Sosyal Medya

Turizm

Pamukkale, Sıcak Hava Balon Turlarıyla Gökyüzünde Büyülü Bir Deneyim Sunuyor

yazar

Yayınlayan

on

Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale, sadece beyaz traverten teraslarıyla değil, aynı zamanda sıcak hava balon turlarıyla da dikkat çekiyor. Bu eşsiz deneyim, bölgeyi ziyaret eden turistlere Pamukkale’nin doğal güzelliklerini gökyüzünden izleme fırsatı sunuyor.

Pamukkale’de 10 yıl önce başlayan sıcak hava balon turları, her geçen yıl artan turist sayısıyla bölgede önemli bir sektör haline geldi. Şu anda 19 firma tarafından işletilen 40 balon ile hizmet veren Pamukkale, geçen yıl 107 bin turisti bu büyülü deneyime davet etti.

Bu yıl hedef, 200 bin turist

Sıcak hava balonlarıyla gerçekleştirilen turlar, genellikle gün doğumuyla başlıyor. Turistler, travertenler bölgesinde belirlenen kalkış noktalarına gelerek renkli balonların hazırlanışını izleyip, bu muazzam manzarayı fotoğraflama şansına sahip oluyorlar. Balonlar, yaklaşık 2 bin metre yüksekliğe kadar çıkarak ortalama 45 dakika boyunca bölgenin eşsiz güzelliklerini gözler önüne seriyor.

Pamukkale’de balon turu hizmeti veren Nevzat Köse, turist potansiyelinin her geçen yıl arttığını belirtiyor. Bu yıl hedeflerinin 200 bin turiste ulaşmak olduğunu ifade eden Köse, özellikle Rusya ve Polonya’dan gelen turistlerin sıcak hava balonlarına büyük ilgi gösterdiğini vurguluyor. Kış döneminde ise Latin Amerika ve Uzak Doğu’dan daha fazla ziyaretçi ağırladıklarını belirtiyor.

Pamukkale’nin büyük bir balon uçuş sahası olduğunu söyleyen Köse, bölgenin doğal güzellikleri ve uygun iklim şartlarının hava turizminin gelişmesine olanak sağladığını belirtiyor.

Ziyaretçilerden Celal Erkan, Pamukkale’de ilk kez balon turuna katıldığını belirterek, “Pamukkale’nin manzarasını ve travertenleri yukarıdan görmek çok keyifliydi. Çok güzel bir uçuş gerçekleştirdik.” diyor.

Pamukkale, sadece karasal güzellikleriyle değil, aynı zamanda gökyüzünden izlenebilen bu büyülü deneyimiyle de Türkiye’nin turistik cazibe merkezlerinden biri olmaya devam ediyor.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazıları

Sirkeci’de Zaman Yolculuğu: İstanbul Demiryolu Müzesi

yazar

Yayınlayan

on

Bu sıralar benim için hayat oldukça koşturmacalı geçiyor. Okul, sınavlar, kurslar, çocuklar derken epey yoğun oluyorum. Böyle zamanlarda kendime ayırdığım küçük anlar daha da kıymetli hale geliyor. İşte tam da bu tempoda karşılaştığım, kendisi küçük ama içeriği dopdolu bir müzeden bahsedeceğim size 🤗 Şehrin kalbi Sirkeci Garı’nın içinde yer alan şirin bir Demiryolu Müzesi.

Sirkeci Garı, Alman mimar August Jasmund tarafından tasarlanmış ve 1890 yılında hizmete açılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kalan önemli bir kültürel miras olmasının yanı sıra, Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan stratejik bir merkezdir. Özellikle Orient Express’in (Şark Ekspresi) son durağı olmasıyla ün kazanmıştır.

Orient Express, 1883 – 1977 yılları arasında Paris – İstanbul arasında ihtişamlı yolculuklar yapmış, edebiyata, sinemaya ve o dönemin popüler kültürüne ilham vermiş efsanevi bir tren 🤗 Polisiye roman severler hemen hatırlayacaktır: Agatha Christie’nin “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” adlı eseri. Bu roman defalarca sinemaya ve tiyatroya da uyarlanmıştır.

İstanbul Demiryolu Müzesi, bir müzeden ziyade bende tarihte canlı bir yolculuk hissi uyandırdı. İçerisinde o döneme ait telgraf makineleri, iletişim araçları, haritalar, evraklar, fotoğraf albümleri, TCDD hastanelerine ait objeler, demiryolu aletleri, Orient Express yolcularına ait madalyalar, özel eşyalar, o dönemin gümüş yemek takımları ve ilk elektrikli trenin makinist bölümü bulunuyor.

🕰 Giriş ücretsiz.

Ziyaret saatleri: Salı – Cumartesi / 09.00-12.30 & 13.00-17.00

📍 Yer: Sirkeci Garı, İstanbul

Tarihin raylarında kısa ama unutulmaz bir yolculuk yapmak isteyen herkese tavsiye ederim 🤗

Huzurla kalın 🍀

Haberin Devamını Oku

Avrupa

MİLYONLUK CEZALAR: EL BAGAJI İÇİN EK ÜCRET

yazar

Yayınlayan

on

By

AB, UCUZ HAVAYOLLARINA KARŞI HAREKETE GEÇTİ

Avrupa Adalet Divanı, Ryanair, Easyjet ve diğerlerinden el bagajı için ek ücretler nedeniyle milyonluk ödemeler talep edecek. Havayolları ise karşı çıkıyor.

Birçok ucuz havayolu, bagaj bölmesindeki alan için ek ücret talep ediyor. Avrupa Adalet Divanı’na göre, havayolları bu konuda aşırıya kaçtı. Easyjet ve Ryanair gibi havayollarının, el bagajı için milyonlarca Euro para cezası ödemesi isteniyor.

Havayolu Ücretleri: Konu Ne?

Ryanair ve Easyjet gibi havayolları, el bagajı için ücret alıyor. Avrupa Adalet Divanı, bu ücretleri haksız bir uygulama olarak değerlendiriyor. Havayolları ise, küçük çantaların ücretsiz olarak koltuk altına sığabileceğini savunuyor.

Ucuz havayolları ve giderek daha fazla geleneksel havayolu şirketi, ek ücretlerle gelir elde ediyor. Bilet fiyatının üzerine koltuk seçimi, yemek, değiştirme veya iptal gibi ek ücretler ekleniyor.

Ryanair ve Easyjet gibi havayolları, koltuk üstü bagaj bölmelerine küçük bir valiz koymak isteyen yolculardan 50 frankın üzerinde bir ücret talep edebiliyor. Bu ücret, bazen uçuş biletinin fiyatından bile fazla olabiliyor. Avrupa Adalet Divanı’na göre, bu hesaplama çok fazla. Geçtiğimiz Kasım ayında İspanyol hükümeti, Easyjet ve Ryanair de dahil olmak üzere beş havayoluna haksız ticaret uygulamaları nedeniyle milyonlarca Euro para cezası verdi.

El Bagajı Bir Gereklilik Mi?

Havayolu şirketleri, bu cezaya itiraz etti. Bazı yolcuların küçük bir çanta ile iyi bir şekilde seyahat edebileceğini savunuyorlar.

Ancak, Avrupa yargısı için normal boyutta bir el bagajı ile seyahat etmek, ek ücret olmadan sağlanması gereken bir gereklilik. Aksi takdirde, reklam edilen tarifeler adaletsiz olur çünkü yolcular, havayollarının sunduğu fiyatın çok üzerinde ödeme yapmak zorunda kalır.

Havayolu Argümanlarına Uyum

Federal Sivil Havacılık Dairesi (FOCA) ise bu konuda farklı düşünüyor. Küçük el bagajının koltuk altına sığacak kadar küçük olmasının istenmesinin haksız olmadığını belirtiyor. Ayrıca, Easyjet gibi havayollarının ek ücretler hakkında verdiği bilgilendirmenin net ve şeffaf olduğunu belirtiyor.

Swiss’in Ek Ücretleri

Son olarak, Swiss havayolu şirketi, koltuk seçimi ücretini artırarak son zamanlarda olumsuz tepkilere neden oldu. Ancak, bagaj bölmesindeki el bagajı için ek ücret uygulamayı henüz gündemine almış değil. Bu tür bir ücretin şu anda geçerli olmadığı ifade ediliyor.

Ne düşünüyorsunuz? Ucuz havayollarının el bagajı için ek ücret talep etmeleri adil mi?

Haberin Devamını Oku

İsviçre

OESCHİNENSEE’DE REZERVASYON ZORUNLULUĞU ‘’SUÇLU ARANIYOR’’

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Frutigen-Niedersimmental, 11.03.2025

İsviçre’de aşırı turizmin etkileri hissedilmeye devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Instagram’da popülerliğiyle bilinen Oeschinensee’ye gondolla çıkmak isteyenler için Mayıs ayından itibaren rezervasyon zorunluluğu getiriliyor.

Oeschinensee’yi ziyaret etmek isteyenler, Kandersteg’ten kalkan gondola binebilmek için önceden çevrim içi bir zaman dilimi seçmek zorunda olacak. Gondol işletmesinin yönetim kurulu başkanı Christoph Wandfluh, bu uygulamanın doğayı korumak ve yoğun sezonlarda uzun bekleme sürelerini önlemek amacıyla planlandığını belirtti.

AŞIRI TURİZMİN SONUCU MU?

Özellikle yaz aylarında günde 6000’e kadar ziyaretçi çeken Oeschinensee, uzun süredir influencerlar ve turistler arasında popüler bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Ancak bu durum, yerel halk arasında rahatsızlık yaratıyor. Nau.ch okuyucularının tepkileri de bunu doğruluyor.

Bazı okuyucular, İsviçre’nin artık eskisi gibi olmadığını ve bölgede neredeyse hiç İsviçre Almancası duyulmadığını dile getirirken, bazıları ise doğrudan influencerları suçluyor. Bir okuyucu, “Bunu onlara borçluyuz.” diyerek, sosyal medya fenomenlerinin yaaptıkları tanıtımlarla bölgeyi aşırı kalabalıklaştırdığını savundu.

Diğer bir kesim ise bu yeni düzenlemeye kayıtsız ve alternatif doğa rotalarına yöneliyor. Örneğin, bazı okuyucular Schwarzsee’nin daha sakin olduğunu belirterek burayı tercih edeceklerini söyledi.

“Gondola ihtiyacım yok, bir saatlik yürüyüşle de göle ulaşabilirim.” diyen bir okuyucu, yeni sistemin kendisini etkilemeyeceğini ifade etti. Bir diğeri ise Kiental bölgesinin hâlâ huzurlu olduğunu ve yürüyüş için iyi bir alternatif sunduğunu önerdi.

Rezervasyon sisteminin etkilerinin yaz sezonunda daha net görülmesi beklenirken, Oeschinensee’nin bu değişiklikle turist yoğunluğunu nasıl yöneteceği merak konusu.

Haberin Devamını Oku

Trendler