetti.
POLİTİK BİR HAK MI, KISITLAYICI BİR YASA MI?
İsviçre yasalarına göre, annelik iznindeki bir kadının görevine dönmesi halinde annelik tazminat hakkı sona eriyor. Bertschy, özellikle politik görevin bir iş olarak değil, demokratik bir hak olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak bu kuralın değişmesini talep etti. Bu tartışmalar üzerine İsviçre Parlamentosu, politik görevlerdeki kadınların annelik izni sırasında sınırlı katılımla görevlerine devam edebilmeleri yönünde bir düzenleme getirdi. Bu yeni yasa, 1 Temmuz 2024 itibarıyla yürürlüğe girdi; ancak Bertschy’nin ikinci çocuğunun doğumuyla tekrar gündeme gelen yasal savaşında, bu düzenleme henüz yürürlükte olmadığı için geçerli sayılmadı.
İKİNCİ KEZ GERİ ÖDEME TALEBİ VE MÜCADELE
Bertschy’nin ikinci çocuğu 2021’de dünyaya geldiğinde, yine annelik izninde Parlamento çalışmalarına katıldı ve annelik tazminatını talep etti. Fakat Bern Sosyal Güvenlik Kurumu, Bertschy’den bu defa 13.000 Frank’lık bir geri ödeme talep etti. Bertschy, bunun kadın haklarına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunarak bir kez daha Federal Mahkeme’ye başvurdu. Yine kaybeden Bertschy, “Bu uygulama, annelik iznindeki kadınların ekonomik gerçeklikleriyle uyuşmuyor ve paternalist (korumacı) bir bakış açısına dayanıyor” dedi.
TARTIŞILAN “YAN GELİR” SINIRI VE FEDERAL MAHKEME KARARI
Bertschy, yan gelir sınırının daha esnek olması gerektiğini savunarak, annelik izninde yılda en fazla 2.300 Frank kazanabilecek olan kadınların bu sınırın annelik izni süresine göre değil, yıllık hesaplanmasının adaletsiz olduğunu ifade etti. Federal Mahkeme ise Bertschy’nin bu talebini “yasaların belirttiği sınır açık ve nettir” diyerek reddetti. Mahkeme, yan gelirin annelik tazminatını etkilemeyecek şekilde yıllık 2.300 Frank ile sınırlı tutulması gerektiğini belirterek Bertschy’nin savunmasını geçersiz buldu.
ANNE İZNİNDEKİ GELİR SINIRI NE KADAR OLMALI?
Federal Mahkeme kararında, Bertschy’nin önerdiği gibi düşük bir gelirin annelik tazminatını etkilememesi yönünde bir sınır konulursa ortaya çıkacak sonuçları tartıştı. Karara göre, yıllık geliri 100.000 Frank olan bir anne, annelik izninde sekiz gün çalışabilecek; kazancı daha az olan anneler ise gelirleri düştükçe izinde daha uzun süre çalışabilecekler. Bertschy ise bu durumun annelerin ekonomik haklarını sınırlandırdığını belirterek, günümüzün ekonomik ve sosyal gerçekleriyle uyumsuz olduğunu dile getirdi.
BERTSCHY’NİN EŞİTLİK ÇAĞRISI: “YASA, KADINLAR İÇİN EŞİTSİZLİK YARATIYOR”
Federal Mahkeme’nin kararı, İsviçre’deki kadın hakları savunucuları arasında tartışma yarattı. Bertschy, “Bugün bir kadın, annelik izninde küçük bir yan işte bile çalışsa tazminatını kaybediyor. Ancak bir erkek, babalık iznindeyken böyle bir durumda gelirini kaybetmeden çalışabiliyor. Bu, anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır” diyerek yasal değişiklik yapılması gerektiğini belirtti.
Kathrin Bertschy, bu karardan sonra annelik izninde çalışan tüm kadınların, annelik tazminatlarını kaybetmeden düşük gelirli yan işlerde çalışabilmeleri için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti.
#KadınHakları #Annelikİzni #Eşitlik #KathrinBertschy #İsviçre #FederalMahkeme
Gündem
İSVİÇRE’DE ULUSAL DÜZEYDE YÜZÜ ÖRTME YASAĞI TARTIŞMALARA YOL AÇTI
1 Ocak 2025 itibariyle, İsviçre genelinde kamusal alanlarda yüzün tam olarak örtülmesine yönelik yasak yürürlüğe girecek. Bazı kantonlarda 2024 yılında yürürlüğe giren ve halihazırda yürürlükte olan bu yasağın uygulanmasıyla ilgili tartışmalar ve deneyimler, yeni dönemde ülke genelinde nasıl işleyeceğine dair soru işaretleri doğuruyor.
Yasak Kimleri Kapsıyor?
Bu yeni yasak yalnızca Burka ve peçe takan kadınları değil, yüzlerini örten tüm bireyleri kapsıyor. Örneğin, stadyumlarda, siyasi ya da diğer gösteri ve protestolarda yüzü kapatma durumu, yalnızca yetkili makamlardan izin alındığı takdirde geçerli olacak. Bu kurallara uymayanlar için 1000 Frank’a kadar para cezası öngörülüyor.
Güvenlik ve Şeffaflık Gerekçesi
Destekleyenler, bu yasanın özellikle kimlik tespiti gereken durumlarda güvenliği artıracağı görüşünde. Yasağın, yüzü kapatan kişilerin kimliğini belirlemeyi kolaylaştıracağı ve kamusal güvenliği artıracağına inanıyorlar. Özellikle protestolar veya spor etkinlikleri gibi gerilimin yüksek olduğu yerlerde, yüzü örtmenin yasaklanması şiddet olaylarını azaltabilir ve kamu güvenliğini güçlendirebilir. Bu görüşü savunanlar, yasağın toplumun genel düzenine katkıda bulunacağını ifade ediyor.
Özgürlük Kısıtlaması Tartışmaları
Diğer yandan, yasağı bireysel özgürlüklere ve dini ifadelere müdahale olarak görenler de var. Özellikle burka veya diğer yüz kapatma giysilerini dini veya kişisel tercih olarak kullananlar, bu yasağın gereksiz bir kısıtlama olduğunu düşünüyor. Bu görüşteki kişiler, yüzü örtmenin bireysel bir seçim olduğunu ve kamusal düzeni tehdit etmediği sürece devletin buna müdahale etmemesi gerektiğini savunuyor.
Uygulamada Zorluklar ve Deneyimler
Yasanın uygulanabilirliği de tartışma konusu. İsviçre’de Tessin ve St. Gallen kantonlarında halihazırda yüzü örtme yasağı bulunuyor ve buradaki deneyimler, bu tür yasakların pratikte zorluklara yol açtığını gösteriyor. Tessin’de pandemi öncesine kadar az sayıda kişiye ceza kesilmişken, St. Gallen’de yasak uygulanmaya başlandığından bu yana hiçbir cezai işlem yapılmamış. Bu durum, yasağın uygulanmasının zorluklarını ortaya koyuyor ve gerçek anlamda kaç kişinin bu yasaktan etkileneceği sorusunu gündeme getiriyor.
Uygulama Güçlükleri
Polisin bu yasayı etkin bir şekilde uygulayıp uygulamayacağı konusunda ise şüpheler var. Özellikle toplumsal etkinliklerde yüzü örten kişilerin tespit edilmesi, kolluk kuvvetleri için oldukça zahmetli bir süreç olarak değerlendiriliyor. Bu yüzden ceza sayısının sınırlı kalabileceği öngörülüyor.
Farklı Bakış Açıları
Yüzü örtme yasağına dair görüşler, kişilerin değerlerine ve dünya görüşlerine göre değişiklik gösteriyor. Bazı kesimler yasağı güvenlik adına olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, diğerleri bu düzenlemenin orantısız bir müdahale olduğunu düşünüyor ve kişisel haklara zarar verdiğini savunuyor.
Genel Değerlendirme
İsviçre’de yüzü örtme yasağı, kamusal alanlarda güvenliği sağlama amacıyla yürürlüğe konulsa da, uygulamada yaratacağı zorluklar ve bireysel özgürlükler üzerindeki etkisi nedeniyle tartışmalara yol açıyor. Yasanın ilerleyen dönemde nasıl bir etki yaratacağı ise İsviçre’deki sosyal ve kültürel dinamikler çerçevesinde şekillenecek gibi görünüyor.
Dünya
ŞOK DAVA: THÜRİNGEN’DE KOMŞUSUNUN KIZLARINI CİNSEL İSTİSMAR EDEN KADIN, 6 YIL SONRA HAPİS CEZASI ALDI
Meiningen (Thüringen), 05.11.2024 –Sanık kürsüsünde oturan genç kadın, 5 yaşında bir kızı ve 8 yaşında bir oğlu var ve kendisi de bir anne. Ancak Wafa A.’nın (29) komşusunun küçük kızına yaptığı şeyler şok edici.
Altı yıl sonra, komşusunun 8 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan Wafa A. (29), Meiningen Eyalet Mahkemesi tarafından cezalandırıldı. Filistinli kadın, 2018 yılının Ekim ayında, Bad Salzungen’de yaşayan ve kendisiyle komşu olan Suriye kökenli ailenin kızını cinsel istismar etmekle suçlanıyordu.
Olayın Arka Planı
O dönemde Bad Salzungen’da yaşayan Wafa A., sürekli olarak komşusuyla tartışmalar yaşamıştı. İddialara göre, Wafa A. bu olayı bir tür intikam olarak gerçekleştirdi. Suçlamaya göre, Wafa A., komşusunun 7 ve 8 yaşındaki kızlarını evine davet ederek onlara cinsel istismarda bulundu. Olay sırasında küçük kız kardeşini korumaya çalışan büyük kız, durumu izlemek zorunda kaldı. Ardından, Wafa A. çocukları tehdit etti ve olayı başkalarına anlatırlarsa ailelerini zehirlemekle korkuttu.
Soruşturma ve Dava Süreci
Mayıs 2020’de Wafa A., çocuklara yönelik cinsel istismar suçlamasıyla Eisenach Asliye Mahkemesi’nde yargılandı. Burada, çocukların çelişkili ifadeleri nedeniyle beraat etti. Kendisi suskun kaldı ve duruşmanın ardından İngiltere’ye kaçtı.
İtiraf ve Karar
” Evet, bir olay oldu.”
Meiningen Savcılığı, olayı araştırmayı sürdürdü ve Wafa A.’yı İngiltere’de 15 ay süresince iade tutukluluğunda buldu. Altı yıl sonra, suçun üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen, Almanya’da temyiz duruşması yapıldı.
Bu sefer, mağdur çocukları daha fazla sıkıntıya sokmamak için suçunu kabul etti. Wafa A., savunmanı Daniel Weithaas aracılığıyla, “Evet, bir olay oldu,” şeklinde ifade verdi.
Mahkeme hakimi Manuela Pallasch, “Bu olay anneye karşıydı, kızların buna hiçbir ilgisi yoktu,” diyerek, olayın mağdurlarıyla ilgisi olmadığını vurguladı. Aileler arasındaki anlaşmazlıklar bilinse de, tartışmanın içeriği hala belirsizliğini korudu.
Temyiz duruşmasında, Wafa A. yaşanan olayı kabul etti ve suçunu, mağdur çocukların daha fazla sıkıntı yaşamaması için itiraf etti. Mahkeme, Wafa A.’yı çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarından dolayı 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı, ancak ceza denetimli serbestlik altında verildi.
Kararın Detayları
Hakim Manuela Pallasch, bu suçun çocuklara değil, annelerine yönelik olduğunu belirtti. Aileler arasında yaşanan tartışmaların nedeni hala netlik kazanmış değil. Verilen karar ise kesinleşti.
#Thüringen #Çocukİstismarı #MahkemeK #almanya #deutschland #germany #mahkeme #cinseltaciz #sexullemissbrauch
Dünya
GURBETÇİNİN KAYIP 8 KİLO ALTINININ SIRRI ÇÖZÜLDÜ: HIRSIZ BANKA MEMURU ÇIKTI
Afyonkarahisar’daki bir kamu bankasında saklanan yaklaşık 8 kilo altının kaybolmasının ardındaki sır, yapılan soruşturma sonucunda ortaya çıktı. Altınları çalan kişinin, bankanın emekli bir memuru olduğu ve kasayı çilingire açtırarak soygunu gerçekleştirdiği tespit edildi.
Altınların Kayıp Olduğu Fark Edildi
Belçika’da yaşayan gurbetçi R.Ö., kasasında yaklaşık 20 milyon lira değerindeki altınlarının kaybolduğunu fark etti ve 11 Ekim’de avukatıyla birlikte Bolvadin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi oldu. Aynı bankada kiralık kasası bulunan bir başka müşteri, S.F.K., 24 Ekim’de 14 milyon lira değerindeki altın ve ziynetlerinin çalındığını belirterek emniyete başvurdu.
Kamera Kayıtlarından Hırsızlık Ortaya Çıktı
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekipleri, R.Ö. ve S.F.K.’nin başvurularının ardından bankadaki kamera kayıtlarını inceledi. Yapılan inceleme sonucunda, 46 yaşındaki emekli banka memuru M.A.K.’nin, haziran ayında bankadan emekli olduktan sonra, 24 Ağustos’ta bankanın kiralık kasalarından sorumlu olduğu dönemde kasaların kilidi arızalı olduğu bahanesiyle bir çilingir çağırarak R.Ö. ve S.F.K.’nin kasalarını açtığı ve içindeki altınları çaldığı tespit edildi.
Gözaltına Alınan Şüpheliler
Polis, banka çalışanları Ş.B. (49) ve V.E.D. (29) ile birlikte, M.A.K.’yi de gözaltına aldı. Çilingir de sorgulandı. İlk ifadelerde, M.A.K. çaldığı altınları itiraf etmedi ve suçlamaları reddetti. Ancak, yapılan sorgulama ve kamera kayıtları doğrultusunda, M.A.K. “nitelikli hırsızlık” suçundan tutuklanırken, banka çalışanları Ş.B. ve V.E.D. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma Devam Ediyor
Polis ekipleri, gurbetçi çiftin kasasındaki altınların akıbetini araştırmaya devam ediyor. 20 milyon lira değerindeki altınların kaybolmasının ardından, soruşturma süreci derinleşmiş durumda.
#Gurbetçi #Altın #Kasa #Hırsızlık #BankadaSoygun #Soruşturma
-
E-Dergi9 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi8 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam7 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre8 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem9 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem2 ay önce
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem10 ay önce
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem9 ay önce
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!