İsviçre
Kadınlar Tarafından Şiddet Gören Erkekler: İsviçre’den Örnekler

İlişkilerde şiddet, genellikle erkeklerin kadınlara uyguladığı bir suç olarak algılanır. Ancak, son veriler gösteriyor ki erkekler de ev içi şiddetin kurbanı olabiliyor. Bu şiddet, fiziksel olduğu kadar psikolojik boyutta da kendini gösterebiliyor. Kadınlar, erkeklere karşı genellikle manipülasyon, aşağılama, tehditler ve duygusal istismar gibi psikolojik taciz yöntemlerine başvuruyor.
Uzmanlar, erkeklerin maruz kaldığı bu tür şiddetin genellikle göz ardı edildiğini ve yeterince dile getirilmediğini belirtiyor. Erkekler, toplumda bu durumu dile getirmekte zorluk çekiyor çünkü bu durum, onların zayıf ya da yetersiz olarak algılanmalarına neden olabileceği düşüncesiyle örtbas ediliyor.
Son yıllarda, erkeklere yönelik ağır ev içi şiddet vakalarının arttığına dikkat çekiliyor. Bu artış, toplumun bu konuda daha bilinçli hale gelmesi ve erkeklerin de yaşadıkları şiddeti rapor etmeye başlamasıyla daha görünür hale gelmiş olabilir. Bu durum, ev içi şiddetle mücadelede cinsiyet ayrımı yapılmaksızın herkesin korunması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Hem erkekler hem de kadınlar için güvenli ve destekleyici bir ortam sağlanması, bu tür şiddetin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor.
İsviçre’den Örnekler: Şiddet Mağduru Erkekler
Kadınlar sıklıkla eşleri veya eski partnerleri tarafından saldırıya uğrar veya öldürülür. Bu tür olaylar o kadar yaygın ki, artık “femisit” olarak adlandırılan ve erkeklerin kadınlara karşı işlediği şiddetin boyutlarını gösteren listeler mevcut. Ancak, sadece kadınlar ev içi şiddetin kurbanı olmaz. İsviçre’de zaman zaman bunun tam tersi de yaşanır.
Son dönemde manşetlere taşınan bir örnek: Zürih’in Bülach ilçesi mahkemesi, partnerine saldırıp ona eziyet eden 34 yaşındaki bir kadını mahkum etti. Kadın, partnerine ve onun ailesine ölüm tehditlerinde bulundu. Defalarca asılsız acil çağrılar yaparak 117 merkezini meşgul etti, bir seferinde polis müdahalesine neden oldu. Ayrıca, tanıdığı bir kişiyi e-posta yoluyla işvereni nezdinde karalamaya çalıştı. Adamı cinsel suçlarla ilgili olarak polise ihbar etti. Bunun üzerine başlatılan soruşturma üç ay sonra kapandı.
Kadınlar Tarafından İşlenen Ölümcül Saldırılar
Son yıllarda, kadınların erkeklere karşı işlediği birkaç ölümcül saldırı da gerçekleşti. Örneğin, Bern kantonuna bağlı Lauterbrunnen’de, Ağustos 2022’de bir belediye meclis üyesi karısı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Kadın, kısa bir süre sonra suçu itiraf etti. Yine Bern kantonunda, Interlaken’den bir restoran sahibi, muhtemelen dövüş sporlarıyla ilgilenen karısı tarafından öldürüldü. Kadının, kocasına beyzbol sopasıyla saldırdığı iddia edildi. Bu tür vakalar, erkeklerin de ev içi şiddetin kurbanı olabileceğini ve bu konuda cinsiyet ayrımı yapılmadan herkesin korunması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Şiddet Vakalarında Artış
Son dönemde erkeklere yönelik ağır şiddet olaylarında artış gözlemlendi. İsviçre Federal İstatistik Ofisi’ne göre, 2022 yılında 41 erkek ağır bedensel yaralanma yaşadı. Bu sayı, 2021 yılında 38, 2020’de 39 ve pandemi öncesi yıl olan 2019’da ise sadece 24’tü. Pandemi öncesinde bu rakamlar genellikle daha düşük seviyelerdeydi. Özetle, korona virüs salgınından bu yana daha fazla erkek, ağır ev içi şiddetin kurbanı oldu. Ancak, öldürme vakalarında bir artış gözlemlenmedi.
Yardım Kuruluşlarının Görüşleri
Yerel yardım kuruluşlarında, istatistiklerden ziyade yaşanan hikayeler daha fazla önem taşıyor. Bern’deki Erkek Sığınma Evi’nde çalışan Tania Glanzmann, ev içi şiddetin erkeklere karşı genellikle psikolojik boyutta olduğunu belirtiyor. Glanzmann, “Mağdurlar, yıllarca eşleri tarafından aşağılanıyor ve taciz ediliyor,” diyor. Özellikle etkilendiği bir örnek ise şöyle: “Bir keresinde, karısı tarafından sürekli olarak uykusunda öldürüleceği tehdit edilen bir baba vardı. Başlangıçta bunu ciddiye almadı ve sadece onu incitmek için söylediğini düşündü. Ancak zamanla gerçekten korkmaya başladı ve sonunda bizim sığınma evimize geldi.”
Erkeklerin sıkça maruz kaldığı diğer şiddet türleri arasında hakaret, tehditler, çocuklarla birlikte kaçma tehditleri ve kontrol yer alıyor. “Bazı erkekler, eşlerinin düzenli olarak iş yerlerini arayarak ne zaman geldiklerini ve gittiklerini sormasıyla karşılaştı.”
Şiddette Kadınlar ve Erkekler Farklı Davranıyor
Glanzmann, ağır bedensel şiddet vakalarının daha nadir olduğunu belirtiyor. “Bir yandan, bu tür olaylar hala nadir görülüyor. Diğer yandan, bu tür olaylarda genellikle hızlı bir şekilde polis devreye giriyor, bu yüzden bu vakalar bizim sığınma evimize yansımıyor.”
2022 yılında, kadınlar ev içi ağır bedensel şiddet vakalarında erkeklerden neredeyse iki kat daha fazla mağdur oldu. Glanzmann, bu durumu şöyle açıklıyor: “Kadınlar ve erkekler bu konuda farklı düşünüp hareket ediyor. Erkekler fiziksel olarak daha hızlı tepki verirken, kadınlar daha çok zihinsel yöntemlere başvuruyor.” Glanzmann, “Kadınlara da kendi davranışlarını gözden geçirme fırsatı vermeliyiz” diyor.
Ancak Glanzmann’a göre, fail ve mağdur rolleri her zaman siyah-beyaz değildir. “Bir erkek yıllarca psikolojik şiddete maruz kalmış olabilir ve sonunda patlama noktasına gelmiş olabilir. Ev içi şiddet içeren hemen hemen her ilişkide, şiddet karşılıklı olarak gerçekleşir.”
Glanzmann, erkeklerin uyguladığı şiddeti asla mazur görmediğini belirtiyor. Ancak, “Kadınlara da kendi davranışlarını gözden geçirme fırsatı vermeliyiz. Bu kurban-fail rolünü bu kadar siyah-beyaz olarak tasvir ettiğimizde, onlara bu fırsatı tanımıyoruz” diye ekliyor.
Gündem
ZÜRİH HAVALİMANI’NDA EN ÇOK RÖTAR YAPAN VE UÇUŞ İPTAL EDEN HAVAYOLLARI AÇIKLANDI

ZÜRİH – Zürih Havalimanı’ndan yapılan uçuşlara dair kapsamlı bir analiz, havayolları arasında dakiklik ve güvenilirlik konusunda ciddi farklılıklar olduğunu ortaya koydu. Temmuz 2023 ile Mart 2025 tarihleri arasındaki yaklaşık iki yıllık veriler değerlendirildi. Analizde, en az 1000 uçuş gerçekleştiren havayolları dikkate alındı.
AIR SERBIA EN GECİKEN HAVAYOLU OLDU
Zürih’ten kalkan her üç Air Serbia uçuşundan biri 30 dakikadan fazla gecikmeyle gerçekleşti. Bu oranla Sırbistan merkezli havayolu, analizde en çok geciken havayolu şirketi oldu. Listenin üst sıralarında Türk havayolları da yer aldı.
30 dakikadan fazla gecikme oranlarına göre en kötü performans gösteren havayolları şöyle sıralandı:
Sıra | Havayolu | Gecikme Oranı (%) |
---|---|---|
1 | Air Serbia | 33,8 |
2 | TAP Portugal | 31,7 |
3 | Pegasus Airlines | 30,4 |
4 | Sunexpress | 28,1 |
5 | Turkish Airlines | 27,1 |
6 | Lufthansa | 23,1 |
7 | Aegean Airlines | 22,9 |
8 | Easyjet | 22,5 |
12 | Swiss | 19,0 |
21 | Edelweiss | 14,5 |
LUFTHANSA UÇUŞ İPTALLERİNDE İLK SIRADA
Rötarların yanı sıra uçuş iptalleri de yolcuları en çok mağdur eden konuların başında geliyor. Lufthansa, yüzde 4,8’lik oranla en çok uçuş iptal eden havayolu oldu.
İptal edilen uçuş oranlarına göre en kötü performans gösteren havayolları şöyle sıralandı:
Sıra | Havayolu | İptal Oranı (%) |
---|---|---|
1 | Lufthansa | 4,8 |
2 | British Airways | 3,4 |
3 | KLM | 3,4 |
4 | BA Cityflyer | 2,7 |
5 | Easyjet | 2,6 |
6 | United Airlines | 2,2 |
7 | Eurowings | 2,0 |
8 | Finnair | 1,8 |
12 | Swiss | 1,2 |
17 | Edelweiss | 0,6 |
İSVİÇRELİ ŞİRKETLER GÜVEN VERİYOR
İsviçre’nin ulusal havayolu şirketi Swiss ve kardeş şirketi Edelweiss, hem rötar hem de iptal oranlarında listenin alt sıralarında yer alarak görece daha güvenilir bir performans sergiledi.
RÖTARLARIN NEDENLERİ NELER?
Analizde, uçuşlardaki gecikmelerin çok çeşitli nedenlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Özellikle havalimanlarında yaşanan personel sıkıntısı, hava şartları, teknik problemler, yer hizmetlerindeki aksaklıklar ve uçuş ekiplerindeki eksiklikler öne çıkan başlıca sebepler arasında yer alıyor.
📌 Yolculuk planı yapmadan önce bu veriler göz önünde bulundurulmalı. Uçuş iptali ve gecikme ihtimalleri, bağlantılı uçuşlar ve otel rezervasyonları açısından yolculara ciddi zorluklar yaratabiliyor.
📊 Kaynak: Zürih Havalimanı verileri & Tamedia analizi
Gündem
ELEKTRONİK KİMLİK YENİDEN HALKIN OYUNA SUNULUYOR

🕒 Okuma süresi: 3 dakika
JSVP, Korsan Partisi ve diğer muhalifler 50.000’den fazla imzayla yeni bir E-ID referandumu başlattı
İsviçre’de elektronik kimlik kartı (E-ID) konusu yeniden halk oylamasına gidiyor. Federal Hükümet’in 2026 yılında hayata geçirmeyi planladığı E-ID sistemine karşı çıkan bir komite, 50.000’in üzerinde geçerli imza toplayarak resmi olarak referandum sürecini başlattı.
NE OLMUŞTU?
2021 yılında halk, özel şirketlerin dijital kimlik vermesine olanak tanıyan ilk E-ID teklifini reddetmişti. Bu kez hükümet yeni bir düzenlemeyle dijital kimliğin sadece devlet tarafından sunulacağını belirtiyor. Ayrıca kullanımının tamamen gönüllü olacağı ve internet işlemlerinde kolaylık sağlayacağı vurgulanıyor.
Yeni sistemle, örneğin internet üzerinden sabıka kaydı alma, ya da bir dükkânda alkol alırken yaş doğrulaması gibi işlemler daha kolay yapılabilecek.
NEDEN KARŞI ÇIKIYORLAR?
Muhalif komite, özellikle kişisel verilerin gizliliği konusunda endişelerini dile getiriyor.
Komiteye göre:
- Kişisel bilgiler kötüye kullanılabilir
- Şirketler bu verileri analiz ederek kâr elde edebilir
- Yapay zeka ile veri analizi, bireylerin mahremiyetini tehdit edebilir
- İnsanların çevrimdışı bir hayat sürme hakkı göz ardı edilebilir
JSVP Başkanı Nils Fiechter, 2021’deki halk kararının görmezden gelindiğini savunurken, Korsan Partisi ise dijital hayata alternatif olarak “çevrimdışı yaşam hakkı”nın korunması gerektiğini savunuyor.
SONRAKİ ADIM NE?
Toplanan imzalarla birlikte yeniden bir halk oylaması yapılması kesinleşti. Oylamanın en erken Eylül 2025’te gerçekleşmesi bekleniyor. Önümüzdeki haftalarda başka siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin de hangi tarafta yer alacağı netleşecek.
Gündem
DÜNYANIN EN GÜZEL RESTORANI SEÇİLDİ: AVUSTURYA’DAN VINA, 2025 PROPERTY AWARD ÖDÜLÜNÜ KAZANDI

GRAZ/LONDRA – Avusturya’nın Graz kentinde bulunan Vietnam mutfağının popüler adresi VINA restoranı, Londra’da düzenlenen uluslararası Property Awards 2025 töreninde, “Dünyanın En Güzel Eğlence İç Mekânı” ödülüne layık görüldü. Restoranın tasarımı, Graz merkezli ünlü mimarlık ofisi INNOCAD tarafından hazırlandı.
45 ülkeden projelerin yarıştığı bu prestijli organizasyonda jüri, VINA’nın iç mekânında kullanılan siyah ve koyu yeşil tonlarını, altın rengindeki zarif detayları ve mekânı bütünleyen dairesel desenleri övgüyle değerlendirdi. Estetik bir bütünlük sunan restoran, aynı zamanda misafirlerine kültürel bir Vietnam yolculuğu da vadediyor. Şu sıralar aylar sonrasına kadar rezervasyonla dolu.
Restoranın sahibi Robert Nguyen, mimari başarının yanı sıra mutfaktaki kalitesiyle de uluslararası takdir topluyor. Özellikle 84 yaşındaki Thi Ba Nguyen, Gault&Millau rehberi tarafından “Dünyanın En Yaşlı Şeflerinden Biri” olarak onurlandırıldı.
Bu, VINA’nın aldığı ilk uluslararası ödül değil. Aralık 2024’te New York’ta düzenlenen Interior Design’s Best of Year Awards organizasyonunda da “Fine Dining” kategorisinde “Honoree” unvanını kazanarak adını dünya çapında duyurmuştu.
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam12 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem5 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya5 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem5 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli