Sosyal Medya

İsviçre

Luzern Okulunda Cinsel İstismar İddiaları:

yazar

Yayınlayan

on

12 yaşındaki kızları 14 yaşındaki öğrencinin cinsel saldırısına uğrayan aile öfkeli

Luzen’deki Bir Okulda, 14 yaşındaki erkek öğrenci, sınıf arkadaşı 12 yaşındaki kız öğrenciye istenmeyen cinsel eylemlere zorladı; okul ise onu koruyor. Kızın ailesi duruma öfkeli ve aradan uzun zaman geçmesine rağmen konuyu medya ile paylaşarak tepkisini dile getirdi. Olayın ardından okulda dolaşan dedikoduların etkisiyle, aile kızlarını okuldan alarak başka bir okula yönlendirdi. Kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen öğrenci ise hala aynı okulda eğitimine devam ediyor. Kızın Annesinin 20Min Gazetesi’ne sitem dolu sözlerle anlattığı olaya göre,

Lucerne’deki bir okul tuvaletinde, 12 yaşındaki bir kız çocuğu, 14 yaşındaki sınıf arkadaşı tarafından cinsel istismara uğradı. “20 Minutes” haberine göre, 14 yaşındaki erkek öğrenci kızı cinsel içerikli eylemlere zorladığı iddia ediliyor.

Luzern kantonundan 12 yaşındaki S.‘nin annesi D.M., şu şekilde ifade ediyor: “Bu beyanın tek taraflı olduğunu ve diğer tarafın dinlenmeden kanıtlarla desteklenmesi gerektiğini ”iddiaya karşı iddia” olduğunu biliyoruz. Ancak kızımızı çok iyi tanıyoruz. Kızımn bir sınıf arkadaşı tarafından okul tuvaletinde sınır arkadaşı tarafından takip edilip tuvalette sıkıştırılıp üzerinden kapıyı kilitleyip cinsel eylemlere zorlandığını anlattığında ona inanıyoruz.” dedi. Lucerne Savcılığı bir şikayetin alındığını doğruladı ve “Çeşitli soruşturmalar sürüyor ve davalar devam ediyor.”

14 yaşındaki çocuğun suçu kanıtlanana kadar masumiyet karinesinin geçerli olduğu belirtiliyor.

Olayın 2023 yılının Aralık ayında meydana geldiği belirtilen ebeveynler, “20 Dakika” Gazetesine olayı anlattı. Kız tuvalete gittiğinde sınıf arkadaşı onu takip etti ve iddiaya göre odanın kapısını kilitledi. Kız direnç göstermesine rağmen, daha sonra cinsel eylemlerde bulunmaya zorladı. Ayrıca 12 yaşındaki kızı sözlü olarak aşağıladığı da ifade ediliyor. Ebeveynleri 14 yaşındaki öğrencinin kızlarına tam olarak ne şekilde sözlü ağağılamada bulunduğunu söylemek istediler. Sadece şunu söylüyorlar: “Bu çok zalim ve kötüydü. Kızımızı derinden sarsmıştı.”

Olaydan üç gün sonra kız, cesaret edip yaşadıklarını evde anlattı. Anne hızla şikayetçi oldu ve Luzern savcılığı bu şikayetin haber portalına yansıdığını doğruladı. Şu anda soruşturmalar ve davalar devam ediyor.

Aile, kızlarına tuvalette istemediği cinsel eylemlere zorladığını iddia ettikleri 14 yaşındaki gencin daha sonra kızlarını tehdit ettiğini ve olayı kimseye anlatmamaları konusunda uyardığını ifade ediyorlar. Anlatması durumunda, gencin başka bir zaman kızlarını ellerini kelepçelemekle tehdit ettiğini belirtiyorlar. Sonrasında kızın tuvalette gözyaşları içinde şok halinde kaldıklarını dile getiriyorlar.

Şüpheli Her Şeyi Reddetti

Soruşturma Devam Ediyor: Şüpheli Tüm Suçlamaları Reddediyor

Bir süredir devam eden olayın ardından, 14 yaşındaki şüpheli, M. tarafından yapılan açıklamada tüm suçlamaları reddetti. Ailenin en çok endişelendiği konu ise okulun tutumu oldu. Aile, şunları belirtti: “Şu anda çocuğun yaptıklarıyla ilgili bir şey kanıtlanamıyor olabilir, ama bu yüzden kızımıza hiçbir şekilde inanmamak ve her şeyi göz ardı etmek doğru değil!”

Ailenin ifadesine göre, durum oldukça hassas bir süreç yaşanmasına neden oldu. Aile, “Kızımız tekrar aynı oğlanla beden eğitimi dersine katılmaya devam etmesi gerekiyordu. Ancak okul bir çözüm önerisi sunmadı. Hiç kimse okuldan kızımızın durumu hakkında sormadı. Onlar için önemli değil,” şeklinde konuştu. Öğretmenlerin de bu süreçte bilgilendirilmediğini belirten aile, bu durumun çılgın abuk sapık asılsız dedikodulara yol açtığını ifade etti. Aile, kızlarını okuldan almak dışında başka bir seçenekleri kalmadığını dile getiriyor: “Şüphelinin hala okula devam etmesi ise sanki hiçbir şey olmamış gibi.”

Aile: “Üzgünüz, o gencin büyük sorunları olduğuna inanıyoruz”

Aile İfadeleriyle: Okul ve Şüpheliyle İlgili Endişeler

Aile, şöyle ifade ediyor: “Bizim asıl endişemiz, kızımızın durumunu ele alış biçimi oldu. Kızımızın tekrar aynı oğlanla beden eğitimi dersine katılması gerekiyordu, ancak okul bir çözüm önerisi sunmadı. Okul yönetimi hiçbir zaman kızımızın durumu hakkında sormadı, sanki onların için önemli değilmiş gibi hissettik.”

Ailenin belirttiğine göre, öğretmenler de bu süreçte bilgilendirilmedi ve bu durum, toplumda çeşitli fantazilere asılsız dedikodulara spekülasyonlara neden oldu. Aile, kızlarını okuldan almak dışında başka bir seçenek bırakılmadığını vurguluyor: “Bizim için tek çözüm kızımızı okuldan almak oldu. Şüphelinin hala okula devam etmesi ise sanki hiçbir şey olmamış gibi. “

Ailenin duygusal tepkisi de şu şekilde ifade ediliyor: “Şüpheliye karşı öfke duymuyoruz, çünkü onun büyük problemleri olduğuna inanıyoruz ve acilen yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.” Ancak ailenin asıl öfkesi, okul yöneticilerinin kızlarıyla ilgili tutumlarına yönelik. Bu durumda aile, kızlarının güvenliğini sağlamak adına radikal bir karar almak zorunda kaldıklarını ve bu sürecin kızlarının ruhsal ve fiziksel sağlığı üzerinde derin etkiler bıraktığını dile getiriyor.

Kanton: “Okul bize her zaman şeffaf bir şekilde bilgi verdi”

Luzern Kantonu İlköğretim Eğitim Dairesi, belirli bir olayla ilgili soruları şeffaf bir şekilde yanıtlıyor ve okul yönetiminin kendilerine sürekli bilgi verdiğini vurguluyor. Zentralen Dienste Merkezi Müdür Yardımcısı Katrin Birchler, bireysel bir duruma ilişkin olarak yorum yapamayacaklarını, çünkü bu kişilik haklarına ve devam eden hukuki süreçlere saygı göstermeleri gerektiğini belirtiyor.

Genel olarak, bu tür şüpheli durumların her zaman zorlayıcı olduğunu kabul ediyorlar. Ceza hukuku şikayetlerinde sorumluluğun polis veya gençlik savcılığına ait olduğunu ifade ediyorlar. Okul içinde net davranış kurallarının olduğunu ve bu tür durumlarda okulların hızlı bir şekilde tepki vermesi ve profesyonel danışmanlık alması gerektiğini vurguluyorlar. Bu yaklaşımın, hem muhtemel mağdur hem de suçlanan kişi için adil bir şekilde uygulanmasının önemli olduğunu belirtiyorlar, masumiyet karinesini göz önünde bulundurarak hareket ettiklerini vurguluyorlar.

Aile: “S.’nin durumu şimdi daha iyi”

Ailenin ifadesine göre, S.’nin durumu şimdi daha iyi. Aile, “Ancak böyle bir olayın derin izler bıraktığı açık. Ona terapi imkanı sağlamak istedik, ancak tüm çocuk ve genç psikiyatrisi birimleri doluydu. Şimdi başka bir terapiye gidiyor ve yeni okulunda iyi arkadaşlar edindi. Yine de yaraların tamamen iyileşmesi uzun zaman alacak.”

#Cinselİstismar #AileÖfkesi #ÇocukHakları #Adaletİstiyoruz #Luzern #EğitimAdaleti #Lucerne #okul #bildung #schule #sexuelleübergriff #cinselistismar #haber #isviçre #isviçrehaberleri #haberler

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Fenerbahçe’nin Lugano Maçında Taraftarlara Bilet Satılmayacak

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin Lugano şehri, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. eleme turu kapsamında Fenerbahçe ile yapacakları maç öncesi sarı-lacivertli taraftarlara bilet satışının yasaklandığını duyurdu. Lugano Kulübü tarafından yapılan Türkçe açıklamada, UEFA’nın kararı gereği 23 Temmuz’da oynanacak müsabaka için Fenerbahçe taraftarlarına stadyum yasağı getirildiği belirtildi. Bu sebeple, Thun Stockhorn Arena’nın misafir taraftarlar için ayrılmış bölümünün kapalı olacağı ve Fenerbahçe taraftarlarının maç için bilet satın alamayacakları ifade edildi.

Kulüp ayrıca, maçın bilet satışlarının başladığını da duyurdu.

Fenerbahçe ile Lugano arasındaki eşleşmenin ilk maçı 23 Temmuz’da İsviçre’de, rövanşı ise 30 Temmuz’da İstanbul’da oynanacak.

#Fenerbahçe #Lugano #UEFA #ŞampiyonlarLigi #Futbol #Maç #BiletSatışı #StadyumYasağı #İsviçre #İstanbul #FenerbahçceLuganoTicket #FenerbahçeLuganoMaçbileti #Svizzera #schweiz #Lugano #ticino

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Altstetten’deki Kadın Cinayeti Davasında Karar Verildi: Türkiye Kökenliye 19 Yıl Hapis Ceza

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürih Bölge Mahkemesi, 2022 Kasım ayında Altstetten’deki evinde 51 yaşındaki Türkiye kökenli bir adamın, 40 yaşındaki eşini 24 bıçak darbesiyle öldürdüyle ilgili suçlu buldu ve adamı 19 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca kadına 120.000 Frank, ikinci müştekiye ise faizleriyle birlikte 220.000 Frank tazminat ödemesine hükmetti.

Mahkeme, suçlunun kasıtlı ve planlı bir şekilde hareket ettiğini kesin bir dille ortaya koydu. Olay, adamın eşinin kendisini aldattığına dair gerçek dışı bir inançla başladı. Tartışma sırasında kadın, ilişkilerinin sona erdiğini ve birlikte olmak istemediğini açıkladığında, suçlu acımasızca Rüstmesser adlı bıçakla saldırdı. Kadın kaçmaya çalıştı, hayatı için yalvardı ancak suçlu durmadı.

Mahkemeye sunulan kamera kayıtları, suçlunun bilinçli ve planlı bir şekilde hareket ettiğini açıkça ortaya koydu. Mahkeme, adamın acımasız ve zalimce hareket ettiğini vurguladı. Suç işlendikten sonra adam, çocuklarının gözleri önünde kendini yaraladı ve suçu annesine atfetti.

Savunma, suçlunun affedilebilir bir ruh halinde olduğunu iddia etti, ancak mahkeme bu argümanı kabul etmedi. Psikiyatri uzmanının raporuna göre, adamın suç işlerken cezai sorumluluğu azalmamıştı. Mahkeme, bu eylemin açıkça bir cinayet olduğuna ve suçun anlamsız bir sebepten ötürü ve aşırı bencilce işlendiğine karar verdi.

Karar henüz kesinleşmedi; itiraz durumu, Zürih Kantonu Yüksek Mahkemesi’ne taşınabilir.

Çarşamba ilk duruşma sonrası yayımlanan haber : Link

#ZürihMahkemesi #AltstettenCinayeti #KadınCinayeti #HapisCezası #CinayetDavası #Suç #Adalet #CezaiSorumluluk #PsikiyatriRaporu #MahkemeKararı

Haberin Devamını Oku

Avrupa

Bozkurt Selamı Nedeniyle Ceza Alan Merih Demiral’ın Eşi Heidi Konuştu

yazar

Yayınlayan

on

By

UEFA’dan Merih Demiral’a Ceza

Avrupa futbol federasyonu UEFA, Türkiye’nin savunma oyuncusu Merih Demiral’a iki maç men cezası verdi. Sebep, Avusturya’ya karşı alınan 2-1’lik galibiyet sırasında attığı golü kutlarken yaptığı “Bozkurt selamı”. Bu el işareti, Almanya’da aşırı sağcı olarak sınıflandırılan ve Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından yıllardır izlenen “Bozkurtlar” hareketinin bir sembolü olarak tanımlandı.

Bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve tartışmalara neden oldu. UEFA’nın benzer hareketler yapan diğer futbolculara farklı cezalar uygulaması, bazılarının cezasını ertelemesi veya hiç ceza vermemesi, bu kararın siyasi bir hamle olarak algılanmasına yol açtı.

Eşi Heidi Lushtaku’dan Destek

Merih Demiral henüz cezası hakkında bir açıklama yapmazken, eşi Heidi Lushtaku sessizliğini bozdu. İsviçre’nin “Blick” gazetesine konuşan Lushtaku, “Eşim ırkçı değil. O sevecen, açık ve hoşgörülü biridir,” dedi. Lushtaku, daha önce de bu olay hakkında açıklamalarda bulunmuştu.

Romandie’de Büyüdü

Yeni anne olan Heidi Demiral, Instagram’da yaptığı bir paylaşımda futbolcu eşine destek veriyor: “Çeşitlilik, ailemizin güzelliğidir,” diye yazıyor. Kendisi aslen Kosovalı olan Lushtaku, on yıl önce İsviçre Romandie’de diş hekimliği okudu ve Lausanne VD’de bir klinikte çalıştı. 10 yıl önce İsviçre Güzellik Yarışması Miss Schweiz Yarışmasına katıldı. Bugün bile sık sık İsviçre’ye gelen Lushtaku, eşinin de düzenli olarak buraya seyahat ettiğini belirtti. Çocuklarına öğretmek istedikleri değerlerin ise hoşgörü, nezaket, sevgi ve cömertlik olduğunu vurguladı.

Lushtaku, ceza henüz kesinleşmeden Instagram hesabında şunları yazmıştı: “Kurt, Türkiye’nin hayvansal sembolüdür. Irkçılık veya faşizm ile bir ilgisi yoktur.” Ayrıca, “Çeşitlilik, ailemizin güzelliği ve tarihimizin gücüdür. Hoşgörü, nezaket, sevgi ve cömertlik, çocuklarımıza öğrettiğimiz temel değerlerdir,” ifadelerini kullandı.

Merih Demiral’ın Bozkurt selamı nedeniyle iki maç men cezası aldığı kesinleşti. Bu olay, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumartesi günü Berlin’de yapılacak olan Türkiye-Hollanda maçında yer almak için Azerbaycan ziyaretini iptal etti.

#MerihDemiral #BozkurtSelamı #UEFA #Ceza #HeidiLushtaku #Futbol #Türkiye #İsviçre #Tolerans #AileDeğerleri #FutbolHaberleri #merihdemiralsperre #fussball #Em2024Deutschland #heidedemiral #schweiz #suisse #svizzera #misschweiz #fussball #Haber #Turkei #

Haberin Devamını Oku

Trendler