Sosyal Medya

Gündem

ST. GALLEN’DE DÖNERDE GIDA ZEHİRLENMESİ YAŞAYAN 5 ÇOCUK HASTANEYE KALDIRILDI

yazar

Yayınlayan

on

Kanton St. Gallen’in Rheintal bölgesinde bir imbiss büfede döner yiyen altı kişi gıda zehirlenmesi yaşadı. Bu kişilerden beşi çocuk olup hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından yapılan denetimlerde ciddi hijyen eksiklikleri ve bozulmuş döner eti tespit edildi. Büfe sahibi olan 33 yaşındaki kadın hakkında ceza kararı verildi.

Olayın Detayları

BÜFENİN SAHİBİ ÇİFT: SORUMLULUK PAYLAŞIMI
St. Gallen Kantonu’nda faaliyet gösteren büfenin işletmeciliğini, 2022 yılından bu yana 33 yaşındaki Afgan bir kadın eşiyle birlikte yürütüyor. Kadın, büfenin resmi panetli sorumlusu ve işletme sahibi olarak kayıtlıyken, eşinin işletme müdürü ve aşçı olarak çalıştığı belirtildi.

Afganistan kökenli kadın, eşiyle birlikte 2022’den bu yana işlettiği büfede hijyen kurallarını ihmal etmekle suçlanıyor. Mart ayında bir müşteri, döner yedikten sonra mide bulantısı ve ishal şikayetiyle yerel gıda denetim kurumuna başvurdu. Bunun üzerine 15 Mart’ta yapılan incelemede, alınan iki gıda örneğinde ciddi bakteriyel kontaminasyon bulundu. Özellikle döner etinde, gıda zehirlenmesine neden olan Staphylokokken-Enterotoxin ( Stafilokok enterotoksin )bakterisi tespit edildi.

5 Çocuk Hastaneye Kaldırıldı

İlk olaydan sadece birkaç gün sonra, 16 ve 17 Mart’ta iki farklı çocuk grubu da aynı büfede döner yedi. Beş çocuk gıda zehirlenmesi geçirerek St. Gallen Çocuk Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastane, durumu yetkililere bildirerek acil inceleme talep etti. 18 Mart’ta yapılan ikinci denetimde, yine bozulmuş döner eti ve hijyen eksiklikleri tespit edildi.

Hijyen Sorunları ve İhmal

Denetimlerde şu eksiklikler belirlendi:

  • Gıda maddelerinin üzerinde tarih damgası bulunmaması
  • Ürünlerin izlenebilirliğinin sağlanamaması
  • Sıcaklık kontrol kayıtlarının eksik olması
  • Gıda saklama koşullarının standartlara uygun olmaması

Yetkililer, hijyen eksikliklerinin düzeltilmesi için talimat verse de, 18 Mart’tan sonraki denetimlerde de bu eksikliklerin giderilmediği tespit edildi.

Savcılık Kararı ve Ceza

St. Gallen Savcılığı, büfe sahibini “sağlığı tehdit eden dikkatsiz gıda muamelesi”, “hijyen kurallarına uymama” ve “izin dışı gıda işleme” suçlarından mahkum etti. St. Gallen Savcılığı tarafından hazırlanan ceza kararında, büfe sahibinin ihmalkar davranışları neticesinde sağlık sorunlarının ortaya çıktığı açıkça ifade edildi. Savcılık, “Büfe sahibi, Dana etinden oluşan döner etinin uygun olmayan koşullarda saklanması nedeniyle birçok kişinin sağlığını tehlikeye atmıştır. Bu durum, özen yükümlülüğüne aykırı dikkatsizlikten kaynaklanmıştır” açıklamasında bulundu.

Yetkililer, sahibin eşinin hijyen uygulamalarını denetlememesini de sorunun temel nedenlerinden biri olarak değerlendirdi.

St. Gallen Savcılığı, büfe sahibinin gerekli özeni göstermediğini ve bu durumun olayların önlenmesine engel olduğunu vurguladı. “Mevcut koşullar altında, eşinin çalışma yöntemini kontrol ederek bu durum önlenebilirdi” ifadelerine yer verildi. İlk denetimde, hijyen uygulamalarındaki eksikliklere dikkat çekildiği belirtilirken, “Buna rağmen, üçüncü denetime kadar eksiklikler giderilmedi. Bu nedenle, sorumlu kişi bu ihlalleri en azından bilerek kabul etmiştir” değerlendirmesi yapıldı.

Kadın, 40 günlük hesaplamayla günlük 130 Frank’tan toplam 5200 Frank bedelli ertelenmiş para cezasına çarptırıldı. Bu ceza, iki yıl içinde başka bir suç işlemediği takdirde tahsil edilmeyecek. Ancak, kesinleşmiş 3000 Frank para cezası ve 450 Frank tutarındaki yargılama masraflarını ödemesi gerekiyor. Kararın henüz kesinleşmediği bildirildi.

Halk Tepkisi

Olay, bölge halkında büyük tepki yarattı. Sosyal medyada gıda güvenliğine dair sıkı denetim çağrıları yapılırken, yetkililer hijyen standartlarının daha dikkatli denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Gıda zehirlenmesi yaşayan çocukların sağlık durumunun stabil olduğu ve taburcu edildikleri açıklandı.

#StGallen #GıdaZehirlenmesi #HijyenSorunları #ÇocukSağlığı

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avrupa

BELÇİKALI HÂKİMİN BELÇİKA’DA TECAVÜZ DAVASINDA SADECE PARA CEZASI: YARGI KARARI ÜLKE GENELİNDE TEPKİLERE YOL AÇTITARTIŞMALI KARARI ÜLKE GENELİNDE TEPKİ ÇEKTİ

yazar

Yayınlayan

on

By

📍 Belçika, 17 Nisan 2025 – 08:51

LEUVEN – Belçika’nın Leuven kentinde görülen bir tecavüz davası, verilen cezanın ağırlığı değil, hafifliğiyle ülke genelinde tartışma başlattı. 24 yaşındaki bir tıp öğrencisinin, alkol etkisiyle kendini savunamayacak durumda olan sınıf arkadaşına cinsel saldırıda bulunduğu belgelenmesine rağmen, sanık hakkında yalnızca 3800 Euro para cezası verildi ve bu ceza da şartlı olarak ertelendi.

MAHKEMEDEN TARTIŞMALI GEREKÇE: “GENÇ YAŞ VE YÜKSEK POTANSİYEL”

Davaya bakan hâkim, failin genç yaşta olduğunu ve “gelecek vadeden bir jinekolog” olarak tanındığını belirterek, hapis cezası yerine para cezası uygulanmasına karar verdi. Ayrıca failin sabıka kaydına bu olayın işlenmemesi yönünde de hüküm verildi. Karar, Belçika kamuoyunda özellikle kadın hakları savunucuları ve hukuk çevrelerinde büyük tepkiyle karşılandı.

GÜVENLİK KAMERALARI: MAĞDUR AYAKTA DURAMIYORDU

Davanın delilleri arasında yer alan güvenlik kamerası görüntülerine göre, mağdur kadın olay sırasında ayakta duramayacak kadar sarhoştu. Belçika yasalarına göre, böyle bir durumda rıza geçerli sayılmadığından, cinsel ilişki açıkça tecavüz suçu kapsamında değerlendiriliyor.

ÜNİVERSİTE HASTANESİNDEN İDARİ TEDBİR

Fail öğrencinin bağlı olduğu Leuven Üniversitesi Hastanesi, olayın basına yansımasının ardından öğrenciyi geçici olarak görevinden uzaklaştırdı. Üniversite, sürecin adli ve etik yönden titizlikle değerlendirileceğini duyurdu.

TOPLUMSAL TEPKİLER: GENT VE LEUVEN’DE PROTESTOLAR

Kararın ardından özellikle Gent ve Leuven şehirlerinde öğrenciler ve kadın hakları savunucuları protesto gösterileri düzenledi. Göstericiler “adalet değil, sınıf ayrıcalığı” sloganlarıyla yargının tarafsızlığına tepki gösterdi. Eleştirmenler, mahkemenin failin “potansiyelini” mağdurun uğradığı zararın önüne koyduğunu savundu.

“YARGI SİSTEMİ MAĞDURUN DEĞİL, FAİLİN YANINDA”

Kadın hakları aktivistleri ve hukukçular, kararın “sınıf adaleti” örneği olduğunu belirterek, sistemin mağdurun yaşadığı travmayı değil, failin kariyer geleceğini öncelikli gördüğünü ifade etti. Eleştiriler arasında, adalet sisteminin cinsel suçlar karşısında yetersiz ve duyarsız kaldığı yönünde görüşler de yer aldı.

SAVCILIK İTİRAZ ETTİ, KARAR HENÜZ KESİNLEŞMEDİ

Belçika Federal Savcılığı, verilen cezaya itiraz ettiğini ve davayı temyize taşıyacağını duyurdu. Bu nedenle karar henüz kesinleşmedi. Ancak karar, şimdiden Belçika’da kadınlara karşı şiddetin cezalandırılmasında çifte standart tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

“YARGIYA GÜVEN SARSILIYOR”

Uzmanlar, bu tür kararların kamuoyunda yargıya duyulan güveni sarstığını ve özellikle genç kadınlar arasında büyük bir adaletsizlik duygusu oluşturduğunu belirtiyor. Yargının mağdur odaklı yaklaşım geliştirmesi gerektiği ve benzer vakalarda cezai yaptırımların daha caydırıcı olması gerektiği yönünde çağrılar artıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMASI SRG’YE YAĞAN ŞİKAYETLERİN ODAĞINDA:

yazar

Yayınlayan

on

By

TARAFSIZLIK TARTIŞMASI

BERN – 16 Nisan 2025 – İsviçre Radyo ve Televizyon Kurumu’na (SRG) yapılan şikayetlerin dörtte biri, geçtiğimiz yıl Orta Doğu’daki İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yayınlarla ilgiliydi. Bu konuda hem İsrail yanlısı hem de Filistin yanlısı izleyicilerden benzer sayıda şikayet geldi.

UBI’nin (Radyo ve Televizyon Bağımsız Şikayet Kurulu) 2024 yılına ait raporuna göre, toplam 852 şikayetin yaklaşık 213’ü Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgiliydi. Özellikle İsrail’in kısmen işgal ettiği Gazze Şeridi’ndeki savaş, izleyiciler arasında büyük tartışmalara yol açtı.

Taraflar Diyaloğa Kapalıydı

SRG Deutschschweiz’in açıklamasına göre, tıpkı çatışmanın tarafları gibi, şikayette bulunan taraflar da birbirinin görüşüne kapalı ve uzlaşmaz bir tutum sergiledi. Her iki taraf da genellikle karşıt görüşe açık olmadan kendi bakış açılarını savundu. Sunulan argümanların çoğu yüzeysel kaldı ve bazı durumlarda olaylar kişisel ideolojiye uyacak şekilde çarpıtıldı.

SRF Yayınları Genel Olarak Tarafsız Bulundu

Ombudsman ofisi, İsviçre Radyo ve Televizyonu’nun (SRF) Orta Doğu ile ilgili haberlerinin büyük ölçüde tarafsız ve doğru olduğunu belirtti. Bu değerlendirme, birçok şikayetçinin aksi yöndeki iddialarına rağmen sürdürüldü.

Şikayetlerde Genel Artış

Geçtiğimiz yıl işlenen toplam 852 şikayetin %8,7’si (önceki yıl %5) Ombudsstelle tarafından tamamen veya kısmen haklı bulundu. Bu şikayetlerin çoğu video içerikler, internet yayınları ve sosyal medya kanallarıyla ilgiliydi. SRF’nin sosyal medya platformlarındaki etkinlikleri izleyiciler tarafından giderek daha fazla izleniyor. Ombudstelle “şikayet mercii” olarak bilinir. Bu makam, vatandaşların medya kuruluşlarına yönelik şikayetlerini iletebilecekleri bağımsız bir denetim birimidir.

UBI Hakkında

UBI, 1984 yılında kurulan ve İsviçre’de radyo-televizyon yayınlarıyla ilgili şikayetleri inceleyen bağımsız bir federal komisyondur. 9 gönüllü üyeden ve 3 kişilik bir sekreterlikten oluşmaktadır.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İSVİÇRE NÜFUSU 2041’DE 10 MİLYONUNU AŞACAK

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’nin nüfusu, önümüzdeki yıllarda hızla artmaya devam edecek. Yeni açıklanan verilere göre, 2023 yılı itibarıyla 9 milyon kişiye ulaşan İsviçre nüfusunun 10 milyonluk eşiği 2041 yılında aşılacak. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıkladığı verilere göre, bu artışın temel nedeni göç olacak. 2055 yılına kadar İsviçre’deki nüfusun 10,5 milyona ulaşması bekleniyor.

BFS’nin raporunda, nüfus artışının en yoğun şekilde Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlarda görüleceği belirtiliyor. Bu kantonlarda nüfus yoğunluğunun artacağı öngörülüyor.

Yüksek Senaryo: 2050’de 11,7 Milyon

BFS, daha yüksek bir büyüme senaryosu da sunuyor. Bu senaryoya göre, daha fazla doğum, uzun yaşam süreleri ve yüksek göç oranları ile İsviçre’nin nüfusu 2050 yılına kadar 11,7 milyona ulaşabilir.

Luzern’de Öne Çıkan Büyüme

İsviçre’deki nüfus artışı kantonlara göre değişiklik gösterecek. Orta senaryoya göre, Luzern kantonu, önümüzdeki 30 yıl içinde nüfusunun yaklaşık üçte bir oranında artacağı bekleniyor. Bu da yaklaşık 150.000 kişilik bir artış anlamına geliyor. St. Gallen ve Vaud kantonları da sırasıyla %26,6 ve %23,1 oranında büyüme gösterecek.

Daha Düşük Büyüme Gösteren Bölgeler

Nüfus artışının daha düşük olacağı bölgeler arasında Jura, Neuenburg ve Schaffhausen yer alıyor. Bu kantonlarda nüfus artışı oldukça düşük olacak, sadece %0,3 ila %0,8 arasında bir artış bekleniyor.

SVP’nin 10 Milyonluk Sınır İnisiyatifi

İsviçre’deki nüfus artışı, popüler bir siyasi tartışma konusu olmaya devam ediyor. İsviçre Halk Partisi (SVP), 2050 yılına kadar İsviçre nüfusunun 10 milyonu aşmaması gerektiğini savunuyor ve bunun için bir anayasa değişikliği öneriyor. Bu öneriye göre, 10 milyon nüfus sınırının aşılması durumunda, İsviçre’nin Avrupa Birliği ile olan serbest dolaşım anlaşmasını sonlandırması gerektiği öne sürülüyor. Ancak İsviçre hükümeti, bu inisiyatife karşı çıkmakta ve göçün etkilerini dengeleyecek bir dizi önlem almayı planlıyor.

Bu veriler, İsviçre’nin gelecekteki nüfus yapısını şekillendirecek önemli bir perspektif sunuyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunlaşma ve daha sakin bölgelerdeki büyüme farkları, ülkenin sosyo-ekonomik yapısını etkileyecek gibi görünüyor.

İsviçre, 2041 yılında nüfusunun 10 milyon sınırını aşacak. Bunun başlıca nedeni, göç ve yüksek yaşam standartları. Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) açıklamalarına göre, İsviçre’nin nüfusu bu tarihte 10 milyon olacak ve sonrasında daha da artacak.

İşte bu büyümenin detaylı sebepleri:

  1. Göç: İsviçre’nin büyümesinin ana kaynağı göç. Ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artış, nüfusun hızla büyümesine neden olacak.
  2. Doğum ve Yaşam Süresi: Uzun yaşam süreleri ve doğum oranlarının da artması bekleniyor. İsviçre’nin gelişmiş sağlık sistemleri ve yaşam koşulları, insanların daha uzun yaşamasına ve doğum oranlarının daha yüksek olmasına katkı sağlıyor.
  3. Büyük Şehirlere Yoğunlaşma: Zürih ve Cenevre gibi büyük şehirlere yakın kantonlar, daha fazla nüfus artışı gösterecek. Bu bölgelerdeki altyapı, iş imkanları ve yaşam standartları, daha fazla insanın bu bölgelere göç etmesine neden olacak.
  4. Kantonlara Göre Farklılaşan Artış: Bazı kantonlar, örneğin Luzern, St. Gallen ve Vaud, nüfuslarının oldukça fazla artması beklenen yerler. Luzern’de, nüfusun 30 yıl içinde yaklaşık %33 oranında artması öngörülüyor.

2041’den Sonra Ne Olacak?

BFS’nin tahminlerine göre, 2055 yılı itibarıyla İsviçre nüfusunun 10,5 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Eğer yüksek göç ve doğum oranları devam ederse, bu büyüme 2050’de 11,7 milyon kişiye kadar çıkabilir.

Kısacası, 2041’de 10 milyonluk sınırın aşılması, göç ve iç dinamiklerin etkisiyle mümkün olacak. Bu, İsviçre’nin gelecekteki demografik yapısının önemli bir göstergesi olacak.

Haberin Devamını Oku

Trendler