Sosyal Medya

Dünya

AMERİKA VE İSVİÇRE’DE DATING KÜLTÜRÜ KARŞILAŞTIRMASI: HEDİYELER Mİ, DUYGULAR MI?

yazar

Yayınlayan

on

Özet:
Amerika’da kadınlar, dating sürecinde sıklıkla maddi avantajlar talep ederken, İsviçre’de kadınlar için duygusal bağların ve kişisel ilişkilerin önemi ön planda. Uzmanlar, maddi beklentilerin romantizmi ve ilişki dinamiklerini nasıl etkilediğini değerlendiriyor.


Amerika’da Maddi Beklentiler Öne Çıkıyor
Amerika’da dating kültürü, sosyal medyada sıkça yer bulan videolarla da gözler önüne serildiği gibi, çoğunlukla maddi talepler üzerine kurulu bir yapı sergiliyor. Birçok kadın, dating sırasında lüks bir yemek, pahalı bir hediye ya da özel bir tatil gibi avantajları, harcadıkları zamanın bir karşılığı olarak değerlendiriyor. Bu durum, yalnızca bireylerin ilişkilerinde değil, aynı zamanda toplumda maddi odaklı bir ilişki anlayışının yayılmasına yol açıyor.

Psikoterapist ve seksolog Dania Schiftan’a göre, bu kültürel eğilim, ilişkilerde otantik bağların oluşmasını zorlaştırıyor. Maddi beklentiler, karşılıklı güveni ve romantizmi zedeleyebilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.

İsviçre’de Duygusal Bağlar Öncelikli
İsviçre’de ise dating sürecinde maddi avantajlardan çok, duygusal bağlara ve kişisel tanışıklığa önem veriliyor. 20 Minuten gazetesinin yaptığı bir ankette, İsviçreli kadınların büyük bir kısmının, ilişkide samimiyeti ve duygusal bağlantıları öncelik olarak gördüğü ortaya kondu.

Ankete katılan Alessia, dating sürecindeki tutumunu şu şekilde özetliyor:
“Bir erkeğin ilk yemeği ödemesi hoş olabilir, ancak bir sonraki buluşmada ben ödeme yapmayı tercih ederim.”

Bir diğer katılımcı Celine ise, “Maddi hediyelerden çok kişisel bağlantılar benim için daha önemli. Karşımdaki kişiyle duygusal bir bağ kurmak her şeyden değerli,” diyerek duygusal önceliklerini vurguladı.

Uzmanların Görüşü: Maddi Beklentiler ve Romantizmin Geleceği
Love Coach Sandy Kaufmann, maddi beklentilerin romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini değerlendirirken, şu uyarıda bulundu:
“Kimse yalnızca finansal durumu nedeniyle sevilmek istemez. Lüks hediyeler ve pahalı jestler kısa vadede etkileyici olabilir, ancak derin ve uzun vadeli bir bağ kurmanın temeli olamaz.”

Kaufmann, romantizmin maddi odaklı taleplerle zarar görebileceğini belirtti. Ona göre, romantizm, küçük ve anlamlı jestlerle, kişilerin birbirlerine verdikleri değerle şekillenir:
“Romantizm, lüks bir hediyeyle değil, karşı tarafın özel hissetmesini sağlayan samimi davranışlarla ortaya çıkar.”

Dania Schiftan ise, maddi beklentilerin ilişkilerde otantik davranışları kısıtladığını ve bireylerin finansal yükler nedeniyle duygusal olarak kendilerini geri çekebileceğini ifade etti. Bu durumun, özellikle erkekler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu söyledi.


Maddi Beklentiler Erkekler Üzerinde Baskı Oluşturuyor
Kaufmann’ın dating koçluğu deneyimlerinde sıkça karşılaştığı bir durum, erkeklerin üzerindeki finansal beklenti baskısı. Erkekler, ilişkide finansal statülerini sürekli kanıtlamaları gerektiğini düşünerek büyük bir stres altına giriyorlar.

Schiftan, bazı erkeklerin partnerlerine lüks hediyeler vererek toplumda “başarılı” ve “zengin” görünme çabasına dikkat çekiyor:
“Bu durum, kadınları adeta birer ödül gibi konumlandırıyor. Partnerler arasında eşitlik ve saygı temelli bir ilişki kurmak yerine, maddi unsurlar ön planda tutuluyor.”


Maddi Beklentilerin Kökeni: Güvenlik İhtiyacı
Kaufmann, özellikle Amerika’daki maddi beklentilerin temelinde güvenlik arayışının olduğunu belirtiyor. Maddi durumu iyi olan bir partner, genellikle finansal güvenlik ve sorumluluk sahibi biri olarak algılanıyor. Ancak bu algının, uzun vadede sağlıklı bir ilişkinin göstergesi olmadığını vurguluyor.

“Büyük harcamalar ya da lüks jestler, yalnızca kısa vadeli bir izlenim bırakabilir. Ancak ilişkinin temeli, duygusal uyum ve karşılıklı anlayış üzerine kurulmalıdır,” diyor Kaufmann.


İsviçre ve Amerika’nın Dating Kültürü Arasındaki Farklar
Amerika’da kadınların dating sırasında maddi avantajlar talep etmesi ve bu avantajların ilişkiyi şekillendirmesi, hem erkekler hem de kadınlar üzerinde farklı baskılar yaratıyor. İsviçre’de ise ilişkilerin daha eşitlikçi ve duygusal bağlarla şekillendiği gözlemleniyor.

Uzmanlar, sağlıklı bir ilişkinin temelinin, maddi kazançlar yerine karşılıklı saygı, duygusal bağ ve otantik bir iletişim üzerine kurulması gerektiğini vurguluyor.


Sonuç:
Amerika ve İsviçre’nin dating kültürleri, ilişkilere bakış açısındaki temel farklılıkları ortaya koyuyor. Maddi beklentiler, kısa vadede etkileyici görünse de, romantizmi ve ilişki dinamiklerini olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlara göre, gerçek aşk ve uzun süreli bir ilişki, maddi kazançların ötesinde, duygusal bağlarla ve karşılıklı anlayışla mümkün.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İSVİÇRE, ABD YAPAY ZEKA ÇİPLERİNE ERİŞİM İÇİN LOBİ YAPIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, Amerikan yapay zeka (YZ) çiplerine tam erişim sağlamak amacıyla lobi faaliyetleri için 500.000 Frank’a kadar bütçe ayırdı.

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (Seco), bu amaçla ABD’de ihracat kontrolleri konusunda uzmanlaşmış Akin Gump Strauss Hauer & Feld adlı hukuk firmasına yetki verdi. Edinilen bilgilere göre bu görev, acil ihtiyaç gerekçesiyle doğrudan atama yoluyla yapıldı.

Seco’nun ABD hükümetine yazdığı resmi bir mektupta, İsviçre’nin çip erişiminde daha iyi bir konumda olması gerektiği vurgulandı.

İsviçre’de YZ Çiplerine Olan Talep Artıyor

İsviçre’de yapay zeka çipleri, üniversitelerdeki akademik araştırmalarda ve özel sektörde yoğun olarak kullanılıyor. Ancak ABD, Donald Trump’ın başkanlık döneminden önce aldığı bir kararla, bazı ülkelerin bu çiplere sınırsız erişimini kısıtlamıştı. İsviçre de bu “öncelikli ve güvenilir ortaklar” listesinden çıkarılmıştı.

Şimdi İsviçre, bilimsel araştırmaların ve teknoloji şirketlerinin zarar görmemesi için ABD ile yeniden anlaşma zemini arıyor.

Haberin Devamını Oku

Dünya

TRUMP’IN GÜMRÜK VERGİLERİ TEPKİ TOPLUYOR: McDONALD’S İSVİÇRE’DE NASIL YANIT VERİYOR?

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Güncelleme tarihi: 8 Nisan 2025
✍️ Hazırlayan: Cemil Baysal

ABD eski Başkanı ve Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın yeniden uygulamaya koyduğu gümrük tarifeleri, Avrupa’da Amerikan ürünlerine karşı tepkilere neden oluyor. İsviçre’de faaliyet gösteren McDonald’s ise bu durumun satışları nasıl etkileyeceğiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

BOYKOT SESLERİ YÜKSELİYOR MU?

Geçtiğimiz aylarda Kanada’da bir kafe, Americano kahvesinin ismini “Canadiano” olarak değiştirmişti. Benzer tepkilerin İsviçre’ye sıçraması ihtimali göz ardı edilmiyor. Özellikle sosyal medyada “Big Mac boykotu” gibi ifadeler yer almaya başladı.

Bu konuyla ilgili olarak McDonald’s İsviçre CEO’su Lara Skripitsky, firmanın Zürih’te düzenlenen yıllık basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Skripitsky, “Restoranlarımız şu an çok yoğun, işler iyi gidiyor,” diyerek genel durumun olumlu olduğunu belirtti. Ancak Trump’ın uluslararası tutumunun bir tehdit unsuru olabileceğini de kabul etti.

İsviçre’de son dönemde iki olay yaşandı: Sirnach TG’de bir müşteri yüksek sesle tepki gösterdi, Biel BE’de ise bir McDonald’s şubesinin duvarına boykot çağrısı içeren bir graffiti yazıldı.

FRANSA’DA %57’Sİ BOYKOTA HAZIR

McDonald’s İsviçre henüz büyük bir boykot etkisi görmemiş olsa da, örneğin Fransa’da yapılan bir ankette halkın %57’si ABD ürünlerini boykot etmeye hazır olduğunu belirtti. Ayrıca, Goeuropean.org gibi siteler Amerikan markalarının Avrupa alternatiflerini listeliyor.

YERLİ ÜRETİME AĞIRLIK VERİYORLAR

Lara Skripitsky, McDonald’s’ın İsviçre pazarına olan bağlılığını vurguladı. Şirket 1976’dan bu yana ülkede faaliyet gösteriyor ve şu anda 183 şubesi bulunuyor. Bunların %93’ü bağımsız işletmeciler tarafından yönetiliyor.

Malzeme tedarikinde de İsviçreli çiftçilere öncelik veriliyor. 6.400 yerel tarım işletmesi süt, et, buğday, salata ve domates gibi ürünleri tedarik ediyor. 2024 yılında toplam 235 milyon Frank’lık alışverişin %85’i yerli firmalardan yapıldı. Şirketin İsviçre’de 8.300 çalışanı bulunuyor.

FİYATLAR SABİT, OYUNCAKLAR GERİ DÖNDÜ

McDonald’s, ekonomik zorluklara rağmen fiyatlarını korumayı sürdürüyor. “Big Bang Menüsü” şu anda 9.50 Frank’tan satılırken, çocuk menüsü “Happy Meal” 20 yıl önceki fiyatı olan 6.90 Frank’ta sabit tutuluyor.

Happy Meal’de bir başka değişiklik ise oyuncaklar. Sürdürülebilirlik amacıyla bir süreliğine karton oyuncaklara geçilmişti. Ancak müşteri talebi doğrultusunda plastik figürler geri döndü. Şu anda popüler video oyunu Minecraft karakterleri menülerle birlikte veriliyor.

YATIRIMLAR SÜRÜYOR

McDonald’s, 2025 yılında da büyümeye devam etmeyi hedefliyor. Beş yeni şube açılması planlanırken, 2024-2026 yılları arasında toplamda 250 milyon Frank’lık yatırım yapılması bekleniyor. Şirket, İsviçre’nin en büyük restoran zinciri konumunu koruyor.


Haberin Devamını Oku

Avrupa

NEDEN BİRÇOK PASAPORT AYNI RENKTE?

yazar

Yayınlayan

on

By

Pasaportlar sadece seyahat belgesi değil, aynı zamanda politik ve kültürel semboller! ✈️🌐 İşte renklerin ardındaki anlamlar:

🔵 Mavi84 ülke
En popüler renk! ABD, Mercosur ülkeleri, Karayipler… 🌊
➡️ “Yeni Dünya” simgesi

🔴 KırmızıAvrupa & Komünist ülkeler
AB ülkeleri, Türkiye, Çin, Rusya 🇨🇭
➡️ Estetik tercih + siyasi bağlam

🟢 Yeşilİslam ülkeleri & Batı Afrika
Peygamberin favori rengi 🌙
➡️ İnanç ve bölgesel aidiyet

SiyahNadir ama güçlü
Sadece 7 ülke! Yeni Zelanda 🇳🇿, Malawi, Kongo vs.
➡️ Maori kültürüne gönderme, prestij

🇯🇵 Japonya: Renge göre süre!
🔴 10 yıl – 🔵 5 yıl
➡️ Akıllı sistem!

📏 Koyu tonlar neden yaygın?
🧳 Dayanıklılık, 🧼 Temizlik, 👑 Ciddiyet!
Gold baskı + doku = Resmi görünüm ✅

📌 Her pasaport bir tasarım hikâyesi ve diplomatik mesajdır. Sadece seyahat değil, cep boyutunda dünya siyaseti taşırız! 🌍🖐️

Haberin Devamını Oku

Trendler