Sosyal Medya

Gündem

UKRAYNA SIĞINMACILARA YÖNELİK DAYANIŞMA VE HOŞGÖRÜ AZALIYOR

yazar

Yayınlayan

on

Son dönemde Ukrayna’dan kaçan sığınmacılara yönelik dünya çapında değişen politikalar dikkat çekiyor. İsviçre’de, Ukraynalı sığınmacılar için verilen “Koruma Statüsü S” giderek daha fazla siyasi baskı altına giriyor. Diğer ülkelerde de benzer eğilimler gözlemlense de, durum her yerde aynı değil. Bu yazıda, Ukraynalı sığınmacılara yönelik küresel bir bakış açısı sunuluyor.

Şu anda İsviçre’de 67.000’e yakın Ukraynalı, aktif bir koruma statüsü olan S statüsüne sahip. Diğer mültecilere kıyasla burada daha fazla hakka sahipler. Ancak bu statü, siyasi baskı altına giriyor. Pazartesi günü Ulusal Konsey, yalnızca “daha az veya daha yoğun çatışmaların” yaşandığı bölgelerden gelen Ukraynalı mültecilerin bu statüyü alıp alamayacağına karar verecek. Eyalet Konseyi bu konuda zaten onayını verdi. Diğer ülkelere bakıldığında, Ukraynalı mültecilere yönelik dayanışmanın giderek azaldığı görülüyor.

Dünya genelinde Ukrayna’dan gelen mültecilerle ilgili veri de dikkat çekiyor. İşte bazı ülkelerdeki son durum:

  • Almanya: 1.2 milyon Ukraynalı sığınmacı mevcut. Ancak, halk arasında bu sığınmacılara ödenen sosyal yardımlar nedeniyle bazı rahatsızlıklar yaşanıyor. Özellikle, CDU ve CSU gibi muhafazakar partiler, Ukraynalı sığınmacılara verilen sosyal yardımların kesilmesi gerektiğini savunuyor.
  • Polonya: Ukrayna ile sınır komşusu olan Polonya’da, 980.000’den fazla Ukraynalı mülteci yaşamaktadır. Ancak, savaşın başlangıcından bu yana, halkın Ukraynalı sığınmacılara yönelik desteği önemli ölçüde azalmıştır. 2022’de Polonya halkının %90’ı Ukraynalı sığınmacıları kabul etmeye sıcak bakıyordu; bu oran bugün %53’e gerilemiş durumda.
  • İtalya: İtalya’da yaklaşık 174.000 Ukraynalı mülteci bulunuyor, ancak bu grup genellikle yerel medya ve kamuoyunun radarından uzak. Mülteci tartışmaları, özellikle Afrika, Suriye ve Afganistan’dan gelen sığınmacılara odaklanmış durumda.
  • Norveç: Norveç, 77.000 Ukraynalı mülteciyi kabul etti. Ancak, son dönemde Norveç hükümeti, Batı Ukrayna’dan gelen sığınmacılara yönelik koruma statüsünü azaltarak, yalnızca bireysel başvurularla sığınma hakkı vermeye başlamıştır. Ayrıca, sığınmacılara yapılan yardımlar da önemli ölçüde kısıtlanmıştır.

Sonuç olarak, dünya genelinde Ukraynalı mültecilere yönelik politikalar giderek daha fazla değişiyor ve birçok ülkede halk desteği azalmaktadır.

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE’DE BAZI RESTORANLAR TESLİMAT PLATFORMUNDA KENDİ PUANLARINI HİLE YOLUYLA YÜKSELTİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

📅 Düzenleyen: 26.04.2025
🕒 Okuma süresi: 5 dakika
İsviçre’de bazı restoranların yemek sipariş platformu Justeat üzerindeki değerlendirmelerini yapay yollarla iyileştirdiği ortaya çıktı. Özellikle son haftalarda daha önce orta düzeyde puanlara sahip olan bazı işletmelerin, kısa sürede beş yıldızlı değerlendirme ortalamasına ulaştığı dikkat çekiyor.

ANİ YÜKSELİŞLER ŞÜPHE UYANDIRDI

Örneğin Almanca konuşulan bölgede faaliyet gösteren bir Hint restoranı, birkaç hafta önce Justeat üzerinde yaklaşık dört yıldız ortalamasına sahipken, kısa sürede tam beş yıldız aldı. Üstelik bu değişim, 900’den fazla müşteri yorumuna rağmen gerçekleşti. Normal şartlarda bu kadar yüksek sayıda yorumla tam puan almak oldukça zordur.

Aynı durumu başka restoranlarda da gözlemlemek mümkün. Özellikle az sayıda yoruma sahip işletmelerde beş yıldız görmek sıradan bir durumken, yüksek sayıda yorumu bulunan restoranlarda bu puanı korumak neredeyse imkansız.

Bu gelişmeler, bazı restoranların kendi değerlendirmelerini kendilerinin yaparak puanlarını şişirdiği şüphesini doğurdu.

JUSTEAT: KENDİ DEĞERLENDİRMELERİ YAPANLARA YAPTIRIM UYGULANIYOR

Justeat yetkilisi Petar Djordjevic, Nau.ch’ye yaptığı açıklamada, restoranların kendi değerlendirmelerini girerek puanlarını yapay şekilde artırdıklarının tespit edildiğini doğruladı. Djordjevic, bu tür hareketlerin Justeat ile restoranlar arasındaki sözleşmelere aykırı olduğunu belirtti.

“İlgili restoranların kendi yazdığı değerlendirmeleri tespit ettiğimizde bunları kaldırıyoruz. Gerektiği durumlarda ise restoranlarla olan işbirliğimizi sonlandırıyoruz.” diyen Djordjevic, geçmişte bu nedenle pek çok restoranla yollarını ayırdıklarını vurguladı.

Ancak somut vakalara, özellikle de söz konusu Hint restoranına dair doğrudan yorum yapmadı.

SECO DA ŞİKAYETLER ALIYOR

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (SECO) da zaman zaman müşterilerden “güzelleştirilmiş veya satın alınmış” restoran değerlendirmeleri hakkında şikayetler aldıklarını doğruladı. SECO sözcüsü, son dönemde bu konuda ciddi bir artış yaşanmadığını belirtirken, İsviçre genelinde durumun ne kadar yaygın olduğunu değerlendiremediklerini ifade etti.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?

Justeat, değerlendirme sürecinde müşteri yorumlarına odaklandıklarını ve restoranların genel puanlamasına sistematik bir şekilde müdahale etmediklerini açıkladı. Bir müşteri, sipariş sonrası iki hafta içinde yorum bırakabiliyor. Hem restoranlar hem de müşteriler, uygun görmedikleri yorumların kaldırılması için başvurabiliyor. Ancak Justeat, yorumları yalnızca reaktif bir şekilde — şikayet geldiğinde — inceliyor.

Bu nedenle bazı restoranlardaki ani puan artışları her zaman doğrudan fark edilmeyebiliyor.

HER İYİLEŞME HİLE DEĞİL

Öte yandan, her puan artışı yapay müdahale anlamına gelmiyor. Burger zinciri Hans im Glück, örneğin, Bern’deki şubesinde puanını yoğun bir kalite geliştirme süreci sonucunda 2,9’dan 4,3’e yükseltti. Şirket sözcüsü Almina Odobasic, son haftalarda müşteri memnuniyetinde gözle görülür bir artış yaşandığını ve bunun olumlu değerlendirmelere yansıdığını ifade etti.

Buna rağmen, siparişlerin teslimatı doğrudan Justeat tarafından yapıldığı için, restoranların hizmet kalitesi üzerinde sınırlı bir etkisinin olduğu da hatırlatıldı.

STÄNDERAT HUKUKİ ADIMLAR ATIYOR

Konu siyasi arenada da gündemde. Tessin Kantonu’ndan Orta Parti Ständerat üyesi Fabio Regazzi, restoran değerlendirmelerinde yaşanan suistimallerin önüne geçebilmek amacıyla yasal düzenlemelerin sıkılaştırılmasını talep etti.

Regazzi’nin sunduğu postulatta, platformların değerlendirmelerin gerçekliğini daha sıkı şekilde kontrol etmeleri ve şikayetlere hızlıca yanıt vermeleri gerektiği belirtiliyor. Federal Konsey (Bundesrat) bu konuda olası yasal değişiklikleri incelemekle görevlendirildi.

Haberin Devamını Oku

Gündem

YAPILAN TESTLERDE 15 MİNERAL SUYUNUN 12’Sİ KİMYASAL KİRLETİCİ İÇERİYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

Zürich, 23 Nisan 2025 – 20:30

Bir test, çoğu doğal maden suyunun, Trifluoressigsäure (TFA) adı verilen kimyasal ile kirletildiğini ortaya koydu. Bu kimyasal, özellikle tarım ilaçları ve endüstriyel faaliyetler sonucu su kaynaklarına karışmaktadır.

Önemli Noktalar:

  • İsviçre ve Fransa’dan 15 farklı maden suyu TFA kimyasalı açısından test edildi.
  • 15 maden suyunun 12’sinde Trifluoressigsäure bulundu.
  • TFA’nın sağlık üzerindeki potansiyel etkileri hala belirsiz.

Maden Suya Karışan Kimyasal: TFA

İsviçre’deki maden suyu üreticileri, suyun “korunaklı yer altı kaynaklarından” geldiğini ve “sağlıklı mineraller” içerdiğini öne sürse de, yapılan testler bu iddiaların doğru olmadığını gösterdi. “Ktipp” dergisinin testinde, 15 maden suyunun 12’sinde Trifluoressigsäure (TFA) kimyasalı tespit edildi.

Bu su markaları arasında Henniez, Coop Prix Garantie, Farmer, Valser, Swiss Alpina, Adelbodner, Migros M-Budget, Aproz, Knutwiler, Evian, Appenzell ve Eptinger yer alıyor. En yüksek TFA seviyesi ise Henniez (Nestlé) markasında tespit edildi ve litre başına 0,9 mikrogram TFA içeriyor.

TFA’nın Kaynağı ve Yayılma Alanı

Trifluoressigsäure, tarım ilaçları ve sanayi atıkları nedeniyle çevreye karışmaktadır. Test edilen tüm İsviçre menşeli maden suyu markalarından yalnızca Cristallo ve Saguaro kaynakları TFA içermiyor.

TFA’nın Sağlık Üzerindeki Etkileri

TFA’nın insan sağlığı üzerindeki etkileri hâlâ netlik kazanmış değil. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), 2016’da TFA’nın sağlık için düşük risk taşıdığını belirtmişti. Ancak yeni araştırmalar, bu kimyasalın üreme sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve doğumsal anormalliklere yol açabileceğini gösteriyor.

İsviçre’deki Durum ve Gelecekteki Riskler

Şu anda İsviçre’de TFA için belirli bir sınır değeri bulunmuyor. Ancak, Avrupa Birliği’nin TFA’yı üreme sağlığına zarar verebilecek bir madde olarak sınıflandırmayı planlaması, İsviçre’nin de bu durumu dikkate alarak önlemler almasına yol açabilir.

Kaynak: Ktipp

Haberin Devamını Oku

Gündem

DOKÜMANLAR SAHTE: BİNLERCE İNSAN İSVİÇRE’DE YASADIŞI OLARAK YAŞIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre sınır güvenliği, sık sık sahte belgeler tespit ediyor. Bu belgeler, özellikle ikamet izinlerinin elde edilmesi için kullanılıyor.

Önemli Noktalar:

  • Birçok kişi, sahte belgelerle İsviçre’ye girmeye çalışıyor.
  • Uzmanlara göre, İsviçre’deki ikamet izinlerinin yüzde 10’unun sahte belgelerle elde edildiği tahmin ediliyor.
  • Sahte kimlikler ve pasaportlar, karanlık ağda (darknet) ve sosyal medya platformlarında satılıyor.

Saarbrücken Havaalanı’ndaki gümrük memuru Jasmine Blum, sahte belgelerle karşılaştığı anı şöyle anlatıyor: “Belgeyi incelediğimde, üzerindeki yazılar garip görünüyor ve baskı bozulmuş. Hemen alarm veriyorum.” Blum, her gün çok sayıda belgeyi kontrol ederken, sahte belgelerin ele geçirilmesinin sıkça karşılaşılan bir durum olduğunu belirtiyor.

İsviçre sınır güvenliği, yılda yaklaşık 1900 sahte belgeyi ele geçiriyor. Ancak bunlar, yalnızca rastgele yapılan kontrollerde yakalanan belgeler. Blum’a göre, genelde sahte belgelerle başvurulan amacı, İsviçre’de ikamet izni almak. “Bazen, AB vatandaşı olmayan kişiler, AB belgeleriyle Avrupa’da çalışabilmek için sahte belgeler kullanıyor,” diyor Blum.

İkamet İzinlerinin Sahte Belgelerle Elde Edildiği İddiası

Bir kişi, geçerli bir AB pasaportuna ve İsviçre’deki bir iş sözleşmesine sahipse, ikamet izni almak için tüm şartları yerine getirmiş oluyor. Ancak uzmanlar, binlerce ikamet izninin sahte belgelerle elde edilmiş olabileceğini tahmin ediyor.

İsviçre’de, özellikle karanlık ağda sahte pasaportlar ve kimlikler satılmakta. Bu sahte belgeler bazen İngilizce, bazen de Rusça gibi farklı dillerde sunuluyor. Sahte bir İsviçre pasaportunun fiyatı yaklaşık 1600 İsviçre frangı.

Yüksek Talep ve Profesyonelleşen Ağlar

Sahte belge satan ağlar gittikçe daha profesyonel hale geliyor. Sosyal medya platformlarında sahte belgeler, kaliteli reklam videolarıyla tanıtılıyor. Kimliklerden pasaportlara kadar her türlü belge sahte olarak sunuluyor.

İsviçre göçmenlik yetkilisi Alexander Ott, SRF’ye verdiği röportajda, sahte belgelerle elde edilen ikamet izinlerinin oranını yüzde 10 civarında tahmin ettiklerini belirtti. Ayrıca, sahte belgelerin sayısının daha fazla olabileceğine dikkat çekerek, “Bunlar sadece yakalananlar. Gerçek sayının çok daha fazla olabileceğini düşünüyoruz,” dedi.

İsviçre gümrük güvenliği, bu tür sahteciliklerle mücadele etmekte zorlanıyor ve sahte belge ağları daha da karmaşık hale gelmeye devam ediyor.

Kaynak: SRF Rundschau

Haberin Devamını Oku

Trendler