Sosyal Medya

Gündem

YENİ GÜMRÜK MUAFİYET LİMİTİ: ALIŞVERİŞ TURİSTLERİ NASIL ETKİLENİYOR?

yazar

Yayınlayan

on

YENİ GÜMRÜK MUAFİYET LİMİTİ: İSVİÇRE SINIR ALIŞVERİŞİNDE YENİ DÖNEM

İsviçre hükümeti, 2025 itibarıyla yurt dışından gümrüksüz alışveriş limiti olan 300 Frank’ı 150 Frank’a düşürdü. Yeni düzenleme, sınır alışverişi yapan tüketicilerin davranışlarını ve ekonomik dengeleri etkilerken, gümrük kontrollerine dair merak edilenleri de gündeme taşıyor. İşte bu kapsamlı değişikliğin tüm yönleri.


YENİ DÜZENLEME NE ANLAMA GELİYOR?

Daha önce İsviçre’ye 300 Frank’a kadar gümrüksüz mal getirme hakkı tanınırken, bu limit 1 Ocak 2025’ten itibaren 150 Frank’a indirildi. Yeni düzenleme, sınır komşusu ülkelerde alışveriş yapan İsviçreliler için ciddi değişiklikler anlamına geliyor.

Gümrük ve sınır güvenliği sorumlusu David Venetz, yeni kuralın mevcut kontrol prosedürlerini değiştirmediğini belirterek, şunları söyledi:

“Kontroller yine risk bazlı şekilde yapılacak. Ancak yeni limiti aşanlar, sadece vergilerini ödemekle kalmayacak, aynı zamanda ceza ile karşılaşabilecekler.”


SINIRDA ALIŞVERİŞİN ZORLUKLARI VE ÇÖZÜMLER

Tüketicilerin tepkileri:
Almanya’nın Bad Säckingen kasabasındaki bir alışveriş merkezinde yapılan röportajlar, tüketicilerin farklı çözüm yolları bulduğunu ortaya koyuyor:

  1. Alışverişleri bölmek: Birçok tüketici, büyük alışverişlerini daha küçük parçalara bölerek sık sık sınır geçişi yapmayı tercih ediyor.
  2. Ailecek alışveriş: Limiti aşmamak için alışverişe ailece gitmek yaygın bir yöntem. Her birey için 150 Frank’lık ayrı bir limit tanınıyor.

Kaisten’den Rainer Ackermann, bu çözüm yöntemine esprili bir şekilde yaklaşıyor:

“Çocukları ve hatta mümkünse köpeği bile alıp alışverişe gidiyoruz! Herkesin ayrı bir limiti var sonuçta.”

SINIR ALIŞVERİŞİNDE PRAGMATİK ÇÖZÜMLER: ÇOCUKLAR VE EVE ALINAN TÜM ÜYELER DAHİL!

İsviçre’nin 2025’te yürürlüğe girecek olan yeni gümrük muafiyet limiti, Almanya sınırındaki alışveriş noktalarında pek çok İsviçreliyi yaratıcı çözümler bulmaya yöneltti. Bad Säckingen’deki alışveriş turistleri, limit kısıtlamalarını aşmak için aile üyeleri ve hatta evcil hayvanları dahil ederek alışverişlerini optimize etmeye çalışıyor.

PRAGMATİK YAKLAŞIMLAR

Sınırın hemen yakınında yaşayanlar için yeni kurallar, pek çok kişi tarafından pratik yöntemlerle karşılanıyor. İsviçre’nin Kaisten kasabasından Rainer Ackermann, bu konuda esprili bir yaklaşım sergiliyor.

Bu strateji, gümrük muafiyetinin kişi başına ve günlük olarak tanımlanması sayesinde işe yarıyor. Diğer bir yöntem ise alışverişleri daha küçük parçalara ayırarak sınır geçişlerini sıklaştırmak.


KONTROLLER VE YAPTIRIMLAR

Yeni düzenleme sonrası gümrük kontrollerinin sıklaşacağı endişesi var. Ancak Federal Gümrük ve Sınır Güvenliği Ofisi, ekstra bir yoğunluk planlamadıklarını vurguluyor. David Venetz, gümrük süreçlerinde bir değişiklik olmadığını ancak yeni düzenlemeye dikkat edilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti:

“Yeni değer muafiyeti sınırı önemli. Limitin aşılması durumunda, tüm alışveriş vergilendirilir ve cezai işlem uygulanabilir.”


ESNAF VE EKONOMİK ETKİLER

Yurt dışındaki mağazalar ve esnaf, bu değişiklikten endişe duyuyor. Bad Säckingen’de bir gelinlik mağazası işleten Carina Gerspach, müşterilerinin büyük kısmını İsviçre’den gelenlerin oluşturduğunu belirtiyor. Gerspach, 2024’te 189 Euro’ya sattığı bir gelinlik örneğini paylaşarak şöyle dedi:

“O zaman muafiyet sınırına uygundu, ancak şimdi bu mümkün değil. İşlerimiz olumsuz etkilenebilir.”

Buna karşın, bazı tüketiciler değişiklikten memnun. İsviçre’nin yerel ekonomisinin bu düzenlemeden fayda sağlayacağını düşünenler, yurt dışı alışveriş turizminin azalabileceğini savunuyor.


GÜMRÜK SÜREÇLERİNDE TEKNOLOJİ: QUICKZOLL UYGULAMASI

Yeni düzenlemeye uyumu kolaylaştırmak için önerilen QuickZoll uygulaması, alışverişlerin gümrük vergilerini hesaplamada ve ödemede büyük kolaylık sağlıyor. Uygulama, toplam alışveriş tutarının Frank olarak hesaplanmasını ve gerekli durumlarda vergilerin dijital olarak ödenmesini mümkün kılıyor.

Venetz, bu uygulamanın önemini vurguladı:

“QuickZoll uygulaması zaman kazandırır ve süreci kolaylaştırır. Artık sınırda durmak zorunda kalmadan işlemleri tamamlayabilirsiniz.”


YENİ KURALLAR HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

  1. Muafiyet sınırı kişi başı ve gün bazında geçerlidir. Çocuklar da bireysel limit haklarına sahiptir.
  2. Ticari kullanım için alınan ürünler: Bu tür ürünlerde KDV, sınır olmaksızın ödenmelidir.
  3. Yabancı para birimi: Alışveriş tutarı, İsviçre Frank’ına çevrilerek değerlendirilir.
  4. 150 Frank sınırını aşan alışverişler: Bu durumda sadece aşan miktar değil, toplam tutar vergilendirilir.
  5. Tek ürünlerin durumu: Değeri 150 Frank’ı aşan tek bir ürün, tüm limitlerden bağımsız olarak vergilendirilir.

SINIRDA YENİ BİR DÖNEM

Yeni düzenlemeler, hem tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını hem de sınır bölgelerindeki ekonomik dengeleri değiştiriyor. İsviçreliler, daha dikkatli alışveriş planlamaları yaparken, esnaf ve sınır kasabaları, İsviçre’den gelen müşteri yoğunluğunun azalabileceğinden endişeli.

Bu yeni dönemde tüketicilerin bilinçli olması ve dijital çözümlerden faydalanması büyük önem taşıyor. Çok kişi yeni kuraldan habersiz alışveriş yaptı ve ceza ödedi.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

YEŞİL VE GRİ PASAPORTLARA ÖN VİZE ŞARTI MI GELİYOR? RESMİ AÇIKLAMA YAPILDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Son günlerde yeşil ve gri pasaport sahiplerine Avrupa seyahatlerinde “ön vize şartı” getirileceği iddiaları gündeme gelirken, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) iddialara yönelik bir açıklama yaptı. Türkiye’nin Avrupa Birliği Seyahat ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) kapsamına alınmadığı resmi olarak teyit edildi.

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İDDİASI ASILSIZ ÇIKTI

Yeşil ve gri pasaport sahiplerinin, Avrupa ülkelerine seyahat etmeden önce ETIAS sistemi üzerinden kayıt yaptırarak “ön onay” alması gerektiği ve bu işlem için 7 Euro ödeme yapılacağına dair haberler, kamuoyunda tartışma yaratmıştı. Ancak DMM tarafından yapılan açıklamada, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

DMM açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

  • “Bazı basın organlarında yer alan ‘Yeşil ve gri pasaport sahipleri Avrupa seyahatlerinde 7 Euro ödeme yapacak, red alanlar AB’ye giremeyecek’ iddiası doğru değildir. ETIAS seyahat yetkisi aranacak ülkelerin yer aldığı listede Türkiye bulunmamaktadır.
  • Türk hizmet (gri) ve hususi (yeşil) pasaportlarının, Schengen bölgesine girişte ETIAS çerçevesinde ön onay alması gerektiği iddiası asılsızdır.”

2019’DA DA BENZER HABERLER GÜNDEME GELMİŞTİ

Benzer iddialar, 2019 yılında da ortaya atılmış ve dönemin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayla yalanlanmıştı. AB Komisyonu ile yürütülen temaslar neticesinde, ETIAS sisteminin Türk vatandaşlarının yeşil ve gri pasaportlarına uygulanmayacağı bir kez daha teyit edilmişti.

Dışişleri Bakanlığı’nın 2019’daki açıklaması:

  • “2018’de kabul edilen ETIAS sistemi, Schengen bölgesine vizesiz girme hakkına sahip olan Türk hizmet ve hususi pasaport sahiplerini kapsamamaktadır. Bu durum, AB makamları ile yapılan girişimler sonucu sağlanmıştır.”

ETIAS NEDİR?

Avrupa Seyahat ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS), Avrupa’ya vizesiz seyahat edenlerin güvenlik taramasından geçirilmesini amaçlayan bir sistemdir. 2018’de kabul edilen ve 2022 yılında uygulamaya giren ETIAS, Schengen bölgesine seyahat edecek vizesiz ülke vatandaşlarının önceden kayıt yaparak seyahat yetkisi almasını gerektiriyor.

Türkiye’nin hizmet ve hususi pasaport sahipleri, AB ile yapılan görüşmeler sonucu bu sistemden muaf tutulmuştu.

SONUÇ: YANLIŞ BİLGİLERE İTİBAR ETMEYİN

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, basında yer alan iddiaların asılsız olduğunu ve Türkiye’nin ETIAS kapsamına alınmadığını bir kez daha vurguladı. Kamuoyunun yanlış bilgilerle manipüle edilmemesi için dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.

Haberin Devamını Oku

Dünya

AMERİKA VE İSVİÇRE’DE DATING KÜLTÜRÜ KARŞILAŞTIRMASI: HEDİYELER Mİ, DUYGULAR MI?

yazar

Yayınlayan

on

By

Özet:
Amerika’da kadınlar, dating sürecinde sıklıkla maddi avantajlar talep ederken, İsviçre’de kadınlar için duygusal bağların ve kişisel ilişkilerin önemi ön planda. Uzmanlar, maddi beklentilerin romantizmi ve ilişki dinamiklerini nasıl etkilediğini değerlendiriyor.


Amerika’da Maddi Beklentiler Öne Çıkıyor
Amerika’da dating kültürü, sosyal medyada sıkça yer bulan videolarla da gözler önüne serildiği gibi, çoğunlukla maddi talepler üzerine kurulu bir yapı sergiliyor. Birçok kadın, dating sırasında lüks bir yemek, pahalı bir hediye ya da özel bir tatil gibi avantajları, harcadıkları zamanın bir karşılığı olarak değerlendiriyor. Bu durum, yalnızca bireylerin ilişkilerinde değil, aynı zamanda toplumda maddi odaklı bir ilişki anlayışının yayılmasına yol açıyor.

Psikoterapist ve seksolog Dania Schiftan’a göre, bu kültürel eğilim, ilişkilerde otantik bağların oluşmasını zorlaştırıyor. Maddi beklentiler, karşılıklı güveni ve romantizmi zedeleyebilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.

İsviçre’de Duygusal Bağlar Öncelikli
İsviçre’de ise dating sürecinde maddi avantajlardan çok, duygusal bağlara ve kişisel tanışıklığa önem veriliyor. 20 Minuten gazetesinin yaptığı bir ankette, İsviçreli kadınların büyük bir kısmının, ilişkide samimiyeti ve duygusal bağlantıları öncelik olarak gördüğü ortaya kondu.

Ankete katılan Alessia, dating sürecindeki tutumunu şu şekilde özetliyor:
“Bir erkeğin ilk yemeği ödemesi hoş olabilir, ancak bir sonraki buluşmada ben ödeme yapmayı tercih ederim.”

Bir diğer katılımcı Celine ise, “Maddi hediyelerden çok kişisel bağlantılar benim için daha önemli. Karşımdaki kişiyle duygusal bir bağ kurmak her şeyden değerli,” diyerek duygusal önceliklerini vurguladı.

Uzmanların Görüşü: Maddi Beklentiler ve Romantizmin Geleceği
Love Coach Sandy Kaufmann, maddi beklentilerin romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini değerlendirirken, şu uyarıda bulundu:
“Kimse yalnızca finansal durumu nedeniyle sevilmek istemez. Lüks hediyeler ve pahalı jestler kısa vadede etkileyici olabilir, ancak derin ve uzun vadeli bir bağ kurmanın temeli olamaz.”

Kaufmann, romantizmin maddi odaklı taleplerle zarar görebileceğini belirtti. Ona göre, romantizm, küçük ve anlamlı jestlerle, kişilerin birbirlerine verdikleri değerle şekillenir:
“Romantizm, lüks bir hediyeyle değil, karşı tarafın özel hissetmesini sağlayan samimi davranışlarla ortaya çıkar.”

Dania Schiftan ise, maddi beklentilerin ilişkilerde otantik davranışları kısıtladığını ve bireylerin finansal yükler nedeniyle duygusal olarak kendilerini geri çekebileceğini ifade etti. Bu durumun, özellikle erkekler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu söyledi.


Maddi Beklentiler Erkekler Üzerinde Baskı Oluşturuyor
Kaufmann’ın dating koçluğu deneyimlerinde sıkça karşılaştığı bir durum, erkeklerin üzerindeki finansal beklenti baskısı. Erkekler, ilişkide finansal statülerini sürekli kanıtlamaları gerektiğini düşünerek büyük bir stres altına giriyorlar.

Schiftan, bazı erkeklerin partnerlerine lüks hediyeler vererek toplumda “başarılı” ve “zengin” görünme çabasına dikkat çekiyor:
“Bu durum, kadınları adeta birer ödül gibi konumlandırıyor. Partnerler arasında eşitlik ve saygı temelli bir ilişki kurmak yerine, maddi unsurlar ön planda tutuluyor.”


Maddi Beklentilerin Kökeni: Güvenlik İhtiyacı
Kaufmann, özellikle Amerika’daki maddi beklentilerin temelinde güvenlik arayışının olduğunu belirtiyor. Maddi durumu iyi olan bir partner, genellikle finansal güvenlik ve sorumluluk sahibi biri olarak algılanıyor. Ancak bu algının, uzun vadede sağlıklı bir ilişkinin göstergesi olmadığını vurguluyor.

“Büyük harcamalar ya da lüks jestler, yalnızca kısa vadeli bir izlenim bırakabilir. Ancak ilişkinin temeli, duygusal uyum ve karşılıklı anlayış üzerine kurulmalıdır,” diyor Kaufmann.


İsviçre ve Amerika’nın Dating Kültürü Arasındaki Farklar
Amerika’da kadınların dating sırasında maddi avantajlar talep etmesi ve bu avantajların ilişkiyi şekillendirmesi, hem erkekler hem de kadınlar üzerinde farklı baskılar yaratıyor. İsviçre’de ise ilişkilerin daha eşitlikçi ve duygusal bağlarla şekillendiği gözlemleniyor.

Uzmanlar, sağlıklı bir ilişkinin temelinin, maddi kazançlar yerine karşılıklı saygı, duygusal bağ ve otantik bir iletişim üzerine kurulması gerektiğini vurguluyor.


Sonuç:
Amerika ve İsviçre’nin dating kültürleri, ilişkilere bakış açısındaki temel farklılıkları ortaya koyuyor. Maddi beklentiler, kısa vadede etkileyici görünse de, romantizmi ve ilişki dinamiklerini olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlara göre, gerçek aşk ve uzun süreli bir ilişki, maddi kazançların ötesinde, duygusal bağlarla ve karşılıklı anlayışla mümkün.

Haberin Devamını Oku

Gündem

THURGAU’DA ÇÖP CEZALARI 300 FRANK’A YÜKSELDİ

yazar

Yayınlayan

on

By

Thurgau kantonunda, 1 Ocak 2025 itibarıyla çöp atma cezaları önemli ölçüde artırıldı. Artık yere izmarit atanlar, büyük bir cezayla karşı karşıya kalacak. Bu yasadaki değişiklik, Littering (çöplerin gelişi güzel atılması) konusunda daha sıkı önlemler almayı amaçlıyor.

Yüksek Cezalar ve Nedenleri
Yeni uygulama ile birlikte, Thurgau’da çöplerini yere atanlara verilen para cezaları 150 ile 300 Frank arasında değişiyor. Özellikle sigara izmaritleri gibi küçük atıklar için bu yüksek cezaların uygulanması hedefleniyor. Thurgau’da çöp atmanın cezalandırılması, Ekim 2023’te yapılan bir parlamenter inisiyatifle kabul edildi.

Siyasi Destek: SVP ve Yeşiller Birleşti
SVP (İsviçre Halk Partisi) ve Yeşiller (Grüne) partileri, bu artışın gerekliliği konusunda hemfikir oldu. SVP Thurgau’dan Urs Schär, bir çiftçi olarak, doğada gördüğü çöp yığınlarına dikkat çekti: “Her çarşamba sabahı alüminyum kutuları ve diğer ambalaj materyallerini toplamaktan yoruldum.” Didier Feuerle, Yeşiller’den, “Littering yapan biri yakalandığında, bu durum cüzdanını gerçekten acıtmalı,” diyerek bu görüşü destekledi.

Cezaların Etkisi Şüpheli
Yeni yüksek cezaların amacı, kişilerin çöp atma alışkanlıklarını değiştirmek olsa da, bu önlemin etkili olup olmayacağı belirsiz. Aargau kantonunda 2020’den beri benzer cezalar uygulanıyor ancak etkisi sınırlı kaldı. Aargau bölgesinde yetkililer, denetim için yeterli zaman ve personel bulunmadığını belirtiyor. Bu da cezaların yalnızca cezayı ödeyecek kadar yakalananlar için caydırıcı olmasını sağlıyor.

Ulusal – Nasyonal Littering Ceza Sistemi Yakında Gelebilir
Thurgau’daki bu uygulamanın ardından, tüm İsviçre genelinde ulusal bir Littering cezası sistemi de yakın zamanda hayata geçirilebilir. Bu, ülkedeki tüm kantonlarda benzer cezaların uygulanmasını sağlayabilir.

Haberin Devamını Oku

Trendler