Sosyal Medya

İsviçre

Tamara Funiciello “Hangi Kantonda Tecavüze Uğradığım Önemli Olmamalı”

yazar

Yayınlayan

on

1 Temmuz’dan İtibaren Yürürlüğe Giren “Nein Heisst Nein” İlkesi

1 Temmuz’dan itibaren “Nein heisst Nein” – “Hayır hayır demektir” prensibiyle revize edilen cinsel suçlar yasası yürürlüğe girdi. SP Ulusal Meclis Üyesi Tamara Funiciello dört yıl boyunca bunun için mücadele etti. Şimdi sonuçtan memnun değil.


Yeni Cinsel Suçlar Yasası ve Değişiklikler

Yeni cinsel suçlar yasası, zorlamanın tecavüz olarak kabul edilmesini artık gerektirmiyor. Yani tecavüze uğrayan bir kurbanın, tecavüze karşı fiziksel olarak ‘tecavüz olduğunun inanılması için” direndiğini kanıtlaması gerekmiyor. Gerçek hayatta, tecavüze ve cinsel saldırıya uğrayan çoğu kurban hareketsiz kalıyor. Korku ve şokla donuyorlar, bu duruma “donma” deniyor. Şimdi tecavüz durumunda “Hayır hayır demektir” prensibi geçerli olacak. Bir mahkumiyet için, kurbanın bunu istemediğini sözlü veya sözsüz olarak belirtmesi yeterli olacak.

Ayrıca tecavüzle ilgili yasa maddesi cinsiyet nötr olarak yeniden düzenlendi. Artık sadece istenmeyen vajinal penetrasyon tecavüz olarak kabul edilmeyecek, her türlü cinsel saldırı tecavüz olarak değerlendirilecek. Ayrıca, mahkemelerin cinsel suçluları, gelecekteki saldırıları önlemek için rehabilitasyon programlarına katılmaya zorlaması için şartlar oluşturuldu. Bu rehabilitasyon programları, psikoterapi, grup terapisi veya egzersizlerden oluşuyor. Aynı zamanda, parlamento cinsel taciz için ceza oranını artırdı. Artık mahkeme sadece para cezası vermekle kalmayacak, cinsel taciz durumunda fail mahkum edilebilecek.


Mahkumiyet Zorluğu ve Demokratik İlkeler

Ancak temel sorun, cinsel saldırıların genellikle dört gözle gerçekleştirilen suçlar olması. Bir olayı kanıtlamak zor. Bu yasa değişikliği ile daha fazla fail mahkum edilebilecek mi? Şüphe durumunda sanık lehine olan demokratik prensibimiz burada da geçerli olmalı. Bu yasa revizyonunun amacı daha fazla mahkumiyet sağlamak değil, cinsiyete dayalı, cinsel şiddeti genel olarak sona erdirmek.


Funiciello’nun Görüşleri ve Eleştirileri

Ve bu revize edilmiş yasa maddesi bunu sağlayacak mı?

Hayır, tek bir yasa maddesi toplumumuzu değiştiremez.

Funiciello: Yasaların revizyonu, cinsel şiddeti önleme ve faillerle mücadele programları gibi konularda büyük bir adım olsa da, yeterli değil. Cinsiyete dayalı şiddetin son bulması için daha fazla önlem alınması gerekiyor.


Funiciello’nun Profili ve Siyasi Geçmişi

Tamara Funiciello, İsviçre’deki SP Kadınlarının eş başkanı. Üç yıl boyunca Juso İsviçre’nin başkanlığını yaptı ve 2019’da Bern Kantonu için Ulusal Meclis’e seçildi. Kendini “baştan ayağa feminist ve ruhuyla sosyalist” olarak tanımlıyor. 2019’da kadın grevinin yüzü oldu ve o zamandan beri her yıl kamuoyunda yer aldı. Cinsel suçlar yasasının revizyonu için verdiği mücadele, Funiciello’nun şimdiye kadarki en uzun ve en zorlu siyasi mücadelesi olarak kabul ediliyor. Başlangıçta, “Evet demek evet demektir” prensibini savundu. Sonuçta, “Hayır hayır demektir” çözümü kabul edildi. Funiciello için yine de bir başarı olarak kabul ediliyor.


Yasal Değişikliklerin Uygulanması ve Beklentiler

Yeni cinsel suçlar yasasının uygulanması için kantonlara ve mahkemelere biraz zaman vermeniz gerekmiyor mu?

Bu yasa aslında 1 Ocak’ta yürürlüğe girebilirdi. Ancak kantonlara yasayı uyarlamaları için yeterli zaman verilmek istendi. Şimdi 1 Temmuz, yasa yürürlüğe girdi ve hala hiçbir şey görmüyorum! Sabırsızım! Bu bekleme insan hayatına mal oluyor! İsviçre’de her iki kadından biri cinsel saldırıya uğradı. Her iki haftada bir kadın, bir partner, eski partner veya aile üyesi tarafından öldürülüyor. Sürekli güvenlikten bahsediyoruz, İsviçre ordusuna milyarlar harcıyoruz. Oysa ev içi ve cinsel şiddet, iç güvenliğimiz için asıl tehdittir. Bir kadının savaşta zarar görme olasılığı sıfıra yakın. Kendi evinde şiddete maruz kalma olasılığı ise yüzde 40’tır.

Yeni cinsel suçlar yasası 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi – ancak bazı kantonlar kötü hazırlanmış durumda.


Göçmenlik ve Kadına Yönelik Şiddet Tartışmaları

Sağ kanattan gelen eleştirilere göre İsviçre’de kadınlara yönelik şiddetten göçmenlik sorumlu.

Bu argüman beni sinirlendiriyor. SVP, tüm yabancılardan kurtulursak sorunun çözüleceğini iddia ediyor. Bu tamamen yanlış. Gerçek şu ki: Ana sorun erkek şiddeti, ne kadar hoşlanmasak da ve suçu başkalarına atmak istesek de.

“SVP, tüm yabancılardan kurtulursak sorunun çözüleceğini iddia ediyor. Bu tamamen yanlış.” Göçmen kökenli ailelerde ev içi şiddetin istatistiksel olarak daha sık olduğu inkar edilemez. Daha sık bildirilir, bunu inkar etmiyorum. Şiddet daha çok genç erkekler tarafından, düşük gelirli ve düşük eğitimli insanlar tarafından işlenir – göçmenlik deneyimi olan kişilerin daha sık karşılaştığı şeyler. Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek istiyorsak, tüm bunları dikkate almalıyız. Şiddete basit cevaplar yoktur. Sorumluluğu başkalarına devredemeyiz – bu bizim toplumsal sorunumuz – ve toplumsal olarak çözmemiz gerekiyor. Eşitsizlik şiddetin temelidir ve bununla mücadele edilmelidir. İsviçre’de kötü bir kadın imajı olduğunun farkına varmak zorundayız.


Toplumsal Eşitsizlik ve Kadına Yönelik Şiddet

Bunu somut olarak neyle kastediyorsunuz?

Hala aynı iş için bir kadın bir erkekten daha az kazanıyor, hala kreş yerleri devlet tarafından neredeyse hiç finanse edilmiyor, sistemimiz kadınların ücretsiz bakım işine dayanıyor. Bu kararları politikacılarımız veriyor. Bunlar İsviçreli, yabancılar değil.

SP Federal Konseyi Üyesi Elisabeth Baume-Schneider ve Ulusal Konsey Üyesi Tamara Funiciello, 14 Haziran 2023’te Bern’deki büyük kadın grevi gösterisinde. Kreş yerlerinin tam finansmanına karşı çıkmak, kötü bir kadın imajı ile veya kadınlara yönelik şiddete karşı bir şey yapmak istememekle eşitlenebilir mi? Evet. Kadınlar daha eşit ve bağımsız olduğunda kadınlara yönelik şiddet azalır. Bugün itibariyle, annelerin yüzde 40’ı mali olarak partnerine bağımlıdır. Kadınları sistematik olarak dezavantajlı kılan ve politikamızın bunlarla mücadele etmek istemediği yapılarımız var. Daha iyi örnekler isterseniz, 2021’de Schaffhausen’de erkekler tarafından dövülen ve hala adalet bekleyen kadını ele alabilirsiniz. Olayın videoları olmasına rağmen yeterli kanıt toplama yapmayan ve kadını ciddiye almayan polisler İsviçreli. İsviçre pasaportu olmadan polis olunamaz.


Schaffhausen Polisi ve Toplumsal Eleştiriler

Schaffhausen polisiyle ilgili şok edici “Rundschau” haberinden sonra eleştiriler.


Toplumda Cinsel Taciz ve Cevaplar

Başka bir örnek verir misiniz? Evet, eski CVP Ulusal Meclis Üyesi Yannick Buttet’i ele alalım. O, kadınları taciz ettiği ortaya çıktığı için istifa eden ve şu anda kurbanlarından birinin başkanı olduğu Valais Turizm Yönetim Kurulu’na seçilen bir cinsel suçludur. Toplumumuz suçluları koruyor ve mağdurları küçümsüyor. Bu İsviçre toplumunun bir sorunu ve bunu çözmeliyiz.

Cinsel Taciz: Valais eski Ulusal Meclis Üyesi Buttet mahkum edildi.


Geleceğe Yönelik Umutlar ve Değişim Talepleri

Yeni cinsel suçlar yasamızın İsviçre’nin bu yolda olduğuna dair umut verici olduğunu düşünüyor musunuz? En azından, bu revizyonun kabul edilmesinin ardından, geçmişte zorlanan bazı diğer önerilerin parlamentodan geçtiğini gözlemledim. Örneğin, İsviçre pasaportu olmayan kadınların, şiddet içeren bir ilişkiyi sonlandırdıklarında oturma statüsünün değişmemesi gibi.

Bazıları: “Yeter artık, talepleriniz çok fazla” diyebilir. Yeterli değil. Ve şimdi görüldüğü gibi, bir siyasi karar bile çok az şeyi değiştirebilir. Eylemler gereklidir. Bu yüzden önümüzdeki 12 ay boyunca yeni cinsel suçlar yasasının nasıl uygulandığını çok yakından takip edeceğim. Şu anki durumdan hiç memnun değilim.

Tamara Funiciello’nun İsviçre’deki cinsel suçlar yasasıyla ilgili görüşleri oldukça derinlemesine ve kapsamlı. Yeni yasa revizyonunu memnuniyetle karşılarken, eksikliklerini ve daha fazla adım atılması gerektiğini vurguluyor. İşte bu konuda bazı ana noktalar:

  1. Yasa Değişikliğinin Önemi: Funiciello, yasa değişikliğini cinsel şiddeti azaltmak için büyük bir adım olarak değerlendiriyor. Ancak yeterli olmadığını ve cinsiyete dayalı şiddetin sona ermesi için ek önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.
  2. Eylem Gerekliliği: Yasanın geçmesinin önemli olduğunu kabul ederken, yasanın uygulanmasını ve etkinliğini yakından takip etmeyi planlıyor. Gerçek değişimin yalnızca yasalarla değil, toplumsal eylem ve değişimlerle mümkün olacağını vurguluyor.
  3. Toplumsal Sorunlar ve Çözümler: Kadına yönelik şiddetin köklerinin toplumsal eşitsizliklerde ve sistemik yapıların olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, kadınların ekonomik bağımsızlığının sağlanması, eğitim ve destek hizmetlerinin geliştirilmesi gibi geniş kapsamlı çözümlerin gerekliliğine dikkat çekiyor.
  4. Yabancı Düşmanlığı ve Gerçek Sorunlar: Göçmenlerin suçla ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu ve gerçek sorunun erkek şiddeti olduğunu vurguluyor. Bu tür genellemelerin ve suçlamaların asıl sorunun çözümüne katkı sağlamayacağını dile getiriyor.
  5. Gelecek Adımlar: Funiciello, yeni yasa ile elde edilen kazanımların korunması ve daha ileri adımların atılması gerektiğini savunuyor. Özellikle kadınların güvenliğini sağlamak için daha fazla politika ve toplumsal değişim gerektiğini vurguluyor.

Sonuç olarak, Funiciello’nun görüşleri, cinsel suçlarla mücadelede yasal değişikliklerin önemini ancak bunun yeterli olmadığını ve toplumsal düzeyde köklü değişikliklerin gerekliliğini vurgulayan kapsamlı bir yaklaşımı yansıtıyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

FEDERAL HÜKÜMET, ÇALIŞMAYAN UKRAYNALILAR ÜZERİNDE BASKIYI ARTIRACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Federal Hükümeti, işsiz Ukraynalı koruma başvurusunda bulunanlara yönelik baskıyı artırma kararı aldı. Yeni önlemler arasında sosyal yardımların kısılması yer alıyor. Hükümetin hedefi, yıl sonuna kadar Ukraynalıların istihdam oranını %40’a çıkarmak.

Federal Hükümet, iş bulamayan Ukraynalıları çalışmaya teşvik etmek amacıyla çeşitli düzenlemeler getiriyor. Sosyal yardım kesintileri ve iş sözleşmeleri için basit bildirim yükümlülükleri gibi önlemler gündemde. Eylül ayında yapılan açıklamaya göre, Ukraynalı mültecilerin entegrasyon kurslarına katılmaları zorunlu hale getirilecek. Entegrasyon sürecine uymayanlara ise yaptırımlar uygulanabilecek.

YAPTIRIMLAR VE YENİ DÜZENLEMELER

Bugün mevcut olan sistemde, dil kurslarına katılmayı reddedenlere yönelik yaptırımlar uygulanabiliyor. Ancak koruma başvurusunda bulunanların bu kurallara tabi olup olmadığı açıkça belirtilmiyor. Hükümet, bu durumu düzeltmek için Adalet Bakanlığı’na gerekli talimatları vermiş durumda.

Hükümetin planları, kantonlar ve belediyelere daha sıkı yaptırımlar uygulama talimatı vermek üzerine kurulu. Kantonal yönetimlerin, Ukraynalıları iş bulmaya teşvik etmek için sosyal yardım kesintilerini daha aktif bir şekilde kullanması bekleniyor. Örneğin, Bern kantonunda bir Ukraynalı, toplu konutta yaşıyorsa 382 Frank, bireysel konutta yaşıyorsa 696 Frank alıyor. Bu miktar, normal mülteci sosyal yardımlarına göre daha düşük kalıyor. Sosyal Hizmetler Konferansı (Skos), sosyal yardımlarda %15 oranında bir kesinti öneriyor.

İSTİHDAM HEDEFİ

Hükümet, istihdam oranını yıl sonuna kadar %40’a çıkarmayı planlıyor. Bu hedefin gerçekleştirilmesiyle sosyal harcamaların azaltılması ve devlet bütçesinin rahatlatılması amaçlanıyor. Ayrıca, iş arayan Ukraynalıların kantonlar arası geçişinin kolaylaştırılması ve iş sözleşmeleri için yalnızca bir bildirim zorunluluğunun getirilmesi planlanıyor.

Ukraynalı mültecilerin iş bulmalarını desteklemek için Adrian Gerber, Ukraynalılar için en üst düzey iş arama uzmanı olarak atanmış durumda. Gerber, işverenler ile mülteciler arasında köprü kurmayı hedefliyor.

Sosyal yardımların kesilmesine ilişkin düzenlemeler şu an Adalet Bakanlığı tarafından gözden geçiriliyor ve bu konuda bir kamuoyu yoklaması önümüzdeki yılın başlarında yapılması bekleniyor.

#SosyalHizmet #Ukrayna #İsviçre #İstihdam #Ukrayna #Ukraine #Ukraine #Ukraine #Ucrania #Ucraina #أوكرانيا #Украина #Ukraina #İsviçreSosyalYardım #Glarus #Schwyz #Schaffhausen #StGallen #Zürich #KantonalDestek #GöçmenHakkı #HizmetEşitsizliği #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat

Haberin Devamını Oku

Gündem

KANTONLARA GÖRE DEĞİŞEN SOSYAL YARDIM: SIĞINMA BAŞVURUSU YAPANLAR NE KADAR DESTEK ALIYOR?

yazar

Yayınlayan

on

By

Sığınma başvurusu yapanlar için sosyal yardımlarla ilgili birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Gerçekten ne kadar yardım alıyorlar? İsviçreninsesi, takipçilerinden ve okuyucularından aldığı bilgilerle birlikte Türkiye’den İsviçre’ye gelen sığınma başvurusu yapanlarla yapılan görüşmeler sonucunda bazı kantonlar için yardım miktarlarını derledi.

Sığınma başvurusu yapanların geçimlerini sağlamak için ne kadar paraya ihtiyaçları var? Bu, kantona göre değişiklik göstermekte.

Sığınma ( asyl) başvuruların sayısı düşse de, bu konu siyasette hala gündemde. Eylül ayında parlamentoda olağanüstü bir sığınma oturumu bile düzenlendi. Ancak, İsviçre’de sığınma başvurusu ile yaşamanın ne anlama geldiği tam olarak nedir? Analizin odak noktası, “N belgesi” olan kişilerdir. Bunlar, İsviçre’de sığınma başvurusu yapmış ve Göç İdaresi Sekreterliği (SEM) kararını bekleyen kişilerdir.

Glarus, Schwyz, Schaffhausen, St. Gallen ve Zürich’te Ne Kadar Destek Alıyorlar?
Sığınma başvurusu yapanlar, geçimlerini kendi başlarına sağlayamıyorsa sosyal yardım alırlar. Bu yardım, mütevazı ancak insani bir yaşam sürmelerini ve sosyal hayata katılmalarını sağlamak amacıyla verilmektedir. Bu, İsviçre Sosyal Yardım Konferansı’nın (SKOS) yönergelerinde belirtilmiştir.

Temel maddi güvenceler; yaşam giderleri için asgari ihtiyaç, tıbbi temel hizmetler ve konut masraflarını kapsar – burada, her belediyeye göre farklı maksimum kira limitleri uygulanır. Yaşama yerlerine göre bu tutarlar oldukça farklılık gösterebileceğinden, aşağıdaki karşılaştırma yalnızca yaşam giderleri için asgari ihtiyacı dikkate alacaktır. Asgari ihtiyaç, hanehalkındaki kişi sayısına göre belirlenir – genellikle çocuklar ve yetişkinler arasında ayrım yapılmadan. Ödemeler, kantonların belirlediği oranlar ve önerilere göre, belediyeler tarafından yapılır.

N statüsündeki kişilere yönelik kurallar:

  • Çalışma ve entegrasyon: Çalışma izni gerekmektedir. Almanca kursları gibi entegrasyon önlemleri için herhangi bir yasal hak yoktur.
  • İkamet seçimi: İkamet yeri serbestçe seçilemez. Göç İdaresi Sekreterliği (SEM) ve kantonlar, kişileri bir belediyeye tahsis eder.
  • Aile birleşimi: Sığınma süresi boyunca izin verilmez.
  • Konaklama durumu: Yerleşim, mevcut olanaklara ve aile durumuna göre toplu veya bireysel barınma yerlerinde yapılır.
  • Sosyal yardım: Destek miktarı kantonlara göre değişiklik gösterir.

Glarus: Günde 12 Frank
Glarus kantonunda, sığınma başvurusu yapanlar günde 12 Frank alıyor. Tek bir kişi, 31 gün olan bir ayda 372 Frank alıyor. Bu miktar, gıda, içecek, hijyen, kişisel ulaşım, cep telefonu, boş zaman ve eğlence masraflarını karşılamayı amaçlamaktadır. Giysi için, günlük başına kişi başı 1 Frank ek olarak ödenmektedir. Bu dağıtım, tarihsel bir geçmişe dayanmaktadır; Glarus kantonunun iletişim departmanı bunu belirtmektedir. Normal temel ihtiyaçlar için entegrasyon planlanmaktadır. Giysi yardımı ile birlikte, yalnızca tek bir kişi bir ayda 403 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.612 Frank almaktadır.

Schwyz: Günde 14 veya 13.50 Frank
Schwyz kantonu da günlük ödemelerle çalışmaktadır. “Sığınma Sosyal Yardım Kılavuzu”na göre, tek kişilik bir hane için bu miktar günde 14 Frank’tır. Hanehalkındaki her ek kişi için bu miktar 13.50 Frank’tır; ilk çocuk için 13 Frank, ikinci çocuk için 12 Frank ve üçüncü çocuk için 8 Frank’tır. Kılavuzdaki hesaplamalara göre, Schwyz kantonunda bir tek kişi ayda 425 Frank alırken, iki çocuklu bir aile 1.597 Frank alır. Bu miktar, yemek, içecek, giysi, hijyen, cep telefonu ve kişisel geziler için ulaşım masraflarını karşılamalıdır.

Schaffhausen: Ayda 422 Frank
Schaffhausen’daki sosyal yardım miktarı da benzer şekilde yüksektir. Kantonel uygulama kılavuzuna göre, tek bir kişi ayda 422 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.435 Frank almaktadır. Bu aylık ödemeye, gıda ve içecek, sürekli ev yönetimi, harçlık, giysi, sağlık bakımı ve “kişisel malzeme” (örneğin, yazı malzemesi) dahildir. Durumsal yardımlar olarak enerji tüketimi veya ulaşım masrafları ek olarak karşılanmaktadır. Kantonel sosyal hizmetler müdürü, Schaffhausen kantonunun “eğlence aktiviteleri ve diğerleri için maliyetlerin düzenlendiği” kapsamlı bir durumsal yardımlar listesine sahip olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, ödemeler diğer kantonlarla sınırlı olarak karşılaştırılabilir.

St. Gallen: 500 Frank
St. Gallen kantonu da destek miktarları için bir kılavuz belirlemektedir. Tek bir kişi ayda 500 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.650 Frank almaktadır. Bu miktar, gıda ve içecek, giysi, hijyen, enerji tüketimi, toplu taşıma, boş zaman, internet, cep telefonu, spor ve eğlence masraflarını karşılamaktadır.

Zürich: 722 Frank
Zürich kantonunda, belediyeler sığınmacılar için destek miktarlarını belirlemektedir. Kantonun sosyal konferansı, önerilerde bulunmaktadır. Bu önerilere göre, tek bir kişi 722 Frank alırken, dört kişilik bir aile 1.545 Frank almaktadır.

Doğrudan Karşılaştırma
Sığınma başvurusu yapanların aylık destekleri, kanton ve hatta belediye bazında değişiklik göstermektedir. Liste, bu farklılıkları gösterirken, ek yardımlarla bazı farklılıkların dengelenebileceği de belirtilmektedir. Örneğin, giysi yardımları, harçlıklar, internet ve serafe ücretleri gibi ayrı para yardımları veya mobilya, temizlik malzemeleri, tabak, bebek maması gibi maddi yardımlar sunulmaktadır.

Eşitsizlik: Kantonal Mentalitenin Sonucu
Yukarıda belirtilen ek yardımlar, büyük farklılıkları tamamen dengelememektedir; bu, İsviçre Sosyal Yardım Konferansı (SKOS) tarafından yayınlanan bir pozisyon belgesinde ifade edilmektedir. Asıl başvuruda bulunanlar ve geçici olarak kabul edilen kişiler SKOS’un kapsamına doğrudan girmemekle birlikte, kantonlardaki ilgili kurumlar desteklerin belirlenmesinde genellikle SKOS’un yönergelerine yönelmektedir.

SKOS iletişim direktörü Ingrid Hess, kantonlar arasındaki farklılıkları doğrularken, bir birleştirme ihtimaline ilişkin politikaya atıfta bulunmaktadır: “Bu bir federalizmdir. Federal hükümet, kantonlara bir toplam miktar ödemekte ve kantonlar mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu nedenle, bir uyum sağlamak için kantonal sosyal yardım direktörleri ve müdürleri konferansı (SODK) sorumludur.”

#SığınmaBaşvurusu #SosyalYardım #İsviçre #Kantonlar #Göç #Sığınmacılar #İltica #YardımMiktarları #SosyalHizmetler #İsviçreSosyalYardım #Glarus #Schwyz #Schaffhausen #StGallen #Zürich #KantonalDestek #GöçmenHakkı #HizmetEşitsizliği #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat

Haberin Devamını Oku

Gündem

ALMANYA’YA EN FAZLA KAÇAK GİRİŞ DENEMESİ VE GERİ ÇEVİRME İSVİÇRE SINIRINDAN

yazar

Yayınlayan

on

By

Almanya Federal Polisi, 2024’ün ilk dokuz ayında toplam 53.410 izinsiz giriş vakası tespit etti ve en fazla kaçak giriş ile geri çevirme İsviçre sınırında kaydedildi. İsviçre sınırında 9.113 kişi geri çevrilirken, toplamda 28.321 kişi Almanya’nın kara sınırlarından geri çevrildi. Bild am Sonntag’ın haberine göre, bu veriler Alman Basın Ajansı tarafından Federal Polisçe de doğrulandı. İsviçre sınırlarından Almanya’ya kaçak girişlerin yüksek olması, İsviçre’ye girişlerin kolay olması ve Almanya’ya İsviçre üzerinden girmeye çalışılması olarak yorumlanıyor. Almanya’nın sınır kontrollerini sıkılaştırması da İsviçre’yi uzun süredir rahatsız ediyor.

Almanya Federal Polisi, 2024’ün ilk dokuz ayında ülkenin kara sınırlarında toplam 53.410 izinsiz giriş vakası kaydetti. Bu süreçte, 28.321 kişi çeşitli noktalarda geri çevrildi. Bild am Sonntag’ın haberine göre, bu veriler Alman Basın Ajansı tarafından da doğrulandı.

Yılın İlk Dokuz Ayındaki İstatistikler

Federal Polis, 1.195 kaçakçıyı yakalayarak 1.088 kaçakçılık vakasını da tespit etti. Yapılan açıklamalara göre, bu rakamlar sadece kara sınırlarında yapılan denetimlere dayanıyor; havalimanları ve deniz limanlarındaki denetimler ise bu verilerde yer almıyor. Ayrıca, sınır verilerinin zamanla değişebileceği, çünkü bazı verilerin daha sonra güncellenebileceği de vurgulandı.

Bu dönemde, güvenlik güçleri 7.783 kişi üzerinde açık tutuklama emirlerini yerine getirdi. Yakalanan bu kişilerin çoğunluğu, ödenmemiş para cezaları, ağır suçlar veya cezaevine girmemiş olmaları nedeniyle gözaltına alındı. Bazı durumlarda, uluslararası aramalar da söz konusuydu.

Geri Çevirmelerde İlk Sıra

Sınır kontrollerinde en fazla geri çevrilme, İsviçre sınırında gerçekleşti. Burada 9.113 kişi geri çevrilirken, diğer ülkelerdeki geri çevirmeler sırasıyla şöyle gerçekleşti: Polonya’da 7.862, Avusturya’da 5.468 ve Fransa’da 2.350 kişi. Geri çevrilenlerin çoğunluğunu Ukraynalılar (5.935 kişi), Suriyeliler (4.708 kişi) ve Afganlar (2.396 kişi) oluşturdu.

Federal polis, 1.482 kişinin daha önce sınır dışı edilmesine rağmen, yine de Almanya’ya girmeye çalıştığını bildirdi. Bir kişi, geçerli bir oturum belgesi olmadan sınırı geçmeye çalıştığında izinsiz giriş yapmış sayılıyor. Geri çevirme işlemleri, yalnızca bir kişinin sığınma talebinde bulunmadığı veya geçici giriş yasağı bulunduğu durumlarda gerçekleşebiliyor.

Sınır Kontrollerinin Gerekçesi

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, 15 Eylül’den itibaren tüm kara sınırlarında uygulanan sabit kontrollerin gerekçesini, düzensiz göç ve uluslararası suçların önlenmesi olarak açıkladı. Bu kontroller, Danimarka, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg sınırlarını kapsıyor. Fransa ile olan sınırda ise Olimpiyat Oyunları nedeniyle daha önceden kontroller yapılmıştı.

Daha önce, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarında denetimler 2023 yılının Ekim ayından beri devam etmekte. Almanya-Avusturya sınırında ise bu kontroller 2015 yılından beri uygulanıyor.

Gelecek Beklentileri

Sınır kontrollerinin, geri çevirmeler için gerekli bir ön koşul olduğunu belirten yetkililer, bunların yalnızca sınırda yapılabileceğine dikkat çekiyor. Almanya’daki futbol Avrupa Şampiyonası sırasında, 2024 yazında tüm kara sınırlarında geçici kontroller uygulanmıştı.

1 Kasım’da, Almanya Federal Polisi tarafından yapılan sınır kontrollerinin genel etkileri ve detaylı istatistikler hakkında bir raporun açıklanması bekleniyor. Bu rapor, kontrollerin etkinliği ve izinsiz girişler üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak.

#İsviçresınır #bundespolizei #almanya #deutschland #asyl#İsvicre #Aargau #İsviçre #Tessin #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat #berlin

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler