İsviçre
Basel-Landschaft’ta okul öncesi çocukların üçte biri Almanca dil desteğine ihtiyaç duyuyor
İsviçre’nin Basel-Landschaft kantonunda yapılan kapsamlı bir değerlendirme, eğitimde fırsat eşitliği konusunda dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Bulgulara göre, okul öncesi yaş grubundaki çocukların yaklaşık üçte biri, Almanca dilinde yetersizlik gösteriyor ve dil desteğine ihtiyaç duyuyor.
Araştırma, bu durumun temel nedeninin çocuğun anadili değil, daha çok sosyo-ekonomik koşullar ve öğrenme ortamı olduğunu ortaya koyuyor.
Dil gelişiminde sosyal ve ekonomik çevre belirleyici
Blick gazetesinin aktardığı rapora göre, dil yetersizliği çoğunlukla düşük gelirli veya eğitim seviyesi düşük ailelerde daha sık görülüyor. Bu ailelerin çocukları, Almanca’yı günlük yaşamda yeterince duymadıkları ya da kullanmadıkları için, dil gelişiminde geri kalabiliyor.
Uzmanlar, evde konuşulan dilin tek başına belirleyici olmadığını, asıl farkı yaratanın çocuğun maruz kaldığı dilsel uyaranın çeşitliliği ve kalitesi olduğunu vurguluyor. Yani çocuk, hangi dili konuşursa konuşsun, çevresinde zengin bir iletişim ortamı bulunmuyorsa dil becerileri sınırlı kalabiliyor.
Erken müdahale eğitim başarısının anahtarı
Eğitim uzmanları, bu bulguların erken çocukluk döneminde sistematik dil desteğinin önemini bir kez daha gösterdiğini belirtiyor. Çünkü dil becerilerindeki eksiklikler, ilerleyen eğitim aşamalarında akademik başarıyı, sosyal uyumu ve özgüveni doğrudan etkiliyor.
Basel-Landschaft kantonu yetkilileri, araştırma sonuçlarını dikkate alarak okul öncesi dönemde dil desteğini güçlendirecek yeni önlemler üzerinde çalışıyor. Planlanan adımlar arasında, kreş ve anaokullarında daha yoğun dil gelişim programları uygulanması ve ailelerin bu süreçlere aktif katılımının artırılması bulunuyor.
Amaç: Eşit başlangıç fırsatı
Yetkililer, erken yaşta verilecek doğru desteğin, çocukların eğitim hayatına eşit koşullarda başlamasını sağlayacağını vurguluyor. Uzmanlara göre, bu tür önleyici uygulamalar yalnızca dil becerilerini geliştirmekle kalmayacak, toplumsal bütünleşmeyi ve fırsat eşitliğini de güçlendirecek.
Gündem
Zürih Havalimanı Pasaport Kontrol Salonunu Büyütüyor: Projenin Maliyeti 140 Milyon Frank
Zürih Havalimanı, her yıl artan yolcu yoğunluğuna karşı koymak için pasaport kontrol alanını kapsamlı bir şekilde genişletmeye hazırlanıyor. Havalimanının değişmeyen fiziksel kapasitesi nedeniyle özellikle tatil dönemlerinde oluşan uzun kuyruklar, yolcu memnuniyetini belirgin şekilde düşürüyordu. Yönetim şimdi bu soruna kalıcı bir çözüm sunmayı hedefliyor.
Yolcu Rekoru – Ancak Yer Aynı Kaldı
Uçakla seyahatin en popüler ulaşım biçimlerinden biri olduğu İsviçre’de trend hız kesmiyor. Sadece Ekim ayında Zürih’ten 3,2 milyon yolcu geçti; bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7’lik bir artış. Tatil dönemlerinde rekorlar kırılıyor: 5 Ekim’de 122.668 yolcuyla havalimanı tarihinin en yoğun günü yaşandı.
Buna karşın pasaport kontrol alanı 2004’teki açılışından bu yana genişletilmemişti. Sonuç: tatil sezonlarında metrelerce uzayan kuyruklar, hatta bazı günler Airside Center’a kadar taşan yoğunluk.
4500 m²’den 10.000 m²’ye
Havalimanı sözcüsü Andrea Bärwalde, mevcut 4500 metrekarelik alanın 10.000 metrekareye çıkarılacağını açıkladı. Böylece salonun büyüklüğü iki katından fazla artacak. Yolcu akışlarının — giriş, çıkış ve transfer — daha net ayrılacağı yeni bir mimari düzen planlanıyor.
Projenin toplam maliyeti 140 milyon İsviçre frangı olarak hesaplanıyor.
Yeni E-Gate’ler Geliyor
Genişleme sayesinde daha fazla elektronik pasaport kapısı (E-Gate) devreye alınacak. Bu sistemde yolcular pasaportlarını kendileri tarıyor; kimlik ve giriş bilgileri saniyeler içinde otomatik olarak kontrol ediliyor. Zürih Kantonu Emniyet görevlilerinin yer aldığı geleneksel kontrol noktalarının sayısının gelecekte nasıl değişeceği ise henüz net değil.
Yeni makineler uzun süredir kurulmuş olsa da, AB’nin “Entry-Exit System (EES)” uygulamasındaki gecikme nedeniyle kullanılmaları bu haftaya kadar ertelenmişti. EES ile AB, Schengen dışı ülke vatandaşlarının giriş-çıkışlarını dijital olarak kaydetmeyi hedefliyor. Fiziksel damgalar tarihe karışırken güvenlik standartlarının artması öngörülüyor. İsviçre vatandaşlarının seyahat prosedüründe ise herhangi bir değişiklik bulunmuyor.
Tamamlanma 2031’de
İlk inşaat çalışmaları başladı. Genişletilmiş bölümün 2029’da faaliyete geçmesi, tüm projenin ise 2031’de tamamlanması planlanıyor. Böylece özellikle klostrofobi yaşayan yolcular için daha ferah bir deneyim sunulması hedefleniyor.
Zürih Havalimanı, yükselen yolcu trafiğine ayak uydurmak için altyapısını modernleştirirken, İsviçre’nin en yoğun hava ulaşım merkezi olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor.
Gündem
Çocuk ve Gençlik Komisyonu’ndan Sosyal Medya Yasağına Ret
Bern, 20 Kasım 2025 – İsviçre Federal Çocuk ve Gençlik Komisyonu (EKKJ), çocuklara yönelik genel sosyal medya yasaklarına karşı olduğunu açıkladı. Komisyona göre bu tür yasaklar, hem çocukların hem de ebeveynlerin hareket alanını gereksiz yere daraltıyor.
Komisyon tarafından yayımlanan pozisyon belgesinde, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin yalnızca korunma hakkını değil, aynı zamanda bilgiye yaşa uygun erişim, eğitim hakkı ve dijital ortamlara katılım hakkı gibi temel özgürlükleri de güvence altına aldığı vurgulandı.
EKKJ: “Riskler kadar fırsatlar da görülmeli”
EKKJ, çocuklar ve gençlerle birlikte medya kullanımına ilişkin açık kurallar ve rehberler geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Komisyona göre tüm taraflar, sosyal medyanın risklerini tanıdığı kadar avantajlarını ve sunduğu fırsatları da değerlendirebilmeli.
Ayrıca EKKJ, büyük çevrimiçi platformların daha sıkı biçimde düzenlenmesi gerektiğini de dile getiriyor.
Kantonlarda farklı uygulamalar
Son dönemde bazı kantonlarda telefon ve sosyal medya yasakları yeniden tartışma konusu oldu.
- Nidwalden Kantonu’nda, 2025/2026 eğitim yılının başlangıcından bu yana mobil telefonlar ve diğer dijital cihazlar okullarda tamamen yasak.
- Solothurn Kantonu’nda ise yasak kararı her okulun kendi inisiyatifine bırakılıyor.
Komisyon, bu tartışmalar devam ederken çocukların dijital dünyadan tamamen uzaklaştırılmasının doğru olmadığını, bunun yerine bilinçli ve güvenli bir kullanımın teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Gündem
Aramalarda Ten Rengi Yeniden Kriter Olacak – Bakan Beat Jans Geri Adım Attı
Eylül ayında, aranan kişilere ilişkin duyurularda ten rengi bilgisinin kullanılmasının kaldırılması kararı alınmıştı. Ancak karar, güvenlik birimleri ile siyasi çevrelerden ciddi eleştiriler alınca Adalet Bakanı Beat Jans geri adım atıldığını açıkladı.
Ulusal arama veri tabanı için yeni sınıflandırma hazırlanıyor
Federal Hükümet’ten yapılan açıklamada, Federal Polis Dairesi’nin (Fedpol) kanton polis teşkilatlarıyla birlikte ten rengi bilgisini ulusal arama veri tabanına yeniden dâhil edeceği duyuruldu. Aynı zamanda kişi tanımlama kategorilerinin modernize edilerek daha güncel bir yapıya kavuşturulacağı belirtildi.
Bakan Jans, bu bilginin uygulamada zaten çok sınırlı kullanıldığına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ulusal arama sistemindeki kayıtlara baktığımızda, aranılan kişilerle ilgili duyuruların yüzde 1’inden daha azında ten rengi yer alıyor.”
Kantonlardan net talep: Bilgi kaybı kabul edilemez
Geri dönüş kararı, kasım ayı başında kantonlarla yapılan istişare toplantısının ardından alındı. Kanton polislerinin büyük çoğunluğu, ten renginin bir tanımlama unsuru olarak kullanılmaya devam edilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca mevcut tanımlama sınıflarının güncellenmesi gerektiğine de dikkat çektiler.
Jans, hedefin güvenlik birimlerinin işini kolaylaştırmak olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Amacımız veri doğruluğunu yükseltmek, böylece aramaların etkinliğini ve verimliliğini artırmak.”
Karar sonrası tartışmalar büyümüştü
Ten rengi bilgisinin eylül ayında kaldırılması, özellikle güvenlik çevrelerinden ve bazı siyasi kesimlerden sert tepki çekmişti.
SVP Ulusal Konsey Üyesi Mauro Tuena, kararı eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu karar mutlaka geri alınmalıydı. Böyle uygulamalar güvenliği riske atıyor.”
SVP’li Ulusal Konsey Üyesi Nina Fehr Düsel ise,
“Siyasi doğruculuk uğruna güvenliğin zayıflatılmasını ürkütücü buluyorum.”
diyerek tepkisini dile getirmişti.
-
Gündem11 ay önceTELEGRAM’DA ŞOK EDEN GRUPLAR: TECAVÜZ AĞLARI VE K.O. DAMLALARI
-
E-Dergi2 yıl önceİsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi2 yıl önceİsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre2 yıl önceDünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam2 yıl önceKıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem1 yıl önceERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya1 yıl önceMETA’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem1 yıl önceTÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ


