İsviçre
Tamara Funiciello “Hangi Kantonda Tecavüze Uğradığım Önemli Olmamalı”

1 Temmuz’dan İtibaren Yürürlüğe Giren “Nein Heisst Nein” İlkesi
1 Temmuz’dan itibaren “Nein heisst Nein” – “Hayır hayır demektir” prensibiyle revize edilen cinsel suçlar yasası yürürlüğe girdi. SP Ulusal Meclis Üyesi Tamara Funiciello dört yıl boyunca bunun için mücadele etti. Şimdi sonuçtan memnun değil.
Yeni Cinsel Suçlar Yasası ve Değişiklikler
Yeni cinsel suçlar yasası, zorlamanın tecavüz olarak kabul edilmesini artık gerektirmiyor. Yani tecavüze uğrayan bir kurbanın, tecavüze karşı fiziksel olarak ‘tecavüz olduğunun inanılması için” direndiğini kanıtlaması gerekmiyor. Gerçek hayatta, tecavüze ve cinsel saldırıya uğrayan çoğu kurban hareketsiz kalıyor. Korku ve şokla donuyorlar, bu duruma “donma” deniyor. Şimdi tecavüz durumunda “Hayır hayır demektir” prensibi geçerli olacak. Bir mahkumiyet için, kurbanın bunu istemediğini sözlü veya sözsüz olarak belirtmesi yeterli olacak.
Ayrıca tecavüzle ilgili yasa maddesi cinsiyet nötr olarak yeniden düzenlendi. Artık sadece istenmeyen vajinal penetrasyon tecavüz olarak kabul edilmeyecek, her türlü cinsel saldırı tecavüz olarak değerlendirilecek. Ayrıca, mahkemelerin cinsel suçluları, gelecekteki saldırıları önlemek için rehabilitasyon programlarına katılmaya zorlaması için şartlar oluşturuldu. Bu rehabilitasyon programları, psikoterapi, grup terapisi veya egzersizlerden oluşuyor. Aynı zamanda, parlamento cinsel taciz için ceza oranını artırdı. Artık mahkeme sadece para cezası vermekle kalmayacak, cinsel taciz durumunda fail mahkum edilebilecek.
Mahkumiyet Zorluğu ve Demokratik İlkeler
Ancak temel sorun, cinsel saldırıların genellikle dört gözle gerçekleştirilen suçlar olması. Bir olayı kanıtlamak zor. Bu yasa değişikliği ile daha fazla fail mahkum edilebilecek mi? Şüphe durumunda sanık lehine olan demokratik prensibimiz burada da geçerli olmalı. Bu yasa revizyonunun amacı daha fazla mahkumiyet sağlamak değil, cinsiyete dayalı, cinsel şiddeti genel olarak sona erdirmek.
Funiciello’nun Görüşleri ve Eleştirileri
Ve bu revize edilmiş yasa maddesi bunu sağlayacak mı?
Hayır, tek bir yasa maddesi toplumumuzu değiştiremez.
Funiciello: Yasaların revizyonu, cinsel şiddeti önleme ve faillerle mücadele programları gibi konularda büyük bir adım olsa da, yeterli değil. Cinsiyete dayalı şiddetin son bulması için daha fazla önlem alınması gerekiyor.
Funiciello’nun Profili ve Siyasi Geçmişi
Tamara Funiciello, İsviçre’deki SP Kadınlarının eş başkanı. Üç yıl boyunca Juso İsviçre’nin başkanlığını yaptı ve 2019’da Bern Kantonu için Ulusal Meclis’e seçildi. Kendini “baştan ayağa feminist ve ruhuyla sosyalist” olarak tanımlıyor. 2019’da kadın grevinin yüzü oldu ve o zamandan beri her yıl kamuoyunda yer aldı. Cinsel suçlar yasasının revizyonu için verdiği mücadele, Funiciello’nun şimdiye kadarki en uzun ve en zorlu siyasi mücadelesi olarak kabul ediliyor. Başlangıçta, “Evet demek evet demektir” prensibini savundu. Sonuçta, “Hayır hayır demektir” çözümü kabul edildi. Funiciello için yine de bir başarı olarak kabul ediliyor.

Yasal Değişikliklerin Uygulanması ve Beklentiler
Yeni cinsel suçlar yasasının uygulanması için kantonlara ve mahkemelere biraz zaman vermeniz gerekmiyor mu?
Bu yasa aslında 1 Ocak’ta yürürlüğe girebilirdi. Ancak kantonlara yasayı uyarlamaları için yeterli zaman verilmek istendi. Şimdi 1 Temmuz, yasa yürürlüğe girdi ve hala hiçbir şey görmüyorum! Sabırsızım! Bu bekleme insan hayatına mal oluyor! İsviçre’de her iki kadından biri cinsel saldırıya uğradı. Her iki haftada bir kadın, bir partner, eski partner veya aile üyesi tarafından öldürülüyor. Sürekli güvenlikten bahsediyoruz, İsviçre ordusuna milyarlar harcıyoruz. Oysa ev içi ve cinsel şiddet, iç güvenliğimiz için asıl tehdittir. Bir kadının savaşta zarar görme olasılığı sıfıra yakın. Kendi evinde şiddete maruz kalma olasılığı ise yüzde 40’tır.
Yeni cinsel suçlar yasası 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi – ancak bazı kantonlar kötü hazırlanmış durumda.
Göçmenlik ve Kadına Yönelik Şiddet Tartışmaları
Sağ kanattan gelen eleştirilere göre İsviçre’de kadınlara yönelik şiddetten göçmenlik sorumlu.
Bu argüman beni sinirlendiriyor. SVP, tüm yabancılardan kurtulursak sorunun çözüleceğini iddia ediyor. Bu tamamen yanlış. Gerçek şu ki: Ana sorun erkek şiddeti, ne kadar hoşlanmasak da ve suçu başkalarına atmak istesek de.
“SVP, tüm yabancılardan kurtulursak sorunun çözüleceğini iddia ediyor. Bu tamamen yanlış.” Göçmen kökenli ailelerde ev içi şiddetin istatistiksel olarak daha sık olduğu inkar edilemez. Daha sık bildirilir, bunu inkar etmiyorum. Şiddet daha çok genç erkekler tarafından, düşük gelirli ve düşük eğitimli insanlar tarafından işlenir – göçmenlik deneyimi olan kişilerin daha sık karşılaştığı şeyler. Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek istiyorsak, tüm bunları dikkate almalıyız. Şiddete basit cevaplar yoktur. Sorumluluğu başkalarına devredemeyiz – bu bizim toplumsal sorunumuz – ve toplumsal olarak çözmemiz gerekiyor. Eşitsizlik şiddetin temelidir ve bununla mücadele edilmelidir. İsviçre’de kötü bir kadın imajı olduğunun farkına varmak zorundayız.
Toplumsal Eşitsizlik ve Kadına Yönelik Şiddet
Bunu somut olarak neyle kastediyorsunuz?
Hala aynı iş için bir kadın bir erkekten daha az kazanıyor, hala kreş yerleri devlet tarafından neredeyse hiç finanse edilmiyor, sistemimiz kadınların ücretsiz bakım işine dayanıyor. Bu kararları politikacılarımız veriyor. Bunlar İsviçreli, yabancılar değil.
SP Federal Konseyi Üyesi Elisabeth Baume-Schneider ve Ulusal Konsey Üyesi Tamara Funiciello, 14 Haziran 2023’te Bern’deki büyük kadın grevi gösterisinde. Kreş yerlerinin tam finansmanına karşı çıkmak, kötü bir kadın imajı ile veya kadınlara yönelik şiddete karşı bir şey yapmak istememekle eşitlenebilir mi? Evet. Kadınlar daha eşit ve bağımsız olduğunda kadınlara yönelik şiddet azalır. Bugün itibariyle, annelerin yüzde 40’ı mali olarak partnerine bağımlıdır. Kadınları sistematik olarak dezavantajlı kılan ve politikamızın bunlarla mücadele etmek istemediği yapılarımız var. Daha iyi örnekler isterseniz, 2021’de Schaffhausen’de erkekler tarafından dövülen ve hala adalet bekleyen kadını ele alabilirsiniz. Olayın videoları olmasına rağmen yeterli kanıt toplama yapmayan ve kadını ciddiye almayan polisler İsviçreli. İsviçre pasaportu olmadan polis olunamaz.
Schaffhausen Polisi ve Toplumsal Eleştiriler
Schaffhausen polisiyle ilgili şok edici “Rundschau” haberinden sonra eleştiriler.
Toplumda Cinsel Taciz ve Cevaplar
Başka bir örnek verir misiniz? Evet, eski CVP Ulusal Meclis Üyesi Yannick Buttet’i ele alalım. O, kadınları taciz ettiği ortaya çıktığı için istifa eden ve şu anda kurbanlarından birinin başkanı olduğu Valais Turizm Yönetim Kurulu’na seçilen bir cinsel suçludur. Toplumumuz suçluları koruyor ve mağdurları küçümsüyor. Bu İsviçre toplumunun bir sorunu ve bunu çözmeliyiz.
Cinsel Taciz: Valais eski Ulusal Meclis Üyesi Buttet mahkum edildi.
Geleceğe Yönelik Umutlar ve Değişim Talepleri
Yeni cinsel suçlar yasamızın İsviçre’nin bu yolda olduğuna dair umut verici olduğunu düşünüyor musunuz? En azından, bu revizyonun kabul edilmesinin ardından, geçmişte zorlanan bazı diğer önerilerin parlamentodan geçtiğini gözlemledim. Örneğin, İsviçre pasaportu olmayan kadınların, şiddet içeren bir ilişkiyi sonlandırdıklarında oturma statüsünün değişmemesi gibi.
Bazıları: “Yeter artık, talepleriniz çok fazla” diyebilir. Yeterli değil. Ve şimdi görüldüğü gibi, bir siyasi karar bile çok az şeyi değiştirebilir. Eylemler gereklidir. Bu yüzden önümüzdeki 12 ay boyunca yeni cinsel suçlar yasasının nasıl uygulandığını çok yakından takip edeceğim. Şu anki durumdan hiç memnun değilim.
Tamara Funiciello’nun İsviçre’deki cinsel suçlar yasasıyla ilgili görüşleri oldukça derinlemesine ve kapsamlı. Yeni yasa revizyonunu memnuniyetle karşılarken, eksikliklerini ve daha fazla adım atılması gerektiğini vurguluyor. İşte bu konuda bazı ana noktalar:
- Yasa Değişikliğinin Önemi: Funiciello, yasa değişikliğini cinsel şiddeti azaltmak için büyük bir adım olarak değerlendiriyor. Ancak yeterli olmadığını ve cinsiyete dayalı şiddetin sona ermesi için ek önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.
- Eylem Gerekliliği: Yasanın geçmesinin önemli olduğunu kabul ederken, yasanın uygulanmasını ve etkinliğini yakından takip etmeyi planlıyor. Gerçek değişimin yalnızca yasalarla değil, toplumsal eylem ve değişimlerle mümkün olacağını vurguluyor.
- Toplumsal Sorunlar ve Çözümler: Kadına yönelik şiddetin köklerinin toplumsal eşitsizliklerde ve sistemik yapıların olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, kadınların ekonomik bağımsızlığının sağlanması, eğitim ve destek hizmetlerinin geliştirilmesi gibi geniş kapsamlı çözümlerin gerekliliğine dikkat çekiyor.
- Yabancı Düşmanlığı ve Gerçek Sorunlar: Göçmenlerin suçla ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu ve gerçek sorunun erkek şiddeti olduğunu vurguluyor. Bu tür genellemelerin ve suçlamaların asıl sorunun çözümüne katkı sağlamayacağını dile getiriyor.
- Gelecek Adımlar: Funiciello, yeni yasa ile elde edilen kazanımların korunması ve daha ileri adımların atılması gerektiğini savunuyor. Özellikle kadınların güvenliğini sağlamak için daha fazla politika ve toplumsal değişim gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, Funiciello’nun görüşleri, cinsel suçlarla mücadelede yasal değişikliklerin önemini ancak bunun yeterli olmadığını ve toplumsal düzeyde köklü değişikliklerin gerekliliğini vurgulayan kapsamlı bir yaklaşımı yansıtıyor.
Avrupa
İSVİÇRELİ MİRASÇIDAN 23,8 MİLYON EURO’LUK LÜKS VİLLA SATIŞI

GÜNCEL | 3 DAKİKALIK OKUMA
Mallorca’nın en gözde noktalarından Formentor Yarımadası’nda bulunan görkemli bir villa satışa çıktı. Fiyat etiketi: Tam 23,8 milyon Euro.
İsviçreli mirasçı Simone Eigensatz, babası Walter Eigensatz’tan kalan lüks villayı satışa sundu. Lucerneli iş insanı Walter Eigensatz, Almanya’da işlettiği psikososomatik tedavi klinikleriyle kazandığı servetiyle Mallorca’da bu rüya gibi malikaneyi inşa etmişti. Şimdi ise bu eşsiz mülk yeni sahibini arıyor.
ADI GİBİ İDDİALI: “ADLERHORST” – KARTAL YUVASI
Villanın ismi, Almanca’da “Kartal Yuvası” anlamına gelen Adlerhorst – İspanyolcası Nido de Águilas. Adeta bir kartal yuvası gibi yükselen bu malikane, 180 derecelik nefes kesen Akdeniz manzarasına sahip. 869 metrekarelik yaşam alanı, 7 geniş yatak odası, 2 yüzme havuzu ve yapay bir şelaleyle birlikte 22.337 metrekarelik bir araziye yayılıyor.
MAHREMİYET VE KONFOR BİR ARADA
Villanın konumu, gizlilik arayanlar için ideal. Çam ormanlarının arasında, kayalık bir tepeye konumlanmış bu ev, tam bir inziva alanı. Üstelik ünlü Formentor Plajı’na yalnızca birkaç dakikalık mesafede.
Simone Eigensatz, Mallorca Zeitung gazetesine verdiği röportajda, “Babam her şeyin en iyisini isterdi. Altın kaplama muslukları Paris’ten getirtmişti,” diyerek villanın ne denli lüks olduğunu vurguluyor.
İÇ MEKÂNLARDA LÜKSÜN ZİRVESİ
Villanın zemin katında iki adet en-suite yatak odası yer alırken, üst katta beş yatak odası daha bulunuyor. Ana süit, Arap esintileri taşıyan bir duş, yerleşik küvet ve jakuzi ile donatılmış. Jakuzi ise doğrudan deniz manzarasına açılıyor.
Villanın satışıyla ilgilenenler için iyi haber: İç dekorasyonda değişiklik yapılabiliyor. Ancak bölgenin doğa koruma alanı olması sebebiyle dış yapıya dair kısıtlamalar bulunuyor.
BİR YATIRIM, BİR HAYAL, BİR YAŞAM TARZI
Yaklaşık 22,3 milyon İsviçre Frangı değerindeki bu villa, yalnızca bir ev değil, aynı zamanda eşsiz bir yaşam tarzı ve prestij yatırımı olarak öne çıkıyor.

Gündem
BAHŞİŞLER AHV PRİMİNE DAHİL Mİ EDİLECEK?

Dijital ödemelerle gelen kayıt, vergi ve emeklilik tartışmalarını da beraberinde getirdi
📌 Haber: İsviçre’nin Sesi – Cemil Baysal
🕒 Okuma süresi: 3 dakika
📅 11 Haziran 2025
BERN – İsviçre Federal Konseyi üyesi Elisabeth Baume-Schneider, kartla ve dijital yollarla ödenen bahşişlerin AHV (emeklilik sigortası) primine dahil edilmesini gündeme taşıdı. Sosyal güvenlik sisteminin finansal sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlayan öneri, gastronomi sektöründe yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
💳 ELEKTRONİK BAHŞİŞLER SİSTEME GİRİYOR
Öneriye göre, özellikle son yıllarda yaygınlaşan kredi kartı ve mobil ödeme sistemleriyle verilen bahşişler artık “resmi gelir” olarak değerlendirilecek. Bu sayede hem kayıt dışılık azalacak, hem de çalışanların gelecekteki emeklilik hakları güçlendirilecek.
Baume-Schneider, bu düzenlemenin hem devlet hem çalışanlar için kazan-kazan olacağını savunuyor:
“Kısa vadede ufak kesintiler yaşansa da, uzun vadede güvenli bir emeklilik sistemi oluşturulur.”
💰 DEVLETE 50 MİLYONLUK EK GELİR BEKLENİYOR
İsviçre’de gastronomi sektöründe yıllık bahşiş tutarının 600 milyon ile 1 milyar Frank arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu öneri yasalaşırsa, AHV sistemine yılda 20–50 milyon Frank arasında ek katkı sağlanabileceği öngörülüyor.
🔄 DESTEK VE ELEŞTİRİLER
Destekleyenler, önerinin uzun vadeli faydalarını öne çıkarıyor:
- Çalışanlar emeklilikte daha yüksek maaş alabilir,
- Kayıt dışılık azalır,
- Sisteme güven artar.
Ancak eleştirenler de az değil:
- SVP Ulusal Meclis Üyesi Esther Friedli: “Bu, doğrudan çalışanın cebinden kesilen ek bir yük.”
- Gastrosuisse: “Restoranlar bahşiş alımını tamamen yasaklayabilir. Müşteri motivasyonu düşer, hizmet fiyatları artar.”
- Unia Sendikası: “Artan bürokratik işlemler ve muhasebe yükü, işletmelere ek maliyet yaratır.”
🔥 GASTRONOMİ ÇALIŞANLARINDAN BAKANA TEPKİ: “GELSİN DE BİR GÜN BİZİMLE ÇALIŞSIN!”
Bahşişlerin dijital sistemle AHV’ye dahil edilmesi önerisi, doğrudan sahada çalışan servis elemanları ve restoran personeli arasında büyük bir öfkeye neden oldu. Çalışanlar, karar merciindeki yetkililerin sektördeki gerçek yükü bilmeden masa başından düzenleme yapmasına tepkili:
“Gelsin bakan da bizimle aynı tempoda bir akşam çalışsın, servis yapsın, ayakta kalsın… sonra bu sistemden bahsetsin.”
“Hafta sonları sabahın köründen gece yarısına kadar çalışıyoruz. Bu bahşiş bizim hakkımız, sadaka değil.”
“Dijital takip kolay olabilir ama bu işi gerçekten yapanlar ne kadar yoruluyor, kimse hesap etmiyor.”
Çalışanlar, önerilen sistemin uzun vadeli faydalarından ziyade, şu anda karşı karşıya kaldıkları geçim zorluklarının daha öncelikli olduğunu savunuyor.
⚖ YASAL DURUM: BAHŞİŞ ZATEN MAAŞIN BİR PARÇASI
Mevcut yasal çerçevede, bahşişler maaşa dahil edilmek zorunda değil. Ancak bu gelirler çalışan maaşının %10’unu aşıyorsa, AHV ve vergiye tabi tutulabiliyor.
Kartla ödenen her bahşişin artık sistemde dijital iz bırakması, bu yasal boşluğun yeniden tanımlanmasını zorunlu kılıyor.
📆 NE ZAMAN UYGULAMAYA GİREBİLİR?
Henüz taslak aşamasındaki öneri, İsviçre Sosyal Güvenlik Dairesi (BSV) tarafından sonbaharda hazırlanacak kılavuzla netleşecek. Uygulamanın yürürlüğe girmesi durumunda 2026 veya 2027 yılına kadar geçiş süreci öngörülüyor.
Kantonlar bu konuda kendi uygulama modellerini geliştirme özgürlüğüne sahip olacak.
🧭 NE DEĞİŞECEK?
- Çalışanlar: Kısa vadede net gelirde düşüş olabilir, ancak emeklilik maaşı artabilir.
- İşletmeler: Ek vergi ve raporlama yükü; bahşiş kültürünün azalması riski.
- Devlet: AHV’ye ciddi ek gelir ve kayıt dışılıkla mücadelede önemli adım.
🔍 SONUÇ: DENGELİ BİR REFORM MU, YOKSA FAZLA MI MÜDAHALE?
İsviçre gastronomi sektöründe çalışanlar ve işletmeler, bu değişikliğe temkinli yaklaşıyor. Devlet tarafı reformun sosyal güvenlik sistemine katkısını vurgularken, çalışanlar yaşadıkları yoğun tempoya rağmen ellerindeki son motivasyon kaynağının da törpülenmesinden endişeli.
Önümüzdeki aylarda kantonlar ve sendikaların göstereceği tavır, bu reformun kaderini belirleyecek.

İsviçre
İsviçre’de çalışmak isteyen sağlık personelleri dikkat!

Pflege Fachkraft olarak bilinen, sağlık alanında eğitim almış, aktif olarak çalışan ya da daha önce çalışmış ve diploması olan kişiler yazabilir.
Almanya, Avusturya’da yaşayan ancak bu ülkelerin vatandaşlığına sahip olanlar veya İsviçre’de oturum izni bulunanlar başvurabilir.
Almanca bilmek avantajdır.
Yaş sınırı: en fazla 50.
Ayrıca aynı ülkelerden vatandaşlığı veya AB pasaportu olan doktorlar ve benzeri yüksek nitelikli sağlık çalışanları da bana yazabilir. Almanca bilmek onlar için de avantajdır.
Çalışma alanları:
Hastaneler, klinikler, bakım evleri (Pflegeheim), Spitex gibi kurumlar.
Ayrıca inşaat (Baubranche) sektöründe eğitimli ve tecrübeli kişiler de başvurabilir.
Gesundheitspersonal aufgepasst – Arbeiten in der Schweiz!
Pflegefachkräfte, die im Gesundheitswesen ausgebildet sind, aktuell arbeiten oder bereits gearbeitet haben und über ein Diplom verfügen, können sich bei uns melden.
Bewerber*innen mit deutscher oder österreichischer Staatsangehörigkeit oder mit gültiger Aufenthaltsbewilligung in der Schweiz können sich bewerben.
Deutschkenntnisse sind von Vorteil.
Altersgrenze: maximal 50 Jahre.
Auch Ärztinnen, Ärzte und andere hochqualifizierte Fachkräfte im Gesundheitswesen mit einer Staatsangehörigkeit aus diesen Ländern oder einem EU-Pass können sich bei mir melden. Deutschkenntnisse sind auch hier von Vorteil.
Arbeitsbereiche:
Spitäler, Kliniken, Pflegeheime, Spitex-Einrichtungen.
Auch Fachkräfte mit Ausbildung und Erfahrung in der Baubranche können sich bewerben.
#PflegeSchweiz #Gesundheitswesen #ArbeitenInDerSchweiz #PflegekräfteGesucht #PflegejobSchweiz
#SağlıkPersoneli #İsviçreİşİmkanı #AlmancaAvantaj #Pflegeheim #Spitex #İnşaatSektörü #İsviçreKariyer
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem7 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya7 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
Gündem7 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ