Sosyal Medya

Yaşam

Hülya’nın Şarj Kablosu Üzerinde Uyuması – Sonuçları Ağır Oldu

yazar

Yayınlayan

on

Bir genç kadın, telefonunun şarj kablosu üzerinde uyuyakaldı ve bu olayın sonucunda üçüncü derece yanıkla uyandı. Doktorlara göre, bu durum “son derece nadir” yaşanan bir olay.

Olayın Detayları

Bir sabah, genç bir kadın bacağında büyük bir yara ile uyandı. Başlangıçta ağrısız olan bu yara, zamanla kötüleşti. Hülya*, “Yaranın kendiliğinden iyileşeceğini düşündüm ama daha da kötüleşti ve acil servise gitmek zorunda kaldım” dedi. Ancak, sol dizinin iç kısmında neden üçüncü derece bir yanık oluştuğunu bilmiyordu.

Hülya, “Telefonumun şarj cihazının fişi üzerinde uyuyakalmıştım ve fişin diğer ucu prizde takılıydı. Doktor bana cildin hafif iletken olduğunu ve küçük bir miktar elektriğin yavaşça bana yanıklar verdiğini açıkladı.” dedi. Olaydan bir yıl sonra bile yara izi hala belirgin durumda. Genç kadın, bu izi bir dövme ile kapatmayı düşünüyor ve diğer insanları bu tür olaylara karşı uyarmak istiyor.

Nadir ve Tehlikeli Bir Durum

Cenevre Üniversite Hastanesi’nde başhekim olan Dominik André-Lévigne, böyle bir olayın son derece nadir yaşanan bir olay olduğunu belirtiyor. “Elektrotlarla uzun süreli temas ve terin nemi nedeniyle cildin pH değeri değişiyor. Bu, termal değil, kimyasal bir yanığa neden oluyor. Yanık yavaş geliştiği için kişi başlangıçta neredeyse hiçbir şey hissetmiyor ve uyanmıyor.” diye ekledi.

Hasarların Görünmesi Zaman Alıyor

Son yıllarda Avrupa’da bu tür olayların neden nadir görüldüğü konusunda uzman, “Hasar birkaç saat sonra ortaya çıkıyor. Bu nedenle, kişi derin bir uyku uyur ve ağrı acı hemen hissetmez. Bu olayda da bayan talihsiz bir olay yaşamış ve derin uykuya dalmış” diyor. Yine de, doktor bu durumun ciddi bir sağlık sorunu oluşturmadığını, ancak çirkin bir yara izi bırakabileceğini belirtiyor.

Bu olay, telefon şarj cihazları ve elektrikli cihazlarla uyumanın potansiyel tehlikeleri konusunda önemli bir uyarı niteliğinde.

TelefonŞarjıYanıkRiski #telefon #mobiltelefon #şarj #ladekabel #jungefrau #schweiz #isviçre

Hülya* Genç kadının ismi redaktion tarafından değiştirilmiştir :

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Elektrikli Cihazlar İhmal Edilmemeli: Hayati Riskler ve Önlemler

yazar

Yayınlayan

on

By

Bir genç kadın telefonunun şarj kablosu üzerinde uyuyakalıp üçüncü derece yanıkla uyanırken, benzer şekilde elektrikli cihazların potansiyel risklerini vurgulayan başka bir olay da geçtiğimiz yıllarda Gossau’da yaşandı. Bir kadın, banyoda telefonu şarjdayken suya düşmesi sonucu ölümcül bir elektrik şoku geçirdi. Telefonun kullanılan kusurlu ve orijinal olmayan bir şarj kablosunun bu trajik olayda kritik rol oynadığı belirtildi.

Gossau’da meydana gelen trajik bir olay, elektrikli cihazların banyo veya duş gibi suya maruz kalan ortamlarda kullanımının potansiyel tehlikelerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Olayın detayları ve bu tür kazaların önlenmesine yönelik uyarılar şu şekilde:

Olayın Detayları: 22 yaşındaki kadın, banyoda telefonu şarjdayken kazayla suya düşürdü. Bu durum, kadının kullandığı şarj kablosunun orijinal olmayan ve kusurlu olduğu tespit edildi. Savcılığa göre, şarj kablosundaki bu kusur doğrudan kadının ölümüne yol açtı.

Elektrikli Cihazlar ve Güvenlik İpuçları:

  • Elektrikli cihazlar, suya düşme riski olan ortamlarda kullanılmamalı.
  • Banyo veya duş içinde sadece su geçirmez pilli cihazlar kullanılmalı.
  • Elektrikli cihazlarla banyo yapmak, yüksek risk taşır; bu tür kullanımlar güvenlik standartlarına uygun olmalı.
  • Şarj kablosu veya elektrikli cihazlar, banyo veya duş alanında kullanılmamalı; bu, potansiyel bir elektrik şoku veya kısa devre riski yaratabilir.
  • Elektrikli cihazların kullanımı konusunda üreticinin belirttiği güvenlik standartlarına dikkat edilmeli.

Kaza Önleme Danışma Merkezi (BFU)’nun Uyarıları BFU, banyoda elektrikli cihazların kullanımının potansiyel risklerini vurguluyor:

  • Elektrikli cihazların direkt olarak suya veya nemli ortamlara maruz bırakılmaması gerektiğini belirtiyor.
  • Kaçak Akım Koruma Şalteri gibi koruma mekanizmalarının kullanılmasının önemini vurguluyor. Bu tür cihazlar, elektrik şoklarına karşı koruma sağlayabilir ve hayat kurtarabilir.

Bu tür olayların tekrarlanmaması için herkesin elektrikli cihazların güvenli kullanımı konusunda bilinçlenmesi ve gerekli tedbirleri alması hayati önem taşımakta.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

Nazan Eckes, İstanbul’da Moda Dünyasına Adım Attı

yazar

Yayınlayan

on

By

Alman Televizyonun sevilen yüzlerinden Nazan Eckes, İstanbul’da gerçekleşen büyüleyici bir moda lansmanıyla adını moda dünyasına altın harflerle yazdırdı. Türk asıllı Alman sunucu, uzun süredir hayalini kurduğu moda tasarımında ilk adımını attı ve Maison Ju için özel tasarladığı koleksiyonunu görkemli bir şekilde tanıttı.

Eckes’in İstanbul Aşkı ve Koleksiyonunun Önemi

Nazan Eckes, İstanbul’u hem doğduğu topraklar hem de ilham kaynağı olarak görmekte. Maison Ju’nun kadınları ve el işçiliğine olan tutkusuyla şekillenen koleksiyonu, zarafet ve cesaret dolu tasarımlarla dikkat çekiyor. “Bu koleksiyon kadınlığa ve özgüvene bir saygı duruşu” diyen Eckes, tasarımlarının her bir detayında estetik ve işçilikteki mükemmeliyeti ön planda tuttuğunu belirtiyor.

Sylvie Meis ve Mandy Capristo ile Destek

Eckes’in yanında, moda dünyasının tanınmış isimleri Sylvie Meis ve Mandy Capristo da vardı. İstanbul’un eşsiz atmosferinde gerçekleşen lansmanda, ünlü dostlar Eckes’e destek vererek geceye ayrı bir renk kattılar.

Türk Kökenlerine Bağlılık

Nazan Eckes, Türk kökenli bir ailenin çocuğu olarak, koleksiyonunun aynı zamanda kendi köklerine olan bir bağlılığı da simgelediğini vurguluyor. “Bu benim için hem bir çocukluk hayali hem de bir anlamda kültürel bir kimlik açıklaması” diyen Eckes, koleksiyonunun Türkiye’nin zengin kültürel mirasına olan bir saygı duruşu olduğunu sözlerine ekliyor.

Moda Tutkusu ve İstanbul Sevgisi

İstanbul’a olan sevgisini her fırsatta dile getiren Eckes, şehrin kültürel ve tarihi zenginliklerinden ilham alarak koleksiyonunu tasarladığını belirtiyor. “İstanbul benim için çok özel bir yer. Burası sadece moda için değil, aynı zamanda ruhani bir ev sahibi” diyen Eckes, şehrin kendisine sonsuz ilham verdiğini ifade ediyor.

Gelecek ve Aile

Nazan Eckes’in iki çocuğu da Türk kültürüne aşina. Eckes, çocuklarının kendi köklerine ve kültürel kimliklerine dair farkındalıklarının gelişmesini önemsiyor. Ailenin bu bağları, Eckes’in moda dünyasındaki adımlarına da ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Nazan Eckes’in Maison Ju için tasarladığı koleksiyon, hem moda tutkunlarının hem de kültürel mirasına bağlılık duyanların dikkatini çekiyor. İstanbul’da gerçekleşen bu unutulmaz lansman, Eckes’in moda dünyasındaki etkisini ve sanatına olan tutkusunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

#NazanEckes#MaisonJu#Modaİstanbul#KoleksiyonLansmanı#TürkModası#KadınGücü#Elİşçiliği#İstanbul#ModaTasarımı#KültürelMirasaSaygı

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Ev İçi Şiddetin Mağdurları: Kadınlar

yazar

Yayınlayan

on

By

Kapalı kapıların ardında, kamunun gözlerinden uzakta, şu satırları okurken bile İsviçre’de birisi ev içi şiddetin pençesine düşmüş olabilir. Çünkü ev içi şiddet her gün sessizce sürüyor. İşte geçen yıl kaydedilen yürek parçalayan sayılar ve gerçeklerin genel bir özeti:

  1. Mağdurların Cinsiyet Dağılımı:
    • Kadınlar: Ev içi şiddet mağdurlarının %61’ini oluşturmakta, yani toplam 6.993 kadın şiddetin hedefi olmuştur.
    • Erkekler: %24’lük bir oranla, 2.750 erkek de ev içi şiddet mağduru olmuştur.
    • Çocuklar: %15’lik bir dilimde, 1.735 çocuk ev içi şiddete maruz kalmıştır.
  2. Suçlananların Cinsiyet Dağılımı:
    • Erkekler: Ev içi şiddet suçlamalarının %71’inden sorumlu tutulan kişilerin çoğunluğu erkektir. Toplamda 7.689 erkek, bu suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır.
    • Kadınlar: %26’lık bir oranla, 2.798 kadın da suçlanmıştır.
    • Çocuklar: %3’lük bir dilimde, 304 çocuk ev içi şiddetle ilgili suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır.
  3. Ölüm Vakalarında Cinsiyet Dağılımı:
    • Kadınlar: Kapalı kapılar ardında öldürülenlerin %64’ünü oluşturarak en büyük kurban grubunu teşkil etmiştir. Geçtiğimiz yıl 16 kadın öldürülmüştür.
    • Erkekler: %20’lik bir oranla, 5 erkek öldürülmüştür.
    • Çocuklar: %16’lık bir dilimde, 4 çocuk da öldürülmüştür.

Bu veriler, ev içi şiddetin en çok kadınların maruz kaldığı bir sorun olduğunu ve genellikle bu suçun erkekler tarafından işlendiğini göstermekte.

Geçen yıl İsviçre’de Federal İstatistik Ofisi’nin yeni polis kriminalistik istatistiklerine göre “Häusliche Gewalt” yani ev içi şiddet kapsamında 19.918 suç kaydedildi. Önceki yıla göre (19.978 suç), durum neredeyse değişmedi ve suç sayısı yüksek seviyede kaldı.

2023 yılında İsviçre’de ev içi şiddetin en yaygın suçlarından biri olan fiziksel saldırılar oldu. Toplamda 6.378 vakaya denk geldi. Önceki yıla göre, diğer ev içi şiddet türlerinde ise şu artışlar gözlendi: 3.807 hakaret vakası, 978 nötür vakası, 407 çocuklarla cinsel ilişki vakası ve 368 tecavüz vakası yaşandı. Ayrıca, tätlichkeiten suçlarında (6.378 vakaya), tehditlerde (4.090 vakaya), basit yaralamalarda (2.045 vakaya) ve telekomünikasyon araçlarının kötüye kullanımında (445 vakaya) hafif bir düşüş gözlendi.

2022 yılında İsviçre’de 74 kadın ağır ev içi şiddetin kurbanı oldu. Bu şiddet vakaları genellikle aile üyeleri arasında veya geçmiş veya mevcut partnerlik ilişkilerinde yaşanmaktadır. 2009 yılından bu yana polis tarafından kaydedilen en ciddi ev içi şiddet vakalarının sayısı değişkenlik göstermektedir. Geçen yıl, 74 kadın ve 44 erkek ağır ev içi şiddet mağduru olarak rapor edildi. 2021 yılında ise bu rakamlar sırasıyla 63 kadın ve 22 erkek olarak kaydedilmişti.

İsviçre Ceza Kanunu’nun 126. maddesine göre bir tätlichkeit (darbe), bir kişinin vücuduna veya sağlığına zarar vermeden kasten yapılan bir müdahaledir, bu durum İsviçre’de yasal olarak tanımlanmıştır.

Geçen yıl ev içi şiddet mağduru olan kişi sayısı 11.479 olarak kaydedildi; bu rakam bir önceki yıla göre (11.388) hafif bir artışı ifade etmektedir. Bu veriler, özellikle kadınların ev içi şiddetin sıkça kurbanı olduğunu açıkça göstermektedir. 2023 yılında, mağdurların %61’i (6.993 kişi) kadın, %24’ü (2.750 kişi) erkek ve %15’i (1.735 kişi) çocuklardan oluşmaktadır.

Geçen yıl toplamda 10.792 kişi, ev içi şiddet suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Bu verilerde öne çıkan bir nokta, suçlananların çoğunlukla erkek olmasıdır. 2023 yılında suçlananların %71’i (7.689 kişi) erkek, %26’sı (2.798 kişi) kadın ve %3’ü (304 kişi) çocuklardan oluşmaktadır.

Geçen yıl İsviçre’de kapalı kapılar ardında 25 kişi öldürüldü. Bu istatistikler, çoğunlukla kadınların kurban olduğunu açıkça gösteriyor; 16 kadın (%64), 5 erkek (%20) ve 4 çocuk (%16) geçen yıl hayatını kaybetti. Tötungs suçlamalarına karşı en fazla erkeklerin suçlandığı görülmektedir. 2023 yılında, ev içi şiddet kapsamında suçlananların %83’ü erkek (19 kişi), %13’ü kadın (3 kişi) ve %4’ü çocuk (1 kişi) olarak kaydedilmiştir.

Federal İstatistik Ofisi’ne göre Federal İstatistik Ofisi’ne göre, 2023 yılı polis kriminalistik istatistikleri sadece rapor edilen suçları yansıtmaktadır. Ancak özellikle ev içi şiddet alanında suçların gerçek boyutu oldukça yüksek olabilir.

EvİçiŞiddet #KadınaŞiddet #ToplumsalCinsiyetEşitliği #KadınHakları #ErkekŞiddeti #ÇocukHakları #İsviçre #Kadınlar #Erkekler #CinsiyetEşitliği #ŞiddetleMücadele #KadınDayanışması #İnsanHakları #SessizKalma #Awareness #GenderEquality #DomesticViolenceAwareness #StopViolence #HumanRights

Haberin Devamını Oku

Trendler