Gündem
TÜBİNGEN’DE YILLAR SONRA GÖNDERİLEN COVID-19 TEST FATURALARI TEPKİ ÇEKİYOR
TÜBİNGEN – COVID-19 pandemisi sırasında Tübingen Üniversite Kliniği’nde hızlı test yaptıran ziyaretçiler, yıllar sonra gelen test faturalarıyla karşılaştı. Bonn merkezli “CSZ Corona Schnelltest Zentrum UG” adlı şirket, 2022 yılında yapılan testler için şimdi fatura göndermeye başlamış durumda. İlgili faturaların gecikmiş olması, kliniği ziyaret eden birçok kişide şaşkınlık ve rahatsızlık yarattı. Ziyaretçilerden bazıları, yıllar sonra gelen bu beklenmedik ödeme taleplerinin yasal olup olmadığını sorguluyor.
Klinik: “Test Sorumluluğu Şirketin”
Tübingen Üniversite Kliniği yetkilileri, pandeminin yoğun döneminde test taleplerine yanıt verememeleri nedeniyle, test hizmetini “CSZ Corona Schnelltest Zentrum UG” adlı bağımsız bir şirkete devretmek durumunda kaldıklarını açıkladı. Klinik sözcüsü, test istasyonlarının hastane binasına kurulduğunu ancak işlemlerin tamamen şirket tarafından yönetildiğini belirtti. Test yaptıran kişilerle şirket arasında yapılan olası ödeme anlaşmalarının detaylarına dair ise kliniğin bir bilgisi bulunmuyor. Yetkililer, bu durumda olan kişilere sözleşme ayrıntılarını öğrenmeleri için doğrudan şirketle iletişime geçmelerini tavsiye ediyor.
Gecikmeli Faturaların Nedeni: Mali Denetim
CSZ Corona Schnelltest Zentrum UG’nin genel müdürü Sandro Heinemann, SWR’ye yaptığı açıklamada, gecikmiş faturaların nedenini bir mali denetimde ortaya çıkan eksikliklere dayandırdı. Heinemann’a göre, denetim sırasında 2022 yılına ait 70.000 Euro değerinde yüzlerce ödenmemiş fatura tespit edildi. Şirket, geç de olsa hizmetlerin kanıtlanabilir olduğunu belirterek, bu faturaların yasal olduğunu ve ödeme yapılması gerektiğini savunuyor.
Ancak bazı hastalar, test başına gelen 3 Euro’luk bu faturaların, testlerin üzerinden iki yıl geçtikten sonra tahsil edilmesinin makul olup olmadığını sorguluyor. Fatura alan kişilerden biri, kliniğe yalnızca bir test için girdiğini belirttiği halde, iki farklı fatura aldığını dile getirerek uygulamanın adil olmadığını ifade etti.
Ödeme Yapmayanlar İçin Yasal İşlem Endişesi
Kimi ziyaretçiler, ödeme yapmadıkları takdirde daha yüksek masraflarla karşılaşacaklarından endişe ediyor. Konstanz bölgesinden bir kişi, SWR’ye yaptığı açıklamada, 6 Euro’luk iki fatura ödemesini sırf bu nedenle yaptığına dikkat çekerek, “Ödemezsem peşime mahkeme veya tahsilat masrafları çıkabilir” dedi.
Tüketici Koruma Kuruluşları İncelemede
Yaşanan gelişme sonrası, Baden-Württemberg Tüketici Koruma Merkezi de durumu incelemeye aldı. Tüketici hakları konusunda uzmanlar, bu tür geç gelen ödeme taleplerinin yasal olup olmadığını gözden geçiriyor. Tüketici Koruma Merkezi, özellikle faturaların zaman aşımı veya eksik bilgilendirme gibi konular nedeniyle geçerliliği konusunda bir sonuca varmak için çalışma başlattı.
Yaşanan bu beklenmedik ödeme talepleri, pandemi dönemindeki olağanüstü uygulamaların hala etkisini sürdürdüğünü ve tüketici haklarının ne ölçüde korunduğu konusunda soru işaretlerine yol açıyor.
#Tübingen #COVID19 #CoronaTest #GecikmişFaturalar #TüketiciHakları #İsviçre #Pandemi #Almanya #SağlıkSistemi #TüketiciKoruma
Dünya
CİNSEL TACİZ VE SALDIRILAR ARTIYOR: YEŞİLLER, YALNIZCA KADINLARA AİT VAGONLAR TALEP EDİYOR
Almanya’da son yıllarda toplu taşıma araçlarında cinsel taciz ve saldırı vakalarının hızla arttığına dikkat çeken Yeşiller Partisi, bu sorunun çözülmesi için kadın yolculara özel vagonların getirilmesini talep etti.
Toplu taşıma araçlarında kadınların güvenliği giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. Almanya’da son 10 yılda, cinsel saldırılara ilişkin şikayetlerin sayısı %260 oranında arttı. Bu durumu göz önünde bulunduran Yeşiller Partisi, toplu taşıma araçlarında kadınlara özel vagonlar oluşturulmasını önerdi. Bu vagonlar, özellikle yoğun saatlerde yalnızca kadın yolcular tarafından kullanılabilecek.
Kadınlar Toplu Taşımada Güvende Değil
Son yapılan araştırmalar, Zürih ve Bern’deki genç kadınların üçte birinin toplu taşıma araçlarında en az bir kez cinsel tacize uğradığını ortaya koydu. Bu sorunun sadece İsviçre’de değil, Almanya ve diğer Orta Avrupa ülkelerinde de arttığı gözlemleniyor. Almanya’daki Yeşiller Partisi’nin ulaştırma uzmanı Antje Kapek, kadınların güvenliği için toplu taşıma araçlarında kadınlara özel vagonların bir an önce uygulanmasını savunuyor.
Japonya’dan Örnek
Kapek, önerisinin Japonya’daki örnekten esinlendiğini belirtti. Japonya’da, sabah 10:00’a kadar ve akşam 17:00 ile 21:00 saatleri arasında özel kadın vagonları bulunuyor. Almanya’da ise bu sistemin, trenlerin ön ve son kısmında yer alan vagonlarla uygulanması planlanıyor.
Almanya’da Güvenlik Önlemleri
Berlin Ulaşım Şirketi (BVG), toplu taşıma araçlarında güvenliği sağlamak için bir dizi önlem aldığını belirtiyor. Her istasyona yerleştirilen acil çağrı butonları ve trenlerdeki alarm sistemleriyle, yolcuların güvenliğinin artırılması hedefleniyor. Ancak, Kapek’e göre bu önlemler yeterli değil ve kadın yolcuların daha güvende hissedebilmesi için daha etkili tedbirler alınması gerekiyor.
İsviçre’de Durum
İsviçre’de ise benzer bir uygulama henüz hayata geçirilmiş değil. İsviçre Federal Demiryolları (SBB), kadınlar için özel vagonlar yerine güvenlik personelinin arttırılmasını ve video gözetim sistemlerinin güçlendirilmesini tercih ediyor.
Sonuç olarak, cinsel taciz ve saldırıların artışı, toplu taşıma araçlarında kadınların güvenliği konusunda önemli bir soruna işaret ediyor. Yeşiller Partisi’nin önerdiği kadınlara özel vagonlar, bu soruna karşı güçlü bir çözüm önerisi olarak öne çıkıyor.
Dünya
CORONA AŞISIYLA İLGİLİ BÜYÜK ŞOK: ASTRAZENECA’YA SÖZLEŞME İHLALİNDEN HUKUKİ DARBE
Amerika Birleşik Devletleri’nde bir federal hakim, corona virüsü aşısı konusunda AstraZeneca’ya ağır bir darbe vurdu. Brianne Dressen’in, ABD’de görülen davası, dünya genelindeki aşı endüstrisinin geleceğini tehlikeye atabilecek bir karar aldı. Bu dava, büyük bir ilaç şirketinin sözleşme ihlali ve sorumluluklardan kaçma çabalarını sorgulayan bir dizi kritik soruyu gündeme getirdi.
Dressen, gönüllü olarak katıldığı klinik çalışmada aşı olduktan sonra ciddi sağlık sorunları yaşadı. Ancak AstraZeneca, kendisine verdiği yazılı taahhüte rağmen yalnızca 1.243 dolar tazminat önerdi. Bu düşük ödeme, şirketin sorumluluktan kaçma girişimi olarak değerlendirildi. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki federal hakim Robert J. Shelby, şirketin PREP Yasası’na dayanarak yasal sorumluluktan kaçma çabalarını reddetti. PREP Yasası, sağlık krizleri sırasında ilaç şirketlerini yasal takibin önüne geçme adına koruyan bir düzenleme olarak biliniyor.
Dressen’in açtığı dava, AstraZeneca’nın yalnızca aşıdan kaynaklanan zararları telafi etme sorumluluğunu reddetmekle kalmayıp, aynı zamanda gönüllülere verdiği sözleri de ihlal ettiğini ortaya koyuyor. Hakim Shelby, ilaç şirketlerinin riskli çalışmalara katılacak kişilere verdikleri sözleri yerine getirmemek için PREP Yasası’nı kullanmalarını “saçma” olarak nitelendirdi. AstraZeneca’nın, aşı çalışmalarının güvenlik profilini savunarak dava sürecine ilişkin herhangi bir açıklama yapmaması, şirketin duruşunu daha da zorlaştırdı.
Dressen’in aşı sonrası yaşadığı yan etkiler, NIH (Ulusal Sağlık Enstitüleri) doktorları tarafından doğrulandı. Bu önemli gelişme, onun davada kazandığı ilk adımı oluşturdu. Dressen’in davası, gelecekteki aşı üreticilerinin yasal sorumluluklarının yeniden şekillendirilmesine yol açabilir. Hakimin verdiği mesaj net: Kriz dönemlerinde bile sözleşme hakları, büyük ilaç şirketlerinin üzerinde olmaya devam edecek.
Gündem
BAŞHEKİM MÖLLER’DEN ÇARPICI İDDİA: “COVİD AŞISININ YAN ETKİLERİ GİZLENİYOR!”
Almanya’nın önde gelen kardiyologlarından Dr. Jörg-Heiner Möller, ülkede sağlık sistemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bayern’deki Asklepios Kliniği’nde yıllarca başhekimlik yapan Möller, Covid-19 sonrası dönemde yüzlerce hastada ciddi aşı yan etkileri gözlemlediğini ve bu vakaların resmi makamlarca göz ardı edildiğini iddia etti.
Möller, “Mediziner und Wissenschaftler für Gesundheit, Freiheit und Demokratie” (MWGFD) adlı derneğe verdiği röportajda, aşı sonrasında karşılaştığı vakaların sistematik olarak bastırıldığını öne sürdü. Hastalarının, bir dizi sağlık sorunu yaşamalarına rağmen yeterli tıbbi destek göremediklerini belirtti ve “Bu insanların çoğu, eski hayatlarını geri kazanabilmek için adeta bir ‘doktor maratonu’ yaşadı, ancak hastalıkları kabul edilmedi ve yeterli tedavi alamadılar” ifadelerini kullandı.
GERÇEK YAŞAM HİKAYELERİNDEN ÇARPICI ÖRNEKLER
Başhekim, yaşadığı çarpıcı vakaları kamuoyuyla paylaştı. Örneğin, üç küçük çocuğu olan bir anne aşı sonrası sürekli yorgunluk (Fatigue) nedeniyle çocuklarına bakamaz hale gelmiş ve psikiyatrik tedavi önerilmiş. Bir başka örnekte ise genç bir mühendis, Covid aşısı sonrası bilişsel yeteneklerinde yaşadığı gerileme nedeniyle işini sürdüremez duruma gelmiş. Ayrıca birçok kişi, kariyerlerinden ve sosyal hayatlarından büyük ödünler vermek zorunda kaldı.
Dr. Möller, toplumda artan bu sağlık sorunlarının, yıkıcı sonuçlara yol açarak depresyon ve hatta intihara varan ağır tabloya dönüştüğünü vurguladı. “Özellikle bu vakalar karşısında kendimi çaresiz hissediyorum, çünkü sağlık sistemi bu hastaların yaşadığı travmayı yeterince önemsemiyor” dedi.
ÇÖZÜM ARAYIŞINDA KİMSEDEN DESTEK ALAMADI
Covid-19’un ağır vakalarına karşı geliştirdiği kortizon bazlı tedavi yönteminde başarı sağladığını söyleyen Dr. Möller, bu başarıyı kamuoyuyla paylaşmasına rağmen hiçbir resmi geri dönüş alamadığını ifade etti. Sağlık Bakanlığı ve tıbbi otoritelerden yanıt alamamanın kendisi için “hayal kırıklığı” olduğunu belirten Möller, “Bu sessizlik, aşının yan etkilerinin göz ardı edildiğini gösteriyor” dedi.
Möller’in açıklamaları, aşılama sonrası uzun vadeli sağlık sorunları ve sağlık sisteminin şeffaflığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
#AşıYanEtkileri #SağlıkSistemi #Covid19 #DrMöller
-
E-Dergi9 ay ago
İsviçre’nin Sesi Şubat 2024
-
Ekonomi8 ay ago
İsviçre’de Maaş Dengesi: Ortalama bir Kişinin Maaşı 6788 CHF
-
Yaşam7 ay ago
Kıskanç Kaynana Belirtileri: Gözden Kaçırmamanız Gereken 10 İşaret
-
İsviçre9 ay ago
Dünyanın En İyi Sağlık Kurumları: İlk 250 Hastane Sıralamasında İsviçre’den 10 Hastane
-
Gündem9 ay ago
İsviçre’nin Sesi Yankılanıyor…
-
Gündem2 ay ago
HÄGENDORF’TA TÜRKÇE “SİZ BENİ YAKTINIZ SİZ!” DİYE BAĞIRDIĞI DUYULAN ADAM KENDİNİ YAKTI: DURUMU AĞIR, HELİKOPTERLE HASTANEYE KALDIRILDI
-
Gündem10 ay ago
Biel’de Skandal: Cinsel İlişki Karşılığında Yabancılara Oturma İzni Belgesi!
-
Gündem10 ay ago
İsviçre’de Emeklilik Oylaması: Kritik Karar!