Dünya
Mısır piramitlerinin gizemi çözüldü mü?
Mısır’daki piramitlerin nasıl inşa edildiği binlerce yıldır bir gizem oldu. Ortaya içinde uzaylıların da bulunduğu çeşitli komplo terorileri atıldı. Yeni bir çalışma, işçilerin bazıları 15 ton ağırlığındaki dev taşları taşımak için Nil Nehri’ne ait bir kanalda yüzdürdüğünü ortaya koydu. Araştırmacılar, Büyük Giza Piramidi’nin bulunduğu yere yakın bir yerde akan Nil nehrine bağlı Khufu kanalını ortaya çıkardı. Söz konusu kanal, MÖ 600 yılında kuruduğundan günümüzde bulunmuyor.

Yeni bir çalışma, Khufu olarak bilinen Nil’in uzun süredir kayıp olan bir kanalının, Büyük Giza Piramidi’nin bulunduğu yere yakın bir yerde aktığını ve MÖ 600 civarında kurumadan önce piramidini inşa etmek adına 2,3 milyon taş bloğu taşımak için kullanıldığını gösterdi.

4 BİN YILDAN DAHA ESKİ METİNLERLE DESTEKLENDİ
Yeni keşif, Giza’nın karşısındaki kayalıklardan blokları taşımak için Nil’i kullanan ve piramitleri inşa etmek için Kızıldeniz’den gelen tekneleri tasvir eden 4 bin yıldan daha eski bir papirüsteki metinle desteklendi.

Çin ve Mısırlı meslektaşlarıyla birlikte çalışan Fransız araştırmacılardan oluşan bir ekip, piramitleri çevreleyen kaya katmanlarını analiz ederek, Khufu kanalının aktığı zaman aralığını ortaya çıkardı. Kanalın bir zamanlar Giza’ya ulaşacak kadar büyük olduğunu belirlendi.

Araştırmacılar, Nil’in bu kolu olmasaydı, 4 bin yıllık piramitlerin inşa edilmesinin imkansız olduğunu söylüyor.
Eski Mısırlıların, o günün koşullarında, ağırlığı 15 tona kadar ulaşan taş blokları 800 kilometre uzağa taşımasının başka bir yolu olmadığı belirtiliyor.

Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Büyük Giza Piramidi MÖ 2550’den MÖ 2490 yılına kadar kadar üç firavun tarafından inşa edildi. 3 piramitten oluşan nekropülündeki en yüksek olanı Firavun Khufu, daha küçük olan ikisi oğlu Firavun Khafre ve ön piramitler Firavun Menkaure yönetimi altında inşa edildi.

Ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleştiği, yıllarca dünyanın en büyük gizemlerinden biri olarak kaldı. Şimdi, arkeologlar bunun Nil’in artık yok olmuş bir kolundan taşların teknelerle yüzdürülerek gerçekleştiğini ortaya koydu.

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışma kapsamında araştırmacılar, Giza bölgesinde 8 bin yıllık akarsu varyasyonlarını yeniden oluşturmak için polenden türetilen bitki örtüsü modellerini kullandı. Ekip ayrıca bataklık bitkilerinin, yumuşak ıslak topraklarda ve göl kenarlarında yetişen yarı sucul bitkilerin bölgedeki kalıntıları aradı. Sonuçlar, Khufu kanalınıni bölgede yeterince uzun süre yüksek seviyelerde kaldığını gösterdi.

KURAKLIK NEDENİYLE YOK OLDU
Çalışma, ayrıca binlerce yıl önce bu taşları taşımak için kullanılan limanın Nil’in 7 km batısında olduğunu belirledi. Bu mesafe önceki teorilerde oratya konulan 800 km’den oldukça kısa.
Çalışmanın yazarları, “Sonuçlarımız, Giza’daki su kaynaklarının, Doğu Afrika’nın Güneş ışığına bağlı kuraklaşmasına yanıt verdiğini ve en düşük Nil seviyelerinin Hanedan Dönemi’nin sonunda kaydedildiğini gösteriyor. Khufu kanalı, Khufu, Khafre ve Menkaure dönemlerinde varlık gösterdi ve inşaat malzemelerinin Giza Piramit Kompleksi’ne taşınmasını kolaylaştırdı” değerlendirmesinde bulundu.

GİZA PİRAMİTLERİ HAKKINDA
Öte yandan, Giza piramitleri her biri ortalama 2,5 ton olan kireçtaşı ve granitten yapılmış 2,3 milyon blok içeriyor. Ancak taşların önce kesilip daha sonra bölgeye nakledildiğine inanılıyor.
MÖ 484-425 yılları arasında yaşamış olan antik Yunan tarihçi Herodot, Giza piramitlerini tamamlamanın 20 yıl sürdüğünü ve inşaatta 100 bin kişinin çalıştığını belirtti. Mumyalanmış kalıntılar ve bir zamanlar piramitlere gömülen değerli eşyalar mezar soyguncuları tarafından çalındı ve yapılar binlerce yıl içinde hasar gördü. Arkeologlar, bu nedenle dev yapıların şu anda ilk inşa edildiklerinden çok daha küçük olduğunu belirtiyor
Avrupa
İTALYA’DA PLAJDA KORKUNÇ OLAY: 66 YAŞINDAKİ KADIN GREYDERİN ALTINDA CAN VERDİ

İtalya’nın kuzeyindeki Pinarella di Cervia sahilinde tatil yapan 66 yaşındaki Elisa Spadavecchia, güneşlenirken geri manevra yapan bir planierraupe (buldozer) tarafından ezilerek hayatını kaybetti. Olay, büyük tepki ve üzüntü yarattı.
İZİNSİZ VE KAÇAK ÇALIŞMA
Yetkililerin açıklamasına göre, greyderin sahilde çalışması yasal değildi. Aracı süren 54 yaşındaki Cesena’lı sürücü, daha önce de 2022 yılında ölümle sonuçlanan bir trafik kazasından sabıkalı. Bu olayla ilgili dava halen sürüyor.
Söz konusu greyderin, sürücünün kendi aracı olduğu ve herhangi bir resmi kurum ya da işletme adına çalışmadığı belirtildi. Sahildeki tüm plaj işletmecileri ve yerel yönetim, olaydan kendilerini tamamen uzak tuttuklarını duyurdu.
GÜNEŞLENİRKEN EZİLDİ
Elisa Spadavecchia, eşiyle birlikte Adriyatik kıyısındaki tatilinde plajda sadece birkaç metre uzaklıkta güneşleniyordu. Geri geri gelen ağır iş makinesi kadını fark etmeyip üzerinden geçti. Spadavecchia olay yerinde yaşamını yitirdi. Kocası ve diğer tatilciler trajik ana tanıklık etti.
GÖRGÜ TANIKLARI: “SÜRÜCÜ ŞOKTAYDI”
Olaydan sonra sürücünün bağırarak sahilde panik içinde koştuğu ve ne yaptığını bilmediği gözlemlendi. Bir plaj görevlisi hemen yardım çağırdı. Olay yerinde bulunan bir turist, “Kitap okuyordum, bir anda çığlıklar duydum ve traktörü durmuş halde gördüm” dedi.
YETKİLİLERDEN SERT AÇIKLAMALAR
Cervia Belediye Başkanı Mattia Missiroli, bu çalışmanın tamamen izinsiz olduğunu belirterek, “Böyle bir olay kabul edilemez” dedi. Bölge Valisi ve Turizm Sorumlusu da olaya tepki göstererek, tüm kurumların plaj güvenliği için seferber olduğunu vurguladı.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Polis, olay yerini kapatarak inceleme başlattı. Sürücü gözaltına alındı ve hakkında taksirle ölüme neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye atma suçlamaları gündemde.
#İtalyaKazası #AdriyaKıyısı #SahildeFacia #Vicenza #İtalya #Cervia #PlajFaciası #ElisaSpadavecchia
Dünya
LÜKSÜN ZİRVESİNDEN DÜŞÜŞ: GÜBELIN’DE KİTLESEL İŞTEN ÇIKARMA

Haber: Cemil Baysal
Okuma süresi: 2 dakika
LUZERN / ZÜRİH – İsviçre’nin köklü saat ve mücevher markası Gübelin, 30 çalışanını işten çıkardığını açıkladı. 1854 yılında kurulan lüks markanın CEO’su Raphael Gübelin, bu kararı, “lüks sektöründeki giderek artan zorluklara uyum sağlamak” adına aldıklarını belirtti.
Gübelin, Luzern’deki ana mağazası dahil satış noktalarını koruyacak, ancak özellikle idari ofislerde önemli küçülmeye gidecek.
LÜKS MARKALAR ZORDA: KRİZİN AYAK SESLERİ
İsviçre’de saat ve mücevher sektörünün bel kemiğini oluşturan köklü firmalar, küresel gelişmelerin etkisiyle zorluk yaşıyor.
- Altın fiyatları %15 arttı,
- Frank’ın değer kazanması ihracatçılar için büyük bir yük oluşturdu,
- ABD ve Çin’deki talep düşüşü, sektörün satışlarını vurdu.
ZİRVE BOOM’U, BUGÜN BUMERANG’A DÖNÜŞTÜ
Geçmişte Asya ve Amerika’daki varlık patlaması sayesinde saat devi markalar – Rolex, Patek Philippe, Audemars Piguet – fiyatlarını sürekli artırdı.
- 2018’den bu yana mekanik saatlerin fiyatı %88 yükseldi,
- Ortalama bir mekanik saat şu an 3900 Frank değerinde.
Ancak bugün, ekonomik belirsizlik ortamında hatta zengin müşteriler bile harcamalarını kısmaya başladı.
SEKTÖR LİDERLERİ KAYIPTA
Lüks saatçilikte son dönemde dikkat çeken kayıplar:
- René Beyer (Zürich’in efsanevi saatçisi) Nisan’da hayatını kaybetti,
- Jörg Bucherer ise 2023’te vefat etti – kısa süre önce şirketini Rolex’e devretmişti.
ÇİN’E UMUT BAĞLI
ABD’de Trump’ın olası gümrük tarifeleri, sektörü tehdit ederken; Çin pazarı da hâlâ kırılgan.
Yine de Richemont Başkanı Johann Rupert, “Çinlilerin parası ve zevki var” diyerek umutlu konuşuyor.
Avrupa
Gazze’ye İnsanî Yardım: İsviçre’den İsrail’e “Abluka Derhal Kaldırılsın” Çağrısı

Dünyadan 20’den fazla ülke, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik insani yardım engelini kaldırması için ortak bir çağrıda bulundu. Ancak İsrail’in yardımın sadece özel güvenlik güçleri tarafından korunan noktalarda verilmesi planı ve bu kapsamda kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” adlı yeni oluşum, uluslararası kamuoyunda tartışma yaratıyor. İsviçre, bu ortak açıklamayı imzalamaktan çekindi.
İsviçre Neden Destek Vermedi?
İsviçre Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölümü Başkanı Büyükelçi Monika Schmutz Kirgöz, İsviçre’nin açıklamaya büyük ölçüde katıldığını ancak bazı belirsizlikler nedeniyle imza atmadığını açıkladı. İsviçre, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insani ablukanın derhal kaldırılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor ve bir ay önce İsrail’in İsviçre Büyükelçisini çağırarak bu talebi net bir şekilde iletti.
Ancak İsviçre, ABD kökenli “Gaza Humanitarian Foundation” hakkında çok az bilgi olduğunu ve mekanizmanın nasıl işleyeceğinin belirsiz olduğunu belirtiyor. İsrail’de görev yapan ABD özel kuvvetlerinin yardımları dağıtmaya başlayacağı belirtilirken, İsviçre bu yeni oluşuma katılmayı şu an için uygun bulmuyor.
Gazze’de Yardım İhtiyacı Çok Büyük
Gazze’de insani yardım için her gün yaklaşık 600 kamyonun yardıma ulaşması gerekiyor. Ancak şu anda günlük yardım sadece 100 kamyon ile sınırlı. İsviçre, insani yardımın Gazze’ye kesintisiz ve tam erişimle ulaştırılması gerektiğini vurguluyor.
İsviçre’nin Talepleri ve Girişimleri
İsviçre, İsrail’e insani yardımın engellenmemesi için ısrarlı bir şekilde çağrıda bulunuyor. İsviçre’nin Tel Aviv ve Kudüs’teki diplomatik temsilcileri, İsrail makamlarıyla defalarca görüşerek ablukanın kaldırılmasını talep etti. Ayrıca İsviçre Federal Konseyi, Gazze’deki Filistinlilere destek amacıyla 20 milyon İsviçre Frangı tutarında insani yardım fonu onayladı.
Sonuç
İsviçre, insani krizin büyümesini engellemek ve Gazze halkının temel ihtiyaçlarına ulaşmasını sağlamak için uluslararası toplumla paralel hareket etmeye devam ediyor. Ancak yeni kurulan “Gaza Humanitarian Foundation” gibi belirsiz yapılarla değil, mevcut ve doğrudan insani yardım kanallarıyla destek verilmesini savunuyor.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem7 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya7 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem7 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli