Sosyal Medya

Gündem

REFERANS FAİZ DÜŞTÜ – KİRACILARA VE EV SAHİPLERİNE ETKİLERİ NELER?

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Cemil Baysal

İsviçre Ulusal Bankası (SNB), leitzins oranını 0,25 puan düşürerek %1 seviyesine indirdi. Bu karar, hem kiracılar hem de ev alıcıları için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Kiracılar için İyi Haber

Yeni leitzins oranının düşmesi, mevcut kiraların artış göstermeyeceği anlamına geliyor. Kiracılar, daha önceki yüksek oranlardan dolayı yaşadıkları mali baskılardan bir nebze olsun kurtulmuş olacak.

Ev Alıcıları İçin Daha Uygun Koşullar

Ev sahipleri ya da alıcıları da bu durumdan memnun kalacak. Daha düşük faiz oranları sayesinde, hipotek almak isteyenler için finansman koşulları daha cazip hale geliyor. Uzmanlar, ev satın almak isteyenlerin yeni oranlarla birlikte daha uygun kredi şartları bulacaklarını ifade ediyor.

Leitzinsinz – Referans Faizin Anlamı

Leitzins, merkez bankalarının para piyasalarını yönlendirdiği bir araçtır. Faiz oranı ne kadar yüksekse, bankaların merkezi bir bankadan borçlanma maliyetleri de o kadar yüksek olur; bu da paranın maliyetini artırır. Düşük oranlar, tasarruf hesaplarında daha az getiri sağlarken, kredi almayı kolaylaştırıyor.

Ekonomik Beklentiler

Philipp Burckhardt, Bank Lombard Odier IM’den bir stratejist, leitzinsin daha fazla düşürüleceğini öngörüyor. Gelecek dönem için yapılan enflasyon tahminleri, fiyat istikrarı tanımının alt sınırına yakın seyrediyor. Bu durum, SNB’nin bir sonraki toplantısında ek faiz indirimlerine gidebileceği anlamına geliyor.

Tüketici ve Yatırımcı Davranışları

Daha düşük faiz oranlarının etkileri arasında, hem kiraların hem de hipoteklerin azalması bekleniyor. Bunun yanı sıra, daha düşük faiz oranları ekonomik canlılık yaratacak ve genel tüketim ile yatırım taleplerini artırabilir. Ancak, bu etkilerin hemen görülüp görülemeyeceği piyasanın tepkisine bağlı.

Burckhardt, “Daha düşük faiz oranları, referans oranını aşağı çekerek kiraların düşmesini sağlamalı. Ancak bu etki kısa vadede hemen görülebilir olmayabilir,” diyor. Uluslararası ekonomik koşullar da göz önünde bulundurulmalı; Euro bölgesindeki gelişmeler, İsviçre Frangı’nın değerini etkileyebilir.

Sonuç olarak, leitzinsin düşürülmesi İsviçre ekonomisi için olumlu bir adım olarak öne çıkıyor ve önümüzdeki dönemde hem kiracılara hem de ev alıcılara rahat bir nefes aldırması bekleniyor.

#Leitzins #Zinssenkung #İsviçreEkonomisi #Kira #Hipotek #isvicre #isviçre #schweiz #schwiiz #suisse #svizzera #switzerland #haber #isviçreninsesi

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İsviçre’de Şirket İflasları 2025 Yılında Yeniden Belirgin Şekilde Artış Kaydetti

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de şirket iflasları 2025 yılında, bir önceki yıl ulaşılan rekor seviyenin ardından bir kez daha kayda değer ölçüde yükseldi. Ülkede faaliyet gösteren şirketlerin karşı karşıya kaldığı iflas vakaları, yıl genelinde yüzde 30’un üzerinde artış göstererek 14 bin 958’e ulaştı.

Alacaklılar birliği Creditreform, artışın temel nedeninin 2025 başında yürürlüğe giren mevzuat değişikliği olduğunu bildirdi. Söz konusu iflasların yaklaşık yüzde 80’i klasik iflas süreçlerinden, yüzde 20’si ise şirketlerin organizasyonel yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle ticaret sicilinden silinmesi sonucunda gerçekleşti.

Mevzuat Değişikliği Piyasa Dinamiklerini Değiştirdi

Yeni düzenlemeyle birlikte, kamu kurumları ile kamuya bağlı işletmeler, borçlu şirketler hakkında artık özel sektör alacaklılarıyla eşit şartlarda iflas takibi başlatmakla yükümlü hale getirildi. Önceki uygulamada tercih edilen haciz yoluyla takip yönteminin, çoğu durumda ekonomik olarak iflas etmiş şirketlerin faaliyetlerini sürdürmesine olanak tanıdığı vurgulandı.

Creditreform, yürürlüğe giren düzenlemenin piyasa temizliği etkisi yarattığını ve yaklaşık 3 bin 500 ek iflasın doğrudan bu yasal değişikliğin sonucu olduğunu belirtti.

Kantonal Düzeyde Uyum Süreci Sürüyor

Bununla birlikte, Creditreform değerlendirmesinde, bazı kantonlarda iflas sayılarının henüz ülke genelindeki artış trendine tam olarak uyum sağlamadığına dikkat çekildi. Bu durum, önümüzdeki dönemde belirli bölgelerde ilave artışların yaşanabileceğine ve sürecin henüz tamamlanmadığına işaret ediyor.

Privatkonkurs – Özel Kişi İflaslarında da Yükseliş

2025 yılı itibarıyla özel kişi iflaslarında da kayda değer bir artış gözlendi. Özel kişi iflasları, bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 12 oranında artarak 9 bin 800’ün üzerine çıktı. Bu artışta, mirasçıların borçlu terekeyi reddetmesiyle sonuçlanan miras kaynaklı iflaslar belirleyici rol oynadı.

Ayrıca, uzun süredir gözlenen yaşayan özel kişilere ait iflas sayılarındaki düşüş eğiliminin sona erdiği kaydedildi. Uzmanlar, bu gelişmenin Kovid-19 pandemisi sırasında sağlanan kamu desteklerinin gecikmeli etkilerinin ortadan kalkmasıyla bağlantılı olabileceğini değerlendiriyor.

Yeni Şirket Kuruluşlarında Tarihî Zirve

Öte yandan 2025 yılı, yeni şirket kuruluşları açısından da tarihî bir zirveye sahne oldu. Creditreform’un, Institut für Jungunternehmen (IFJ) verilerine dayandırdığı bilgilere göre, kurulan şirket sayısı yıllık bazda yüzde 5 artarak 55 bin 600’ün üzerine çıktı.

Bu rakam, son on yıllık döneme kıyasla yüzde 30’un üzerinde bir artışa karşılık geliyor. Aynı dönemde şirket kapanışlarının görece sınırlı kalması sonucunda, net şirket sayısı 21 bin 700’ün üzerinde artış göstererek yüzde 6’dan fazla büyüme kaydetti.

Haberin Devamını Oku

Gündem

İsviçre’de “Kumbara Dönemi” Sona Eriyor: Bankalar Madeni Para Kabulünü Sınırlıyor

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre’de madeni paraların bankalara yatırılması giderek zorlaşıyor. Bazı bankalar bozuk parayı tamamen kabul etmezken, kabul edenler ise yüksek ücretler ve zahmetli prosedürler uyguluyor. Uzmanlara göre bu durum, ülkede nakit kullanımının hızla azalmasının bir sonucu.

Yıl boyunca biriken madeni paraları banka hesabına yatırmak isteyen İsviçreliler, artık ciddi engellerle karşılaşıyor. Bazı bankalar bozuk parayı hiç kabul etmezken, bazıları ise para yatırma işlemini ücretli hale getirmiş durumda.

Migros Bank Madeni Parayı Tamamen Reddediyor

İsviçre’nin önde gelen finans kuruluşlarından Migros Bank, madeni para kabul etmeme kararı alan bankalar arasında yer alıyor. Banka yetkilileri, bu kararın gerekçesi olarak nakit kullanımındaki sürekli düşüşü gösteriyor. Migros Bank’ta müşteriler, bozuk paralarını ne gişeden ne de makineler aracılığıyla hesaplarına yatıramıyor.

Raiffeisen Ücretli Sisteme Geçti

Madeni para kabul eden bankalar ise işlemleri giderek zorlaştırıyor. Raiffeisen, İsviçre genelinde işlettiği 485 bancomat (ATM) üzerinden madeni para yatırma imkânı sunuyor. Ancak bu hizmet 3 İsviçre frangından başlayan ücretlere tabi.

Diğer bazı bankalarda ise müşteriler, bozuk paralarını yatırabilmek için önce tek tek rulo haline getirmek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle küçük tutarlı birikimlerde işlemi hem zaman alıcı hem de caydırıcı hale getiriyor.

Nakit Kullanımı Azalıyor, Kurallar Sertleşiyor

Uzmanlara göre bankaların madeni paraya mesafeli yaklaşımı, İsviçre’de nakitsiz ödeme alışkanlıklarının hızla yaygınlaşmasıyla doğrudan bağlantılı. Kart ve dijital ödeme sistemlerinin günlük hayatta baskın hale gelmesi, bankalar açısından bozuk paranın lojistik ve operasyonel maliyetini artırıyor.

Bu gelişmelerle birlikte, uzun yıllar tasarrufun sembolü olan “kumbara” kültürünün de giderek ortadan kalktığı yorumları yapılıyor.

Vatandaşlar Tepkili

Birçok tasarruf sahibi, küçük birikimlerini bankaya yatırmanın bu kadar zorlaşmasını eleştiriyor. Özellikle çocuklar için biriktirilen bozuk paraların bankacılık sistemine kazandırılamaması, sosyal medyada da sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor.

Haberin Devamını Oku

Gündem

Genç SVP’den “Sınır Dışı Operasyonu” Çağrısı

yazar

Yayınlayan

on

By

Kantonlar arasındaki uygulama farklılıkları siyasi tartışmaları alevlendiriyor

İsviçre’de suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesini öngören Ausschaffungs-Initiative (Sınır Dışı Girişimi), halk oylamasında kabul edilmesinin ardından 2016 yılında yürürlüğe girmişti. Ancak aradan geçen yaklaşık on yıla rağmen, uygulamada kantonlar arasında belirgin ve kalıcı farklılıklar bulunduğu bir kez daha gündeme geldi. Özellikle Batı İsviçre kantonlarında, mahkemelerce verilen sınır dışı kararlarının hayata geçirilme oranlarının düşük olması, siyasi cephede yeni bir tartışma başlattı.

Bu tablo karşısında Genç İsviçre Halk Partisi (Junge SVP), kantonlardaki uygulama eksikliklerine karşı eşgüdümlü bir siyasi girişim başlattığını açıkladı. Parti, sınır dışı kararlarını yeterince uygulamadığı belirtilen kantonlara yönelik parlamenter soru önergeleri ve siyasi baskı mekanizmaları devreye sokmayı hedefliyor.

“Halkın İradesi Sistematik Olarak Göz Ardı Ediliyor”

Genç SVP Başkanı Nils Fiechter öncülüğünde yürütülen girişimde, bazı kanton yönetimlerinin halkın açık iradesini uygulamakta isteksiz davrandığı savunuluyor. Parti tarafından yapılan açıklamada, “Bazı kanton hükümetleri, halkın açık kararını fiilen geçersiz kılarak hukuk devletine olan güveni zedeliyor. Bu durum kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.

16 Kanton Uygulama Eşiğinin Altında

Genç SVP, sınır dışı kararlarının en az yüzde 80 oranında uygulanmasını “asgari kabul edilebilir seviye” olarak tanımlıyor. Ancak güncel verilere göre 16 kanton bu eşiğin altında kalıyor. Özellikle Valais, Basel-Landschaft, Vaud, Cenevre, Jura ve Neuchâtel kantonlarında, verilen sınır dışı kararlarının yüzde 60’ından daha azı fiilen uygulanmış durumda.

Parti, söz konusu kantonlarda görev yapan SVP ve Junge SVP milletvekilleri aracılığıyla önümüzdeki haftalarda kanton parlamentolarında somut girişimler başlatmayı planlıyor. Amaç, düşük uygulama oranlarının nedenlerini şeffaf biçimde ortaya koymak ve ardından daha kararlı bir icra süreci talep etmek.

Yetkililer: “Bu Bir Öncelik ve Kaynak Meselesi”

Öte yandan Kanton Adalet ve Polis Direktörleri Konferansı (KKJPD) Genel Sekreteri Florian Düblin, sınır dışı uygulamalarındaki farklılıkların tek bir nedene indirgenemeyeceğini belirtiyor. Düblin’e göre bu tablo; yargı uygulamaları, tutuklama ve infaz süreçleri, personel kapasitesi, mali ve idari kaynaklar gibi birçok unsurdan etkileniyor. Ayrıca bunun, kantonların siyasi önceliklendirme tercihleriyle de yakından bağlantılı olduğuna dikkat çekiliyor.

Suç Türlerine Göre Uygulama Oranları Değişiyor

Devlet Göç Sekreterliği (SEM) verileri, sınır dışı uygulamalarında suç türüne göre de ciddi farklılıklar bulunduğunu ortaya koyuyor:

  • Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali: %62
  • Uyuşturucu suçları: yaklaşık %70
  • Cinsel saldırı ve tecavüz: %50’nin altında
  • Cinayet suçları: yalnızca %38

Siyasi Gündem Isınıyor

Genç SVP’nin başlattığı bu girişimin, İsviçre’de göç politikaları, iç güvenlik ve hukuk devleti ilkeleri etrafındaki tartışmaları daha da derinleştirmesi bekleniyor. Önümüzdeki dönemde, kantonların uygulama pratikleri ve olası federal düzeyde yasal düzenlemeler, siyasi gündemin üst sıralarında yer alacak gibi görünüyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler