Sosyal Medya

Gündem

2500 Sığınmacı Pasaport Eksikliği Nedeniyle İsviçre’yi Terk Edemiyor

yazar

Yayınlayan

on

İsviçre’deki sığınmacıların yarısından fazlası, pasaport eksikliği nedeniyle ülkeyi terk edemiyor. Şu anda 4500 sığınmacının ülkeden ayrılması gerekiyor; ancak, bunlardan yaklaşık 2500’ünün pasaportu bulunmuyor. Bu bilgileri, “SonntagsZeitung” gazetesi, İsviçre Göçmenlik Sekretaryası’nın verilerine dayanarak yayımladı.

Kimlik Kontrolleri ve Artan İhtiyaç

Pasaport eksikliği yaşayan sığınmacıların kimlik bilgileri, İsviçre yetkilileri tarafından doğrulanıyor. Diğer bir neden ise “NZZ am Sonntag” gazetesinin haberine göre, sığınmacıların ülkeye kalma sürelerinin artması. İtalya’nın, Dublin anlaşması kapsamında İsviçre’den sığınmacı kabulünü durdurmasının ardından, bu yıl içinde İsviçre’de kalan kişilerin sayısı iki katına çıktı. İtalya hükümetinin geri kabul süreçlerini durdurmasıyla birlikte, 906 sığınmacının geri gönderilme süresi doldu ve İsviçre, bu kişilerin asıl sığınma işlemlerini üstlenmek zorunda kaldı.

Gelişmeler ve Etkiler

Bu durum, İsviçre’nin göçmenlik politikaları ve uluslararası işbirliklerinin etkilerini gözler önüne seriyor. İsviçre yetkilileri, sığınmacıların durumunu çözmek ve kimlik doğrulama süreçlerini hızlandırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

#SığınmacıKrizi #İsviçre #Göçmenlik #PasaportEksikliği #DublinAnlaşması #Suisse #Svizzera #AsylumSeekers #MigrationPolicy #SonntagsZeitung #isviçretürkler #isviçredeiltica #sığınma

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

DÜNYANIN EN GÜZEL RESTORANI SEÇİLDİ: AVUSTURYA’DAN VINA, 2025 PROPERTY AWARD ÖDÜLÜNÜ KAZANDI

yazar

Yayınlayan

on

By

GRAZ/LONDRA – Avusturya’nın Graz kentinde bulunan Vietnam mutfağının popüler adresi VINA restoranı, Londra’da düzenlenen uluslararası Property Awards 2025 töreninde, “Dünyanın En Güzel Eğlence İç Mekânı” ödülüne layık görüldü. Restoranın tasarımı, Graz merkezli ünlü mimarlık ofisi INNOCAD tarafından hazırlandı.

45 ülkeden projelerin yarıştığı bu prestijli organizasyonda jüri, VINA’nın iç mekânında kullanılan siyah ve koyu yeşil tonlarını, altın rengindeki zarif detayları ve mekânı bütünleyen dairesel desenleri övgüyle değerlendirdi. Estetik bir bütünlük sunan restoran, aynı zamanda misafirlerine kültürel bir Vietnam yolculuğu da vadediyor. Şu sıralar aylar sonrasına kadar rezervasyonla dolu.

Restoranın sahibi Robert Nguyen, mimari başarının yanı sıra mutfaktaki kalitesiyle de uluslararası takdir topluyor. Özellikle 84 yaşındaki Thi Ba Nguyen, Gault&Millau rehberi tarafından “Dünyanın En Yaşlı Şeflerinden Biri” olarak onurlandırıldı.

Bu, VINA’nın aldığı ilk uluslararası ödül değil. Aralık 2024’te New York’ta düzenlenen Interior Design’s Best of Year Awards organizasyonunda da “Fine Dining” kategorisinde “Honoree” unvanını kazanarak adını dünya çapında duyurmuştu.

Haberin Devamını Oku

Avrupa

BELÇİKALI HÂKİMİN BELÇİKA’DA TECAVÜZ DAVASINDA SADECE PARA CEZASI: YARGI KARARI ÜLKE GENELİNDE TEPKİLERE YOL AÇTITARTIŞMALI KARARI ÜLKE GENELİNDE TEPKİ ÇEKTİ

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Belçika, 17 Nisan 2025 – 08:51

LEUVEN – Belçika’nın Leuven kentinde görülen bir tecavüz davası, verilen cezanın ağırlığı değil, hafifliğiyle ülke genelinde tartışma başlattı. 24 yaşındaki bir tıp öğrencisinin, alkol etkisiyle kendini savunamayacak durumda olan sınıf arkadaşına cinsel saldırıda bulunduğu belgelenmesine rağmen, sanık hakkında yalnızca 3800 Euro para cezası verildi ve bu ceza da şartlı olarak ertelendi.

MAHKEMEDEN TARTIŞMALI GEREKÇE: “GENÇ YAŞ VE YÜKSEK POTANSİYEL”

Davaya bakan hâkim, failin genç yaşta olduğunu ve “gelecek vadeden bir jinekolog” olarak tanındığını belirterek, hapis cezası yerine para cezası uygulanmasına karar verdi. Ayrıca failin sabıka kaydına bu olayın işlenmemesi yönünde de hüküm verildi. Karar, Belçika kamuoyunda özellikle kadın hakları savunucuları ve hukuk çevrelerinde büyük tepkiyle karşılandı.

GÜVENLİK KAMERALARI: MAĞDUR AYAKTA DURAMIYORDU

Davanın delilleri arasında yer alan güvenlik kamerası görüntülerine göre, mağdur kadın olay sırasında ayakta duramayacak kadar sarhoştu. Belçika yasalarına göre, böyle bir durumda rıza geçerli sayılmadığından, cinsel ilişki açıkça tecavüz suçu kapsamında değerlendiriliyor.

ÜNİVERSİTE HASTANESİNDEN İDARİ TEDBİR

Fail öğrencinin bağlı olduğu Leuven Üniversitesi Hastanesi, olayın basına yansımasının ardından öğrenciyi geçici olarak görevinden uzaklaştırdı. Üniversite, sürecin adli ve etik yönden titizlikle değerlendirileceğini duyurdu.

TOPLUMSAL TEPKİLER: GENT VE LEUVEN’DE PROTESTOLAR

Kararın ardından özellikle Gent ve Leuven şehirlerinde öğrenciler ve kadın hakları savunucuları protesto gösterileri düzenledi. Göstericiler “adalet değil, sınıf ayrıcalığı” sloganlarıyla yargının tarafsızlığına tepki gösterdi. Eleştirmenler, mahkemenin failin “potansiyelini” mağdurun uğradığı zararın önüne koyduğunu savundu.

“YARGI SİSTEMİ MAĞDURUN DEĞİL, FAİLİN YANINDA”

Kadın hakları aktivistleri ve hukukçular, kararın “sınıf adaleti” örneği olduğunu belirterek, sistemin mağdurun yaşadığı travmayı değil, failin kariyer geleceğini öncelikli gördüğünü ifade etti. Eleştiriler arasında, adalet sisteminin cinsel suçlar karşısında yetersiz ve duyarsız kaldığı yönünde görüşler de yer aldı.

SAVCILIK İTİRAZ ETTİ, KARAR HENÜZ KESİNLEŞMEDİ

Belçika Federal Savcılığı, verilen cezaya itiraz ettiğini ve davayı temyize taşıyacağını duyurdu. Bu nedenle karar henüz kesinleşmedi. Ancak karar, şimdiden Belçika’da kadınlara karşı şiddetin cezalandırılmasında çifte standart tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

“YARGIYA GÜVEN SARSILIYOR”

Uzmanlar, bu tür kararların kamuoyunda yargıya duyulan güveni sarstığını ve özellikle genç kadınlar arasında büyük bir adaletsizlik duygusu oluşturduğunu belirtiyor. Yargının mağdur odaklı yaklaşım geliştirmesi gerektiği ve benzer vakalarda cezai yaptırımların daha caydırıcı olması gerektiği yönünde çağrılar artıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI SRG’YE YAĞAN ŞİKAYETLERİN ODAĞINDA:

yazar

Yayınlayan

on

By

TARAFSIZLIK TARTIŞMASI

BERN – 16 Nisan 2025 – İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu’na (SRG) yapılan şikayetlerin dörtte biri, geçtiğimiz yıl Orta Doğu’daki İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yayınlarla ilgiliydi. Bu konuda hem İsrail yanlısı hem de Filistin yanlısı izleyicilerden benzer sayıda şikayet geldi.

UBI’nin (Radyo ve Televizyon Bağımsız Şikayet Kurulu) 2024 yılına ait raporuna göre, toplam 852 şikayetin yaklaşık 213’ü Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgiliydi. Özellikle İsrail’in kısmen işgal ettiği Gazze Şeridi’ndeki savaş, izleyiciler arasında büyük tartışmalara yol açtı.

Taraflar Diyaloğa Kapalıydı

SRG Deutschschweiz’in açıklamasına göre, tıpkı çatışmanın tarafları gibi, şikayette bulunan taraflar da birbirinin görüşüne kapalı ve uzlaşmaz bir tutum sergiledi. Her iki taraf da genellikle karşıt görüşe açık olmadan kendi bakış açılarını savundu. Sunulan argümanların çoğu yüzeysel kaldı ve bazı durumlarda olaylar kişisel ideolojiye uyacak şekilde çarpıtıldı.

SRF Yayınları Genel Olarak Tarafsız Bulundu

Ombudsman ofisi, İsviçre Radyo ve Televizyonu’nun (SRF) Orta Doğu ile ilgili haberlerinin büyük ölçüde tarafsız ve doğru olduğunu belirtti. Bu değerlendirme, birçok şikayetçinin aksi yöndeki iddialarına rağmen sürdürüldü.

Şikayetlerde Genel Artış

Geçtiğimiz yıl işlenen toplam 852 şikayetin %8,7’si (önceki yıl %5) Ombudsstelle tarafından tamamen veya kısmen haklı bulundu. Bu şikayetlerin çoğu video içerikler, internet yayınları ve sosyal medya kanallarıyla ilgiliydi. SRF’nin sosyal medya platformlarındaki etkinlikleri izleyiciler tarafından giderek daha fazla izleniyor. Ombudstelle “şikayet mercii” olarak bilinir. Bu makam, vatandaşların medya kuruluşlarına yönelik şikayetlerini iletebilecekleri bağımsız bir denetim birimidir.

UBI Hakkında

UBI, 1984 yılında kurulan ve İsviçre’de radyo-televizyon yayınlarıyla ilgili şikayetleri inceleyen bağımsız bir federal komisyondur. 9 gönüllü üyeden ve 3 kişilik bir sekreterlikten oluşmaktadır.

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler