Sosyal Medya

İsviçre

St. Gallen’de Görülmesi Gereken Yerler: Tarih, Kültür ve Doğanın Buluştuğu Şehir

yazar

Yayınlayan

on

Haber Merkezi St. Gallen

St. Gallen, İsviçre’nin doğusunda yer alan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. İşte St. Gallen’de gezebileceğiniz bazı önemli yerler:

1. St. Gallen Manastırı ve Kütüphanesi

  • St. Gallen Manastırı: UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu manastır, 8. yüzyılda kurulmuştur. Barok mimarisi ve zengin tarihi ile dikkat çeker.
  • Abbey Library (Manastır Kütüphanesi): Dünyanın en eski ve en güzel kütüphanelerinden biridir. 170.000’den fazla kitap ve el yazması içeren kütüphane, barok dekorasyonu ile ünlüdür.

2. St. Laurenzen Kilisesi

  • Bu 19. yüzyıl neo-gotik kilise, şehir merkezinde yer alır ve muhteşem vitray pencereleri ile dikkat çeker. Kilisenin kulesine çıkarak şehrin manzarasını seyredebilirsiniz.

3. Wildpark Peter and Paul

  • Doğa severler için harika bir destinasyon olan bu hayvanat bahçesi, İsviçre’nin yerli hayvan türlerini doğal yaşam alanlarında gözlemleme fırsatı sunar.

4. Textile Museum (Tekstil Müzesi)

  • St. Gallen, tekstil endüstrisi ile ünlüdür ve bu müze, şehrin tekstil tarihine dair geniş bir koleksiyona sahiptir. Eski kumaşlar, elbiseler ve dantelleri görebilirsiniz.

5. Kunst Halle Sankt Gallen

  • Çağdaş sanat sergileri ve etkinliklere ev sahipliği yapan bu sanat merkezi, modern sanata ilgi duyanlar için idealdir.

6. Drei Weieren (Üç Gölet)

  • Şehrin hemen dışında yer alan bu doğal alan, yüzme, yürüyüş ve piknik yapmak için popüler bir yerdir. Göletler, güzel manzaralar sunar ve şehirden kaçmak için mükemmel bir mekandır.

7. Historical and Folklore Museum

  • Bu müze, St. Gallen ve çevresinin tarihini ve kültürünü sergiler. Yerel gelenekler, kıyafetler ve günlük yaşam hakkında bilgi edinebilirsiniz.

8. Olma Fuarı

  • İsviçre’nin en büyük fuarlarından biri olan Olma, tarım, gıda ve el sanatları alanlarında çeşitli etkinlikler ve sergiler düzenler. Yıl boyunca çeşitli tarihlerde gerçekleşir ve ziyaretçilere eğlenceli ve bilgilendirici deneyimler sunar.

9. Roter Platz (Kırmızı Meydan)

  • İsviçreli sanatçı Pipilotti Rist ve mimar Carlos Martinez tarafından tasarlanan bu meydan, modern bir kentsel sanat eseri olarak dikkat çeker. Zeminin kırmızı rengi ve sıra dışı tasarımıyla ilgi çeker.

10. Lokremise

  • Eski bir lokomotif deposu olan bu alan, şimdi kültürel etkinlikler ve sanat sergileri için kullanılan çok amaçlı bir merkezdir. Tiyatro, dans ve konserler gibi çeşitli etkinlikler düzenlenir.

St. Gallen, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri ile zengin bir şehir. Bu yerleri ziyaret ederek şehrin benzersiz atmosferini keşfedebilir ve İsviçre’nin bu özel köşesinin tadını çıkarabilirsiniz.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Bern: İsviçreli Perakendeciler Çinli Temu’ya Karşı Hukuki Mücadeleye Başladı

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçreli perakendeciler, Çinli ucuz perakendeci Temu’nun iş uygulamalarına karşı federal mahkemeye başvurdu. Bu adım, Çin’den gelen ilk tepkileri de beraberinde getirdi.

Temu’nun İsviçre pazarına giriş yapması, yerli perakendeciler arasında ciddi sorunlara yol açtı. Temu’nun İsviçre’deki şirketlere kıyasla birçok konuda ayrıcalıklı avantajlar sağlaması, yerli işletmelerin yüksek vergi, KDV, depo maliyetleri ve İsviçre standartlarına uygun işçi maaşları gibi nedenlerle Temu’nun ürünlerini yarı fiyatından da düşük fiyata satması ve sunması, pek çok mağaza ve firmanın kapanmasına, işçilerin işlerini kaybetmesine neden oluyor. Bu nedenle yerli perakendeciler, Temu’nun ucuz satış politikalarına karşı hukuki bir mücadeleye girişti. Swiss Retail Federation (İsviçre Perakende Federasyonu), Temu’nun uygulamalarını İsviçre’nin haksız rekabet ve fiyat açıklama düzenlemeleri çerçevesinde yargıya taşıdı ve Temu’nun çeşitli yasal düzenlemeleri ihlal ettiğini öne sürdü.

Temu, gıda dışında oyuncak, elbise, ev eşyaları, mobilya ve daha birçok sektörde etkili oldu ve yüzlerce firma iflas etti ya da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Müşteri profili ikiye ayrılmış durumda: Bir grup, Temu ve Shein gibi yerlerden mümkünse bedava ürün almak isteyenler. Bu kişiler, ürünlerin neden bu kadar ucuz olduğunu ve uzun vadede İsviçre’deki firmaların iflas ederek binlerce kişinin işini kaybetmesine yol açacağını pek umursamıyor. Temu gibi şirketler, düşük maliyetli işçi çalıştırarak ürünlerini ucuz satabiliyor. O tarafta ucuz maaş alan işcinin aksine aynı müşteri, İsviçre’deki işyerinde mümkünse İsviçre standartlarının çok üzerinde maaş bekliyor. Ayrıca, satın aldıkları ürünlerden birkaç tane alıp beğenmediklerini geri gönderirken, geri gönderim maliyetini de satıcıdan talep ediyor. Bu yaklaşım, işçilerin işini kaybetmesine, maaşlarının düşmesine ve çalışma koşullarının kötüleşmesine neden oluyor; fakat bu kesim için pek önemli değil.

Diğer bir müşteri kesimi ise, uzun vadede işyerlerinin ayakta kalması ve ülke ekonomisine katkıda bulunma gerektiğini savunuyor. Bu grup, gerekirse 5 frank fazla ödeyerek yerli firmaların ayakta kalmasına yardımcı olmayı tercih ediyor. Eğer İsviçre standartlarında maaş bekliyorsam, çalıştığım işyerinde, ürünleri adil bir fiyatla satmalı ki maliyetlerini karşılayabilsin. Bu yaklaşım, gelecekte çocuklarımızın meslek eğitimi alabilecekleri ve çıraklık yapabilecekleri işyerlerinin bulunabilmesini sağlıyor.

İsviçreli müşteriler arasında da çelişkiler yaşanıyor. Temu’nun Çin’de saatte 3 dolara çalıştırdığı işçilerle ürettiği ürünler, İsviçre’de aynı ürünleri maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı 3 katı fiyatla satmak zorunda firmalar için büyük bir dezavantaj oluşturuyor. İsviçreli firmalar, İsviçre standartlarında maaşlı işçi çalıştırmak zorunda kalırken, depo fiyatlarından vergiye kadar birçok mali yükümlülük altındalar. Müşteriler, İsviçre’de çalıştıkları işyerlerinde İsviçre standartlarında maaş beklerken, Temu gibi firmalardan kalite ve işçi çalışma koşullarına önem vermemekte ve bu durumun yerli firmalara zarar verdiğini umursamıyor. Bir online firma sahibi, “İsviçre’de çalıştıkları işyerlerinde İsviçre standartlarında maaş bekleyen insanlar, çocukları için meslek eğitimi arıyor. Ancak Temu gibi firmaların dengesiz rekabeti sonucu bu işyerleri kapanırsa, çocuklar için meslek öğrenebileceği yer bulmak zorlaşacak. Bu durumda çocuklarını meslek eğitimi bulmak için bir gün Çin’e göndermek zorunda kalırlar” dedi. Ayrıca, bazı İsviçreli firmalar, müşterilerin bir üründen beş farklı renk ve beden satın alıp ardından hoşuma gitmedi mantığıyla ”denedim olmadı” gerekcesiyle beğenmedikleri ürünleri geri gönderip, iki kez kargo ücreti talep etmelerini eleştiriyor. İsviçreli firmalar, “Gönderirken kargo ücreti ödeyen firma, geri alırken de kargo maliyetini karşılamak zorunda kalıyor. Bu durumda, hiç para kazanmadan iki kez kargo ücreti ödemek zorunda kalıyor. Geri gönderirken de kargo maliyetini firmadan bekleyen müşteriler iyi düşünmeli. Bu maliyet işcinin maaşından başka bir yerden finanse edilmek zorunda” diyor. Ayrıca, bu yılın başından itibaren İsviçre postasının kargo maliyetlerine yaptığı 2 franklık zam, Temu’yu etkilemiyor. İsviçre, yerli firmalarını cezalandırırken, Çin ve benzeri şirketlere her türlü kolaylığı sağlıyor.

Swiss Retail Federation, Temu’nun sunduğu ürünlerin birçok yerel güvenlik standartını karşılamadığını, ürünlerini alış fiyatının altında sattığını, sahte indirimler sunduğunu ve müşterileri yanıltıcı ifadelerle cezbettiğini iddia ediyor. Federasyona göre, Temu’nun bu uygulamaları İsviçre yasalarına aykırı.

Swiss Retail Federation’ın Direktörü Dagmar Jenni, “İsviçre’nin, böyle platformların yerel kurallara uymadan faaliyet göstermesine göz yumması kabul edilemez. Bu tür bir sinyal, diğer rekabetçiler için son derece yanlış bir mesaj veriyor” diyor.

Temu’nun Tepkisi ve Seco’nun Rolü

İsviçreli perakendecilerin baskısı, Temu’yu etkilemiş görünüyor. Şirketin hukuki departmanı, Temu’nun Almanya’da benzer durumlarla karşılaştığını ve orada hukuki süreçlerden kaçınmak için ceza koşuluyla bir taahhütname imzaladığını belirtti. Şirket, İsviçre’de de benzer bir anlaşma yapmayı teklif ediyor. Ancak, Temu’nun hukuki departmanının iletişim bilgileri şeffaf değil ve Temu’nun hangi yargı yetkisine tabi olduğu belirsiz.

Dagmar Jenni, “Bu kadar belirsiz bir yaklaşım, ciddi müzakereleri neredeyse imkansız hale getiriyor” diyor.

Seco’nun Rolü ve Politika Talepleri

Federasyon, Seco’nun Temu’ya karşı başlattığı hukuki sürecin devamını umut ediyor. Seco’nun, Temu’nun İsviçreli perakendecilere zarar verdiği sonucuna vardığı belirtiliyor. Ancak, Seco’nun Temu’ya karşı hangi hukuki adımları atacağı belirsiz. Bu süreç, İsviçre’de bir ilk olduğu için, Seco’nun hangi yargı yerinde dava açacağı konusunda netlik bulunmuyor.

Politikada da bu durumun yankıları var. Yeşiller Partisi’nden Ulusal Meclis Üyesi Sophie Michaud Gigon, İsviçre’deki yabancı platformların daha etkin bir şekilde hesap vermesi için bir önerge sundu. Gigon, Temu’nun İsviçre’de bir hukuki temsilcilik kurmasını talep ediyor. “Temu gibi şirketler, İsviçre pazarında aktif olsalar da, çoğu zaman yerel yasaları ihlal ediyorlar. Bu durumun değişmesi gerekiyor” diyor Gigon.

Yeni önerge, İsviçre’deki tüketicilerin doğrudan perakendeciyle iletişime geçebilmesini sağlayacak ve sipariş sorunları, yanlış faturalandırma gibi durumları çözmeyi amaçlıyor.

#TemuSkandalı#İsviçrePerakende#ÇinliPerakendeciler#HaksızRekabet#İsviçreEkonomisi#Yerelİşletmeler#TüketiciHakları#UluslararasıTicaret#TemuKriz#İsviçreGündemi#E-ticaretSorunları#YerliŞirketler#HukukiMücadele#İsviçreYasaları#Temuİddiaları

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Zürih Dübendorf’da Çöp Yönetimi Sorunu: Yanlış Depolama Yüzünden Kadına Verilen Ceza Mahkemeden Döndü

yazar

Yayınlayan

on

By

Dübendorf, İsviçre – Türkiye’de çöplerin genellikle ayrı ayrı torbalara ayrılmaması nedeniyle bu haber şaşırtıcı olabilir. Türkiye’deki çöp ayrıştırma alışkanlıklarının aksine, İsviçre’nin Dübendorf kentinde bir kadının, o gün kapalı olan bir toplama noktasının önüne çöp torbası bırakması nedeniyle 300 Frank ceza ödemesi talep edildi. Kadın, cezaya itiraz ederek hem bölge mahkemesi hem de idari mahkemeden destek aldı ve cezayı iptal ettirdi.

2023 yazında gerçekleşen olayda, bir kadın çöp torbasını ana toplama noktasına getirdiğinde, noktanın bir işletme gezisi nedeniyle kapalı olduğunu fark etti. Kadın, çöp torbasını binanın kapısının önüne bırakma kararı aldı.

2023 yazında gerçekleşen olayda, bir kadın çöp torbasını ana toplama noktasına getirdiğinde, noktanın bir işletme gezisi nedeniyle kapalı olduğunu fark etti. Kadın, çöp torbasını binanın kapısının önüne bırakma kararı aldı.

Ertesi gün, çöp torbası incelendi ve kadının kimliği tespit edildi. Kısa süre sonra, kadına “yasa dışı çöp atma” suçlamasıyla 300 frank ceza kesildi.

Kadın, bu cezaya itiraz ederek konuyu bölge mahkemesine taşıdı. Bölge mahkemesi, kadının ücretli çöp torbasını toplama noktasının önüne bıraktığını ve dolayısıyla ek bir ücretin talep edilemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, küçük ve dağılmış bir çöp olmadığını belirterek, “littering” (çöp atma) suçlamasının da geçersiz olduğuna karar verdi. Ayrıca, toplama noktasının kapalı olduğu bilgisi, atık yönetmeliğine uygun şekilde duyurulmamıştı; yerel gazetede, web sitesinde ve kapıda yapılan duyuruların yetersiz olduğunu vurguladı.

Dübendorf Belediyesi, mahkeme kararına itiraz ederek konuyu idari mahkemeye taşıdı. Belediyeye göre, bu durum kapalı toplama noktalarının önüne çöp torbası bırakılmasına yol açabilecek bir durum oluşturabilir.

İdari mahkeme, belediyenin özel bir mağduriyet kanıtlaması gerektiğini belirtti ve 300 Frank’lık dava değerinin bu tür bir mağduriyeti kanıtlamak için yeterli olmadığını vurguladı. Ayrıca, toplama noktalarının önüne çöp torbası bırakma sorununun yaygın olduğuna dair bir belirti bulunmadığını ekledi.

İsviçreÇöpDavaları #DübendorfKüçükDavalar #ÇöpYönetimi #HukukVeAtıkYönetimi #YasaDışıÇöpAtma #MahkemeKararı #Dübendorf #ÇöpCezası #İsviçreHaberleri #AtıkYönetimi #ÇöpTartışması #GeriDönüşüm #HukukVeAdalet #KamuHizmetleri #ŞehirYönetimi #ÇevreDostu #SosyalAdalet #ÇöpYönetimi #YasaDışıÇöp #ÇöpTartışması #İsviçreYargısı #

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Freiburg’dan Adamın Kürtaj Davasında Federal Mahkeme Kararını Verdi

yazar

Yayınlayan

on

By

Freiburg, İsviçre – Freiburg’dan bir adam, eski partnerinin hamileliğinin 15. haftasında gerçekleştirdiği kürtaj nedeniyle yasal yollara başvurdu. Federal Mahkeme, adamın başvurusunu reddetti ve 3000 frank mahkeme masraflarını kendisinin karşılamasına hükmetti.

2022 yılında, Freiburg’lu bir adam, eski kız arkadaşının hamileliğinin 12. haftasından sonra kürtaj yaptığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Adam, kadını basit yaralama, tehdit ve diğer suçlamalarla yargılanması için savcılığa başvurdu. Freiburg Savcılığı, davayı inceledi ancak sonuçsuz bıraktı.

İsviçre Ceza Kanunu’na göre, hamileliğin 12. haftasından sonra gerçekleştirilen kürtajlar genel olarak yasadışıdır. Ancak, anne adayının sağlık durumu ciddi şekilde risk altında olduğunda veya diğer yasal istisnalar söz konusu olduğunda bu yasa uygulanmayabilir. Federal Mahkeme, kadının gerçekleştirdiği kürtajın “şiddetli ruhsal ve fiziksel sıkıntı” gibi sağlık gerekçeleriyle yapıldığını belirtti ve bu nedenle yasadışılık teşkil etmediğine hükmetti.

Mahkeme, adamın hukuki olarak mağdur sayılabilmesi için gerekli şartları taşımadığını ve yasalar gereği mağdur olarak kabul edilebilmek için bireylerin hukuki kişiliğe sahip olması gerektiğini tespit etti. Bu durumun henüz doğmamış bir çocuk için geçerli olmadığı vurgulandı.

Sonuç olarak, Federal Mahkeme, davanın reddedilmesine ve mahkeme masraflarının adam tarafından karşılanmasına karar verdi. Bu karar, İsviçre’deki kürtaj yasalarının bireysel haklar ve etik meseleler üzerindeki etkilerini bir kez daha gündeme taşıdı.

Haberin Devamını Oku

Trendler