Sosyal Medya

Gündem

BASEL’DE TAKSİCİ ALICAN S. CİNAYETİNDE KARAR: SANIK 15 YIL HAPİS, AİLEYE 170 BİN FRANK TAZMİNAT

yazar

Yayınlayan

on

⏱️ Okuma Süresi: 3 dk

İsviçreli acılı eş duruşmada gözyaşlarıyla haykırdı: “Onun özrünü kabul etmiyorum, bana eşimi geri veremez!”

Acılı eşin sözleri
Alican S.’nin eşi:
“Sie haben meinen Mann ausgesucht… Ich werde Ihre Entschuldigungen niemals akzeptieren!”
ifadelerini kullanarak sanığa tepki gösterdi ve olayın soğukkanlıca planlandığına dikkat çekti

2022 yılının Kasım ayında Basel’de çalıştığı araçta bıçaklanarak öldürülen 49 yaşındaki taksi şoförü Alican S. cinayetiyle ilgili dava sonuçlandı. Basel Ceza Mahkemesi, olayın başından beri tutuklu bulunan 53 yaşındaki İsviçre vatandaşı sanığı, kasten adam öldürme, yağma girişimi ve çoklu hırsızlık suçlarından 15 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm etti.

BİR GECE YOLCULUĞU, SONU ÖLÜMLE BİTEN SALDIRI

Sanık, 11 Kasım 2022 gecesi Aeschenplatz’tan taksi çağırarak Alican S.’nin aracına bindi. İddiaya göre cebinde yeterli parası olmamasına rağmen taksiye binen sanık, Peter-Merian-Strasse’ye ulaşıldığında Alican S.’ye aniden bıçakla saldırdı. Bıçak darbelerinin doğrudan hayati organları hedef alması, olayın tesadüfi değil, planlı olduğuna dair güçlü şüpheler doğurdu.

Mahkeme, saldırganın olay sırasında aşırı alkollü ve uyuşturucu etkisi altında olmasına rağmen cinayet eylemini bilinçli ve kasıtlı olarak gerçekleştirdiğine hükmetti. Savcılık, zanlının saldırıyı yağma amacıyla gerçekleştirdiğini belirtti.

DURUŞMADA GÖZYAŞLARI VE ÖFKE

Duruşmalarda söz alan acılı eş, mahkeme salonunda sanığa doğrudan seslendi:

“Siz eşimi seçtiniz. Onu hayattan kopardınız. Beni ve iki çocuğumu ömür boyu cezalandırdınız. Özrünüzü kabul etmiyorum.”

Kararın açıklanmasının ardından mahkeme salonunda duygu dolu anlar yaşandı. Aile bireylerinden bazıları gözyaşlarına hâkim olamazken, kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Acılu eşi sanığa doğru cisimler fırlattı. Polis güvenliği sağlamak için salona müdahalede bulundu.

MAHKEMEDEN AİLEYE MANEVİ TAZMİNAT: 170 BİN FRANK

Basel Ceza Mahkemesi, sanığın Alican S.’nin eşi ve çocuklarına toplam 170 000 İsviçre Frangı manevi tazminat ödemesine hükmetti:

  • Eşi için: 70 000 Frank
  • Her çocuk için: 50’şer bin Frank

Ayrıca, sanığın ambulatuar psikiyatrik tedaviye alınması ve cezasını tamamladıktan sonra da gözetim altında tutulması kararlaştırıldı. Sanığın geçmişte de hırsızlık ve şiddet suçlarından sabıkalı olduğu bilgisi mahkeme dosyasına yansıdı.

MESLEKTAŞLARINDAN DUYGUSAL VEDA

Duruşma öncesinde Alican S.’nin meslektaşları bir anma töreni düzenledi. Basel’deki Peter-Merian-Strasse’de toplanan taksi şoförleri, olayın meydana geldiği noktaya çiçekler bıraktı, mumlar yaktı. Taxiphon Derneği tarafından organize edilen törende, dernek yöneticisi Zeynel Altun şu ifadeleri kullandı:

“Alican’ı unutmadık, unutmayacağız. Bu sadece bir meslektaş değil, bir baba, bir eş, bir dosttu. Hâlâ kalbimizde yaşıyor.”

Toplumun farklı kesimlerinden katılımın olduğu anma etkinliği, güvenlik gerekçesiyle polis gözetiminde gerçekleşti.

TOPLUMSAL YANKILAR: TAKSİCİLİK DE GÜVENLİ DEĞİL

Bu olay, İsviçre genelinde taksi şoförlerinin karşılaştığı güvenlik risklerini yeniden gündeme taşıdı. İsviçre Taksiciler Birliği, taksilerde kamera zorunluluğu ve acil durum butonu gibi güvenlik önlemlerinin acilen hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

SONUÇ VE BEKLENTİLER

Sanığın cezasını çekmek üzere cezaevine nakledilmesine karar verildi. Kararın temyize taşınıp taşınmayacağı henüz netlik kazanmazken, mağdur yakınlarının psikolojik destek almaya devam ettiği, yaşanan sürecin aileyi derinden etkilediği kaydedildi.

AlicanS #BaselTaksiciCinayeti #MahkemeKararı #İsviçreGündemi #Adalet #Tazminat #TaxiphonDerneği #ŞiddetMağdurları #Basel #taxibasel #alicansmord

Haberin Devamını Oku

Gündem

TÜRKİYE, ASKERLİK ANLAŞMASINDA İSVİÇRE’Yİ YILLARDIR OYALIYOR – BEDELİ GENÇLER ÖDÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By



BLICK GAZETESİNDEN ÇARPIÇI DOSYA

🕓 Okuma süresi: 5 dakika

İsviçre’nin önde gelen gazetelerinden Blick, Türkiye ile İsviçre arasında yıllardır sonuçlandırılamayan askerlik anlaşmasını çarpıcı bir başlıkla gündeme taşıdı:

“Trauerspiel um Militärdeal – Türkei lässt Schweiz hängen – Junge zahlen den Preis”

(Trajik Askerlik Anlaşması – Türkiye, İsviçre’yi Yarı Yolda Bırakıyor – Bedeli Gençler Ödüyor)

Haberde, iki ülke arasında tam 18 yıldır süren diplomatik müzakerelerin neden sonuçsuz kaldığı detaylı şekilde analiz ediliyor. Blick, konuyu bir “trajedi” olarak nitelendiriyor ve bu dramatik süreci 10 ayrı perdeyle sahneye koyar gibi anlatıyor.

🎭 

BİR DİPLOMASİ TRAJEDİSİ: 10 PERDELİK BELGESEL TARZINDA ANLATIM

Blick’in dikkat çeken haberine göre, İsviçre ve Türkiye 2007 yılından bu yana, çifte vatandaşların askerlik yükümlülüklerini netleştirmek için bir anlaşma yapmaya çalışıyor. Ancak Türkiye’nin oyalayıcı tavrı, çifte vatandaşlık sahibi gençlerin ciddi mağduriyetler yaşamasına neden oluyor.

Blick, konuyu sahne metaforu üzerinden işlemiş:

Her perde, olayların kronolojik gelişimini, diplomatik girişimlerin sonuçsuz kalışını ve bireyler üzerindeki etkisini anlatıyor.

🕰️ 

KISA ÖZETLE 10 PERDEDE YAŞANANLAR

🔹 2007 – SP’li Mario Fehr, çifte vatandaşlık sorununun çözümü için Federal Konsey’e önerge veriyor. İsviçre ve Türkiye’nin askerlik yükümlülüklerini çifte vatandaşlara eş zamanlı dayatmasının hukuki çıkmaza yol açtığı vurgulanıyor.

🔹 2010–2013 – İlk görüşmeler yapılıyor. Türkiye, bazı durumlarda İsviçre’de yapılan askerliği kısmen tanıyor. Ancak genel bir anlaşma yok.

🔹 2016 – İsviçre, Türkiye’ye sürekli hatırlatmalar yapsa da resmi müzakerelere başlanamıyor.

🔹 2019 – Türkiye, yurt dışında askerlik hizmetini tanımadığını yasayla netleştiriyor.

🔹 2020 – Bir çifte vatandaş, Türkiye’de tatildeyken 6.000 Euro ceza ödemeden otelden çıkamıyor.

🔹 2021 – İsviçre somut bir teklif sunuyor; Türkiye ise hâlâ bu konuda aciliyet görmediğini belirtiyor.

🔹 2025 Temmuz – Ordudan gelen açıklamaya göre, görüşmeler durma noktasında. Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği ise konunun hâlâ “değerlendirme aşamasında” olduğunu bildiriyor.

🧾 

BLICK’İN VURGUSU: SORUN SADECE BÜROKRASİ DEĞİL, İNSANİ BİR KRİZ

Blick gazetesi, söz konusu anlaşmazlığın yalnızca bir bürokratik mesele olmadığını, İsviçre’de yaşayan binlerce Türk kökenli genci doğrudan etkilediğini açıkça vurguluyor.

Zira Türkiye’de askerlik yapmadığı için vatandaşlıktan çıkmak zorunda kalan, seyahat edemeyen veya yüksek para cezalarıyla karşı karşıya kalan birçok genç var. Blick, bu tabloyu “devletler arası hukuki çıkmazın bireylere yüklediği ağır bir bedel” olarak tanımlıyor.

💬 

FEDERAL KONSEY RAPORUNDA AÇIK İFADE: TÜRKİYE BU KONUDA HAREKETE GEÇME İSTEĞİ GÖSTERMİYOR

İsviçre Hükümeti’nin son raporuna göre, Türkiye hâlâ bu konuda ne bir gereklilik ne de bir aciliyet görmektedir. Bu da müzakerelerin en azından kısa vadede sonuçlanma ihtimalini ortadan kaldırıyor.

📌 

SONUÇ: BİR ANLAŞMA BEKLENİRKEN, GENÇLER VATANDAŞLIKTAN VAZGEÇİYOR

Blick’in belgelerle sunduğu bu kapsamlı haber, yıllardır çözüme kavuşturulamayan bir diplomatik sorunun, bireyler açısından ne kadar yıkıcı sonuçlar doğurduğunu net şekilde ortaya koyuyor. Türkiye’de askerlik yapmadığı için vatandaşlıktan çıkan ya da cezalarla karşı karşıya kalan İsviçreli gençlerin sayısı her geçen yıl artıyor.

Bu durum, iki ülke arasında hukuki ve insani bir köprü kurulmasının aciliyetini gözler önüne seriyor.

#BLICKGAZETESİ #ASKERLİKANLAŞMASI #ÇİFTEVATANDAŞLIK #İSVİÇRETÜRKİYE





Haberin Devamını Oku

Gündem

SOLOTHURN’DA BÜYÜK HATA: 22 VERGİ BEYANNAMESİ YANLIŞLIKLA İMHA EDİLDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Solothurn Kantonu’nda, vergi beyannamelerini dijitalleştirmekle görevli bir firma, 22 serbest meslek sahibine ait belgeleri yanlışlıkla parçalayıp imha etti. Kanton özür dileyerek, belgelerin yeniden gönderilmesini istedi.

Solothurn Vergi Dairesi tarafından serbest çalışanlara gönderilen bildirim, şaşkınlık yarattı. “Lütfen vergi belgelerinizi yeniden gönderin” çağrısının nedeni, belgelerin dijitalleştirilmek üzere gönderildiği dış bir firmanın bu evrakları yanlışlıkla imha etmesi.

Yetkililerin açıklamasına göre, hata yalnızca bir gün içinde gelen 432 başvurudan 22’sini etkiledi. Tüm imha edilen beyannameler serbest meslek sahiplerine ait.

“GÜVEN SARSILDI”

İki kişilik küçük bir işletmenin temsilcisi, sürece dair şeffaflık eksikliğini eleştirdi:
“Hata olabilir, anlayışla karşılayabiliriz. Ancak belgelerimizin kimlerin elinden geçtiğini bilmiyorduk. Bu güven kaybı yaratıyor.”

FİRMA BAŞKA KANTONLARLA DA ÇALIŞIYOR

İlgili dış hizmet sağlayıcısı, diğer kantonlar ve belediyelerle de iş birliği içinde. Şu ana kadar benzer bir hata başka bir bölgede yaşanmadı. Solothurn yetkilileri, 2020’den bu yana firma ile olumlu bir iş birliği içinde olduklarını ancak bu olay sonrası kalite kontrollerin artırılacağını duyurdu.

KANTONDAN ÖZÜR VE YENİDEN GÖNDERİM ÇAĞRISI

Vergi Dairesi, mağdur olan mükelleflerden özür dileyerek belgelerin yeniden gönderilmesini talep etti. Ayrıca benzer bir olayın tekrar yaşanmaması için firmaya acil önlem alınması yönünde talimat verildi.


Haberin Devamını Oku

Gündem

KİLO VERDİREN İĞNELERDE HAYAL KIRIKLIĞI: TEDAVİ BİTİNCE KİLOLAR GERİ DÖNÜYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Zayıflama iğnesi olarak tanınan Ozempic ve benzeri ilaçların kilo kaybını sağladığı ancak tedavi bırakıldığında kiloların hızla geri döndüğü ortaya çıktı. 20 Minuten gazetesinde yayımlanan analiz, kamuoyunda büyük ilgi gören bu ilaçların uzun vadeli etkilerine dair önemli soru işaretleri doğurdu.


📌 YENİ ANALİZDEN ÇARPICI SONUÇLAR

Yeni yayımlanan uluslararası bir meta-analiz, toplamda 2.400’den fazla katılımcının dahil olduğu 11 farklı klinik çalışmayı inceledi. Buna göre:

  • Tedavinin sona ermesinden sonraki ilk 4 hafta boyunca ağırlık değişimi görülmedi.
  • Ancak 8. haftadan itibaren ciddi bir kilo artışı başladı.
  • 20. haftaya kadar kilolar hızla geri alındı ve bu artış 52. haftaya kadar sürdü.

Özellikle tedavi süresince en çok kilo kaybedenlerin, ilacı bıraktıktan sonra en fazla kilo alan grup olduğu gözlemlendi.


🧪 OZEMPIC, WEGOVY VE MOUNJARO GİBİ İLAÇLAR İNCELENDİ

İncelemeye konu olan ilaçlar arasında Semaglutid (Ozempic/Wegovy), Tirzepatid (Mounjaro) ve Naltrekson-Bupropion (Mysimba) gibi GLP-1 reseptör agonistleri yer aldı.

Bu ilaçlar, başlangıçta kan şekeri düzenleyici olarak diyabet tedavisinde geliştirilmiş olsa da, iştahı bastırıcı ve kilo kaybettirici etkileri nedeniyle obezite tedavisinde de yaygınlaştı.


⚠️ NEDEN KİLOLAR GERİ DÖNÜYOR?

Uzmanlar, ilaç bırakıldığında görülen bu jo-jo etkisini üç temel nedene bağlıyor:

  1. Hormonel Etki: İştahı baskılayan GLP-1 hormonu etkisi sona eriyor.
  2. Metabolizma: İlaçla yavaşlayan metabolizma, tedavi sonrası normale dönüyor.
  3. Davranışsal Faktörler: İlacın sağladığı motivasyon kayboluyor; birey eski alışkanlıklarına dönüyor.

💬 UZMANLAR UYARIYOR

Uzmanlar, bu tür ilaçların mucizevi bir çözüm değil, uzun vadeli bir yaşam tarzı değişikliğiyle birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca ani bırakma yerine kademeli azaltma ve davranışsal destek programları öneriliyor.


SONUÇ:

Ozempic ve benzeri zayıflama ilaçları, kısa vadeli başarı sağlasa da uzun vadede kalıcı sonuçlar için yalnızca bir araç. Kalıcı kilo kontrolü için diyet, egzersiz, psikolojik destek ve gerekirse uzun süreli tıbbi takip şart.


📍 Kaynak: 20min.ch, BMC Medicine, The Independent, DPA


Generiertes Bild
Haberin Devamını Oku

Trendler