Sosyal Medya

Gündem

İSVİÇRE İSTİHBARAT RAPORUNA GÖRE PKK İSVİÇRE’DE EĞİTİM KAMPLARI DÜZENLİYOR: GÜVENLİK POLİTİKACISI FEDERAL KONSEY’DEN CEVAP BEKLİYOR

yazar

Yayınlayan

on

Haber: Christoph Bernet

İsviçre İstihbarat Servisi’nin (NDB) raporuna göre, PKK’nın İsviçre’de de aktif olduğu ve burada gizli eğitim kampları düzenlediği tespit edildi. Bu durum, İsviçre parlamentosunun gündemine taşındı ve Federal Konsey’den konuya dair açıklama talep edildi.

PKK’NIN İSVİÇRE’DEKİ GİZLİ FAALİYETLERİ: EĞİTİM KAMPLARI, FON TOPLAMA VE PROPAGANDA

NDB’nin 2024 yılı durum raporuna göre, PKK İsviçre’de gizli eğitim kampları kurarak elemanlarını eğitiyor. Ayrıca, örgütün ülkede propaganda faaliyetlerinde bulunduğu ve fon topladığı belirtiliyor. İsviçre Medyasında geniş yankı bulan haberde şu ifadelere yer veriliyor:

İsviçre’deki PKK faaliyetleri uzun süredir biliniyor; örgüt, genellikle Kürt kültür dernekleri adı altında faaliyetlerini yürütüyor. Bu dernekler, Kürt toplumunun öz yönetim hakkını savunma iddiasıyla çalışmalarını sürdürüyor ve diaspora içinde kültür, dil ve geleneklerin yaşatılmasına katkı sunuyor.

Bu tür dernekler, PKK’nın finansal açıdan destek bulduğu temel yapılar arasında yer aldığı belirtiliyor. İsviçre’de düzenlenen etkinlikler, bağış kampanyaları ve üyelik aidatları sayesinde önemli miktarda gelir elde ediliyor. Uzmanlara göre, bu gelirlerin büyük bir kısmı Avrupa’daki PKK yapılarını finanse etmek amacıyla kullanılsa da, bir kısmının Türkiye’deki silahlı mücadeleye ve Kuzey Irak’taki PKK kamplarına aktarıldığı biliniyor.

PKK’NIN ÇİFT YÖNLÜ STRATEJİSİ: TÜRKİYE’DE ŞİDDET, AVRUPA’DA SİYASET

İsviçre İstihbarat Servisi, PKK’nın uzun süredir iki yönlü bir strateji izlediğini belirtiyor. Türkiye’de silahlı mücadeleyi sürdüren PKK, Avrupa’da ise şiddetten kaçınıyor. Ancak, NDB’nin geçen yılki raporuna göre, Avrupa’da gerçekleşebilecek provokasyonlar veya olağan dışı durumlar zaman zaman şiddetli protesto ve olaylara yol açabilir.

NDB, PKK’nın İsviçre’deki genç Kürtler arasında aktivist kazanma çabalarını da raporuna ekledi. 2024 durum raporunda, PKK’nın özellikle gençleri ideolojik olarak bilinçlendirdiği, bazı gençleri ise örgütün gelecekteki lider kadrosu veya Türkiye ordusuna karşı cephe hattına gönderilecek kişiler olarak eğittiği ifade ediliyor.

FEDERAL KONSEY’E SORU: “İSVİÇRE YENİ BİR GERGİNLİK ALANINA İHTİYAÇ DUYMUYOR”

PKK’nın finansman ve kadro kazanma faaliyetleri uzun zamandır NDB’nin takibinde bulunuyor. Bu tür faaliyetlerle ilgili bilgiler, son on yılın raporlarında yer almaya devam ediyor. Ancak, gizli eğitim kamplarına dair rapor yeni bir gelişme olarak dikkat çekiyor. NDB, bu yeni değerlendirmeyle ilgili ayrıntılı bilgi vermekten kaçınırken, 2010 ve 2012 yıllarında Batı Avrupa’daki eğitim faaliyetlerine ve İsviçre’deki kamplara dair birkaç doğrulanmamış rapor olduğuna atıfta bulunuyor.

Federal Parlamento Üyesi Jacqueline de Quattro (FDP/VD), Federal Konsey’e bu yeni durumu nasıl değerlendirdiğini sormak istiyor. Kış oturumunda, İsviçre’deki PKK eğitim kamplarının sayısı ve İsviçre makamlarının bu yeni tehdide karşı ne tür bir strateji izleyeceğine dair yazılı bir bilgi talep edeceğini açıkladı. Güvenlik politikaları komisyonu başkan yardımcısı olan de Quattro, bu yeni gelişmeden endişe duyduğunu belirterek, “Mevcut jeopolitik durumda İsviçre’nin yeni bir gerginlik alanına ihtiyacı yok. İsviçre’de antisemitizm ve şiddet olayları ciddi oranda arttı, özellikle de gençlerin radikalleşmesi endişe verici boyutlara ulaştı. Biliniyor ki, PKK gençleri ideolojik olarak kazanmaya çalışmakta ve özellikle onları örgüte kazandırmak için yoğun bir çaba sarf etmektedir,” dedi.

PKK: TERÖR ÖRGÜTÜ ANCAK IŞİD’E KARŞI ORTAK

İsviçre medyasındaki haberde şu ifadelere yer veriliyor:

PKK, 1984 yılından bu yana Türkiye ordusuna karşı silahlı bir mücadele yürütüyor. Bu mücadele, bazı dönemlerde ateşkesle kesintiye uğramış olsa da, Türkiye, AB ve ABD tarafından PKK terör örgütü olarak tanınıyor.

Öte yandan, Suriye’deki Kürt partisi PYD ve onun askeri kolu YPG, Batı ülkelerinin IŞİD’e karşı en önemli müttefikleri arasında yer alıyor ve PKK ile sıkı bir bağa sahip.

Son dönemde PKK, Ankara’da yarı devlet bir savunma şirketine yönelik gerçekleştirdiği bir saldırıyla gündeme geldi. Bu saldırıda beş kişi hayatını kaybetti ve 22 kişi yaralandı. FDP Parlamento Üyesi de Quattro, bu saldırının PKK’nın terörizmden vazgeçmediğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

SONUÇ VE BEKLENTİLER

Federal Konsey’in bu konuya dair yapacağı değerlendirmeler ve atacağı adımlar ve Parlamento Üyesi Jacqueline de Quattro’nun taleplerine nasıl bir yanıt verileceği merakla bekleniyor.

#PKK #İsviçre #GizliEğitim #İstihbarat #Kürtler #schweiz #schwiiz #suisse #svizzera #svizra #haber #haberler #avrupa #sondakika #türkiye #isviçrehaberleri #isviçredeyaşam

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İSVİÇRE’DE ULUSAL DÜZEYDE YÜZÜ ÖRTME YASAĞI TARTIŞMALARA YOL AÇTI

yazar

Yayınlayan

on

By

1 Ocak 2025 itibariyle, İsviçre genelinde kamusal alanlarda yüzün tam olarak örtülmesine yönelik yasak yürürlüğe girecek. Bazı kantonlarda 2024 yılında yürürlüğe giren ve halihazırda yürürlükte olan bu yasağın uygulanmasıyla ilgili tartışmalar ve deneyimler, yeni dönemde ülke genelinde nasıl işleyeceğine dair soru işaretleri doğuruyor.

Yasak Kimleri Kapsıyor?

Bu yeni yasak yalnızca Burka ve peçe takan kadınları değil, yüzlerini örten tüm bireyleri kapsıyor. Örneğin, stadyumlarda, siyasi ya da diğer gösteri ve protestolarda yüzü kapatma durumu, yalnızca yetkili makamlardan izin alındığı takdirde geçerli olacak. Bu kurallara uymayanlar için 1000 Frank’a kadar para cezası öngörülüyor.

Güvenlik ve Şeffaflık Gerekçesi

Destekleyenler, bu yasanın özellikle kimlik tespiti gereken durumlarda güvenliği artıracağı görüşünde. Yasağın, yüzü kapatan kişilerin kimliğini belirlemeyi kolaylaştıracağı ve kamusal güvenliği artıracağına inanıyorlar. Özellikle protestolar veya spor etkinlikleri gibi gerilimin yüksek olduğu yerlerde, yüzü örtmenin yasaklanması şiddet olaylarını azaltabilir ve kamu güvenliğini güçlendirebilir. Bu görüşü savunanlar, yasağın toplumun genel düzenine katkıda bulunacağını ifade ediyor.

Özgürlük Kısıtlaması Tartışmaları

Diğer yandan, yasağı bireysel özgürlüklere ve dini ifadelere müdahale olarak görenler de var. Özellikle burka veya diğer yüz kapatma giysilerini dini veya kişisel tercih olarak kullananlar, bu yasağın gereksiz bir kısıtlama olduğunu düşünüyor. Bu görüşteki kişiler, yüzü örtmenin bireysel bir seçim olduğunu ve kamusal düzeni tehdit etmediği sürece devletin buna müdahale etmemesi gerektiğini savunuyor.

Uygulamada Zorluklar ve Deneyimler

Yasanın uygulanabilirliği de tartışma konusu. İsviçre’de Tessin ve St. Gallen kantonlarında halihazırda yüzü örtme yasağı bulunuyor ve buradaki deneyimler, bu tür yasakların pratikte zorluklara yol açtığını gösteriyor. Tessin’de pandemi öncesine kadar az sayıda kişiye ceza kesilmişken, St. Gallen’de yasak uygulanmaya başlandığından bu yana hiçbir cezai işlem yapılmamış. Bu durum, yasağın uygulanmasının zorluklarını ortaya koyuyor ve gerçek anlamda kaç kişinin bu yasaktan etkileneceği sorusunu gündeme getiriyor.

Uygulama Güçlükleri

Polisin bu yasayı etkin bir şekilde uygulayıp uygulamayacağı konusunda ise şüpheler var. Özellikle toplumsal etkinliklerde yüzü örten kişilerin tespit edilmesi, kolluk kuvvetleri için oldukça zahmetli bir süreç olarak değerlendiriliyor. Bu yüzden ceza sayısının sınırlı kalabileceği öngörülüyor.

Farklı Bakış Açıları

Yüzü örtme yasağına dair görüşler, kişilerin değerlerine ve dünya görüşlerine göre değişiklik gösteriyor. Bazı kesimler yasağı güvenlik adına olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, diğerleri bu düzenlemenin orantısız bir müdahale olduğunu düşünüyor ve kişisel haklara zarar verdiğini savunuyor.

Genel Değerlendirme

İsviçre’de yüzü örtme yasağı, kamusal alanlarda güvenliği sağlama amacıyla yürürlüğe konulsa da, uygulamada yaratacağı zorluklar ve bireysel özgürlükler üzerindeki etkisi nedeniyle tartışmalara yol açıyor. Yasanın ilerleyen dönemde nasıl bir etki yaratacağı ise İsviçre’deki sosyal ve kültürel dinamikler çerçevesinde şekillenecek gibi görünüyor.

Haberin Devamını Oku

Dünya

ŞOK DAVA: THÜRİNGEN’DE KOMŞUSUNUN KIZLARINI CİNSEL İSTİSMAR EDEN KADIN, 6 YIL SONRA HAPİS CEZASI ALDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Meiningen (Thüringen), 05.11.2024 –Sanık kürsüsünde oturan genç kadın, 5 yaşında bir kızı ve 8 yaşında bir oğlu var ve kendisi de bir anne. Ancak Wafa A.’nın (29) komşusunun küçük kızına yaptığı şeyler şok edici.

Altı yıl sonra, komşusunun 8 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan Wafa A. (29), Meiningen Eyalet Mahkemesi tarafından cezalandırıldı. Filistinli kadın, 2018 yılının Ekim ayında, Bad Salzungen’de yaşayan ve kendisiyle komşu olan Suriye kökenli ailenin kızını cinsel istismar etmekle suçlanıyordu.

Olayın Arka Planı

O dönemde Bad Salzungen’da yaşayan Wafa A., sürekli olarak komşusuyla tartışmalar yaşamıştı. İddialara göre, Wafa A. bu olayı bir tür intikam olarak gerçekleştirdi. Suçlamaya göre, Wafa A., komşusunun 7 ve 8 yaşındaki kızlarını evine davet ederek onlara cinsel istismarda bulundu. Olay sırasında küçük kız kardeşini korumaya çalışan büyük kız, durumu izlemek zorunda kaldı. Ardından, Wafa A. çocukları tehdit etti ve olayı başkalarına anlatırlarsa ailelerini zehirlemekle korkuttu.

Soruşturma ve Dava Süreci

Mayıs 2020’de Wafa A., çocuklara yönelik cinsel istismar suçlamasıyla Eisenach Asliye Mahkemesi’nde yargılandı. Burada, çocukların çelişkili ifadeleri nedeniyle beraat etti. Kendisi suskun kaldı ve duruşmanın ardından İngiltere’ye kaçtı.

İtiraf ve Karar

” Evet, bir olay oldu.”
Meiningen Savcılığı, olayı araştırmayı sürdürdü ve Wafa A.’yı İngiltere’de 15 ay süresince iade tutukluluğunda buldu. Altı yıl sonra, suçun üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen, Almanya’da temyiz duruşması yapıldı.

Bu sefer, mağdur çocukları daha fazla sıkıntıya sokmamak için suçunu kabul etti. Wafa A., savunmanı Daniel Weithaas aracılığıyla, “Evet, bir olay oldu,” şeklinde ifade verdi.

Mahkeme hakimi Manuela Pallasch, “Bu olay anneye karşıydı, kızların buna hiçbir ilgisi yoktu,” diyerek, olayın mağdurlarıyla ilgisi olmadığını vurguladı. Aileler arasındaki anlaşmazlıklar bilinse de, tartışmanın içeriği hala belirsizliğini korudu.

Temyiz duruşmasında, Wafa A. yaşanan olayı kabul etti ve suçunu, mağdur çocukların daha fazla sıkıntı yaşamaması için itiraf etti. Mahkeme, Wafa A.’yı çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarından dolayı 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı, ancak ceza denetimli serbestlik altında verildi.

Kararın Detayları

Hakim Manuela Pallasch, bu suçun çocuklara değil, annelerine yönelik olduğunu belirtti. Aileler arasında yaşanan tartışmaların nedeni hala netlik kazanmış değil. Verilen karar ise kesinleşti.

#Thüringen #Çocukİstismarı #MahkemeK #almanya #deutschland #germany #mahkeme #cinseltaciz #sexullemissbrauch

Haberin Devamını Oku

Dünya

GURBETÇİNİN KAYIP 8 KİLO ALTINININ SIRRI ÇÖZÜLDÜ: HIRSIZ BANKA MEMURU ÇIKTI

yazar

Yayınlayan

on

By

Afyonkarahisar’daki bir kamu bankasında saklanan yaklaşık 8 kilo altının kaybolmasının ardındaki sır, yapılan soruşturma sonucunda ortaya çıktı. Altınları çalan kişinin, bankanın emekli bir memuru olduğu ve kasayı çilingire açtırarak soygunu gerçekleştirdiği tespit edildi.

Altınların Kayıp Olduğu Fark Edildi

Belçika’da yaşayan gurbetçi R.Ö., kasasında yaklaşık 20 milyon lira değerindeki altınlarının kaybolduğunu fark etti ve 11 Ekim’de avukatıyla birlikte Bolvadin İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi oldu. Aynı bankada kiralık kasası bulunan bir başka müşteri, S.F.K., 24 Ekim’de 14 milyon lira değerindeki altın ve ziynetlerinin çalındığını belirterek emniyete başvurdu.

Kamera Kayıtlarından Hırsızlık Ortaya Çıktı

İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekipleri, R.Ö. ve S.F.K.’nin başvurularının ardından bankadaki kamera kayıtlarını inceledi. Yapılan inceleme sonucunda, 46 yaşındaki emekli banka memuru M.A.K.’nin, haziran ayında bankadan emekli olduktan sonra, 24 Ağustos’ta bankanın kiralık kasalarından sorumlu olduğu dönemde kasaların kilidi arızalı olduğu bahanesiyle bir çilingir çağırarak R.Ö. ve S.F.K.’nin kasalarını açtığı ve içindeki altınları çaldığı tespit edildi.

Gözaltına Alınan Şüpheliler

Polis, banka çalışanları Ş.B. (49) ve V.E.D. (29) ile birlikte, M.A.K.’yi de gözaltına aldı. Çilingir de sorgulandı. İlk ifadelerde, M.A.K. çaldığı altınları itiraf etmedi ve suçlamaları reddetti. Ancak, yapılan sorgulama ve kamera kayıtları doğrultusunda, M.A.K. “nitelikli hırsızlık” suçundan tutuklanırken, banka çalışanları Ş.B. ve V.E.D. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Soruşturma Devam Ediyor

Polis ekipleri, gurbetçi çiftin kasasındaki altınların akıbetini araştırmaya devam ediyor. 20 milyon lira değerindeki altınların kaybolmasının ardından, soruşturma süreci derinleşmiş durumda.

#Gurbetçi #Altın #Kasa #Hırsızlık #BankadaSoygun #Soruşturma

Haberin Devamını Oku
Reklam

Trendler