Sosyal Medya

İsviçre

FTI’nin İflası: Alman ve İsviçreli Tatilciler Ne Yapmalı?

yazar

Yayınlayan

on

Başka İflaslar da olabilir mi?

FTI’nin İflası: Alman ve İsviçreli Tatilciler Ne Yapmalı?

Başka İflaslar da olabilir mi?

Hangi Şirketler İflas Etti?

Seyahatimin İflastan Etkilenip Etkilenmediğini Nasıl Anlarım?

Seyahatim İptal Edildi, Tazminat Alabilir Miyim?

Bir Rezervasyon Ne Zaman Paket Tur Olarak Kabul Edilir?

Zaten Seyahatteyim, Dönüşü Kendim mi Organize Etmeliyim?

İsviçreli Tatilciler Ne Yapmalı?

Diğer Seyahat Acenteleri de İflas Riski Altında mı?

Avrupa’nın üçüncü büyük tur operatörü FTI’nin iflası, pek çok tatilci için yaz tatili planlarını belirsiz hale getirdi. Alman ve İsviçreli müşterilerin bu süreçte dikkat etmeleri gerekenler ve yanıtları merak edilen önemli sorular:

Hangi Şirketler İflas Etti?

Temel olarak, FTI Touristik GmbH iflas etti. Buna FTI’nin Almanya, Avusturya ve Hollanda şubeleri, Almanya’daki 5vorFlug markası, BigXtra Touristik GmbH ve birkaç araç kiralama şirketi dahildir. Diğer tüm iştirakler faaliyetlerine devam ediyor, ancak FTI, başka iflas başvurularının da olabileceğini duyurdu. Daha fazla bilgi için FTI’nin web sitesi ziyaret edilebilir.

Seyahatimin İflastan Etkilenip Etkilenmediğini Nasıl Anlarım?

Bu, seyahatinizin faturasını kimin kestiğine bağlıdır. Fatura yukarıda belirtilen şirketlerden birine aitse, seyahatiniz, araç kiralama veya uçuş büyük olasılıkla iptal edilecektir. 3-10 Haziran tarihleri arasında başlayacak olan tüm hizmetler iptal edilmiştir. FTI, yasal olarak bu adımı atmak zorunda olduğunu belirtiyor. Daha sonraki tarihlerde başlayacak paket turların gerçekleştirilmeye çalışılacağı belirtiliyor. İflas uzmanı Axel Bierbach, 1 Temmuz’dan itibaren başlayan seyahatler için bir çözüm bulmayı umduklarını ifade etti.

FTI’nin platformlarından diğer seyahat sağlayıcılarının tekliflerini satın alan tatilcilerin bu hizmetleri iflastan etkilenmeyecektir ve planlandığı gibi gerçekleştirilecektir.

Seyahatim İptal Edildi, Tazminat Alabilir Miyim?

Paket tur satın alanlar, yasal olarak yaptıkları ödemelerin tam geri iadesini alma hakkına sahiptir. Thomas Cook iflasından bu yana, Alman Seyahat Güvencesi Fonu (DRSF) bu korumayı sağlamaktadır. FTI, DRSF’ye gerekli bilgileri sağladığında, etkilenen tatilcilerle iletişime geçilecektir.

Bir Rezervasyon Ne Zaman Paket Tur Olarak Kabul Edilir?

Bir sağlayıcı, müşteriye uçuş, konaklama, otel transferi ve geziler gibi birden fazla hizmeti bir paket olarak sunduğunda bu paket tur olarak kabul edilir. İki ana hizmet (örneğin uçuş ve otel) birleştirildiğinde paket tur oluşur. Sadece bir gezi, araç kiralama veya otel rezervasyonu yapılmışsa bu tekil bir hizmet olarak kabul edilir.

Bir seyahat acentesi aracılığıyla satın alınan hizmetlerde, acente de paket tur sağlayıcısı olarak kabul edilebilir. Örneğin, oteli FTI üzerinden, uçuşu ise doğrudan bir havayolundan satın alıyorsa, bu durumda acente olası iptallerden sorumlu olur, FTI değil.

Zaten Seyahatteyim, Dönüşü Kendim mi Organize Etmeliyim?

Alman Seyahat Güvencesi Fonu, iflas eden şirketlerden biri üzerinden paket tur satın alan müşterilere yardımcı olmaktadır. Seyahatin planlandığı gibi devam etmesini sağlamaya çalışır, bu mümkün değilse dönüşü organize eder. Bu süreçte Dışişleri Bakanlığı ve Alman Seyahat Birliği’nden destek alır. Mağdurlar için bir telefon hattı kurulmuştur.

İsviçreli Tatilciler Ne Yapmalı?

İsviçreli FTI şubesi, Allschwil’de bulunan FTI Touristik AG, faaliyetlerine devam ediyor. Bu şube, anlaşmalarının %98’ini seyahat acenteleri üzerinden yapmaktadır. Bu şirket üzerinden rezervasyon yapanlar teorik olarak seyahatlerine devam edebilirler. Ancak, İsviçre şubesi 4 Haziran ile 4 Temmuz 2024 tarihleri arasında başlayan paket turları ücretsiz olarak iptal etme imkanı sunmaktadır.

İsviçreli seyahat ombudsmanı Walter Kunz, bu teklifi değerlendirmenin akıllıca olacağını öneriyor. Şu anda FTI ile seyahat eden İsviçrelilerden bazı rahatsızlıklar yaşandığı bildirilmiştir. Örneğin, Malta’da bir çiftin otel ücretini yerinde ödemek zorunda kaldığı belirtilmiştir. İsviçre Garantifonu, İsviçre şubesinin de iflas etmesi durumunda bu parayı geri talep etme hakkı tanımaktadır. Kunz, çoğu durumda bir seyahat acentesinin devreye girmesi nedeniyle İsviçreli müşterilerin finansal zarara uğrama olasılığının düşük olduğunu düşünüyor. Ancak internet üzerinden FTI’den tekil hizmetler satın alanlar risk altındadır.

Diğer Seyahat Acenteleri de İflas Riski Altında mı?

Hayır, diğer büyük Avrupa seyahat acentelerinin iflas riski altında olması olası değildir. TUI ve DER Touristik, FTI’den farklı olarak pandemi sürecini atlatmış ve artan seyahat taleplerinden fayda sağlamışlardır. TUI, pandemi süresince aldığı devlet yardımlarını geri ödemiştir. DER Touristik ise devlet yardımına hiç ihtiyaç duymamıştır.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

CENEVRE’DE MOTORLU TAŞIT VERGİLERİNDE YÜZDE 500 ARTIŞ – SÜRÜCÜLER ŞOKTA!

yazar

Yayınlayan

on

By

Cenevre’de, motorlu taşıtlar vergisindeki yeni düzenleme, beklenmedik ve yüksek artışlarla binlerce sürücüyü şaşkına çevirdi. Yeni uygulama, özellikle yaşlı araçlar ve karavanlar sahiplerini büyük bir şokla karşılarken, birçok kişi gelen faturaların büyüklüğüne inanamayarak şaşkınlıklarını dile getirdi.

Vergi Artışının Şok Edici Boyutları

Yıl sonuna yaklaşırken, Cenevre’de motorlu taşıtlar vergisi faturaları bazı sürücüler için beklenmedik şekilde yüksek geldi. 1998 model bir Citroën ailesinin arabası, önceki 297 frank olan vergi bedelini, 2100 frank olarak ödemek zorunda kalacak. Ayrıca, 2015 model bir Fiat karavanı için ödenecek vergi, daha önce 700 frank olan bedelden 3840 frank‘a yükselecek. Bu durum, özellikle 15 yaşından eski araçlar ve karavan sahipleri için büyük bir mali yük oluşturdu.

Vergi Artışının Sebepleri

Bu beklenmedik vergi artışlarının başlıca nedeni, Cenevre halkının Mart ayında onayladığı bir yasa değişikliğine dayanıyor. Yeni düzenlemeyle, içten yanmalı motorlara sahip araçlar, CO2 emisyonlarına göre vergilendirilecek. Bu değişiklik, daha çevre dostu araçların satın alınmasını teşvik etmeyi amaçlıyordu. Ancak, daha önce nüfusun üçte ikisinin vergi indirimi alacağı ve çevreye zarar veren araçların sahiplerinin daha yüksek vergi ödeyeceği yönündeki vaatler, yerini beklenmedik artışlara bıraktı.

Politika Krizi ve Eleştiriler

Yeni düzenlemeyle birlikte Cenevre’de binlerce araç sahibi, gelen vergi artışlarına tepki gösterirken, siyasi arenada da sert eleştiriler gündeme geldi. Cenevre hükümeti, artan vergilerin halk arasında şok etkisi yarattığını kabul etti. Sol partilerden, özellikle Sylvain Thévoz gibi SP’li milletvekilleri, uygulamayı şok edici buldu. Yeşiller, SP, Orta Parti ve FDP arasında yapılan uzlaşının ardından uygulamaya giren değişiklik, SVP’nin önerdiği motorlu taşıtlar vergisinin yarıya indirilmesi yönündeki inisiyatife karşı bir adım olarak kabul edilmişti. Ancak yeni düzenlemenin sonuçları, yeterince düşünülmeden hayata geçirildiği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Kriz Yönetimi ve Çözüm Arayışları

Cenevre Ulaştırma Bakanı Pierre Maudet, Léman Bleu televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda, yaşanan bu durumu parlamentoya yükleyerek yasa taslağının tam anlamıyla düşünülmeden hazırlandığını belirtti. Bakan Maudet, parlamentonun bu duruma nasıl tepki vereceği ve mevcut yasa değişikliğinin yeniden gözden geçirilip geçirilmeyeceği konusunda belirsizliklerin sürdüğünü ifade etti.

Cenevre hükümeti, yaşanan krizi çözmek adına hızla adımlar atıyor. Parlamento, vergi ödemelerinin 2025 yılı Haziran’a kadar ertelenmesini ve taksitli ödeme imkânı tanınmasını öngören kararlar aldı. Bununla birlikte, yasa değişikliklerinin daha adil bir hale getirilmesi adına çeşitli yeniden düzenlemeler yapılması talep ediliyor.

Sonuç

Cenevre’de motorlu taşıtlar vergisindeki yüksek artış, büyük bir politika krizine yol açarken, binlerce sürücü, beklenmedik vergi faturalarıyla karşı karşıya kaldı. Bu süreçte yapılan hatalar, Cenevre hükümetinin daha dikkatli bir yaklaşım benimsemesini gerektiriyor. Diğer kantonlarda benzer değişikliklerin uygulanıp uygulanmayacağı ise zaman içinde netlik kazanacak.

#Cenevre #MotorluTaşıtlarVergisi #VergiArtışı #ÇevreDostuAraçlar #VergiDeğişikliği #PolitikaKrizi #VergiFaturası #İsviçre #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Switzerland #Suíça #Suiza #Švicarska #سويسرا #isviçrehaberleri #isvicre #isviçreninsesi #isviçredenhaberler

Haberin Devamını Oku

Gündem

NETANYAHU’NUN TUTUKLANMA KARARI İSVİÇRE’Yİ BÖLÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yönelik uluslararası bir tutuklama kararı, İsviçre’de farklı kesimleri ikiye böldü. İsviçre, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) ile işbirliği yapma yükümlülüğü taşıyor. Ancak, İsviçre’nin, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu zorunlu olarak teslim etmesi gerekmiyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail lideri Netanyahu hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Buna karşın, İsviçre’nin ICC’ye üyeliği ve işbirliği taahhütleri olsa da, hükümet, bir devlet başkanının dokunulmazlık statüsüne sahip olduğu durumlarda, teslim etme kararını almakta özgür. Bu durumda, İsviçre’nin tutumu, hukuki ve siyasi bir değerlendirmeye tabi olacak.

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Mahkeme, Netanyahu’nun Gazze halkına insani yardım ve temel yaşam malzemelerinin ulaşımını engellediğini ve bu şekilde sivillere zarar verdiğini belirtiyor. Aynı zamanda, Hamas’ın askeri lideri Mohammed Deif’e yönelik tutuklama süreci de devam ediyor.

İsviçre’nin politik arenasında, bu karar büyük tartışmalara yol açtı. İsviçreli siyasiler arasında görüş ayrılıkları belirgin şekilde ortaya çıktı. İsviçre’nin eski dışişleri bakanı ve Orta Sağ Parti’nin Ständerat üyesi Marianne Binder, mahkemenin kararını “şaşırtıcı” olarak nitelendiriyor. Binder, ICC’nin bir demokratik devletin başbakanını teröristlerle aynı kefeye koyduğunu belirterek, İsrail’in varlık hakkının korunması gerektiğini savundu.

FDP Ständerat üyesi Damian Müller ise, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bağımsızlığını kabul etse de, verilen tutuklama kararının çatışmalara daha fazla gerginlik ekleyeceğini düşünüyor. Müller, kararın, Netanyahu’nun İsrail halkı arasındaki desteğini artıracağını ve ICC’nin siyasi araç haline gelmemesi gerektiğini ifade etti.

Öte yandan, Sosyalist Parti (SP) Eşbaşkanı Cédric Wermuth, mahkemenin kararını savunarak, “Tüm savaş suçları cezalandırılmalıdır” açıklamasını yaptı. Aynı görüşü paylaşan Yeşiller Partisi’nden Nicolas Walder, mahkemenin uluslararası hukuku uygulama sorumluluğunun önemine vurgu yaptı ve ICC’nin uluslararası baskılara boyun eğmeden karar verdiğini belirtti.

İSVİÇRE’NİN YAKLAŞIMI SORU İŞARETLERİ YARATIYOR
İsviçre’nin bu süreçte nasıl bir tutum sergileyeceği ise büyük bir belirsizlik taşıyor. İsviçre, ICC’ye destek verme taahhüdünde bulunmuş olsa da, devlet başkanları ve hükümet yetkililerine yönelik tutuklama işlemlerinin politik boyutu söz konusu olduğunda Federal Hükümetin nihai kararına bağlı.

İsviçre’nin Adalet Bakanlığı, Netanyahu’nun ülkeye girmesi durumunda tutuklanarak ICC’ye teslim edileceğini belirtiyor. Ancak, uluslararası hukuka göre bir devlet başkanının görevdeyken sahip olduğu dokunulmazlık durumu, Federal Hükümet tarafından değerlendirilecek. Bakanlık, bu konuda son kararı Federal Konsey’in vereceğini ifade etti.

Netanyahu’nun İsviçre’ye giriş yapması durumunda, Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu (WEF) veya Cenevre’deki barış konferanslarına katılma gibi planlarının olup olmayacağı ise merak konusu. Ancak, ICC kararının ardından Netanyahu’nun uluslararası seyahatleri büyük bir risk taşıyor.

SİYASİ SONUÇLAR VE İSVİÇRE’NİN DURUMU
Bu gelişmeler, İsviçre’nin uluslararası ilişkilerdeki rolünü sorgulatırken, ülke içinde de ciddi bir iç tartışmayı tetiklemiş durumda. İsviçre’nin ICC ile işbirliği yapmaya devam edip etmeyeceği ve savaş suçları konusunda verdiği mesajlar, ilerleyen günlerde daha da netleşecek.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE’DE KAR YAĞIŞI TRAFİK KAOSUNA YOL AÇTI: Kış Lastiği Zorunlu Olmalı mı?

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de, kış lastiği kullanımı için şu an bir zorunluluk bulunmuyor. Ancak son yaşanan yoğun kar yağışı, bazı sürücülerin yaz lastikleriyle araç kullandığını ve bu durumun trafik kaosuna sebep olduğunu gösterdi. Bu noktada, İsviçre’de kış lastiği zorunluluğu getirilmeli mi?

Yaz Lastiğiyle Sürüş Tehlikesi
Son kar fırtınası sırasında, bazı sürücüler yaz lastikleriyle yola çıktılar ve bu da kar küreme araçlarını engelleyerek yüzlerce kazaya yol açtı. Uzmanlar, kış lastiği kullanımının güvenlik için kritik olduğunu belirtiyor. Ancak İsviçre, bu konuda herhangi bir yasal düzenleme getirmedi. 🇨🇭❄️

Mevcut Durum ve Yasal Düzenleme
İsviçre’nin Federal Ulaştırma Ofisi (Astra), araçların karlı ve buzlu yollarda güvenli olabilmesi için gerekli ekipmanların sağlanması gerektiğini söylüyor. Mevcut yasa, kış lastiklerinin zorunlu olmasına gerek duymuyor, yalnızca lastiklerin dört milimetre derinliğe sahip olması gerekiyor. 🚙🛠️

Komşu Ülkelerde Durum Farklı
Almanya ve Fransa gibi komşu ülkelerde ise kış lastiği kullanımı durum veya zaman kısıtlamalarına dayalı olarak zorunlu hale getirilmiş durumda. Örneğin, Fransa’da bazı dağ bölgelerinde kış lastiği ya da kar zincirleri kullanmak zorunlu. Almanya da bu düzenlemeleri sıkılaştırdı ve belirli kar ve buzlu yollar için kış lastiği takılmasını şart koştu. 🏔️❄️

İsviçre’deki Durum
İsviçre’de ise, kış lastiği zorunluluğu getirilmesi gerektiği görüşü dile getiriliyor. Ancak uzmanlar, hava koşullarının tam olarak tahmin edilememesi nedeniyle bu tür bir yasal düzenlemenin yeterli olmayacağına inanıyor. Şu anda, yaz lastikleriyle sürücüler kışın yasal olarak araç kullanabiliyorlar, ancak kaza durumunda sorumluluk taşıyorlar. ⚖️

#İsviçre #KışLastiği #TrafikKaosu #KarYağışı #GüvenliSürüş #YazLastiği #KışŞartları #TrafikKuralları #KışHazırlığı #İsviçre #Schweiz #Suisse #Svizzera #Svizra #Switzerland #Suíça #Suiza #Švicarska #سويسرا #isviçrehaberleri #isvicre #isviçreninsesi #isviçredenhaberler

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler