Sosyal Medya

Sağlık

Aşırı Kahve İçmenin 8 Zararı

yazar

Yayınlayan

on

  1. Kalbe Büyük Zararları Var: Aşırı kahve tüketimi kalp ritmini olumsuz etkileyebilir. Fazla kafein alımı, kalp ritim bozukluklarına yol açabilir ve kalp çarpıntısı gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Doktorlar özellikle kalp hastalarının kafein alımını sınırlamalarını öneriyorlar.
  2. Günde 3-4 Fincan Kahve Tansiyonunuzu Yükseltebilir: Düzenli olarak günde dört-beş bardak kahve içenlerde yapılan araştırmalar, kan basıncının hızla yükseldiğini gösteriyor. Yüksek miktarda kahve tüketimi tansiyonu artırabilir.
  3. Ülseriniz Varsa Dikkat Edin: Kahve, ülser gibi mide rahatsızlıklarını tetikleyebilir ve semptomların kötüleşmesine neden olabilir. Kahve midenin asit salgılamasını artırabilir.
  4. Şeker Hastaları İçin Riskli: Kafein, Tip 2 şeker hastalığı olan kişiler için risk oluşturabilir. Bazı araştırmalar, kahvenin kan şekeri seviyelerini etkileyebileceğini gösteriyor ancak bu konuda görüşler farklılık gösterebilir.
  5. Vücutta Su Kaybına Yol Açabilir: Bazı uzmanlar kahvenin vücutta su kaybına neden olabileceğini savunurken, diğerleri bu etkinin önemsiz olduğunu düşünüyorlar.
  6. Fazla Kahve Migreni Tetikleyebilir: Kahve uzun zamandır migren atağını tetikleyebileceği bilinen bir uyarıcıdır. Araştırmalar, kahvenin migreni tetikleyen etkileri olduğunu göstermektedir.
  7. Vitamin ve Mineral Kaybı: Kafein, vücudun demir ve diğer besin maddelerini emilimini engelleyebilir. Ayrıca, kalsiyumun idrarla atılmasına neden olabilir, bu da osteoporoz riskini artırabilir.
  8. Doğurganlığı Olumsuz Etkileyebilir: Fazla kafein tüketimi, kadınların doğurganlık oranlarını azaltabilir. Ayrıca, hamilelik sırasında yüksek miktarda kafein tüketimi bebeğe zarar verebilir.

Kahve keyifli bir içecek olabilir ancak tüketim miktarınızı dikkatlice kontrol etmek sağlığınız için önemlidir.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsviçre

Freiburg’dan Adamın Kürtaj Davasında Federal Mahkeme Kararını Verdi

yazar

Yayınlayan

on

By

Freiburg, İsviçre – Freiburg’dan bir adam, eski partnerinin hamileliğinin 15. haftasında gerçekleştirdiği kürtaj nedeniyle yasal yollara başvurdu. Federal Mahkeme, adamın başvurusunu reddetti ve 3000 frank mahkeme masraflarını kendisinin karşılamasına hükmetti.

2022 yılında, Freiburg’lu bir adam, eski kız arkadaşının hamileliğinin 12. haftasından sonra kürtaj yaptığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Adam, kadını basit yaralama, tehdit ve diğer suçlamalarla yargılanması için savcılığa başvurdu. Freiburg Savcılığı, davayı inceledi ancak sonuçsuz bıraktı.

İsviçre Ceza Kanunu’na göre, hamileliğin 12. haftasından sonra gerçekleştirilen kürtajlar genel olarak yasadışıdır. Ancak, anne adayının sağlık durumu ciddi şekilde risk altında olduğunda veya diğer yasal istisnalar söz konusu olduğunda bu yasa uygulanmayabilir. Federal Mahkeme, kadının gerçekleştirdiği kürtajın “şiddetli ruhsal ve fiziksel sıkıntı” gibi sağlık gerekçeleriyle yapıldığını belirtti ve bu nedenle yasadışılık teşkil etmediğine hükmetti.

Mahkeme, adamın hukuki olarak mağdur sayılabilmesi için gerekli şartları taşımadığını ve yasalar gereği mağdur olarak kabul edilebilmek için bireylerin hukuki kişiliğe sahip olması gerektiğini tespit etti. Bu durumun henüz doğmamış bir çocuk için geçerli olmadığı vurgulandı.

Sonuç olarak, Federal Mahkeme, davanın reddedilmesine ve mahkeme masraflarının adam tarafından karşılanmasına karar verdi. Bu karar, İsviçre’deki kürtaj yasalarının bireysel haklar ve etik meseleler üzerindeki etkilerini bir kez daha gündeme taşıdı.

Haberin Devamını Oku

Sağlık

Araştırma: Doğum Kontrol Hapı Kadınları Daha Bencil ve Soğuk Yapıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

Trier ve Konstanz Üniversitelerinden araştırmacılar, doğum kontrol hapının kadınların sosyal davranışlarını etkileyebileceğine dair bulgular elde etti. Araştırmaya göre, hormonel doğum kontrol yöntemleri kullanmayan kadınlar, daha empatik ve paylaşımcı davranışlar sergiliyor.

83 Kadınla Yapılan Deneyler

Araştırma kapsamında, 83 kadının katıldığı deneyler gerçekleştirildi. Katılımcıların bir kısmı doğum kontrol hapı kullanırken, diğer kısmı ya farklı hormonel yöntemler kullanıyor ya da hiçbir hormonel yöntem kullanmıyordu. Bir oyunda, katılımcıların başka bir kişiye güvenip güvenmediklerine ve onlara para verip vermeyeceklerine karar vermeleri istendi. Sonuçlar, hormonel doğum kontrol yöntemleri kullanmayan kadınların, doğum kontrol hapı kullananlara göre daha fazla paylaşımcı olduğunu gösterdi. Başka bir testte ise, hormonel doğum kontrol kullanmayan kadınlar daha prososyal davranışlar sergiledi.

Duygusal Tepkilerde Farklılık

İkinci testte, katılımcılara farklı duygusal durumları gösteren fotoğraflar sunuldu. Her iki grup da duyguları tanımakta eşit derecede başarılıydı. Ancak, doğum kontrol hapı kullanmayan kadınlar, duyguları daha güçlü bir şekilde hissettiklerini belirtti. Araştırmacılar, bu farklılıkların sebebi olarak, doğum kontrol hapının yarattığı hormonel değişimleri gösteriyor.

Sadece Bir Etken

“Tüm diğer etkenleri dışlamaya çalışmamıza rağmen, bu farklılıkların sadece doğum kontrol hapı kullanımından kaynaklandığını kesin olarak söylemek zor,” diyor Trier Üniversitesi’nden bilim insanı Bernadette von Dawans. Uzmanlara göre, kadın döngüsü sırasında da doğum kontrol hapında bulunan hormonlar üretiliyor. Araştırmacılar, şu anda devam eden bir çalışmada bu döngü fazlarını ve sosyal davranışları daha detaylı incelemeyi planlıyor.


Bağlantılar

#DoğumKontrolHapı #SosyalDavranış #HormonelDeğişim #Empati #PaylaşımcıDavranış #TrierÜniversitesi #KonstanzÜniversitesi #Araştırma #Bilim #KadınSağlığı

Haberin Devamını Oku

İsviçre

Çernobil’in Etkileri: Basel Laboratuvarı Türk Baharatları ve Çayında Radyasyon Tespit Etti

yazar

Yayınlayan

on

By

Basel-Stadt Kanton Laboratuvarı, Türkiye’den ithal edilen çeşitli baharat ve çay örneklerinde radyoaktivite tespit etti. Perşembe günü yapılan açıklamada, bu bulguların 1986 yılında meydana gelen Çernobil nükleer felaketinin kalıcı etkileri olduğu belirtildi.

Laboratuvar, Türkiye`den ithal edilen toplam 25 gıda örneğini inceleyerek Sezyum-137 gibi radyoaktif izotopları araştırdı. Bu incelemeler sonucunda, 9 örnekte radyoaktif izlere rastlandı. En yüksek radyoaktivite düzeyi ise bir siyah çay örneğinde tespit edildi. Ancak, bu değerlerin Çernobil Yönetmeliği’nde belirlenen maksimum sınırların oldukça altında olduğu vurgulandı.

İşte Labaratuvarın Bildirim Yazısı:

Basel Kanton Laboratuvarı alttaki metni bildirdi:

Çernobil Kazasının İzleri Türkiye’den Gelen Gıda İthalatında Hala Mevcut

Reaktör kazaları (özellikle Çernobil) ve atom bombası testlerinden kaynaklanan radyosezyum ve radyostrontiyum, uzun yarı ömürleri olan 30 yıl nedeniyle çevrede kalmaya devam etmektedir. Çernobil kazasının ardından meydana gelen radyoaktif serpinti Türkiye’de de etkisini göstermiştir. Türkiye aynı zamanda büyük bir çay üretim bölgesidir ve çay bitkisi gibi bazı bitkiler, yüksek miktarda radyonüklid absorbe edebilmektedir.

Basel-Stadt Kantonunda Türkiye’den ithal edilen 25 gıda ürünü üzerinde yapılan incelemelerde 134Cs, 137Cs ve 90Sr izleri araştırılmıştır. Bu ürünlerin 21’i baharat ve baharat karışımları, 4’ü ise çaydan oluşmaktadır.

İncelemelerde 134Cs hiçbir örnekte tespit edilmemiştir. Ancak, 25 örneğin 9’unda 137Cs tespit edilmiştir. En yüksek konsantrasyon, bir siyah çay örneğinde 23.3 ± 1.2 Bq/kg olarak bulunmuş ve bu değer, Çernobil Yönetmeliği’ne göre belirlenen 600 Bq/kg’lık sınırın oldukça altında kalmıştır.

Beş örnekten ikisinde, 137Cs ile birlikte 90Sr tespit edilmiştir. En yüksek 137Cs içeriğine sahip olan siyah çay örneğinde, 9.6 ± 3.9 Bq/kg 90Sr bulunmuştur.

İncelenen 25 örnekten 9’unun etiketlemeleri yeterli bulunmamıştır. Etiketleme hataları arasında okunabilirlik sorunları ve besin değerleri beyanının eksikliği yer almaktadır. Bu dokuz örnek, ithalatçıların sorumlu oldukları yetkili makamlara iletilmiştir.

Çernobil kazasının etkileri, günümüzde hala Doğu Avrupa’dan gelen gıda ürünlerinde izlenebilmektedir. Radyasyon ölçümlerindeki uzmanlığın devamını sağlamak amacıyla, izleme çalışmaları sürdürülecektir. Bu uzmanlık, olası bir radyolojik acil durumda İsviçre’de gıda güvenliğini sağlamak için gereklidir.

Labaratuvarın orijinal bildirimi : TIKLA

#Çernobil #Radyoaktivite #TürkÇayı #TürkBaharatları #Sezyum137 #BaselLaboratuvarı #GıdaGüvenliği #RadyoaktifFallout #NükleerFelaket #ÇevreSağlığı #Haber #sondakika #isviçrehaberleri

Haberin Devamını Oku

Trendler