Sosyal Medya

Yaşam

Göbeklitepe’de Ağlamanın Bedeli 69 Bin Lira

yazar

Yayınlayan

on

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “Tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Göbeklitepe, bu sefer dikkatleri yüksek fiyatlı bir ritüel ile üzerine çekti. Kendisini “Kuantum düşünce tekniği eğitmeni” olarak tanıtan Şebnem Tacigut, Şanlıurfa Göbeklitepe’de “Sirius yıldızına portal açma” adı altında düzenlediği etkinlikle gündeme geldi. Bu üç günlük içsel keşif turunun bedeli ise tam 69 bin lira.

İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu ve geçmişte kurumsal şirketlerde finans müdürü olarak çalışan Tacigut, psikoloji veya psikiyatri alanında bir eğitim almış değil. Ancak bu durum, sosyal medyada binlerce takipçisi olan Tacigut’un yüksek ücretli etkinlikler düzenlemesine engel olmuyor.

Göbeklitepe’de “İçsel Yolculuk”

Tacigut’un düzenlediği üç günlük turda katılımcılara bilinçaltını anlama, negatif enerji ve aura temizliği gibi konularla potansiyellerini açığa çıkarma garantisi veriliyor. Etkinlik programında “400 Yıllık Kölelik” ve “İçimizdeki Firavun” protokollerini bozma, Sirius Bağlantısı ile 21 Katlı Gizli Boyut Kapısı açma, “Işık Dili ile Üst Versiyon Yüklemesi” ve Göbeklitepe’de “Korku Protokolü” bozma gibi birçok ilginç aktivite yer alıyor.

Şebnem Tacigut ve katılımcıları, Göbeklitepe’nin “uzaylıların havalimanı” olduğunu iddia ederek, ellerini tarihi kalıntılara uzatıp enerji alarak ağlıyor. Etkinliğin son gününde ise, Şanlıurfa’nın “Peygamberler şehri” olarak anılmasından dolayı, bazı peygamberlerin özelliklerinin katılımcılara yüklendiği ritüeller gerçekleştiriliyor.

Lüks Otellerde Terapi Seansları

Tacigut, sadece Göbeklitepe’de değil, aynı zamanda lüks otellerde de terapi seansları düzenliyor. 3 aylık periyotlarla verilen eğitimlerin toplam süresi 9 ay. Birinci sınıfın 3 aylık eğitim ücreti ise 23 bin lira olarak belirlenmiş. Tacigut’un bu etkinliklerdeki iddiaları ve yüksek ücret talepleri, uzmanlık ve eğitim eksiklikleri göz önüne alındığında birçok kişinin tepkisini çekiyor.

Göbeklitepe’nin manevi ve tarihi değerlerini farklı ritüellerle sömüren bu tür etkinlikler, hem bölgenin hem de katılımcıların duygusal ve maddi olarak istismar edilmesine neden oluyor. Tacigut’un etkinliklerinin gerçekliği ve bilimselliği sorgulanırken, bu tür organizasyonların denetlenmesi gerektiği de vurgulanıyor.

#Göbeklitepe #SiriusRitüeli #ŞebnemTacigut #KuantumDüşünce #TarihinSıfırNoktası #İçselKeşif #EnerjiRitüeli #Şanlıurfa #UNESCO #MaddiSömürü #Maneviİstismar #BilimDışıRitüel #LüksTerapi #PeygamberlerŞehri #NegatifEnerji #AuraTemizliği #ManyetikAlan #İçimizdekiFiravun #turkei #bilincalti #sprituell #ruhani

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

REKLAM ŞARKILARI ALIŞVERİŞ KARARLARIMIZI ETKİLİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Nostaljik ve Akılda Kalan Jingle’lar Tüketimi Artırıyor

Haber: Cemil Baysal

Birçoğumuzun çocukken duyduğu reklam şarkıları, aradan yıllar geçse de hafızalarımızda yerini koruyor ve alışveriş kararlarımızı etkiliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma, katılımcıların %45’inin çocukluklarından kalan jingle’ları hatırladığını gösterdi. Durham Üniversitesi’nden müzik psikoloğu Kelly Jakubowski, bu jingle’ların ( reklam şarkılarının) akılda kalıcılığının alışveriş tercihlerine nasıl yön verdiğini araştırdı.

Neden Bu Kadar Akılda Kalıcı?
Popüler reklam şarkıları, çoğunlukla kolay ezberlenebilen tanıdık melodilerle oluşturuluyor. Örneğin, “Go Compare” reklamı klasik bir şarkı olan “Over There”den uyarlanmış. Bu sayede, tüketiciler ürünü daha uzun süre hatırlıyor. Diğer bazı jingle’lar ise hızlı ve ritmik yapıları sayesinde adeta birer “kulak kurdu”na dönüşerek akıllara kazınıyor.

Nostaljinin Gücü
Araştırmalara göre, özellikle 10-25 yaş arasında duyduğumuz jingle’lar, çocukluk ve gençlik anılarımızla bağlantılı olduğu için daha kalıcı oluyor. Geçmişe dair hisleri canlandıran bu şarkılar, bizde alışveriş sırasında o markaya karşı bir yakınlık hissi yaratabiliyor.

Bazı markalar bu nostaljik etkiyi modernleştirerek genç kuşaklara da hitap ediyor. Örneğin, Maybelline, eski bir jingle’ını dans müziğiyle yeniden düzenleyerek gençleri hedef alıyor.

#ReklamŞarkıları #AlışverişTercihleri #Nostalji #KulakKurdu #TüketiciDavranışları #AkıldaKalıcı #MarkaSadakati #haber #haberler #reklamlar #marketing #reklam

Haberin Devamını Oku

Gündem

EMEKLİ ÇİFTLER, FİNANSAL AVANTAJLAR İÇİN BOŞANIP YİNE BİRLİKTE KALIYOR!

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de, yaşlı çiftler arasında yeni bir trend belirmeye başladı: 64 yaşındaki çiftler, finansal dezavantajları aşmak için resmi olarak boşanıyor, ancak yine de birlikte yaşamaya devam ediyor. Bu trend giderek yaygınlaşıyor. “Şemsiye boşanma” olarak adlandırılan bu sahte boşanma uygulama, çiftlerin evlilikle ilişkili finansal dezavantajlardan korunmasını sağlıyor.

NEDEN ŞEMSİYE BOŞANMA?

İsviçre Federal İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, evli çiftler, bekar çiftlere kıyasla ortalama olarak %25 daha az AHV (İsviçre Emeklilik Sigortası) maaşı alıyor. Bu da ayda 1.000 Frank’tan fazla bir kayba neden olabiliyor. Bu “evlilik cezası”ndan kaçınmak amacıyla birçok emekli çift, evliliklerini sonlandırma kararı alıyor, ancak yine de partnerleriyle yaşamaya devam ediyor.

VERGİ BOYUTU

Finansal dezavantajlar yalnızca emeklilik maaşıyla sınırlı değil. Evlilik durumunda, çiftler genellikle ortak vergi beyannamesi vermek zorunda kalıyor, bu da çoğu durumda ayrı vergilendirme yapılması halinde daha yüksek bir vergi oranıyla sonuçlanıyor. Boşanarak, çiftler olası vergi artışlarından kaçınabiliyor ve mali durumlarını iyileştirebiliyor.

DENeyimlerinizi PAYLAŞIN!

Siz de emeklilik çağındaysanız ve finansal nedenlerle boşanmış, ancak hala partnerinizle birlikte yaşıyorsanız, sizin hikayenizi duymak isteriz! Deneyimlerinizi bizimle paylaşmak için bize yazın. Hikayeniz, benzer kararlar almak zorunda olan diğer insanlara yardımcı olabilir.

Şemsiye boşanma trendi, çiftlerin emeklilik döneminde finansal olarak daha iyi bir yaşam sürmeleri için nasıl yaratıcı çözümler bulduğunu gösteriyor. Bu trendin gelecekte nasıl gelişeceği merak konusu.

#İsviçre #Tessin #Switzerland #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Suiza #Suíça #Sveits #Zwitserland #Švica #Švýcarsko #Shveytsariya #Švicarska #isvicrehaberleri #Scheinscheidung #luzern #zürich #zürih #basel #bern #isvicredehayat

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE DUL AYLIKLARINDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK: HÜKÜMET ÖMÜR BOYU DUL AYLIĞINI KALDIRMAYI PLANLIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre Federal Konseyi (Bundesrat), dul aylıkları konusunda köklü bir değişikliğe gitmeyi planlıyor. Yeni düzenleme ile dul kadınlar, en genç çocukları 25 yaşına gelene kadar aylık almaya devam edecek. Bu karar, İsviçre’de cinsiyetler arası eşitsizliği azaltmayı ve sosyal sistemin güncel toplum ihtiyaçlarına uyum sağlamasını hedefliyor.

Mevcut Durum ve Değişiklikler

Bugüne kadar dul kadınlar, çocuk sahibi olsun ya da olmasın, yaşam boyu dul aylığı alma hakkına sahipti. Ancak dul erkekler bu haktan yalnızca en genç çocukları reşit olana kadar yararlanabiliyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2022 yılında bu eşitsizliği eleştirmişti.

Yeni düzenleme, dul aylıklarının yalnızca çocukları desteklemekle yükümlü olanlara verilmesini öngörüyor. Çocukların bakımıyla ilgili yükümlülük sona erdiğinde, dul aylığı da sonlandırılacak.


Kimler Faydalanacak?

  • Dul aylığı, çocuklar 25 yaşına gelene kadar verilecek. Bu yaş sınırı, medeni hal veya cinsiyet fark etmeksizin geçerli olacak.
  • Özel durumlarda, örneğin engelli bir çocuğun bakımını üstlenen ebeveynler için bu aylıklar 25 yaş sonrası da devam edebilecek.
  • Çocuksuz dul bireyler için iki yıllık geçiş süreci sağlanacak. Bu süre zarfında, geçim zorlukları yaşayan dul bireyler maddi destek almaya devam edecek.
  • 58 yaşını doldurmuş ve çocuk sahibi olmayan dul bireyler, maddi sıkıntı yaşamaları durumunda ek yardımlardan faydalanabilecekler.

Reformun Mali Etkisi

Bu reformun, 2026 yılında yürürlüğe girmesi halinde, 2030 yılına kadar İsviçre’nin sosyal güvenlik sisteminde 350 milyon Frank tasarruf sağlaması bekleniyor. Bu tasarrufun 70 milyonu federal bütçeden gelecek.

Tepkiler

Reform, siyasi çevrelerde farklı tepkilerle karşılandı. Muhafazakâr partiler, reformun sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından olumlu olduğunu belirtirken, Sosyal Demokrat Parti (SP) ve Yeşiller, bu değişikliğin özellikle belirli kadın grupları için zorlayıcı olabileceğini savunuyor.

Yürürlük ve Geçiş Dönemi

Bu yeni düzenleme, 55 yaşın üzerindeki mevcut dul aylığı alan kişileri etkilemeyecek. Bu kişiler, dul aylıklarını almaya devam edecek. Ancak 55 yaşın altındaki dul bireyler, çocuk sahibi değillerse, reformun yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıl içinde aylıklarını kaybedebilirler.

Sonuç

Federal Konsey’in kararı, İsviçre’nin sosyal güvenlik sisteminde önemli bir reformu hayata geçirme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, reformun yürürlüğe girmesi için parlamentodan onay alması gerekiyor. Bu süreçte tartışmaların devam etmesi bekleniyor.

#İsviçre #DulAylığı #SosyalGüvenlik #Bundesrat #CinsiyetEşitliği #AHV #İsviçreSosyalSistem #Reform #Tasarruf #ToplumsalGelişim #KadınHakları #ErkekHakları #İsviçreHaberleri #Ekonomi #MaliReform #SosyalReform #İsviçreParlamentosu #AİHM #CemilBaysal #İsviçreninSesi #Swissperspektive

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler