Sosyal Medya

Ekonomi

MARKALARA YÖNELİK BOYKOT ÇAĞRILARI: İSRAİL-FİLİSTİN GERGİNLİĞİ EKONOMİK ALANA SIÇRADI

yazar

Yayınlayan

on

İsrail ve Gazze arasında devam eden çatışmalar, küresel markalara yönelik boykot çağrılarını yeniden gündeme taşıdı. McDonald’s, Starbucks ve Nestlé gibi dev markalar, bu protestoların odak noktası olurken, eleştiriler yalnızca bu şirketlere değil, boykot stratejilerine de yöneliyor.

PROTESTOLARIN ODAĞINDAKİ MARKALAR

11 Kasım’da Zürih’teki bir Filistin destek mitinginde Starbucks’a yönelik sert eleştiriler dile getirildi. Yaklaşık 3000 kişinin katıldığı gösteride bir konuşmacı, ABD merkezli kahve zincirinin boykot edilmesi çağrısında bulundu. Aynı gün Lozan’da bir McDonald’s şubesi, yere dökülen kırmızı boyalarla protesto edildi. Protestocular bu boyanın, çatışmada hayatını kaybeden Filistinlilerin kanını sembolize ettiğini belirtti.

Birmingham’da ise daha sıra dışı bir eylem yaşandı: Aktivistler, Filistin bayrağı renklerine boyanmış canlı fareleri bir McDonald’s şubesine bıraktı. Bu eylemler, McDonald’s İsrail şubelerinin İsrail askerlerine ücretsiz yemek dağıtmasıyla ilişkilendirildi. Bunun üzerine Suudi Arabistan, Türkiye ve Körfez ülkelerindeki McDonald’s şubeleri, bu hareketin kendileriyle ilgisi olmadığını belirten açıklamalar yaptı.

McDonald’s İsviçre yönetimi ise, “yanıltıcı bilgiler ve yanlış yorumların” kendilerini üzdüğünü belirterek, ana şirketin Orta Doğu’daki lisans sahiplerinin bağımsız hareket ettiğini vurguladı. Ayrıca, “şiddeti ve nefret söylemini kınıyoruz” ifadeleriyle tarafsızlık mesajı verildi.

STARBUCKS VE SENDİKA KRİZİ

Starbucks, bir sendikanın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı Filistin yanlısı paylaşım nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Şirket, logosunun izinsiz kullanılmasına karşı hukuki işlem başlatarak, bu tür mesajların şirketin resmi duruşuyla karıştırılmasını önlemeye çalıştı.

BDS HAREKETİ: BOYKOT STRATEJİLERİ YANLIŞ

Boykot, Yatırımların Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketi, yıllardır İsrail karşıtı kampanyalarıyla biliniyor. Ancak hareket, sosyal medyada dolaşan geniş boykot listelerinin “stratejik bir hata” olduğunu düşünüyor. İsviçre BDS temsilciliği, “Yüzlerce şirketin yer aldığı listeler, dikkatleri asıl hedeflerden uzaklaştırıyor” diyerek, yalnızca İsrail’e doğrudan fayda sağlayan firmaların hedef alınması gerektiğini vurguladı.

BDS’nin önerdiği boykot hedefleri arasında Siemens, yasa dışı yerleşim yerlerini Avrupa’ya bağlayan bir deniz altı kablo projesine dahil olduğu için eleştiriliyor. Benzer şekilde Puma, İsrail Futbol Federasyonu’nu desteklediği için hedef gösteriliyor. Ancak Starbucks ve Nestlé, hareketin önerdiği boykot listelerinde dahi yer almıyor.

ANTİSEMİTİZM SUÇLAMALARI VE CEVAPLAR

BDS hareketi, sıkça antisemitizm suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor. Almanya Federal Meclisi ve Avusturya Ulusal Meclisi, hareketi antisemitik olarak tanımlayarak kınadı. Ancak BDS, “Her türlü ayrımcılığa ve ırkçılığa karşıyız” diyerek bu suçlamaları reddediyor.

BOYKOTUN ETKİSİ NEREYE UZANIYOR?

Türkiye’de Nestlé’ye yönelik eylemler, parlamentonun Nescafé gibi İsrail yanlısı firmaların ürünlerini kullanmayı bırakma kararını gündeme getirdi. Ancak Nestlé bu konuda herhangi bir açıklama yapmamayı tercih etti.

#Boykot #Starbucks #McDonalds #Nestlé #İsrail #Filistin #BDS #Gazze

Haberin Devamını Oku
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

STBC’den TOGG’a Ziyaret

yazar

Yayınlayan

on

By

STBC Başkan Yardımcısı Ümit Özeflatun YK üyesi Romeo Maggi, Türkiye’nin yerli otomobil markası TOGG’un CEO’su Gürcan Karakaş’ı Gebze Bilişim Vadisi’ndeki TOGG merkezinde ziyaret etti.

Ziyaret kapsamında TOGG’un bugüne kadar gerçekleştirdiği çalışmalar ve geleceğe yönelik vizyonu hakkında kapsamlı bilgiler alındı. Gürcan Karakaş, özellikle teknolojik altyapı, sürdürülebilirlik ve küresel hedefler konusunda detaylı sunum yaptı.

Ziyaretçiler ayrıca TOGG araçlarıyla bir test sürüşü gerçekleştirdi. Deneyim sonrası yapılan açıklamada, aracın performansı ve konfor düzeyi “oldukça etkileyici” olarak nitelendirildi.

STBC-Delegation besucht TOGG-Zentrale in Gebze

Gebze, Türkei – Der stellvertretende Vorsitzende des Swiss-Turkish Business Councils (STBC), Ümit Özeflatun, und Vorstandsmitglied Romeo Maggi haben den CEO des türkischen Automobilherstellers TOGG, Gürcan Karakaş, in der Unternehmenszentrale im Bilişim Vadisi (Informatiktal) in Gebze besucht.

Im Rahmen des Besuchs erhielten die STBC-Vertreter einen umfassenden Einblick in die bisherigen Entwicklungsfortschritte sowie in die langfristige Strategie des Unternehmens. CEO Karakaş präsentierte ausführlich die technologische Basis von TOGG, deren Fokus auf Innovation, Nachhaltigkeit und globaler Wettbewerbsfähigkeit liegt.

Ein besonderes Highlight war die exklusive Testfahrt mit den neuesten TOGG-Modellen. Die Gäste zeigten sich von der Fahrzeugleistung und dem hohen Komfortniveau beeindruckt und bezeichneten das Fahrerlebnis als „äußerst überzeugend“.

Haberin Devamını Oku

Dünya

İSVİÇRE, ABD YAPAY ZEKA ÇİPLERİNE ERİŞİM İÇİN LOBİ YAPIYOR

yazar

Yayınlayan

on

By

İsviçre, Amerikan yapay zeka (YZ) çiplerine tam erişim sağlamak amacıyla lobi faaliyetleri için 500.000 Frank’a kadar bütçe ayırdı.

İsviçre Ekonomi Sekreterliği (Seco), bu amaçla ABD’de ihracat kontrolleri konusunda uzmanlaşmış Akin Gump Strauss Hauer & Feld adlı hukuk firmasına yetki verdi. Edinilen bilgilere göre bu görev, acil ihtiyaç gerekçesiyle doğrudan atama yoluyla yapıldı.

Seco’nun ABD hükümetine yazdığı resmi bir mektupta, İsviçre’nin çip erişiminde daha iyi bir konumda olması gerektiği vurgulandı.

İsviçre’de YZ Çiplerine Olan Talep Artıyor

İsviçre’de yapay zeka çipleri, üniversitelerdeki akademik araştırmalarda ve özel sektörde yoğun olarak kullanılıyor. Ancak ABD, Donald Trump’ın başkanlık döneminden önce aldığı bir kararla, bazı ülkelerin bu çiplere sınırsız erişimini kısıtlamıştı. İsviçre de bu “öncelikli ve güvenilir ortaklar” listesinden çıkarılmıştı.

Şimdi İsviçre, bilimsel araştırmaların ve teknoloji şirketlerinin zarar görmemesi için ABD ile yeniden anlaşma zemini arıyor.

Haberin Devamını Oku

Ekonomi

ROLEX, ZÜRİH’İN EN PRESTİJLİ CADDELERİNDEN BİRİNDE 140 MİLYON FRANGLIK GAYRİMENKUL SATIN ALDI

yazar

Yayınlayan

on

By

Yayınlanma: 06.04.2025 | 10:00

Dünyaca ünlü İsviçreli saat markası Rolex, sadece saat dünyasında değil, gayrimenkul piyasasında da etkisini artırıyor. Markanın gayrimenkul şirketi Marconi Investments, Zürich’in prestijli Bahnhofstrasse 40’ta yer alan tarihi ve değerli bir mülkü satın aldı.

Bahnhofstrasse 40’ta Rolex Yatırımı

Zürich’in en ünlü caddelerinden biri olan Bahnhofstrasse, lüks markaların merkezi haline gelmişken, Rolex bu kez gayrimenkul alanındaki yatırımlarına bir yenisini ekledi. Rolex, Bahnhofstrasse 40’taki mülkü 140 milyon İsviçre frangı gibi yüksek bir bedelle satın aldı. Mülkün mevcut kiracısı, ünlü mücevher ve saat markası Chopard, Zürich’teki butiğini bu adreste işletiyor.

Rolex ve Chopard Arasındaki İlişki Derinleşiyor

Rolex ve Chopard arasındaki güçlü işbirliği, Cenevre merkezli her iki markanın da elit çevrelerden geldiği gerçeğiyle pekişiyor. Mülkün satışının ardından, Rolex’in Chopard ve diğer mevcut kiracılara herhangi bir zarar verme niyetinde olmadığı belirtiliyor. Bu satın alma, Rolex için tamamen stratejik bir yatırım olarak görülüyor.

Zürich’teki İkinci Rolex Gayrimenkul Yatırımı

Bahnhofstrasse 40, Rolex’in bu bölgede yaptığı ikinci büyük gayrimenkul yatırımı. Birkaç bina ileride, Rolex zaten başka bir mülkte büyük bir saat butik işletiyor. Bu mülk, Rolex’in iştiraki olan Luzerner Bucherer Immobilien AG tarafından sahipleniliyor, ancak Marconi Investments’in sahip olduğu mülkler arasında yer almıyor.

Rolex’in bir diğer önemli işbirliği yaptığı nokta ise Beyer, dünyanın en eski saatçilerinden biri. Beyer’in lokasyonu, Bahnhofstrasse 40’a yalnızca birkaç adım mesafede ve Rolex’in bu alandaki güçlü ilişkileri devam ediyor. Hatta bazı dedikodular, Rolex’in Beyer’i satın almayı planladığı yönünde.

Tarihi Mülk ve Büyük Yatırım

Bahnhofstrasse 40’taki mülk, 1868 yılında Johannes Ganz tarafından inşa ettirilmiş ve “Haus zum Nordlicht” adıyla biliniyor. O dönem Bahnhofstrasse, bugünkü kadar değerli bir lokasyon değildi ve bölgeye yapılan yatırım, oldukça riskli bir hamle olarak görülüyordu. Ancak zaman içinde bölgenin değerinin artmasıyla Bahnhofstrasse, bugün Avrupa’nın en prestijli caddelerinden biri haline geldi.

Gayrimenkul uzmanı Marc-Christian Riebe, Rolex’in satın aldığı bu mülkün değerini yaklaşık 140 milyon İsviçre frangı olarak tahmin ediyor. Bu fiyat, Rolex’in geçen yıl Cenevre’deki Rue du Rhône caddesinde 120 milyon İsviçre frangına satın aldığı başka bir mülküyle paralellik gösteriyor.

Haberin Devamını Oku

Trendler