İsviçre
Winterthur: İsviçre’nin Kalbindeki Kültürel Hazineler Şehri

Winterthur, İsviçre’nin Zürih kantonunda yer alan ve ülkenin en büyük altıncı şehri olan bir şehirdir. Winterthur’un kuruluş hikayesi, oluşumu ve tarihi hakkında bilgiler şu şekilde:
Kuruluş Hikayesi ve Oluşumu
Winterthur, ilk olarak Roma İmparatorluğu döneminde “Vitudurum” adıyla bilinen bir yerleşim yeri olarak ortaya çıkmıştır. Roma döneminde stratejik bir öneme sahip olan bu bölge, Roma İmparatorluğu’nun kuzey sınırlarını korumak için kullanılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra bölge, Cermen kabilelerinin kontrolüne geçmiştir.
Orta Çağ’da, Winterthur bölgesi, Habsburg Hanedanı’nın etkisi altına girmiştir. Şehir, 1264 yılında Habsburglar tarafından kurulmuştur ve hızla gelişerek önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde, şehirde birçok kilise, manastır ve sur inşa edilmiştir.
Tarihi
Winterthur’un tarihi, çeşitli dönemlerde farklı siyasi ve ekonomik değişimlerle şekillenmiştir. Orta Çağ boyunca şehir, Almanya’nın güneyindeki ticaret yollarının kesişim noktasında bulunuyordu ve bu nedenle önemli bir ticaret merkeziydi. Şehir, Habsburg Hanedanı’nın kontrolünde kaldı ve 1415 yılında İsviçre Konfederasyonu’na katıldı.
- ve 19. yüzyıllarda, sanayi devrimi ile birlikte Winterthur, sanayileşmenin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Özellikle tekstil ve mühendislik alanlarında büyük bir gelişim gösterdi. Bu dönemde, şehirde birçok fabrika ve sanayi tesisi kuruldu.
- yüzyılda, Winterthur, kültürel ve eğitim alanında da önemli bir merkez haline geldi. Şehirde birçok müze, sanat galerisi ve üniversite bulunmaktadır. Winterthur, aynı zamanda yeşil alanları ve parkları ile de ünlüdür.
Kültürel ve Tarihi Miras
Winterthur, tarihi ve kültürel mirası ile de dikkat çekmektedir. Şehirde bulunan önemli yapılar ve müzeler şunlardır:
- Winterthur Sanat Müzesi (Kunstmuseum Winterthur): Modern ve çağdaş sanat koleksiyonlarıyla ünlüdür.
- Technorama: İsviçre Teknoloji ve Bilim Merkezi, interaktif sergileriyle ziyaretçileri bilgilendirir ve eğlendirir.
- Eski Şehir (Altstadt): Orta Çağ’dan kalma sokakları ve tarihi binaları ile dikkat çeker.
Winterthur’un tarihi ve kültürel zenginlikleri, şehri ziyaret edenler için unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Şehrin tarihini ve kültürünü yansıtan bu miras, Winterthur’u İsviçre’nin önemli şehirlerinden biri yapmaktadır.
Winterthur’da yıl boyunca birçok yerel etkinlik ve festival düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, şehrin kültürel zenginliğini ve topluluk ruhunu yansıtır. İşte Winterthur’da öne çıkan bazı yerel etkinlikler:
1. Albani Festivali
Albani Festivali, Winterthur’da düzenlenen en büyük ve en popüler festivallerden biridir. Her yıl Temmuz ayında düzenlenen bu festival, şehir merkezinde gerçekleşir ve üç gün boyunca devam eder. Festival boyunca çeşitli müzik konserleri, dans gösterileri, sokak performansları ve çocuklar için etkinlikler düzenlenir. Ayrıca, yerel yiyecek ve içecek stantları da festivale katılanlara hizmet verir.
2. Winterthurer Musikfestwochen
Winterthurer Musikfestwochen, Ağustos ayında düzenlenen ve iki hafta süren bir müzik festivalidir. Festivalde, çeşitli müzik türlerinde performans sergileyen yerel ve uluslararası sanatçılar yer alır. Konserler genellikle açık havada, özellikle eski şehir merkezinde kurulan sahnelerde gerçekleştirilir. Festival, müzik severler için unutulmaz bir deneyim sunar.
3. Internationale Kurzfilmtage Winterthur
Kasım ayında düzenlenen Internationale Kurzfilmtage Winterthur, uluslararası bir kısa film festivalidir. Festival, kısa film yapımcılarını, sinema tutkunlarını ve film eleştirmenlerini bir araya getirir. Yarışma kategorileri, gösterimler ve atölye çalışmaları gibi çeşitli etkinlikler ile film dünyasına dair kapsamlı bir deneyim sunar.
4. Winterthur Noël (Christmas Market)
Aralık ayında düzenlenen Winterthur Noël, şehir merkezinde kurulan geleneksel bir Noel pazarını içerir. Pazarda, el yapımı hediyelik eşyalar, yerel yiyecekler ve içecekler satılır. Noel atmosferi, ışıklandırmalar ve süslemeler ile desteklenir. Ayrıca, çocuklar için çeşitli etkinlikler ve atölyeler de düzenlenir.
5. Winterthurer Fasnacht (Karnaval)
Winterthurer Fasnacht, Şubat veya Mart aylarında düzenlenen geleneksel bir karnaval etkinliğidir. Karnaval boyunca renkli kostümler giyen insanlar, şehirde geçit törenleri yapar. Müzik, dans ve sokak partileri ile kutlanan bu etkinlik, yerel halkın ve ziyaretçilerin büyük ilgisini çeker.
6. Steinberggasse Festivali
Steinberggasse Festivali, Haziran ayında düzenlenen ve bir hafta süren bir etkinliktir. Şehir merkezindeki Steinberggasse caddesinde gerçekleşen festival, çeşitli müzik konserleri, tiyatro gösterileri, el sanatları pazarları ve yiyecek stantları içerir.
7. Afropfingsten
Afropfingsten, Mayıs veya Haziran aylarında düzenlenen ve Afrika kültürünü kutlayan bir festivaldir. Festivalde Afrika müziği, dans gösterileri, sanat sergileri ve yerel Afrika mutfağına ait lezzetler sunulur. Bu etkinlik, kültürel çeşitliliği ve karşılıklı anlayışı teşvik etmeyi amaçlar.
Winterthur’da düzenlenen bu etkinlikler, şehrin dinamik ve canlı bir kültürel atmosfere sahip olduğunu göstermektedir. Bu festivaller, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin bir araya gelip eğlenmesini ve kültürel deneyimler yaşamasını sağlar.
#Winterthur #İsviçre #KültürVeSanat #GeziWinterthur #ŞehirKeşfi #TarihiMiras #SanatınBaşkenti #YılBoyuncaEtkinlikler #Doğaİleİçiçe #WinterthurGözAt #İsviçrehaberleri #isviçredeşehirler #kesfet #zürih #albanifest
Gündem
SAĞLIK PRİMLERİNE ZAM YOLDA AMA BU KEZ DAHA ILIMLI

BERN – 27 Mayıs 2025
🕒 Okuma süresi: 2 dakika
İsviçre’de sağlık sigortası primleri 2026 yılında da artacak. Ancak yetkililere göre, bu artış geçtiğimiz yıla kıyasla daha ılımlı olacak. Federal Sağlık Dairesi (BAG), ortalama primlerdeki artış hızının yavaşlayabileceğini duyurdu.
2025 yılına girerken sağlık sigortası primleri ortalama yüzde 6 oranında yükselmişti. Son açıklamalara göre bu oran, 2026’da daha düşük seviyede kalabilir. Ancak kesin rakamlar için henüz erken.
Federal Sağlık Dairesi Başkan Yardımcısı Thomas Christen, salı günü Bern’de yaptığı açıklamada, “Mevcut maliyet artışı endişe verici” ifadelerini kullandı. 2025’in ilk çeyreğinde sağlık harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 oranında arttı.
PRİMLERDEKİ ARTIŞ YAVAŞLAYABİLİR
BAG Sigorta Denetimi Bölüm Başkanı Philipp Muri ise daha temkinli bir iyimserlikle, “Çok dikkatli konuşursak, prim artışlarının 2026’da daha hafif geçmesi beklenebilir” dedi.
Uzmanlara göre bu beklentinin sebeplerinden biri, geçtiğimiz yıl sağlık sigortası şirketlerinin rezervlerinin daha fazla erimemiş olması. Ancak prim artışlarının kantonlar ve sigorta şirketleri arasında farklılık gösterebileceği de vurgulandı.
MALİYETLER DURMUYOR
İsviçre’de sağlık harcamaları genel olarak artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl bu alandaki giderler yüzde 4,7 oranında artarak yine beklentilerin üzerine çıktı. Buna karşın hükümet, sağlık sistemindeki mali yükü dengelemek adına yeni adımlar atmayı değerlendiriyor.
📌 Not: 2026 yılı için kesin prim rakamlarının, Eylül ayında resmi olarak açıklanması bekleniyor.
Gündem
287 BİN İMZAYLA İKİNCİ RAUND: ŞİRKET SORUMLULUĞU İNİSİYATİFİ TEKRAR GÜNDEMDE

İsviçre’de büyük şirketlerin insan hakları ve çevreye verdikleri zararlardan hukuki olarak sorumlu tutulmasını isteyen “Şirket Sorumluluğu İnisiyatifi” (Konzernverantwortungsinitiative), ikinci kez halk oylamasına sunulmak üzere dev bir destekle yeniden gündemde. Girişim komitesi yalnızca dört ayda 287.164 imzayı toplayarak inisiyatifi devlet sekreterliği ( Bundeskanzlei) teslim etti.
OKUMA SÜRESİ: 3 DAKİKA
2020’DE HALK “EVET” DEMİŞTİ, AMA…
2020 yılında yapılan ilk oylamada halk çoğunluğu inisiyatife destek vermiş ancak kanton çoğunluğu sağlanamadığı için teklif reddedilmişti. O dönem 18 milyon Frank’lık bütçesiyle son yılların en sert siyasi kampanyalarından biri yaşanmış, kilise ve sivil toplum kuruluşları aktif şekilde destek vermişti. Hatta dönemin Adalet Bakanı, bugünün Federal Başkanı Karin Keller-Sutter, tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle sert eleştirilere hedef olmuştu.
“YALNIZCA DEV ŞİRKETLERİ KAPSAYACAK”
Yeni inisiyatifte kapsam daha daraltıldı. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) ile tedarik zincirindeki firmalar bu kez inisiyatifin dışında tutuldu. Yasa yalnızca yıllık cirosu 450 milyon Frank’ı aşan ve 1000’den fazla çalışanı bulunan çok uluslu şirketleri kapsıyor. Özellikle hammadde sektörüne, yani Glencore gibi dev şirketlere daha sıkı yükümlülükler getirilmesi hedefleniyor.
“14 GÜNDE 180 BİN İMZA” VURGUSU ELEŞTİRİLDİ
Girişim komitesi, kampanyanın ilk 14 gününde 180.000’in üzerinde imza toplandığını belirtti. Ancak imzaların toplamda dört ayda toplandığı gerçeği, kampanyada kullanılan bazı afişlerde “14 günde 287.000 imza” gibi algı oluşturacak görsellerle sunulunca, kamuoyunda kafa karışıklığı yarattı. Komite üyelerinden biri, görsellerin “yanıltıcı olabileceğini” kabul etti ancak rakamların kasıtlı olarak çarpıtıldığını reddetti.
YENİDEN DÜZENLENEN KAPSAM: “LEX GLENCORE” VURGUSU
Yeni inisiyatif özellikle Glencore gibi büyük hammadde şirketlerini hedef alıyor. İsviçre’nin Zug ve Cenevre gibi şehirlerinde merkezlenen bu şirketlerin, çevresel ve sosyal zararları karşısında hesap vermesi isteniyor. “Lex Glencore” olarak adlandırılan bu düzenleme, sektöre özel daha sıkı kurallar getirilmesini öngörüyor.
EKONOMİ DÜNYASINDAKİ TEPKİLER DAHA ILIMLI
2020’deki ilk girişimde sert muhalefet sergileyen iş dünyası, bu kez daha temkinli ve sessiz. Zira önerilen düzenleme tüm şirketleri değil, yalnızca belli bir büyüklüğün üzerindekileri kapsıyor.
“İSVİÇRE AVRUPA’DA GERİDE KALMAMALI”
İnisiyatifin destekçileri arasında yer alan merkez partili Ulusal Meclis Üyesi Stefan Müller-Altermatt, İsviçre’nin Avrupa’daki gelişmelere ayak uydurması gerektiğini belirtti:
“İsviçre, Avrupa’da şirket sorumluluğu olmayan tek ülke konumunda kalmamalı. Eğer bir şirket çevreyi kirletiyor, insan yaşamını tehlikeye atıyorsa bunun hesabını vermeli. Kısa sürede bu kadar yüksek imza toplanması, halkın bu konudaki duyarlılığını açıkça gösteriyor.”
YENİ OYLAMA 2025’TE
Toplanan imzaların ardından girişimin 2025 yılında yeniden halk oylamasına sunulması bekleniyor. İsviçre kamuoyunda güçlü yankı uyandıran bu girişimin, ikinci seferde başarıya ulaşıp ulaşamayacağı şimdiden merak konusu.
Gündem
MENSTRUAL KAN TESTİYLE HASTALIKLARA ERKEN TEŞHİS

ETH Zürihli araştırmacılardan çığır açan buluş: Menstruasyon kanı üzerinden yumurtalık kanseri ve endometriozis gibi hastalıklar tespit edilebilecek.
OKUMA SÜRESİ: 3 DAKİKA
ZÜRİH – ETH Zürih’te görev yapan bilim insanları, kadın sağlığı alanında devrim niteliğinde bir yeniliğe imza attı. “MenstruAI” adı verilen teknolojiyle geliştirilen hijyenik pedler, adet kanından hastalık belirtilerini okuyabilen bir sensöre sahip. Bu sensör sayesinde kadınlar, düzenli olarak ve zahmetsiz bir şekilde sağlık durumlarını kontrol edebilecek.
COVİD TESTİ GİBİ AMA DAHA KAPSAMLI
Geliştirilen sistem, Covid-19 hızlı testlerine benzer bir şekilde çalışıyor. Ancak bu kez örnek olarak tükürük değil, menstruasyon kanı kullanılıyor. Sensör, kandaki belirli biyobelirteçleri (proteinleri) ölçerek olası hastalıklar hakkında bilgi veriyor.
Şu anda test şeridi;
- C-reaktif protein (CRP): Vücutta iltihap olup olmadığını,
- CEA: Kanser varlığını,
- CA-125: Özellikle endometriozis ve yumurtalık kanseri riskini gösterebiliyor.
Bu proteinlerin kanda bulunması durumunda test şeridi renk değiştiriyor. Rengin koyuluğu ise protein yoğunluğunu belirtiyor.
GÖZLE GÖRÜLEBİLİR, UYGULAMAYLA ÖLÇÜLEBİLİR
MenstruAI’nin sunduğu sonuçlar doğrudan çıplak gözle okunabiliyor. Ancak daha hassas bir ölçüm için ETH ekibi, yapay zekâ destekli bir mobil uygulama da geliştirdi. Uygulama, şeritteki renk değişimini analiz ederek daha doğru ve nesnel sonuçlar sunuyor.
Araştırmanın başyazarı Lucas Dosnon, “Uygulama, gözle fark edilmesi zor ton farklarını bile ölçebiliyor. Böylece sonuçlar subjektif yorumlara bağlı kalmadan değerlendirilebiliyor” diyor.
TASARIM VE KULLANICI DOSTU YAKLAŞIM
Projenin bir diğer ayağında ise Zürih Sanat Üniversitesi (ZHdK) ile işbirliği var. Amaç, teknolojiyi yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda kullanıcı dostu ve erişilebilir hale getirmek. Araştırma ekibinden Inge Herrmann, “Kadınların bu teknolojiyi çekinmeden kullanabilmesi için hem teknik hem sosyal açıdan kabul gören bir tasarım hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.
KADIN SAĞLIĞINDA YENİ BİR DÖNEM
MenstruAI, klinik teşhislerin yerini almak için değil, erken uyarı ve ön tarama aracı olarak kullanılmak üzere geliştirildi. Elde edilen şüpheli sonuçlar, bir doktor kontrolü gerekip gerekmediği konusunda fikir veriyor.
Araştırmacılar, teknolojinin özellikle sağlık altyapısının yetersiz olduğu bölgelerde önemli bir boşluğu doldurabileceğine inanıyor.
Herrmann, projenin arkasındaki felsefeyi şöyle özetliyor:
“Sağlık sisteminden söz ederken, kadınları dışarıda bırakamayız. Kadın sağlığı, hâlâ hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bu sessizliği bozmak için cesur adımlar atmalıyız.”
-
E-Dergi1 yıl önce
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi1 yıl önce
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
İsviçre1 yıl önce
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Yaşam1 yıl önce
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
Gündem6 ay önce
ERDOĞAN KARŞITI PAYLAŞIMLARI SIĞINMA BAŞVURUSUNDA HAKLI GEREKÇE OLARAK GÖRÜLMEDİ
-
Dünya6 ay önce
META’NIN COVİD-19 AŞILARIYLA İLGİLİ YANILTICI BİLGİ KARARI: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLIYOR MU?
-
Gündem6 ay önce
TÜRKİYE’DEN GELEN SIĞINMA BAŞVURULARINA GETİRİLEN SERT UYGULAMALARA TEPKİ
-
Kültür Sanat1 yıl önce
Ferdi Tayfur’un Mücadele Dolu Hikayesi: Şeker Hastalığı ve Organ Nakli