Sosyal Medya

İsviçre

HÜKÜMET, GÖÇÜN OLUMSUZ ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN YENİ TEDBİRLER SUNUYOR

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Cemil Baysal

İsviçre Federal Hükümeti, göçün olumsuz etkilerini hafifletmek amacıyla, iş gücü piyasası, konut sektörü ve iltica süreci gibi alanlarda ek tedbirler almayı planlıyor. Bu adımlar, halkoylamasında reddedilmesi önerilen SVP’nin göçmenlik inisiyatifiyle paralel olarak atılacak.

Göç ve Ekonomiye Yönelik Yeni Stratejiler

Federal Hükümet, SVP’nin “10 milyonluk İsviçre olmasın” (Sürdürülebilirlik İnisiyatifi) başlıklı önerisini, karşı bir çözüm önerisi sunmadan reddetmeyi kararlaştırdı. Hükümet, önerinin İsviçre ekonomisi, toplum güvenliği ve genel işleyişi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını belirtti. Adalet Bakanı Beat Jans, bu konuda düzenlediği basın toplantısında, “Evet oyu, ülkenin ekonomisi ve güvenliği için ciddi tehdit oluşturur” dedi.

Jans, göç ve nüfus artışının İsviçre için bazı zorluklar yarattığını kabul etti. Ancak, mevcut stratejilerin bu zorluklarla başa çıkmak için yeterli olmadığını vurgulayarak, “Yeni bir paket hazırladık; bu paket yaklaşık bir düzine önlem içeriyor ve gerçek sorunlara odaklanıyor” şeklinde konuştu.

Çalışma Piyasası ve Göçmen Potansiyelinden Yararlanma

Federal Hükümet, göçün temel itici gücünün iş gücü piyasası olduğunu ancak daha fazla iş gücüne ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Bu nedenle, yerli iş gücünün potansiyelinden daha fazla faydalanmak adına, sosyal ortaklarla işbirliği içerisinde yeni tedbirler almayı hedefliyor. Jans, bu önlemlerin yasal değişiklikler gerektirmediğini ve hızlı bir şekilde hayata geçirilebileceğini belirtti.

Örneğin, aile birleşimi yoluyla İsviçre’ye gelen kişilerin daha hızlı bir şekilde işe başlamaları sağlanacak. Ayrıca, iş bulmada zorluk yaşayan yaşlı ve dezavantajlı kişilere, koçluk hizmetleri gibi ek destekler sunulacak. Bunun dışında, işsizlik ödeneği almayan işsizlere yönelik daha fazla işe alım teşviki sağlanıp sağlanamayacağı da incelenecek.

İltica Sürecinde Reformlar ve Yeni Önlemler

İltica başvuruları konusunda da yeni önlemler almayı planlayan Federal Hükümet, daha hızlı işlemler ve başvuru sayısında azalma hedefliyor. Jans, başvuruların incelenmeden önce, başvurulan iltica hakkının koşullarını belirlemek üzere ön bir işlem yapılabileceğini söyledi.

İltica başvurusu reddedilen ya da işbirliği yapmayan kişiler hakkında daha hızlı işlem yapılabileceği ve çoklu başvurularda daha sıkı denetim yapılacağı ifade ediliyor. Ayrıca, “geçici statüde” olan kişilerin düzenli olarak kontrol edilip, ülkeye geri dönüşlerinin sağlanacağı belirtildi.

Konut Sektöründe Değişiklikler

Federal Hükümet, konut sektörüne yönelik de önemli adımlar atmayı planlıyor. Bunun ilk adımı olarak, sosyal konut projeleri için ayrılacak bütçenin artırılması ve fonların beş yıl süreyle uzatılması bekleniyor. Ayrıca, İsviçre dışında yaşayan yabancıların, İsviçre’de mülk edinmelerini zorlaştırmayı amaçlayan “Lex Koller” yasasında da düzenlemeler yapılacak.

Eleştiriler ve Tepkiler

Hükümetin önerdiği tedbirler, çeşitli kesimler tarafından eleştirildi. İsviçre Sendikalar Konfederasyonu, bu önlemlerin yetersiz olduğunu ve halkın bu “zayıf paketle” mağdur bırakılacağını belirtti. Mülteci yardım kuruluşları, iltica başvurularının reddedilmesine yönelik ön prosedürleri eleştirdi ve başvuruların yalnızca formel nedenlerle reddedilmemesi gerektiğini savundu.

SVP, hükümetin önerilerini, göçmenlik inisiyatifinin taleplerine cevap vermek yerine, “sosyal politikaların zehirli bir kutusunun açılması” olarak nitelendirirken, Sosyalist Parti (SP) ise iş gücü piyasası ve konut alanındaki önerileri olumlu buldu, ancak mültecilere yönelik uygulamaların “gerçek bir mücadele değil” olduğunu vurguladı.

Haberin özeti:

Federal Hükümet’in önerdiği önlemler, İsviçre’nin göçmenlik ve çalışma piyasasındaki mevcut zorluklarla başa çıkmayı amaçlasa da, eleştirmenler bu adımların yeterli olmayacağını savunuyor. Bu düzenlemeler, önümüzdeki dönemde ülkenin iş gücü, konut ve iltica sistemindeki dengeleri yeniden şekillendirebilir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

MIGROS, ZÜRİCH ANA TREN GARI YAKININDAKİ DAILY ŞUBESİNİ PAZAR GÜNLERİ KAPATMAK ZORUNDA

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich’teki Migros Daily şubesi, Pazar günleri açık kalmaya devam etmek için çeşitli yasal yollar denemişti. Ancak, yönetim mahkemesi, şubenin bu uygulamasına son verilmesini istedi ve şube, Pazar günleri kapalı olacak.

Kısa Kısa

  • Zürich’teki Migros Daily şubesi, artık Pazar günleri kapalı olacak.
  • Migros, Pazar günü çalışma yasağını aşmak için farklı stratejiler geliştirmişti.
  • Mahkeme, sadece ana tren istasyonuna yakın olmanın, Pazar açılışını haklı kılmadığına karar verdi.

İsviçre’de Pazar günü genel olarak dinlenme günü kabul edilirken, perakendecilerin yalnızca belirli bölgelerde mağaza açmalarına izin verilmektedir. Bu yerler arasında tren istasyonları, benzin istasyonları ve turistik bölgeler yer almaktadır.

Migros’un Hukuki Çıkmazı

Zürich Hauptbahnhof’a yakın olan Migros Daily şubesi, uzun süredir Pazar günleri açık kalıyordu. Ancak bu durum, önceki mahkeme kararlarıyla çelişiyordu.

Olayın kökeni, 2019 yılına kadar uzanıyor. O dönemde, Migros, Hauptbahnhof yakınlarındaki Zollstrasse’de bir Daily şubesi açmış ve şubeyi Pazar günleri de hizmete sunmuştu. Ancak, bu durum sendika Unia tarafından yasal olarak itiraz edilmiş ve mahkeme süreci başlatılmıştı. Sonuç olarak, Migros, şubesini kapatmak zorunda kalmıştı.

Yasaların Çevrilmesi Denemesi

Migros, şubeyi yeniden açmak için çeşitli yollar denemişti. Bir yeniden yapılanma işlemi sonrası, şube tekrar Pazar günleri hizmet vermeye başlamıştı. Ancak bu kez, mağazada çalışan personel yerine yalnızca self-checkout (kendinize ödeme yapabileceğiniz) makineleri bulunuyordu ve güvenlik personeli görevlendirilmişti.

Bu uygulama, sendikalar tarafından yeniden itiraz edilmiş ve Unia, Migros’un Pazar günleri açılmasına karşı tekrar yasal işlem başlatmıştı. Mahkeme, Migros’un bu stratejisini yasal olmayan bir yol olarak değerlendirerek, şubenin Pazar günleri kapalı olmasına karar verdi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

ANKARA’DA BAKAN CASSİS’İN UÇAĞINDA TEKNİK ARIZA

yazar

Yayınlayan

on

By

Yeni hükümet jetinin Ankara’dan kalkışında beklenmedik bir arıza meydana geldi. Uçuş verilerinin analizine göre, jetin motorlarından biri geçici olarak güç kaybetti.

Olayın Ayrıntıları:
Yeni hükümet jetinin kalkışında bir teknik aksaklık yaşandı.
Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, Bombardier Global 7500 tipi uçakta bulunuyordu.
Güvenlik gerekçesiyle dönüş için başka bir uçak kullanıldı.
Jetin maliyeti, İsviçre hükümetine yaklaşık 103 milyon frank oldu ve Ocak ayında tanıtıldı.

Ankara’dan Antalya’ya gitmek üzere kalkan Bombardier Global 7500 tipi hükümet jetinde, hızlanma sırasında bir aksaklık meydana geldi. Uçakta Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis de bulunuyordu. Bakanlık ve ekibi hedeflerine herhangi bir sorun olmadan ulaştı.

Askeri sözcü Mathias Volken’in 20 Minuten’a yaptığı açıklamada, uçuş verilerinin analizinde, Bombardier Global 7500’in motorlarından birinin geçici olarak performans kaybı yaşadığı tespit edildi.

Askeriye, bu geçici güç kaybının nedenini henüz belirlemiş değil. Ancak güvenlik öncelikli olduğu için dönüş uçuşu için ek bir uçak gönderildi.

Jetin Maliyeti: 103 Milyon Frank
İsviçre hükümeti, Bombardier Global 7500 modelini, hükümet havacılık hizmetlerinde kullanmak üzere satın aldı. Sınıfındaki en büyük ve en uzun menzilli jet olarak bilinen bu özel jet, devlete yaklaşık 103 milyon frank maliyetle geldi. Ocak ayında İsviçre Savunma Bakanlığı Armasuisse, bu yeni uçağı Bern-Belp Havaalanı’nda tanıttı.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İsviçre’nin Die Weltwoche dergisinden “Büyük Erdoğan” makalesi

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de yayımlanan Die Weltwoche dergisi “Büyük Erdoğan” başlıklı makalesinde, Erdoğan için “Türkiye’nin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

İsviçre’de yayımlanan Die Weltwoche dergisi “Büyük Erdoğan” başlıklı makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın uluslararası arenada yürüttüğü denge siyasetindeki başarıya işaret ederek, Erdoğan için “Türkiye’nin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

İsviçre‘de 1934’te kurulan sağ görüşü SVP Partisi yakınlığıyla bilinen ve ana akım medyanın en önemli temsilcilerinden Die Weltwoche’de Francis Pike imzasıyla “Büyük Erdoğan” başlıklı bir makale yayımlandı.

Makalede, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan güç, din, ekonomi ve dünya siyasetini ustalıkla dengeliyor. Ülkesinin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir.” ifadesi kullanıldı.

Makalede, 23 yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Selim ve Mustafa Kemal Atatürk gibi isimlerle Türkiye’nin büyük tarihi liderleri listesinde yer alacağı vurgulandı.

Türkiye’nin stratejik konumu itibarıyla Asya pazarına açılan bir kanal olduğu belirtilen makalede, Erdoğan’ın “Türkiye, Avrupa’nın Doğu’ya, Doğu’nun da Avrupa’ya açılan kapısıdır. Avrupa’nın hafife almaması gereken bir bağlantı işlevine sahibiz.” sözüne yer verildi.

Makalede, Türkiye’nin Avrupa’nın Rusya’ya karşı savunmasında kilit bir rol oynadığına işaret edilerek, NATO üyesi olan Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında en büyük orduya sahip olduğuna dikkat çekildi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafife alınabilecek bir ortak olmadığını gösterdi”

Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hafife alınabilecek kolay bir ortak olmadığını gösterdiği” belirtilerek, “Batılı alternatifler yerine Rus S-400 füze sistemini tercih etmesi ABD’yi kızdırdı. Ancak Batı, Erdoğan’ı kendi tarafında tutmak için dikkatli davranması gerektiğini biliyor.” denildi.

Rusya’nın da Türkiye ile ilişkilerini bozmamaya özen gösterdiği ifade edilen makalede, Türkiye’nin bir NATO üyesi olmasına rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok iyi arkadaş olduğuna işaret edildi.

“Erdoğan, hiçbir tarafı ötekileştirmeme konusunda ustaca bir yeteneğe sahip”

Makalede, “Bazılarının neo-Osmanlı olarak adlandırdığı bir strateji ile Erdoğan, Türkiye’nin nüfuzunu genişletti. Bu da Balkanlar’daki eski Osmanlı topraklarıyla dostane ilişkiler kurmasını sağladı. Doğudaki Türk diasporası da ihmal edilmedi. Türkiye dünyanın jeopolitik eksenlerinden biri, bu yüzden de tüm büyük güçler onunla iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. Erdoğan bu kozu her zaman çok ustaca oynadı. Erdoğan, hiçbir tarafı ötekileştirmeme

Makalede Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin şunlar kaydedildi:

“2002’de 12,5 milyon olan turist sayısı 2024’te 62,2 milyona yükseldi. Erdoğan bunu mümkün kılacak altyapıyı inşa etti. 2014’te çalışmaların başladığı İstanbul Havalimanı 4 yıl sonra hizmete girdi. Bu devasa yapı kısa sürede Heathrow Havalimanı’ndan sonra Avrupa’nın ikinci, Dubai’den sonra da Orta Doğu’nun en yoğun havalimanı haline geldi. Müşteri memnuniyeti anketlerinde sık sık zirveye çıkan Türk Hava Yolları (THY) da buna paralel olarak büyüdü. Şu anda sadece gelir açısından dünyanın en büyük onuncu havayolu şirketi değil, aynı zamanda 6,9 milyar dolarlık net karıyla en karlı havayolu şirketi.”

Makalede, AK Parti iktidarı döneminde elde edilen ekonomik başarıların göz ardı edilemeyeceği belirtilerek, 2002’de iktidara geldiğinde kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın 3 bin 583 dolar olduğu, bunun bugün 16 bin 876 dolar ile 4 kattan fazla arttığı aktarıldı.

Aynı dönemde AB’de kişi başına düşen milli gelirin sadece iki katına çıktığına dikkat çekilen makalede, “Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye, Hollanda’nın hemen arkasında ve İsviçre’nin önünde 7. büyük ekonomidir. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 için yüzde 3,1 gibi etkileyici bir ekonomik büyüme beklemektedir. Bu eğilim devam ederse Erdoğan’ın 2028’de yeniden seçilme umutları için iyiye işaret olacaktır. Başarıları göz önüne alındığında, ona karşı bahse girmek akıllıca olmayacaktır.” değerlendirmesi yapıldı.

Ülkeye yapılan yatırımlara ve birçok alanda gelişen Türk firmalarına da değinilen makalede, “Teknoloji firmaları da hızla büyüdü. Bunlar arasında yüksek performanslı insansız hava araçları üreticisi olarak uluslararası bir üne kavuşan ve Ukrayna da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ordulara tedarik sağlayan Baykar da bulunuyor.” denildi.

Haberin Devamını Oku

Trendler