Gündem
İSVİÇRE’DEDE FABRİKALARDA ÇALIŞACAK SANAYİ İŞCİSİ BULMAK ZORLAŞIYOR
İşten Çıkarmalar, Kısa Çalışma, Fabrikaların Yurtdışına Kayması: Son dönemde İsviçre sanayisinden peş peşe olumsuz haberler gelmeye başladı. Sanayi sektörü gerçekten bitiyor mu? Uzmanlar bu soruya yanıt veriyor.
Haber: Cemil Baysal
İsviçre sanayi sektörü, son dönemde sıkıntılarla boğuşuyor. İşten çıkarmalar, kısa çalışma uygulamaları ve üretimin yurtdışına kayması gibi gelişmeler, sektörde yaşanan krizi gözler önüne seriyor. Peki, İsviçre sanayisi gerçekten yok olma tehlikesiyle mi karşı karşıya? Uzmanlar bu soruya yanıt arıyor.
Stahl Gerlafingen: Sanayinin Çöküşünün Bir İşareti Mi?
İsviçre’nin önde gelen çelik üreticilerinden Stahl Gerlafingen, yakın zamanda 120 çalışanını işten çıkardı ve kalan 500 çalışanını kısa çalışmaya geçirdi. Bu gelişme, İsviçre’deki sanayi sektörünün daralmasının en son ve en çarpıcı örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak Stahl Gerlafingen, bu kriz dalgasında yalnız değil.
Sanayi Devi Şirketlerde Kriz Sinyalleri
Sanayi sektöründeki zorluklar sadece Stahl Gerlafingen ile sınırlı kalmıyor. Bern merkezli Schaerer Medical, iflasın eşiğine gelirken, Swiss Steel ciddi değer kayıpları yaşıyor. Aynı şekilde, Thurgau merkezli Stadler Rail, İsviçre’deki üretim siparişlerini İspanya’ya kaydırma kararı aldı. Bu adımlar, İsviçre sanayisinin köklü şirketlerinde bile üretimin yurtdışına kaymasının arttığını gösteriyor.
Sanayisizleşme Gerçekten Yaşanıyor Mu?
İsviçre’de bir “deindustrialisierung” (sanayisizleşme) sürecinin yaşanıp yaşanmadığı sorusu, uzmanlar arasında tartışmalı. Basel Üniversitesi’nden emekli iş gücü ve sanayi ekonomisi profesörü George Sheldon, sanayisizleşmenin 1970’lerden beri tüm gelişmiş ülkelerde gözlemlenen bir süreç olduğunu belirtiyor. Ancak Sheldon’a göre, İsviçre, İngiltere gibi ülkelerle karşılaştırıldığında daha az etkilenmiş durumda. Yani İsviçre’de tam anlamıyla bir sanayisizleşmeden söz etmek mümkün değil.
Verimlilik Sanayide İşgücünü Azaltıyor
İsviçre sanayi sektöründeki işgücü azalmasının bir diğer önemli nedeni de teknolojik gelişmelerin sağladığı verimlilik artışı. St. Gallen Üniversitesi’nden profesör Thomas Friedli, sanayide artan verimlilik sayesinde aynı üretimin daha az işçi ile yapılabildiğini belirtiyor. Friedli, tarım sektöründe yaşanan benzer sürecin sanayide de devam ettiğini, bu nedenle işgücüne olan talebin azalmasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
Sanayi Hala Önemli Bir Güç Mü?
Her ne kadar verimlilik artışı ve üretimin yurtdışına kayması gündemde olsa da, İsviçre sanayisi hala ekonominin önemli bir ayağı. Sanayi sektörü, her seviyeden işçiye istihdam sağlamakta ve düşük nitelikli işlerden yüksek vasıflı pozisyonlara kadar geniş bir yelpazede çalışma imkanı sunuyor. Profesör Friedli, sanayinin toplumsal değerini vurgulayarak, sektörün ulusal bağımsızlık açısından da kritik olduğunu dile getiriyor.
Üretim Neden Yurtdışına Kayıyor?
İsviçre’de üretim maliyetlerinin yüksekliği, fabrikaların yurtdışına taşınmasındaki en büyük etkenlerden biri. Özellikle İsviçre’nin ikonik çikolata markalarından Toblerone, üretimini Slovakya’ya kaydırırken, aynı trend Lindt ve Kambly gibi devlerde de görülüyor. Bu şirketler, daha düşük maliyetli ülkelerde üretim yapmayı tercih ediyor.
İsviçre Sanayisinin Geleceği
Sanayi sektöründeki bu dönüşüm, İsviçre’nin gelecekte daha çok yüksek kaliteli üretim ve teknolojiye dayalı sanayi kollarında güçlü kalacağını gösteriyor. Ancak düşük maliyetli üretim işlerinin yurtdışına kaymasıyla birlikte sanayi işçilerine olan talep düşmeye devam edecek. Uzmanlar, bu sürecin İsviçre’nin küresel iş bölümündeki rolünü yeniden şekillendireceğini, ancak tamamen sanayisizleşme riskinin olmadığını belirtiyor.
Sanayi sektörü, İsviçre ekonomisinin köklü bir parçası olmayı sürdürüyor. Ancak bu süreç, yeni teknolojilere uyum sağlama ve küresel ekonomideki gelişmelerle paralel ilerleme gerektiriyor. İsviçre sanayisinin geleceği, uluslararası iş bölümü ve üretim maliyetlerine bağlı olarak şekillenecek.
#İsviçreSanayi #Sanayisizleşme #İştenÇıkarmalar #İsviçreEkonomisi #KüreselEkonomi #ÜretimYurtdışınaKayıyor #SanayiKrizi #Verimlilik #İşGücü #EkonomikDönüşüm #Sanayiİstihdam #İsvicre #Luzern #isviçrehaberleri #schweiz #suisse #svizzera #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isviçredehayat #isviçredetürkler #İsviçreninsesi
Gündem
BUZDOLABI, YAŞAM STANDARTLARININ GÖSTERGESİ OLARAK KABUL EDİLİYOR
Radboud Üniversitesi’nden Rutger Schilpzand ve Jeroen Smits’in yaptığı bir araştırma, insanların iç mekanlarının bir ülkenin gelişim düzeyini ortaya koyduğunu gösteriyor. Araştırma, sadece gelir, sağlık veya eğitim gibi parametrelere odaklanmanın, tam bir tablo sunmadığını vurguluyor. “Bu nedenle, hanelerin maddi zenginliğinin nasıl geliştiğini ilk kez izliyoruz,” diyen Schilpzand, bu artışı “domestic transition” (ev içi dönüşüm) olarak adlandırıyor. Detaylar, “Journal of International Development” dergisinde yer alıyor.
Kadınlar İçin İş Yükü Azalıyor
Analiz, bu dönüşümün şehirlerde daha erken başladığını ve kırsal alanlara göre daha hızlı ilerlediğini ortaya koyuyor. Ekonomik olarak daha iyi gelişim gösteren ve yüksek eğitim seviyesine sahip ülkelerde, ev aletlerine geçiş de daha hızlı gerçekleşiyor. Ayrıca, çalışan nüfus açısından çocuklar ile yaşlılar arasındaki daha uygun oran da avantaj sağlıyor.
1960’tan önce, zengin ülkelerde bile sadece birkaç hanelin buzdolabı, televizyon veya çamaşır makinesine sahip olduğu görülüyor. Yaklaşık 15 yıl içinde bu cihazlar çoğu insanın evine girmişti. Smits’e göre, bu cihazlar, finansal imkanı olan her yerde edinilmektedir. Kadınlar için, bu cihazlar anında iş yükünün azalmasını sağlamakta ve daha üretken zaman geçirebilecekleri alanlar yaratmaktadır.
Çin ve Meksika Dönüşümü Tamamlıyor
Araştırmacılar, bu dönüşümün gelişmekte olan ülkelerde Batı dünyasındaki benzer bir modele uyup uymadığını da incelemek istedi. Bu model, yavaş bir başlangıç ve ardından belirli bir ürünün kitlesel benimsenmesine doğru hızlı bir sprint izliyordu. Araştırma, 88 düşük ve orta gelirli ülkedeki 1.342 bölgedeki televizyon ve buzdolabı sahipliğini inceledi.
Sonuçlar, dönüşümün Batı ülkelerindeki modele çok benzer bir şekilde ilerlediğini gösterdi. Ancak, ülkeler arasında ve içinde değişim hızı ve aşaması açısından önemli farklılıklar gözlemlendi. Çin ve Meksika bu dönüşümü büyük ölçüde tamamlamışken, Sahra Altı Afrika’nın kırsal bölgelerinde bu gelişim henüz başlamamış durumda. Schilpzand, “Burada önce temel ihtiyaçlar, yani gıda, giysi ve barınma karşılanmalıdır; insanlar bu ihtiyaçları karşılamadan buzdolabı satın almayı düşünemezler,” şeklinde değerlendirmede bulundu.
#YaşamStandartları #Buzdolabı #MaddiZenginlik #EvİçiDönüşüm #KadınHakları #GelişenÜlkeler
Gündem
İSVİÇRE, MART AYINA KADAR DOKUZ GEÇİCİ SIĞINMACI MERKEZİNİ KAPATMA KARARI ALDI
İsviçre, federal düzeyde dokuz geçici sığınmacı merkezini kapatma kararı aldı. Bu kapatmalar, toplamda 1,735 yerleştirme kapasitesine sahip merkezlerin kapanmasıyla gerçekleşecek. İlgili makamlar, bu durumun yıllık 40 milyon İsviçre frangı tasarruf sağlamasını bekliyor.
Devlet Göç Sekreterliği (SEM) tarafından yapılan açıklamaya göre, kapanmaların nedeni, bu yılın sonbahar aylarında beklenenden daha düşük sayıda iltica talebi olması. SEM’in verilerine göre, Ağustos ayında geçen yıla göre başvuru sayısında %23’lük bir düşüş yaşandı; Eylül ayında ise bu oran %40’a kadar çıktı.
Şu an itibarıyla, Federal Sığınma Merkezleri (BAZ) genel olarak %51 kapasiteyle çalışmakta. Ayrıca, Batı Avrupa’ya giden göç yollarındaki durum, önümüzdeki aylarda ani bir artış olacağını göstermiyor.
Kapatmaların, 2025 yılının Ocak ayının sonundan itibaren başlayacağı belirtiliyor. Bu süreçte, SEM’e bağlı yaklaşık 200 çalışanın da etkilenmesi bekleniyor; bu kişilerin ne kadarının başka merkezlerde çalışmaya devam edeceği ise henüz belirsiz.
Kapatılacak merkezler arasında Zürih, Dübendorf, Eigenthal, Bremgarten, Allschwil, Steckborn, Beringen, Bure ve Plan-les-Ouates gibi şehirler bulunuyor. Mart ayından itibaren, SEM’in kullanımında toplamda 7,000 sığınma yeri kalacak. Ancak, ani bir başvuru artışı durumunda, ihtiyaç doğrultusunda bu sayının artırılabileceği ve durumu sürekli olarak izledikleri ifade edildi.
#İsviçre #Sığınma #Göç #Haber #Kapatma #Ekonomi #Devlet #Sığınmacı #Duyuru #Hükümet #Mülteci #İnsanHakları #İsviçre #İsvicre #Luzern #isviçrehaberleri #schweiz #suisse #svizzera #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isviçredehayat #isviçredetürkler #İsviçreninsesi
Gündem
DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ? HABER OKUMA ALIŞKANLIKLARI DÜŞÜYOR
Son yıllarda haber okuma alışkanlıkları, demokrasiyi tehdit eden bir düşüş yaşıyor. Özellikle genç yetişkinler, günde yalnızca birkaç dakika haberle ilgileniyor. Bu durum, siyasi ilgi ve hükümete duyulan güvenin azalmasına yol açıyor. “Haber Yetersizliği” olarak adlandırılan bu sorun, demokrasinin geleceği için kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor.
Zürih Üniversitesi Kamu ve Toplum Araştırma Merkezi (Fög) tarafından yayımlanan “Medya Kalitesi 2022” raporuna göre, düzenli olarak haber okuma oranı hızla azalıyor. Genç bireyler, güncel olayları takip etmede oldukça geri kalmış durumda. Yapılan araştırmalara göre, gençlerin akıllı telefonlarını haber okumak için günde ortalama yalnızca yedi dakika kullandığı görülüyor. Bu düşük oran, 2022 yılında İsviçre nüfusunun %38’inin “Haber Yetersizliği” yaşamasına yol açıyor.
Bu durum, gençlerin siyasi katılımlarını olumsuz etkiliyor. Geleneksel medya araçlarını (gazeteler, radyo, televizyon) düzenli olarak kullanan bireylerin siyasi katılım oranı %70 iken, haber tüketiminde yetersiz kalanların oranı yalnızca %30 seviyesinde kalıyor.
İlgi Düşüyor, Ödeme İsteği Azalıyor
Haber ilgisinin azaldığı İsviçre’de, 2022 yılında katılımcıların sadece %50’si haberlere büyük ilgi duyduğunu ifade ederken, çevrimiçi haberler için ödeme yapma isteği %18 gibi düşük bir seviyede kalmış durumda. Uzmanlar, bu olumsuz eğilimi durdurmak için eğitim kurumlarında daha fazla medya okuryazarlığı sağlanması ve medya ile bilim arasında işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, gazeteciliğin finansmanı için yeni politikaların oluşturulması da hayati önem taşıyor.
SRG ve Özel Medyalar Arasındaki İşbirliği Önemli
SRG (İsviçre Radyo ve Televizyonu) kullanıcılarının %61’i özel medya içeriklerini de takip ediyor. Ancak SRG yayınlarını izlemeyenlerin oranı %38. Fög, kamu ve özel medya arasında daha fazla işbirliği yapılmasını öneriyor. Bu işbirliği, dijital platformların çevrimiçi reklam gelirlerinin büyük kısmını almasından dolayı önemli bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Buna rağmen, haber medyası her geçen gün daha az insana ulaşmakta. “Haber Yetersizliği” yaşayanların oranı %46’ya yükselmiş durumda. Medya kalitesi genel olarak iyi olsa da, erişim sorunları dikkat çekiyor. Mali sıkıntılar nedeniyle yerel haberlerde içeriklerin tekrar edilmesi de çeşitlilik kaybına yol açıyor.
En Kaliteli Yayınlar: SRF’nin Başarısı
Fög, SRF’nin radyo ve televizyon programlarına 10 üzerinden sırasıyla 7,7 ve 7,5 puan vererek en yüksek kalitede içerik sunduğunu belirtiyor. “Echo der Zeit” 8,1 puanla birinci sırada, “Rendez-vous” ise 7,9 puanla ikinci sırada yer alıyor. Özel televizyonlar ve çevrimiçi abonelik gazeteleri ise 6,4 puanla aynı seviyeye sahip.
Online gazetecilikte ücretli kullanıcı bulmak ise oldukça zor. Araştırmaya katılanların %57’si herhangi bir ücret ödemek istemediklerini belirtirken, %35’i ayda 10 franktan az bir ödeme yapmaya razı olduğunu ifade ediyor.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Fög, en çok güvenilen haber kaynaklarının SRG yayınları olduğunu belirtirken, Le Temps ve NZZ de sırasıyla takip ediyor. Medya yıllığı, 2010 yılından beri yayımlanıyor ve Fög’ye göre, medya kalitesini tartışmaya açarak toplumsal bilgilendirme üzerindeki etkisini artırmayı hedefliyor.
#Demokrasi #Haber #İlgi #Medya #Gençler #SiyasiKatılım #İsviçre #İsvicre #Luzern #isviçrehaberleri #schweiz #suisse #svizzera #schweiztürkei #isviçretürkiye #switzerland #Швейцарія #Szwajcaria #Švica #Zvicra #Švicarska #Швајцарска #Швейцария #isviçredeyasam #isviçredehayat #isviçredetürkler #İsviçreninsesi
-
E-Dergi8 ay önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi7 ay önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam6 ay önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre8 ay önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem8 ay önce
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem9 ay önce
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem9 ay önce
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!
-
İsviçre8 ay önce
Fibula Travel’ın Başarısına Bir Bakış: Zürih Oerlikon Ofisi’nde Yapılan Ziyaret