Sosyal Medya

İsviçre

FTI’nin İflası İsviçre’de Tatilcileri Mağdur Etti

yazar

Yayınlayan

on

FTI’nin iflası, İsviçre’deki tatilcileri de büyük bir belirsizliğe ve mağduriyete sürükledi. Müşteriler, tatil planlarının durumu ve geri ödemeler konusunda endişe içinde. 20 Min Gazetesi’ne bazı mağdurlar anlattı. İşte bazı müşteri deneyimleri ve yaşanan sorunlar:

Sarah Leemann (27): “Dün Malta’ya vardık ve akşam resepsiyona çağrıldık, otel için tekrar 2000 Frank ödememiz gerektiği söylendi. Aksi takdirde otelden çıkmamız gerekecekti. Tatilimizi zaten ödemiş olmamıza rağmen bu parayı ödemek zorundaydık. Yerel FTI temsilcisi yardım etmiyor ve acil durum hattından kimseye ulaşamıyoruz. FTI İsviçre henüz iflas etmediği için paramızı geri alıp alamayacağımızı kimse bilmiyor. Geri dönüş uçuşumuz olup olmadığını da bilmiyoruz. Her şeye rağmen Malta’da güneşin tadını çıkarıyoruz.”

“Hiçbir Yardım Yok”

“Bilgi Bekliyoruz”

Aline: “Holidaycheck üzerinden FTI ile otel rezervasyonu yaptık ve e-posta ile bilgilendirildik. Yalnızca otel rezervasyonu yaptığımız için ve seyahat haziran sonunda olduğu için şu an daha fazla bilgiye sahip değiliz. Daha fazla bilgi bekliyoruz.”

“Kimse Bize Bir Şey Söylemiyor”

H. (35): “Bütçemiz nedeniyle bu yıl tatile çıkamıyorum, ama eşim ve çocuklarım en azından bir hafta tatil yapmalıydı. Şimdi tatile çıkıp çıkamayacaklarını, rezervasyonları değiştirmemiz veya iptal etmemiz gerekip gerekmediğini bilmiyorum. Kimse bize bir şey söylemiyor ve bu durum muhtemelen her şeyi daha pahalı hale getirecek. Çok sinirliyim ve tüm gün FTI’nin bekleme hattında kaldım.”

“Çalışanlar Tamamen Şaşkın”

Marc Schneider (63): “ABD’deyiz ve otellerin ödenip ödenmediğine dair yanıt bekliyoruz. Durumu rahat karşılamaya çalışıyoruz. FTI’nin İsviçre hattı artık hizmet vermiyor. Münih’teki FTI’ya ulaşmayı başardık ama çalışanlar duruma tamamen şaşkın. Şimdi yanıt bekliyoruz ve her şeye hazırlıklıyız.”

Gabriela Schmocker (56): “Djerba’dayız ve dün FTI’nin iflas ettiğini öğrendik. İsviçre’deki seyahat acentemizden bilgi bekliyoruz. Normal şekilde geri dönebileceğimi düşünüyorum, ancak bir Alman çiftin uçuşu değiştirilmiş ve aktarma yapmaları gerekiyormuş.”

“Henüz Bilgi Alamadık”

“İlk Defa Seyahat Acentesinden Rezervasyon Yaptım”

S. (49): “İlk defa normal bir seyahat acentesi üzerinden rezervasyon yaptım, TUI yerine. Bugün acenteden arandım ve FTI ile olan rezervasyonumun iptal edildiği söylendi. FTI hakkında hiçbir bilgim yoktu. Şimdi seyahat acentesi bana başka bir tur operatörü bulacak veya farklı bir destinasyon önerecek.”

“İptal Etmemem veya Rezervasyonu Değiştirmemem Gerekiyor”

M. (43): “Kızımla Ab-ins-blaue üzerinden rezervasyon yaptım. Firma, iptal etmemem veya rezervasyonu değiştirmemem gerektiğini, aksi takdirde seyahat sigortamın geçersiz olacağını söyledi. Şimdi beklemem gerekiyor. Tatilim temmuz ayında olduğu için kesin bilgiye ancak haziran sonunda sahip olabilirim. Seyahat sigortam ile ne yapabileceğimi araştırıyorum.”

Markus Gutknecht (40): “FTI üzerinden İskoçya seyahatimiz için araç kiraladık. Araç artık kullanılamaz durumda. Ödenmiş 1200 Frank’i Visa üzerinden geri talep ettim, ancak geri ödeme konusunda fazla umutlu değilim. Şimdi yeni bir araç kiralamam gerekiyor ve bu, yaklaşan seyahat için çok daha pahalı oldu.”

“Şimdi Her Şey Çok Daha Pahalı”

“Param Gitti”

A. (46): “Alman bir online platform üzerinden neredeyse 1500 Frank’e araç kiraladım. Dün, paramın gittiği ve geri ödeme hakkım olmadığı konusunda bilgilendirildim, çünkü bu bir paket tur değildi. Şimdi yeni bir araç kiralamak zorunda kaldım ve bu yüzden iki kez ödeme yapıyorum.”

Bu olaylar, FTI’nin iflasının İsviçre’deki tatilciler üzerinde yarattığı ciddi etkiyi ve belirsizliği gözler önüne seriyor. Müşteriler, seyahat planlarını korumak ve mağduriyetlerini en aza indirmek için çözüm arayışında.

HolidayCheck’ten Müşterilere FTI İflası Hakkında Bilgilendirme Yazısı

Sevgili HolidayCheck Müşterimiz,

FTI Group’un iflas başvurusu yaptığını bildirmekten üzüntü duyuyoruz. Bu durumun tatil planlarınızı etkileyebileceğinin farkındayız ve size yardımcı olmak için buradayız.

Etkilenen Firmalar

İflas başvurusu yapan FTI Group’un aşağıdaki şirketleri bu süreçten doğrudan etkilenmiştir:

  • FTI Touristik GmbH (Almanya, Avusturya, Hollanda)
  • 5vorFlug (Almanya)
  • BigXtra Touristik GmbH
  • Çeşitli araç kiralama şirketleri

Diğer tüm yan kuruluşlar faaliyetlerine devam etmektedir. Ancak, ilerleyen günlerde başka şirketlerin de iflas başvurusu yapabileceğini göz önünde bulundurmalısınız. Detaylı bilgiye FTI’nin resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Seyahat Planlarınızın Durumu

  1. Paket Turlar:
    • İflas başvurusunda bulunan şirketlerden biri aracılığıyla paket tur satın aldıysanız, bu tur büyük olasılıkla iptal edilecektir. Bu turların 3-10 Haziran tarihleri arasında başlaması durumunda tüm rezervasyonlar iptal edilmiştir.
    • 11 Haziran ve sonrasında başlayan paket turlar için FTI, turların devam etmesi için çalışmalar yürütmektedir. İflas uzmanı Axel Bierbach’ın belirttiği gibi, 1 Temmuz’dan itibaren turların devam edebilmesi için çözüm arayışları sürmektedir.
Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

BÜTÜN OKUL YÖNETİMİ İSTİFA ETTİ, YENİ ADAY BULUNAMIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 4 dakika

Zürih’in Dänikon-Hüttikon bölgesinde uzun yıllardır devam eden okul krizi, okul yönetiminin topluca istifa etmesiyle yeni bir boyut kazandı. Kanton yetkilileri duruma el koyarak bir geçici yönetim atadı. Ancak şu anki en büyük sorun, okul yönetimine yeni aday bulamamak.

Kriz Nasıl Başladı?

Dönemin okul müdürü, “yaş gruplarının karışık öğrenimi” (adL) uygulamasını başlatarak okulda büyük bir tartışma yarattı. Ancak 2022’de okul yönetimindeki siyasi dengelerin değişmesiyle okul müdürü şartsız olarak görevden alındı. Bu karar, kasaba sakinleri arasında büyük bir bölünmeye yol açtı.

Ağır İthamlar ve Yasal Süreç

Krizin kökleri derinleştirken, çok sayıda şikayet dile getirildi. Bazı öğrencilerin diğerlerini zorbalıkla suçladığı ve hatta okul yöneticilerinin çocuklarına “cinsel taciz” iddialarıyla suç duyurularında bulunuldu. Polis tarafından başlatılan soruşturma neticesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmazken, yaşananlar, aileler arasında gerilimi artırdı.

Bütçe Krizi ve Ebeveyn Baskısı

Bölgedeki bir ebeveyn derneği, okul yönetimini sert bir dille eleştirerek, iki kez okul bütçesinin onaylanmasını engelledi. Kantonal yetkililer, devreye girerek bütçeyi zorunlu olarak onaylamak zorunda kaldı.

Okulda Personel Krizi

Yaşanan gerginliklerin sonucu olarak son yıllarda okulda ciddi bir yönetim ve öğretmen eksikliği yaşandı. Birçok öğretmen ve okul yöneticisi istifa etti ve okulda kalmak isteyen personel bulunamıyor.

Kasaba Halkının Tepkisi

Kasaba sakinleri, sorunun uzun süredir çözülememesi nedeniyle artan bir huzursuzluk yaşıyor. Bazı aileler okullarından memnuniyetsizliklerini düzineyle okuyucu mektubu yazarak dile getirirken, diğerleri mevcut durumun daha da kötüye gitmesinden endişe ediyor.

Gelecek Ne Getirecek?

Şu ana kadar yeni bir okul yönetimi için aday bulunamazken, başvuru süresi 26 Şubat’a kadar uzatıldı. Ancak kimsenin bu sorumluluğu almak istememesi, okulun geleceği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.

Forum Rotflue’den Heiko Beyer konuyla ilgili olarak şu açıklamada bulundu: “Bütün okul yönetiminin istifa etmesi okulun sürekliliğini tehlikeye atıyor. Uzun yılların bilgi birikimi kayboldu ve bu durum okula zarar verebilir. Umarım, artık istikrar sağlanır.”

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE DÜŞÜK DOĞUM ORANI: ÇÖZÜM EBEVEYN İZNİ Mİ?

yazar

Yayınlayan

on

By

Okuma süresi: 4 dakika

İsviçre’de doğum oranları giderek düşüyor. Demografi uzmanlarına göre, bu durumun temel nedenleri arasında artan yaşam maliyetleri ve belirsiz gelecek kaygıları yer alıyor. Uzmanlar, ebeveyn izninin doğum oranlarını artırmada tek başına yeterli olmayacağını, ancak devlet desteklerinin ve geleceğe dair olumlu beklentilerin önemli bir rol oynayabileceğini vurguluyor.

DOĞUM ORANLARINDAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ

Demografi uzmanı Hendrik Budliger’e göre, İsviçre’deki düşük doğum oranlarının başlıca sebepleri yüksek yaşam maliyetleri ve geleceğe yönelik olumsuz beklentiler. Budliger, “Çocuk bakım maliyetlerinin yüksekliği ve iş kaybı riskleri gibi ekonomik faktörler, ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını ertelemesine neden oluyor,” diyor.

Ancak Budliger, sorunun yalnızca İsviçre’ye özgü olmadığını belirterek, kuzey Avrupa ülkelerinde de benzer bir eğilim görüldüğünü ifade ediyor. İsveç gibi ülkelerde uzun süreli ebeveyn izinleri uygulanmasına rağmen doğum oranlarındaki gerileme devam ediyor.

SAYILARLA DOĞUM ORANLARI

İsviçre’de 2023 yılında 80.024 bebek dünyaya gelirken, bu sayı 2022’de 82.371, 2021’de ise 89.644 olarak kaydedildi. En düşük doğum oranı 1978 yılında 71.375 olarak kayıtlara geçmişti. Günümüzde doğum oranlarında iyileşme işareti görülmezken, bu eğilimin sürdüğü belirtiliyor.

İsviçre’de doğurganlık oranı kadın başına 1,4 çocuk seviyesinde bulunuyor. Budliger bu durumu şu şekilde açıklıyor: “1.000 kadın 1.400 çocuk dünyaya getiriyor ve bunların yarısı kız çocuğu. İki nesil sonrasında bu sayı 490’a düşüyor. Nüfusun sürdürülebilirliği için bu oran yeterli değil.”

AZALAN DOĞUM ORANININ ETKİLERİ

Budliger’e göre, doğum oranlarındaki düşüş, ekonomik ve sosyal yapıyı doğrudan etkiliyor. “Azalan doğum oranı, iş gücü açığına, emekli maaşlarının sürdürülebilirliğine, tüketici sayısının azalmasına ve yatırımcı eksikliğine yol açıyor. Bu açığın kapatılması için göçmen işgücüne ihtiyaç duyuluyor,” diyor. Ancak, göç veren ülkelerde de benzer yaşlanma sorunlarının yaşandığını vurguluyor.

EBEVEYN İZNİ ÇÖZÜM MÜ?

Bazı kesimler, doğum oranlarını artırmak için daha uzun ebeveyn izinlerinin çözüm olabileceğini savunuyor. Budliger ise ebeveyn izninin tek başına bir çözüm olmadığını, ancak önemli bir destekleyici faktör olabileceğini belirtiyor. “İsveç gibi ülkelerde ebeveyn izni 480 gün ve ebeveynler bu süreyi esnek bir şekilde paylaşabiliyor. Bu sayede annelerin iş hayatında karşılaştığı ayrımcılık azalıyor,” diyor.

DOĞUM ORANLARINI ARTIRMAK İÇİN NE YAPILMALI?

Uzmanlara göre, düşük doğum oranlarına karşı alınabilecek en etkili önlemler şunlar:

  • Devlet destekleri: Çocuk bakım hizmetlerinin devlet tarafından sübvanse edilmesi.
  • Vergi indirimleri: Ailelerin üzerindeki ekonomik yükün hafifletilmesi.
  • Gelecek beklentileri: Genç aileler için pozitif bir ekonomik ve sosyal ortamın sağlanması.

Budliger, “Ailelerin çocuk sahibi olabilmesi için maddi ve sosyal güvencelere sahip olması gerekiyor. Politikacıların bu konuya daha fazla önem vermesi şart,” diye ekliyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

TÜRK MARKETİNDE SİLAHLI SALDIRI: ÇALIŞAN BACAĞINDAN VURULDU

yazar

Yayınlayan

on

By

Kleindöttingen AG’deki Alfa Market’te Cumartesi akşamı gerçekleşen silahlı saldırı, iş yeri sahibi Suzan Tugay’ı (32) derinden sarstı. Tugay, bilinmeyen bir kişinin market çalışanına iki el ateş ettiğini belirtti.

İsviçre medyasına açıklamalarda bulunan Suzan Tugay, olayla ilgili olarak, “Saat 19.00 civarında kasada bulunan çalışanımız, eşimin kuzenine saldırgan bir kişinin iki el ateş ettiğini söyledi” dedi.
Bacaklarından yaralanan 33 yaşındaki çalışan, acilen hastaneye kaldırılarak ameliyat edildi. Tugay, kuzeninin sağlık durumunun stabil olduğunu belirtti.

SALDIRGAN HALA ARANIYOR

Henüz kimliği belirlenemeyen saldırganın olay yerinden kaçtığı ve polisin arama çalışmalarnın sürdüğü bildirildi. Tugay, saldırganın olay akşamı boyunca markete iki kez geldiğini belirterek, “Bu kişiyi daha önce hiç görmemiştim. 1,5 yıldır burada yaşıyorum ve tüm müşterilerimizi tanıyorum” dedi.

OLAY ÖNCESİ TAKİP EDİLMİŞLER

Suzan Tugay, saldırganın ilk gelişinde yanında iki kadın olduğunu ve daha sonra eşiyle birlikte marketten çıktıklarında kendilerini takip ettiğini fark ettiğini söyledi. Saldırganın ikinci gelişinde marketin içinde iki müşterinin daha bulunduğunu ifade eden Tugay, saldırganın kasiyere bir şeyler söylediğini, ardından kasaya yöneldiğini ve ateş ettiğini belirtti.

SALDIRI SEBEBİ BELİRSİZ

Saldırının nedeni henüz netlik kazanmazken, Suzan Tugay olayı bir soygun girişimi olarak değerlendirdi. “Bizim kimseyle bir sorunumuz yok. Borcumuz ya da alacaklımız bulunmuyor,” diyen Tugay, saldırganın amacının marketi soymak olduğunu düşünüyor.

MARKET YENİDEN AÇILDI

Yaşanan olayın ardından marketi açmaktan korktuğunu dile getiren Tugay, “Korkuya rağmen hayat devam etmeli,” diyerek marketi Pazar günü tekrar açtı.

POLİS AÇIKLAMA YAPTI

Polis, saldırganın 20-35 yaşlarında, 160-170 cm boyunda, siyah kısa saçlı, sakallı ve siyah ceket ile yeşil pantolon giydiği bilgisini paylaştı. Olayla ilgili bilgisi olan kişilerden polise başvurmaları istendi.

Haberin Devamını Oku

Trendler