Sosyal Medya

İsviçre

Yılmaz Güney’in “Yol” Hikayesi Sinemaya Taşınıyor

yazar

Yayınlayan

on

Yılmaz Güney, Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri, 1980’li yıllarda İsparta yarı açık cezaevinde cezasını çekerken, unutulmaz filmi “Yol” nasıl tamamlandı ve Cannes Film Festivali’nde büyük bir başarıya imza attı? Şimdi, bu etkileyici hikaye, beyazperdeye taşınıyor.

Yılmaz Güney’in Mektubu Edi Hubschmid’i Etkiledi

Yılmaz Güney, 1979 yılında Türkiye’nin siyasi ve sosyal sorunlarını işleyen “Yol” adlı filmi çekerken, kurgusunu tamamlayamadan cezaevine girdi. İsviçreli yapımcı Edi Hubschmid bu dönemde Güney’in filmi tamamlama hedefine ulaşmasına yardımcı olacak mektuplarla sahneye çıktı. Güney ve Hubschmid’in mektuplaşmaları, filmi tamamlama arayışının başlangıcını simgeliyor.

Edi Hubschmid, Yılmaz Güney’i Özgürlüğüne Kavuşturdu

Edi Hubschmid, Yılmaz Güney’in mektubunu aldıktan sonra Türkiye’ye gidip, İsparta cezaevinde Güney ile buluştu. Güney’in özgürlüğünü yeniden kazanabilmesi için cesur bir kaçış planı hazırladılar. Bu planın başarısı sonucunda Yılmaz Güney, önce Rodos Adası’na ve ardından İsviçre’ye kaçtı. İsviçre’de “Yol” filminin kurgusu tamamlandı ve Cannes yolculuğu başladı.

Cannes’da Altın Palmiye Zaferi

Yılmaz Güney’in “Yol” filmi Cannes Film Festivali’ne katıldığında büyük bir ilgiyle karşılandı. Film, izleyicilerin gönlünü kazanarak Altın Palmiye ödülünü kazandı ve Türk sinemasının gurur kaynaklarından biri oldu.

Edi Hubschmid’in Anıları Kitaplaştı

Yılmaz Güney, 1984 yılında hayatını kaybettikten sonra, İsviçreli yapımcı Edi Hubschmid, onun hayatını ve hikayesini “Yol Bir Sürgün Hikayesi” adlı kitapta anlattı. Bu kitap, Güney’in cezaevinden kaçışı ve yaşamının son anlarına kadar olan süreci ayrıntılı bir şekilde aktarıyor. Kitap, birçok dilde yayınlandı ve büyük ilgi gördü. Şimdiyse Edi Hubschmid, yapımcı Kazım Çarman ve yönetmen Cihan İnan ile birlikte, Yılmaz Güney’in hayatını beyazperdeye taşıyan bir film için çalışmalarını sürdürüyorlar.

Yilmaz Güney - Edi Hubschmid
Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

TEMU’DAN ALDIĞI PROJEKTÖR PATLADI: İSVİÇRELİ MÜŞTERİ YARALANDI

yazar

Yayınlayan

on

By

DELEMONT – 19.05.2025
Çin merkezli online alışveriş platformu Temu’dan sipariş edilen ucuz bir projeksiyon cihazı, İsviçreli bir müşterinin evinde kısa sürede patladı. Olay, ürünlerin güvenliği ve çevrim içi alışverişte tüketici hakları konusunu yeniden gündeme taşıdı.

Delémont kantonunda yaşayan 57 yaşındaki bir adam, Temu üzerinden uygun fiyatlı bir projektör satın aldı. Ancak cihazı prize takmasından sadece birkaç dakika sonra yüksek bir patlama sesi duyuldu. Güç adaptörü patladı, cihazın koruyucu parçaları iki metreye kadar fırladı. Adam kolundan hafif şekilde yaralandı.

TEMU SORUMLU MU?

SRF’e konuşan mağdur, şans eseri ciddi bir yaralanma yaşamadığını belirtti. Peki bu durumda Temu hukuken sorumlu tutulabilir mi?

Bern Üniversitesi’nden hukuk profesörü Frédéric Krauskopf bu soruya net bir yanıt veriyor:

“Temu ürün satmıyor, yalnızca satışa aracılık ediyor. Bu nedenle doğrudan ürün kusurlarından sorumlu tutulamaz.”

Yani hukuki olarak, ürünün satıcısı Temu değil, platformda yer alan bağımsız satıcılar. Temu’nun genel şart ve koşullarında da ürün güvenliği ve sorumluluk konusunda muafiyet maddeleri bulunuyor.

TAZMİNAT MÜMKÜN MÜ?

Teorik olarak, mağdur kişi ürünün gerçek satıcısına karşı tazminat talebinde bulunabilir. Ancak bu çoğu zaman yurt dışında bulunan firmalarla muhatap olmayı gerektirdiğinden süreç karmaşıklaşıyor.

Prof. Krauskopf’a göre, bu gibi durumlarda tüketicilerin haklarını araması çok zor:

“Satıcılar genellikle şikâyetlere cevap vermez veya sorumluluğu toptan reddeder.”

YERLİ SATIŞ NOKTALARI DAHA GÜVENLİ

Uzmanlar, elektronik ürünlerde yerli satıcıları tercih etmenin daha güvenli olduğunu vurguluyor. İsviçre merkezli bir satıcıdan alışveriş yapıldığında, doğrudan muhatap bulunabildiği için hak arama süreçleri daha kolay ilerliyor. Aynı zamanda garanti ve iade hakları da daha güçlü oluyor.

TEMU PARAYI İADE ETTİ

SRF’in konuyu gündeme taşımasının ardından Temu, mağdur İsviçreliye cihazın bedelini ve 80 Frank tutarında ek bir tazminat ödedi. Şirket, bu ürünü artık satmadıklarını ve üretici firmaya yönelik bir inceleme başlattıklarını duyurdu.

Temu, uluslararası kabul görmüş sertifikasyon kuruluşlarıyla çalıştıklarını da ekledi.

Ancak bu olay, çevrim içi platformlarda satılan ucuz elektronik cihazların ciddi güvenlik riskleri barındırdığını bir kez daha gözler önüne serdi. Alman ARD kanalı tarafından yapılan bir araştırmada da, Temu üzerinden alınan 12 üründen 11’inin Avrupa güvenlik standartlarına uymadığı belirlenmişti.

Haberin Devamını Oku

İsviçre

SAF DERNEĞİ’NDEN ANLAMLI LANSMAN GECESİ: İYİLİĞİ BÜYÜTME ÇAĞRISI

yazar

Yayınlayan

on

By

Haber : Cemil Baysal

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Dietikon’daki İsviçre Türk Toplumu ( ITT ) merkezinde düzenlenen SAF Derneği’nin tanıtım ve lansman gecesi, iş dünyasından hayırseverlerin ve gönüllü destekçilerin katılımıyla anlamlı bir atmosferde gerçekleşti. Etkinlikte konuşan SAF Derneği Başkanı Gökmen Gökdemir, derneğin faaliyetlerini ve vizyonunu anlattı.

“Bu yolculuk, insanlık onurunu korumak için başladı”

Konuşmasına konukları sevgi ve saygıyla selamlayarak başlayan Gökdemir, SAF Derneği’nin 2024 yılında insan onurunu koruma misyonuyla yola çıktığını belirtti. “Bugün burada sizlerle birlikteysek, bu dayanışma ruhunu büyütmek ve iyiliği çoğaltmak içindir,” sözleriyle lansmanın amacını özetledi.

Faaliyet Ağı 10’dan Fazla Ülkeye Ulaştı

Lübnan’daki Filistin kamplarından Madagaskar’a, Uganda’dan Suriye’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada yardım ulaştırdıklarını vurgulayan Gökdemir, gıda kolilerinden bayramlık hediyelere, su kuyularından kalıcı barınma projelerine kadar birçok alanda hizmet verdiklerini dile getirdi.

Ayrıca bağışlanan kurbanların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla hem dini vecibelerin yerine getirildiğini hem de insanların sofralarına umut taşındığını belirtti.

“İyilik, sadece açlığı gidermek değil; insanı onurlandırmaktır”

Konuşmasında yardımların sadece maddi boyutunu değil, insani değerini ön plana çıkaran Gökdemir, “İhtiyaç sadece açlığı gidermek değil; insana insan gibi yaşayabileceği bir ortam sunmak, yalnız olmadığını hissettirmektir,” diyerek katılımcılara derin bir mesaj verdi.

İş İnsanlarına Çağrı: Umuda Ortak Olun

Gece boyunca yardımseverlere seslenen Gökdemir, desteklerin sadece bir bağış değil, bir annenin duası, bir çocuğun tebessümü olduğunu ifade etti. “Gelin bu iyilik hareketini birlikte büyütelim,” çağrısıyla, daha geniş kitlelere ulaşmanın önemine dikkat çekti.

Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği gece, iyilikte buluşan yüreklerin umut dolu mesajlarıyla sona erdi.


Haberin Devamını Oku

İsviçre

GAZİANTEP’TE LEZZET VE KÜLTÜR BULUŞTU: ŞEF MUSTAFA YILMAZ İSVİÇRE’DEN JÜRİLİK YAPTI

yazar

Yayınlayan

on

By

🕒 Okuma süresi: 2 dakika

Gaziantep, geçtiğimiz günlerde düzenlenen kapsamlı bir gastronomi organizasyonuyla adeta mutfak sanatlarının buluşma noktası haline geldi. Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu’nun desteğiyle, Gaziantep Profesyonel Aşçılar ve İşletmeciler Derneği (GASDER) ev sahipliğinde gerçekleşen Ulusal Yemek Yarışması ve Kültür Etkinliği, hem profesyonel şefleri hem de genç yetenekleri bir araya getirdi.

İsviçre’den Gelen Tat Dokunuşu

Etkinliğe İsviçre’den katılan deneyimli şef Mustafa Yılmaz, jüri üyeleri arasında yer aldı. Yılmaz, Türk mutfağının dünya çapındaki etkisinin giderek büyüdüğüne dikkat çekerek, bu tür etkinliklerin uluslararası alanda tanıtım açısından taşıdığı önemi vurguladı.

Profesyonel Jüri Heyeti Sahadaydı

Yemeklerin değerlendirilmesinde sadece lezzet değil; sunum, özgünlük ve kültürel aktarım gibi kriterler de ön plandaydı. Federasyon Başkanı Bayram Özrek, İstanbul Aşçılar ve Şefler Derneği Başkanı Hüseyin Kocabey, GASDER Başkanı Fazilet Kahriman ve birçok profesyonel jüri üyesi, yarışmanın değerlendirme sürecinde aktif rol aldı.

Gastronomi Öğrencileri İçin Bir Vitrin

Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversite öğrencileri ve gastronomi bölümü katılımcıları, yarışma sürecinde hem rekabetin hem de öğrenmenin heyecanını yaşadı. Alanında deneyimli şeflerle birebir temas kurma fırsatı bulan gençler, bu buluşmadan ilham alarak meslek yaşamlarına güçlü bir başlangıç yapma şansı buldu.

Anadolu Lezzetleri Bir Arada

Gaziantep mutfağının başrolde olduğu yarışmada, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen geleneksel tatlar da sahnedeydi. Yarışmanın yanı sıra düzenlenen paneller ve atölyelerle kültürel aktarım güçlendirildi.

Kültürel Mirasın Yaşatıldığı Bir Platform

Gaziantep’te gerçekleşen bu etkinlik yalnızca bir yemek yarışması değil, aynı zamanda Anadolu’nun köklü yemek mirasının gelecek nesillere taşındığı güçlü bir kültürel buluşma noktası oldu.

Haberin Devamını Oku

Trendler