İsviçre
KONUT SIKINTISI KİRALARI PATLATTI : Yeni konutlar neden çözüm olamıyor?

Okuma süresi: 2 dakika
Cemil Baysal | 25.05.2025
İsviçre’de kiralık konut açığı giderek büyüyor. Nüfus artışı, yeni konut inşaat hızını aşıyor. Konut krizi derinleşirken, inşaat faaliyetleri yetersiz kalıyor.
Raiffeisen’in en son emlak raporuna göre, 2004-2017 yılları arasında her 1000 kişiye yılda ortalama 7,3 konut planlanırken, bu sayı 2020-2024 arasında 5,5’e geriledi. Üstelik bu rakamlar, mevcut konutların yıkımını hesaba katmıyor. Şehirlerde, her 100 yeni konut için ortalama 31 mevcut konutun yıkıldığı belirtiliyor.
Yerine Yapılan Yeni Binalar: Çare mi, Çıkmaz mı?
Şehirlerde yoğunluğu artırmak adına eski binaların yıkılarak yerine yenilerinin yapılması – yani “Ersatzneubau” – kaçınılmaz hale geldi. Ancak bu projelerin net getirisi tartışmalı. Kırsal ve turistik bölgelerde bu tür projeler ortalama sadece 2 ek konut kazandırıyor. Kent merkezlerinde bu sayı son dönemde 6-7’ye çıktı.
Raiffeisen Başekonomisti Fredy Hasenmaile’ye göre, Zürih, Cenevre, Basel, Lozan ve Bern gibi büyük şehirlerde bu sayı 10 ila 20 yeni konuta kadar çıkıyor. 2023’te her 30 yeni konuta karşılık 12 eski konutun yıkıldığı görülüyor.
Hasenmaile, “Ersatzneubauten hem nimet hem lanet,” diyerek bu yöntemin bazen tek seçenek olduğunu vurguluyor. Yine de, toplumun bu yoğunlaşmayı kabul etmesi için sosyal ve çevresel etkilerinin daha fazla gözetilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Dar gelirliler için alarm zilleri çalıyor
Yıkılan eski konutların çoğu uygun fiyatlıydı. Yerine yapılan yeni konutlar ise daha yüksek standartta, ama aynı zamanda çok daha pahalı. Kiralar, mevcut kira ile piyasa kirası arasındaki fark nedeniyle ciddi oranda artıyor. Bu durum, özellikle düşük gelirli kesim için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
“Bu sosyal sorunlara yol açıyor,” diyen Hasenmaile, uygun fiyatlı konut kaybının şehirlerdeki yoğunluk karşıtı direnişi daha da artıracağını belirtiyor. Ancak alternatifin sınırlı olduğunu da ekliyor: “Ersatzneubau, mevcut yerleşim alanlarında ek konut üretiminin tek gerçekçi yoludur.”
Ekonomi
CREDIT SUISSE HİSSELERİNDE ZARAR EDEN AİLEYE KÖTÜ HABER: FEDERAL MAHKEME DEVLETİ SORUMLU TUTMADI

Haber: Cemil Baysal
BERN – İsviçre Federal Mahkemesi, Credit Suisse (CS) hisselerinde ciddi zarar eden bir çiftin devlete açtığı tazminat davasını reddetti. Karara göre, İsviçre devleti, CS hisselerindeki değer kaybından sorumlu tutulamaz.
Dava süreci, 2023 yılında Credit Suisse’in krizle sarsıldığı günlerde başladı. Bir çift, CS’nin iflas etmeden kısa süre önce, 84 bin Frank’tan fazla ödeyerek toplam 38 bin adet hisse satın aldı. Alım kararını verirken, “bankanın sağlam sermaye yapısına sahip olduğu” yönündeki resmi açıklamalara güvendiklerini savundular.
Ancak 19 Mart 2023’te UBS’in Credit Suisse’i devralacağı açıklanınca, hisseler değer kaybetti. Çift, ertesi gün hisseleri sadece 30 bin Frank’a satmak zorunda kaldı ve 54 bin Frank’tan fazla zarar etti.
Mahkeme: “Devlet sorumlu değil”
Çift, bu kaybın devletin güven verici açıklamalarından kaynaklandığını savunarak Federal Mahkeme’ye başvurdu. Ancak mahkeme bugün açıkladığı kararla davayı reddetti. Devletin bu zarardan hukuki olarak sorumlu tutulamayacağı hükme bağlandı.
Federal Mahkeme kararında, bu kararın yalnızca bu dava özelinde geçerli olduğu vurgulandı. Yani, benzer zararlar yaşayan diğer yatırımcılar için emsal teşkil etmeyeceği belirtildi.
Kısa not: CS’nin çöküşü sonrası UBS’e devri, küresel bankacılık tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve birçok küçük yatırımcı mağduriyet yaşamıştı.
Gündem
ZÜRİH’TE ŞOKE EDEN OLAY: BİLETİ OLMADAN UÇAĞA BİNDİ, CEZA ALDI

Cemil Baysal Okuma süresi: 2 dakika
ZÜRİH – Haziran 2024’te Zürih Havalimanı’nda bir kadın, geçerli bileti olmadan Amsterdam uçağına binmeyi başardı. Kadın, biniş kartı kontrolünden görevlinin kısa süreliğine dikkatini başka yöne çevirmesinden faydalanarak hızla geçiş yaptı. Olay, uçaktaki yolcu sayımı sırasında ortaya çıktı.
Federal Sivil Havacılık Dairesi’nin verdiği cezaya göre kadın, “güvenlik bölgesine izinsiz giriş” suçundan 500 Frank para cezasına çarptırıldı. Ancak bu ilk ve son denemesi olmadı. Aynı kadın birkaç hafta sonra da bilet almadan Barselona’daki arkadaşlarını ziyaret etmek üzere yine havalimanına geldi. Bu sefer başka bir yolcunun hemen arkasına geçerek güvenlik kapısından birlikte geçti.
Girişimleri artıyor
SRF Investigativ’in aktardığına göre, bu tarz bilet kontrolü atlatma girişimlerinin sayısı artıyor. 2023’te yalnızca bir vaka kayıtlara geçerken, 2024 yılında dört olay yaşandı. 2025’te ise henüz Mayıs ayında dört farklı kişi kontrolü atlatarak güvenlik alanına girmeyi başardı.
Başka bir vakada, alkollü olduğu belirtilen bir erkek, “uçakta da trende olduğu gibi biletsiz seyahat edip edemeyeceğini test etmek” istediğini belirtti.
Güvenlik açığı mı?
Zürih Havalimanı sözcüsü Bettina Kunz, bu olayların ciddiyetle ele alındığını ancak gerçek bir güvenlik riski oluşturmadığını belirtti. Çünkü biniş kartı kontrolü ile güvenlik kontrolü arasında fark olduğunu vurguladı. Yolcular, biniş kartı olmasa bile vücut taraması ve bagaj kontrolünden geçirildiği için ciddi tehlike oluşturmadıkları ifade edildi.
Uçakla biletsiz uçmak mümkün mü?
Zürih’ten şimdiye kadar hiçbir kişinin biletsiz uçtuğu tespit edilmedi. Ancak yurtdışında bu tür örnekler var: Geçtiğimiz yıl Münih’ten İsveç’e bir adam, New York’tan Paris’e ise bir kadın biletsiz uçmuş ve her ikisi de yargı önüne çıkmıştı.
İsviçre
YENİ GÜVENLİK KURALI: SWISS KOKPİT ERİŞİMİNİ ZORLAŞTIRDI

Okuma süresi: 2 dakika
Cemil Baysal
ZÜRİH – İsviçre’nin ulusal havayolu şirketi SWISS, artan güvenlik endişeleri nedeniyle kokpit giriş prosedürlerini sıkılaştırdı. Mayıs ayı itibarıyla yürürlüğe giren yeni kurala göre, bir uçuş görevlisi kokpite girmek istediğinde, başka bir kabin görevlisinin yolcu bölümünü aktif şekilde gözlemlemesi gerekiyor.
SWISS, söz konusu uygulamanın kötüleşen küresel güvenlik durumu nedeniyle alındığını açıkladı. Şirket, “Bir mürettebat kokpite girerken, diğer bir mürettebat yolcu kabinini izleyerek hiçbir yolcunun kokpite yaklaşmamasını sağlamalı” dedi.
ABD’den bir adım ötesi: Çift kapı zorunluluğu
Amerikan havayolu şirketleri ise bu konuda daha da ileri gidiyor. ABD’de bu yazdan itibaren hizmete girecek tüm yeni uçaklarda kokpit kapısına ek olarak sabit bir ikinci güvenlik bariyerinin (ek kapı) bulunması zorunlu hale getirildi. Swiss yetkilileri, bu kuralın yakın zamanda ABD’ye uçan tüm yabancı havayolu şirketlerine de uygulanabileceğini öngörüyor.
Lufthansa olayı tetikledi
Bu tür güvenlik önlemlerinin arkasında geçmişte yaşanan olaylar da etkili. Örneğin, geçtiğimiz yıl Frankfurt-Sevilla seferini yapan bir Lufthansa uçağında kaptan kokpiti geçici olarak terk etti. Bu sırada kokpitte kalan yardımcı pilot epileptik kriz geçirdi. Kaptan, acil durum koduyla içeri girene kadar kapı açılmadı. Bu olay sonrası İspanyol Havacılık Güvenliği Kurulu (CIAIAC), bir pilot kokpiti terk ettiğinde içeride mutlaka ikinci bir yetkili kişinin bulunması gerektiğini önerdi.
Güvenlik, yolcu memnuniyetinden önce geliyor
Uzmanlar, bu tür önlemlerin yolcu deneyimini az da olsa etkileyebileceğini ancak uçuş güvenliğinin her zaman birinci öncelik olduğunu vurguluyor.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem6 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya6 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli